Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Rusya ve Ukrayna, barışın şartlarını İstanbul’da görüşecek

Published

on

Yürüttüğü güvenilir dış politikası ile krizlerin çözümünde öncü rol üstlenen Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerine ev sahipliği yapacak. İstanbul’daki müzakerelerde, Rusya ve Ukrayna heyeti, barışın şartlarını görüşecek.
TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio başkanlığındaki ABD heyeti, Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlığındaki Ukrayna heyeti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri Vladimir Medinskiy başkanlığındaki Rus heyeti, ateşkes görüşmeleri için bugün İstanbul’da olacak.

Türkiye’nin ev sahipliğindeki müzakerelerde, Rus heyeti 2022’deki İstanbul müzakerelerini temel almak isterken Ukrayna heyeti ise toprak bütünlüğü ve güvenlik garantilerini masaya taşıyacak.

Rus heyete Medinskiy başkanlık edecek
Yerli ve yabancı basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği müzakerelere katılmak üzere İstanbul’a gelen Rus heyete, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri Vladimir Medinskiy başkanlık edecek.

Heyette, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana İstihbarat Dairesi (GRU) Başkanı İgor Kostyukov ve Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin yer alacak.

Heyetin uzmanlar listesinde ise Rusya Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Dairesi Başkan Yardımcısı Aleksandr Zorin ve Rusya Devlet Başkanlığı İnsani alanda Devlet Politikası Dairesi Başkan Yardımcısı Yevgeniya Podobreyevskaya’nın yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanlığı Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri İkinci Daire Müdürü Aleksandr Polişçyuk ile Rusya Savunma Bakanlığı Uluslararası Askeri İşbirliği Ana Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Vladimir Şevtsov bulunacak.

Medinskiy, 2022’deki görüşmelerde de Rus heyetine başkanlık yapmıştı.

Ukrayna heyeti
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İstanbul’da düzenlenecek barış müzakerelerine katılacak Ukrayna heyetinin oluşturulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı.

Türkiye, Rusya ve ABD’li yetkililer ile görüşmek için oluşturulan heyete Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlık edecek.

Heyette şu isimler yer alacak:

“Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergiy Kyslytsya, Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) Başkan Yardımcısı Oleksandr Poklad, Dış İstihbarat Servisi Başkan Yardımcısı Oleh Luhovskyi, Ukrayna Genelkurmay Başkan Yardımcısı Oleksii Shevchenko, Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Müdürlüğü (GUR) Başkan Yardımcısı Vadym Skibitskyi, Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Başkan Yardımcısı Yevhenii Shynkarev, Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Başkan Yardımcısı Oleksandr Dyakov, Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı Merkez Hukuk Dairesi Uluslararası ve Operasyonel Hukuk Dairesi Başkanı Oleksii Malovatskyi, Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Müdürlüğünün Kıdemli Subayı Oleksandr Sherikhov, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı Destek Birimi Protokol Subayı Heorhii Kuzmychev, Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Danışmanı Oleksandr Bevz.”

Ayrıca Zelenski, Ukrayna heyetinin Rus heyeti ile görüşmesinin önünde engel olan, 4 Nisan 2022 tarihli “Ukrayna heyetinin Ukrayna’nın güvenlik garantilerine ilişkin anlaşma taslağı hazırlanması ve koordinasyonuna ilişkin Rusya ile görüşmelere katılması” konusundaki kararnameyi iptal etti.

“İstanbul’da ciddi ve profesyonel bir çalışmaya niyetliyiz”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri ve İstanbul’daki müzakerelerde Rus heyetine başkanlık eden Vladimir Medinskiy, yaptığı yazılı açıklamada, Putin’in talimatıyla İstanbul’a geldiklerine işaret ederek, “İstanbul’da ciddi ve profesyonel bir çalışmaya niyetliyiz.” ifadelerini kullandı.

Medinskiy, müzakerelerde Rus tarafının hedefine de değinerek, “Putin tarafından önerilen doğrudan müzakerelerin amacı, çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırarak uzun vadeli ve kalıcı bir barış sağlamaktır.” açıklamasını yaptı.

“Hedefimiz, uzun vadeli barışı sağlamak”
Vladimir Medinskiy daha sonra İstanbul’daki Rusya Başkonsolosluğu binası önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in, dün Ukrayna ile müzakerelere katılacak heyetin hazırlık sürecine dair toplantı yaptığına dikkati çeken Medinskiy, toplantıda müzakerelerdeki pozisyonun belirlendiğini kaydetti.

Heyet başkanı Medinskiy, şunları kaydetti:

“Biz müzakerelere, İstanbul’da 2022’de Ukrayna tarafından bozulan barış görüşmelerinin devamı olarak bakıyoruz. Heyetimiz Devlet Başkanının kararnamesiyle onaylandı ve müzakereleri sürdürme konusunda tam yetkinliğe sahip. Heyetimiz yapıcı çalışmalar yapma, olası çözüm yollarını ve ortak noktaları bulma niyetinde. Ukrayna ile doğrudan müzakerelerdeki hedefimiz, krizin temel nedenlerini ortadan kaldırarak, er ya da geç uzun vadeli barışı sağlamak.”

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Türkiye’ye geldi
Öte yandan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara’ya geldi.

Zelenski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmesinin ardından, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’ne gelerek basın toplantısı düzenledi.

İstanbul’da düzenlenecek Rusya-Ukrayna müzakerelerini değerlendiren Zelenski, Rusya’nın Türkiye’ye üst düzeyde bir heyet göndermediğini kaydetti.

Zelenski, “Rus heyetinin seviyesini gördükten sonra maalesef gerçek müzakereler konusunda çok ciddi olmadıklarını görüyoruz.” dedi.

Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov başkanlığındaki heyeti İstanbul’a göndereceğini açıklayan Zelenski, “ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saygımızdan ötürü, İstanbul’a heyet yollamaya karar verdik.” diye konuştu.

Zelenski, bu kararı ayrıca ateşkesin sağlanması ve savaşı sona erdirmek için verdiğini ifade etti.

“ABD’li, Türk ve Ukraynalı gruplarla toplantı yapacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Ukrayna heyetinin 15-16 Mayıs’ta Türkiye ve ABD heyetleri ile bir araya gelmesini konuştuklarını aktaran Zelenski, “ABD’li, Türk ve Ukraynalı gruplarla toplantı yapacağız.” şeklinde konuştu.

Zelenski, öncelikle koşulsuz ateşkesin sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Bütün tarafların, müzakerelere hazır olduğunu göstermesi gerektiğine inanıyorum. İlk adımın koşulsuz ateşkes olması gerektiğine inanıyorum.” dedi.

Ateşkes gibi kararların devlet liderleri seviyesinde alınması gerektiği yönündeki kararı da görüşmeye hazır olduğunu vurgulayan Zelenski, “Koşulsuz ateşkes liderler seviyesinde görüşülecekse ben buradayım, doğrudan görüşmelere hazırım.” diye konuştu.

Zelenski, konuşmasında “Bugün teknik heyetler düzeyinde, liderler olmadan koşulsuz ateşkes sağlanabilirse, bunda sorun yok. Tartışmaya gerek yok, ilk adım olacak.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’daki görüşmelerde, ateşkesin sağlanması için ilk adımın atılması gerektiğini kaydeden Zelenski, “İlk adımı atmalıyız. Eğer başlamazsak savaş uzun yıllar sürebilir.” dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, “Ateşkes olmazsa, ciddi kararlar alınmazsa, ikili görüşmeler olmazsa, o zaman savaşın daha hızlı sona ermesi için teşvik olacak uygun (Rusya’ya yönelik) yaptırımlar istiyoruz.” dedi.

Zelenski, Türkiye’ye yanında getirdiği heyetle savaşın gerçekten sona ermesini ve savaşı bitirmek istediklerini gösterdiklerini belirtti.

Zelenski, heyetindeki temsilcilerin karar verebilecek yetkililer olduğuna dikkatini çekerek, “Burada bulunan hepimizin, savaşın sonunu getirecek adımlar konusunda anlaşmak için kurumsal olarak bir yetkisi var.” dedi.

Rusya’nın, Türkiye’ye gönderdiği heyete göre savaşı bitirmek konusunda niyetli olmadığını gösterdiğini savunan Zelenski, “Ateşkes olmazsa, ciddi kararlar alınmazsa, ikili görüşmeler olmazsa, o zaman savaşın daha hızlı sona ermesi için teşvik olacak uygun (Rusya’ya yönelik) yaptırımlar istiyoruz.” diye konuştu.

“Kırım Ukrayna’dır”
Zelenski, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün kendileri için kırmızı çizgi olduğunu vurgulayarak, bu konuyu müzakerelerde tartışmayacaklarını belirtti.

Türkiye’nin de Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğini kaydeden Zelenski, “Geçici olarak işgal edilen toprakları tanımıyoruz, yarımadayı (Kırım) Rusya olarak tanımıyoruz. Bütün görüşmelerde şunu vurguluyorum. Bu benim sarsılmaz tutumumdur. Geçici olarak işgal edilen tüm topraklarımızı hukuki olarak Rus toprağı olarak tanımıyoruz. Kırım Ukrayna’nın parçasıdır, Kırım Ukrayna’dır.” ifadelerini kullandı.

Zelenski, ülkelerini savunmaya çalıştıklarını belirterek, “Sorun Ukrayna değil, Ukrayna sadece kendini savunmaya çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında cephedeki gelişmelere değinen Zelenski, Rusların amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapacağını vurgulayarak, “Biz de bu amaçları engellemek için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Heyetler barışın şartlarını görüşecek
İstanbul’daki müzakerelerde her iki tarafın savaşın sona ermesi ve barışın sağlanması için kendi şartlarını ortaya koyması bekleniyor.

Rus tarafı, Ukrayna ile yapılacak müzakerelerde İstanbul’da 2022’de yapılan müzakerelerden çıkan metnin prensip olarak temel alınmasını istiyor.

Moskova, sahadaki “yeni gerçeklikler” olarak adlandırdığı yasa dışı ilhak ettiği bölgeleri de şartları arasına koydu.

Çatışmaların dondurulmasını değil, nihai olarak sonlanması niyetini vurgulayan Moskova, ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un idari sınırlarından Ukrayna askerlerinin çekilmesini şart koşuyor.

Moskova “tarafsız ve bağlantısız bir Ukrayna” istiyor
“Ukrayna’nın tarafsız, bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüye kavuşturulması, silahsızlandırılması, Nazilerden arındırılması, Ukrayna’daki Rusça konuşan vatandaşların hak, özgürlük ve çıkarlarının tam olarak güvenceye alınması, ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin Rusya’nın toprakları olarak tanınması” Moskova’nın en temel şartları arasında bulunuyor.

Krizin çözülmesinden sonra Ukrayna ve Avrupa ile iyi komşuluk ilişkilerini kademeli olarak adım adım kurmaya başlamayı öneren Moskova, bunun ardından Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkeleri ile Batılı ve Avrupalı devletlerle kıtadaki tüm devletlerin çıkarlarını dikkate alan bir “Avrasya güvenlik sisteminin yaratılmasını” öneriyor.

Ukrayna toprak bütünlüğü ve güvenlik garantilerini şart koşuyor
Kiev, ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tam olarak sağlanmasının yanı sıra güvenlik garantileri taleplerini ön planda tutuyor.

Güvenlik garantileri çerçevesinde, Ukrayna’nın NATO’ya davet edilmesini ya da NATO koruması altına alınmayı bekleyen Kiev, Avrupa’dan da bir barış gücünün ülkesine yerleştirilmesini istiyor.

Bununla birlikte Ukrayna’ya nükleer silah verilmesi ve bir tür caydırıcılık paketinin sağlanması da Kiev’in şartları arasında yer alıyor.

Kiev, ayrıca Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un Rus kontrolünden çıkması ve Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırlarına dönmesi şartını öne sürüyor.

Savaşın sona ermesinden sonra ülke ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması, ordunun silahlandırılması için ABD ve Avrupa’nın desteği de Kiev’in istekleri arasında yer alıyor. ​​​​​​​

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İstanbul’da Ukrayna, Rusya ve Türkiye heyetlerinin görüşmesi devam ediyor

Published

on

By

Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın başkanlığında sürüyor.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye, Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki toplantı, Fidan’ın başkanlığında devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapılan Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı’ndaki Türk heyetinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da bulunuyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri Vladimir Medinskiy’nin başkanlık ettiği Rus heyetinde, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana İstihbarat Dairesi (GRU) Başkanı İgor Kostyukov ve Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin ve yetkililer yer alıyor.

Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov’un başkanlık ettiği Ukrayna heyetinde ise Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergiy Kyslytsya, Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) Başkan Yardımcısı Oleksandr Poklad, Dış İstihbarat Servisi Başkan Yardımcısı Oleh Luhovskyi ve yetkililer bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere’nin iç istihbarat servisi MI5 kapılarını ilk kez halka açtı

Published

on

By

Tarihinde ilk kez halka kapılarını açan İngiltere’nin iç istihbarat servisi MI5, 100 yılı aşkın yürüttüğü gizli operasyonları gün yüzüne çıkaran bir sergiye imza attı.

İngiliz Ulusal Arşivi ile yapılan işbirliği sonucunda ortaya çıkan “MI5: Resmi Sırlar” sergisi, Britanya’nın en gizli kurumlarından birinin iç işleyişine nadir bir bakış sunuyor. Sergi, İkinci Dünya Savaşı dönemindeki casusluktan terörle mücadele faaliyetlerine kadar birçok dönemi kapsıyor.

Londra’daki Ulusal Arşivler’de eylül sonuna kadar ziyarete açık olacak sergi, Britanya istihbarat tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Sergi; MI5’ın hikayesini, Birinci Dünya Savaşı öncesinden başlayarak iki dünya savaşı, Soğuk Savaş casusluğu, yerli tehditler ve dijital çağda terörle mücadele süreçlerini anlatıyor.

Uzun süredir mühürlü dosyalar, casus romanlarından fırlamış gibi duran fiziksel eşyaların halkın ilgisine sunulduğu sergide oldukça dikkat çekici ve şaşırtıcı nesneler yer alıyor.

– Casuslar, sabotajcılar ve 110 yıllık bir limon

AA muhabirine açıklamada bulunan küratör ve tarihçi Mark Dunton, sergiye ilişkin, “MI5 ilk kez başka bir kurumla kendi tarihine dair bir işbirliği yapıyor. Bu anlamda yepyeni bir alan açıyoruz.” dedi.

Alman casus Karl Muller tarafından 1915’te görünmez mürekkep olarak kullanılan, kurumuş ve kararmış 110 yıllık limona işaret eden Dunton, “Simsiyah, buruşmuş, sıkışmış durumda ama arşivimizin bir parçası. Muller bu limonun suyunu görünmez yazı için kullanıyordu. Masum görünen iş mektuplarının satır aralarına yazıyordu.” ifadelerini kullandı.

Dunton, Sovyet ajanı oldukları ortaya çıkan Kroger çiftinin evinde bulunan gizli telsiz vericiye ilişkin de “Bu vericiyle Moskova’ya flaş mesajlar, her türden gizli bilgi yolluyorlardı. Gerçekten büyüleyici şeyler var bu sergide.” diye konuştu.

MI5’ı duyan bazı insanların hemen James Bond ve onun hayal dünyasını düşünmeye başladığını söyleyen Dunton, “Ama biz burada MI5’ın gerçek yüzünü gösteriyoruz, başarıları da, başarısızlıkları da.” değerlendirmesinde bulundu.

Mark Dunton sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanların her gün bu dosyaları incelediğini görüyorum. Detaylara olan ilgileri inanılmaz. Dinleme cihazlarından elde edilen konuşmalar ya da MI5 ajanlarının sokakta takip ettikleri kişilere dair yazdıkları raporlar gibi belgeler var.”

– Bond’un ötesindeki gerçek dünya

Sergide, ünlü casus Guy Burgess’in Sovyetler’e kaçmadan önce Reform Kulübü’nde unuttuğu deri evrak çantası ve bir başka ünlü Cambridge Beşlisi üyesi olan Kim Philby’nin 1963’teki itirafına dair yeni belgeler de sergilenenler arasında bulunuyor.

James Bond’un cazibeli dünyasından çok uzakta olan sergi, karşı istihbaratın zorlu ve titiz gerçekliğini gözler önüne seriyor. Dinleme cihazlarından alınan telefon konuşmaları dökümleri, takip raporları ve daha önce gizli olan fotoğrafların görülebildiği sergide, ziyaretçiler, ayrıntılı biçimde yeniden oluşturulmuş 20 vaka dosyasını inceleyerek bir MI5 analisti gibi düşünebilme imkanına da sahip olabilecek.

Soğuk Savaş dönemindeki güvenlik açıkları ve Cambridge Beşlisi gibi sızmaların yol açtığı zararların açıkça görülebildiği sergi MI5’ın hatalarını ortaya koyuyor.

Öte yandan, sergi bazı önemli başarıları da öne çıkarıyor. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı sırasında yakalanan Alman ajanların çifte ajana dönüştürülmesini sağlayan Double Cross Operasyonu gibi büyük zaferler vurgulanıyor.

Sergide ayrıca, içişleri bakanı olarak 6 yıl MI5’tan sorumlu bulunan Eski Başbakan Theresa May ile eski MI5 genel müdürleri ve istihbarat tarihçisi Christopher Andrew gibi siyasi figürlerle yapılan video röportajlara da yer veriliyor.

Ulusal Arşivler yıllardır MI5’ın gizliliği kaldırılmış belgelerini alıyordu, ancak bu sergi, ajansın ilk kez kapsamlı ve kamusal bir şekilde kendi tarihini anlatmayı kabul ettiği etkinlik olarak öne çıkıyor.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan: Schengen gibi vize uygulamalarının gözden geçirilmesi şart

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz.” dedi

Erdoğan, “Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi Genel Oturumu’nda konuştu.

Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“Kıtamızı yeniden tanımlayacak yeni bir vizyonu konuşmak için bir araya geldik. Birlik içinde işbirliği temelinde ve ortak eylem ruhuyla hareket etmemiz, her zamankinden daha fazla önem taşıyor.” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Uluslararası alandaki güven bunalımının aşılması için adil ve kapsayıcı bir küresel yönetişim mimarisinin tesis edilmesine ihtiyaç var. Güvenliğin bölünmezliği ve refahın daha hakkaniyetli paylaşılması ilkeleri üzerinde bina edilecek bu dönüşümü bizler Avrupa kıtası olarak öncelikle kendi evimizde başlatmalıyız. Savunma sanayii, enerji, ulaştırma koridorları ve bağlantısallık, arz ve tedarik zincirleri, dijital piyasalar ve kritik mineraller gibi muazzam işbirliği potansiyeline sahip olduğumuz birçok alan bulunuyor.

Avrupa güvenliğinin geleceğini istişare ettiğimiz bu kritik dönemde Avrupa Birliğinin kendi savunma sanayisini geliştirmesine yönelik gayretler faydalıdır. Bu çabaların NATO’nun merkezi rolünü aşındırmayacak şekilde birlik üyesi olmayan müttefikleri de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. ReArm ve SAFE gibi girişimlerin bu anlayışla yürütülmesinin Avrupa güvenliğinin hayrına olacağına inanıyoruz. Geçmişte Avrupa’da yaşanan birçok savaş ve ihtilaf bize göstermiştir ki, savunma ve güvenlik gibi son derece hayati olan konularda bölündükçe zayıflıyoruz, birleştikçe güçleniyoruz.”

– “Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart”

Avrupa’nın ortak geleceğini düşünürken hiç şüphesiz ekonomik güvenliklerini teminat altına alacak adımları da istişare etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu hususlara dikkati çekti:

“Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.”

Erdoğan, son yıllardaki yatırımlar ve doğal gaz alanındaki anlaşmalarla Türkiye’yi bölge coğrafyası için önemli bir enerji merkezi haline getirme hedeflerine adım adım yaklaştıklarını belirterek, “Bölgenin en gelişmiş enerji altyapısına sahip ülkesi olarak enerji dönüşüm sürecinde Türkiye, Avrupa’da önemli bir aktördür. Yenilenebilir enerji alanındaki adımlarımız sadece ülkemiz için değil, tüm bölge için fırsatlar sunuyor. Çok taraflı ulaştırma güzergahlarının merkezinde konumlanan Türkiye, Avrupa’nın kesintisiz tedarik zincirlerinin muhafazasına ciddi katkı sağlıyor.” dedi.

– “2022’den bu yana ilk kez önemli fırsat penceresi aralandı”

Ukrayna’da silahların susması ve barış zeminin oluşturulması için kritik dönemeçte olunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Geçmişte olduğu gibi bugün de kapsamlı bir ateşkes öncelikli olmak üzere çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Sürecin hassasiyetine binaen bir dayatmada bulunmaksızın tarafların teşvik edilmesi, adil ve kalıcı barışa ulaşılması bakımından çok önemlidir. Sayın (Donald) Trump, (Vladimir) Putin ve (Volodimir) Zelenskiy ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Sayın (Emmanuel) Macron ve (Giorgia) Meloni beni aradılar. Zelenskiy dün Ankara’daydı. Kendisiyle görüşmemiz sonrasında teknik görüşmelere başlama kararı aldık. Mart 2022’den bu yana ilk kez akan kanı durdurma noktasında önemli fırsat penceresi aralandı. Nitekim şu anda İstanbul’da Dışişleri Bakanımın riyasetinde görüşmeler Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında devam ediyor. Bunun heba edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Gelinen aşamada barışın süratle tesisi için Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kanallarının açık tutulması için buradaki tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır. Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir.”

– “Ateşkes için Avrupa’nın gereken ilgiyi göstermesini bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 20 aydır eşi görülmemiş bir insani felaketin yaşandığına, her gün çoğu çocuk ve kadın onlarca masumun katledildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Buna ‘dur’ demek, ‘artık yeter’ demek mecburiyetindeyiz. Netanyahu’nun uzlaşmaz, saldırgan ve kibirli tutumu, Gazze ile birlikte tüm bölgemizi burada yaşayan farklı inançlardan insanları da tehlikeye atıyor. Gazze’de ateşkesin tesisi için de Avrupa’nın gereken iştiyak ve ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Gazze’de 2 milyondan fazla insanın açlığa mahkum edilmesi karşısında uluslararası camianın eylemsiz kalması ne vicdani kıstaslarla ne insanlık onuruyla bağdaşmaktadır. Kalıcı ateşkesin yanı sıra insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze’nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Esas hedefimiz ise sürdürülebilir tek çözümü teşkil edecek olan iki devletli çözümü hayata geçirmek olmalıdır.”

– “İşbirliğini sağladığımızda üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit kalmayacak”

Suriye’de yaklaşık 14 yıldır süren çatışmaların sona ermesiyle yeni ve umut dolu bir sayfanın açıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“ABD Başkanı Sayın Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, Suriye’nin bir an önce refaha kavuşması için atılmış çok kıymetli bir adımdır. Bu kararıyla Sayın Trump, bölgesel istikrara ve kalkınmaya verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Söz konusu kararın diğer ülkelere de örnek olmasını diliyoruz. Avrupa Birliği tarafından sabık rejime yönelik getirilen yaptırımların aynı şekilde ivedilikle kaldırılmasını, yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlanmasını bekliyoruz. Elbette bu destek ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşlerini de hızlandırıcı bir etki yapacaktır.

Belirsizliklerin arttığı mevcut ortam, bizleri ortak çözümler etrafında kenetlenmeye mecbur kılıyor. Dayanışmayı, kaynaklarımızı iyi kullanmayı ve samimi işbirliğini sağladığımızda kıta olarak üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit ve sınama kalmayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam