Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Azerbaycan, 17. EİT Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak

Published

on

Azerbaycan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (EİT) 17. Zirve Toplantısı’na Hankendi şehrinde ev sahipliği yapacak.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde 4 Temmuz’da düzenlenecek zirveye, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması bekleniliyor.

Zirveye, üye ülkeler Özbekistan, İran, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Pakistan’dan devlet başkanları ve bakanlar katılacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da zirvede yer alacak.

Ülkeler arasındaki ticaret, ekonomi, yatırım, ulaştırma, transit ve iklim değişikliği alanlarındaki işbirliğinin geliştirilmesi konularının ele alınacağı zirvede, EİT kapsamındaki çalışmalar gözden geçirilecek. Liderler, zirve kapsamında ikili görüşmeler de gerçekleştirecek.

Zirvenin Karabağ’da bir dönem işgalci rejimin başkent olarak kullandığı Hankendi’de yapılması, Azerbaycan için sembolik önem taşıyor.

Türkiye, Pakistan, İran, Afganistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın üye, KKTC’nin ise gözlemci üye olduğu ve 1985’te kurulan EİT’in devlet başkanları zirvesi 2 yılda bir düzenleniyor.

– Teşkilatın kuruluşu

Türkiye, İran, Pakistan devlet ve hükümet başkanlarının bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla 1964’te İstanbul’da bir araya gelerek yayımladıkları bildiriyle kurulan Kalkınma için Bölgesel İşbirliği (RCD) platformunun devamı niteliğinde olan EİT, 1979’da İran’da gerçekleşen devrim sonrasında faaliyetlerini askıya almak durumunda kalmıştı.

Üç ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin 1980’li yılların başında yeniden gelişmeye başlamasıyla işbirliğinin RCD’nin hukuki zemini üzerinde ama farklı bir isim altında sürdürülmesi kararı alınmıştı. EİT’in temeli böylece 1985’te atılmıştı.

Türkiye, İran ve Pakistan’ın kurucuları olduğu teşkilata 1992’de Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan katılmıştı. Faaliyet alanı daha da genişleyen EİT, toplam 7 milyon kilometrekare alana yayılan ve yaklaşık 450 milyon nüfusa sahip ekonomik ağırlıklı bölgesel bir güç halini aldı.

Teşkilat, zirve ve dışişleri bakanları düzeyindeki dönemsel toplantıların yanı sıra ticaret, ulaştırma, tarım, enerji, çevre, sağlık, sanayi, maliye ve ekonomi bakanlarıyla düzenli toplantılar yaparak sektörel bazda alınan kararlar ve işbirliği projelerinin hayata geçirilmesine imkan sağlıyor.

– Teşkilatın kurumsal yapısı

Devlet ve hükümet başkanları düzeyinde 2 yılda bir yapılan EİT zirvesi, şimdiye kadar 16 kez düzenlendi, son zirve Kasım 2023’te Özbekistan’da gerçekleştirildi.

Örgütün en üst düzey karar alma organı olan Dışişleri Bakanları Konseyi’nin toplantısı her yıl düzenleniyor. Teşkilat kapsamında sektörel bakanlar toplantıları da yapılıyor. Ayrıca, Bölgesel Planlama Konseyi (BPK), Daimi Temsilciler Konseyi (DTK) toplantıları da düzenli yapılıyor.

Tahran’da yerleşik EİT Sekretaryası bulunurken, teşkilat, Genel Sekreter tarafından yönetiliyor. Genel Sekreterlik bünyesinde ayrıca “sanayi ve tarım”, “ticaret ve yatırım”, “enerji, madenler ve çevre”, “ulaştırma ve iletişim”, “ekonomik araştırma ve istatistik” ile “proje araştırma” direktörlükleri de bulunuyor.

Teşkilat bünyesindeki bölgesel kuruluşlar arasında EİT Ticaret ve Sanayi Odası, EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası, EİT Sigortacılık Koleji ile EİT Mühendislik ve Müşavirlik Şirketi yer alırken, uzmanlık kuruluşları arasında Tahran’da EİT Kültür Enstitüsü, İslamabad’da EİT Bilim Vakfı ve Ankara’da da EİT Eğitim Enstitüsü mevcut.

Üye ülkeler arasında ticaret, yatırım, ulaştırma, haberleşme, enerji, madenler ve çevre, tarım, sanayi ve turizm, proje, ekonomik araştırma ve istatistik, insan kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda işbirliği çalışmaları yürütülüyor.

Teşkilat, üye ülkeler arasında sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı, bölgesel ticaretin geliştirilmesini, üye ülkelerin dünya ticaretinde daha fazla rol almasını, üye ülkelerin birbirleriyle ve diğer ülkelerle bağlantısını sağlayacak ulaştırma ve haberleşme altyapısının geliştirilmesini, tarım ve sanayi potansiyelinin etkin kullanılmasını ve bölgesindeki halklar arasında tarihi ve kültürel bağların güçlendirilmesini amaçlıyor.

– Türkiye-EİT ilişkileri

Türkiye, Pakistan ve İran’la EİT’in üç kurucu üyesi statüsünde. Genel olarak ticari ve ekonomik temelli bir organizasyon olarak tanımlanabilecek EİT, Türkiye’yi Orta Asya devletleri ve Güney Asya ülkeleriyle bir araya getiren önemli platform niteliği de taşıyor.

Türkiye, önemli rol üstlendiği EİT’in 1993’te 2’nci, 2002’de 7’nci ve 2010’da 10’uncu zirvesine ev sahipliği yaptı. 2021’de Türkiye’nin dönem başkanlığı sırasında düzenlenen zirve ise Kovid-19 salgını nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

Sekretaryası İran’da, ekonomik bürosu Türkiye’de, bilimsel bürosu ise Pakistan’da bulunan EİT’in genel sekreterliğini Asad Majeed Khan yürütüyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam