Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

AB Genel İşler Konseyi toplantısının genişlemeye dair sonuç bildirisinde Türkiye kısmı kabul edildi

Published

on

Avrupa Birliği (AB), aday ülkelerden Türkiye ile ortak çıkar alanlarında “işbirliğine dayalı, aşamalı ve orantılı ilişki kurmaya” hazır olduğunu yineledi.

AB Genel İşler Konseyi sonuç bildirgesinde Kıbrıs’a da yer verilerek “Türkiye’nin kendi yapıcı angajmanı, çeşitli işbirliği alanlarının ilerletilmesinde etkili olacaktır. Bu bağlamda AB, Türkiye ile işbirliğinin daha da geliştirilmesinde Kıbrıs çözüm görüşmelerinin yeniden başlatılmasına ve bu görüşmelerde ilerleme kaydedilmesine özel önem atfetmektedir.” değerlendirmesi yapıldı.

AB ülkelerinin Avrupa işlerinden sorumlu bakanları yılın son toplantısında Brüksel’de bir araya geldi.

Genel İşler Konseyi adı verilen toplantının sonuç bildirisinin “genişleme” başlığında aday ülkelerden Türkiye’ye de yer verildi.

Bildiride, Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın teşvik edilmesinin stratejik çıkar olduğu belirtilerek, bu doğrultuda Türkiye ile işbirliğine dayalı bir ilişkinin önemine işaret edildi.

Ekonomik ilişkiler ile dış politika ve bölgesel konulardaki diyalogların geliştirilmesine yönelik atılan adımların memnuniyetle karşılandığı aktarılan bildiride, “Konsey, Türkiye ile ortak çıkar alanlarında aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ilişki kurmaya hazır olduğunu yineler.” ifadesine yer verildi.

Türkiye ile katılım müzakerelerinin “fiilen durma noktasına geldiği” ifade edilen bildiride, yeni fasılların açılması ya da kapatılmasının gündemde olmadığı kaydedildi.

Bildiride, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere de değinilerek son dönemde ikili ilişkilerde kaydedilen iyileşmeler ve Doğu Akdeniz’de devam eden gerilimin azaltılmasından memnuniyet duyulduğu ve bunların sürdürülmesi gerektiği belirtildi.

– Kıbrıs

Bildiride, “Türkiye’nin kendi yapıcı angajmanı, çeşitli işbirliği alanlarının ilerletilmesinde etkili olacaktır. Bu bağlamda AB, Türkiye ile işbirliğinin daha da geliştirilmesinde Kıbrıs çözüm görüşmelerinin yeniden başlatılmasına ve bu görüşmelerde ilerleme kaydedilmesine özel önem atfetmektedir.” değerlendirmesi yapıldı.

AB’nin Kıbrıs meselesinin Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasına tam destek verdiği aktarılan bildiride, Kıbrıs meselesine ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

“Türkiye’nin, dış boyutları da dahil olmak üzere, böylesi bir barışçıl çözüme taahhütte ve aktif bir şekilde katkıda bulunması önemini korumaktadır. BM Genel Sekreteri tarafından çözüm görüşmelerinin yeniden başlatılması yönünde atılan son adımları memnuniyetle karşılayan AB, BM öncülüğündeki sürecin tüm aşamalarının desteklenmesinde, elindeki tüm uygun araçlarla aktif bir rol oynamaya hazırdır.”

– Demokrasi, Rusya, dış politika, göç

Demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında eleştirilerin yöneltildiği bildiride, Türkiye’de “ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve sivil toplum örgütlerine baskı olduğu” savunuldu.

Bildiride, Ankara’nın AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasına “düşük düzeyde” uyum sağladığı ve yaptırımlara dahil olduğu belirtilerek, AB-Türkiye ilişkilerinin ilerletilmesi için “daha fazla uyumun bir öncelik olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Türkiye’nin Birliğin yaptırım kararlarına uyumlu politikalar yapmaya davet edildiği bildiride, “Türkiye’nin dış politikası AB’nin öncelikleriyle çelişmeye devam etmektedir. Bu hususun, AB ile Türkiye arasında dış politika ve bölgesel konulara ilişkin diyaloglar çerçevesinde de olmak üzere, Türk makamları tarafından ele alınması gerekmektedir.” değerlendirmesine yer verildi.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da yapılan mutabakatın sonuç vermeye devam ettiği ve göç konusunda işbirliğinin temel çerçeve olmayı sürdürdüğü kaydedilen bildiride, Türkiye’nin “dünyanın en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yapma” konusundaki sürekli çabaları takdir edildi.

Bildiride, Türkiye’nin Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarının delinmesini önlemeye yönelik tedbirlerinin memnuniyetle karşılandığı anlatılarak, “Konsey, Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi’nde ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşı bağlamında esir değişiminde oynadığı önemli rolü kabul eder.” ifadesi kullanıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Dünyadan İsrail-İran gerilimine tepkiler Uluslararası toplum, İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya tepki gösterdi.

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin, “Artık durma vakti.” ifadesini kullandı.

BM Genel Sekreteri Guterres, X sosyal medya hesabından, İsrail-İran gerilimine ilişkin açıklama yaptı.

İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef almasını ve Tahran yönetiminin de karşılık vermesini hatırlatan Guterres, “Artık durma vakti.” değerlendirmesinde bulundu.

Tansiyonun yükseldiğine işaret eden Guterres, “barış ve diplomasinin” üstün gelmesi gerektiğini belirtti.
ABD’li Senatör Sanders, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınadı

ABD’li Senatör Bernie Sanders, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin uluslararası hukuku sürekli olarak ihlal etmesi neticesinde dünyanın daha tehlikeli ve istikrarsız bir yer haline geldiğini belirtti.

İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınayan Sanders, “(İsrail) Gazze’deki çocukların açlığını savaş aracı olarak kullanıyor ki bu Cenevre Sözleşmesi’nin ihlali anlamına geliyor. Şimdi de İran’a yönelik yasa dışı ve tek taraflı saldırısı, bölgesel savaş riskini doğuruyor.” ifadelerini kullandı.

Sanders, ABD ve uluslararası toplumun, bölgedeki gerilimin tırmanmasını önlemek ve savaşan tarafları müzakere masasına oturtmak için “mümkün olan her şeyi” yapması gerektiğine işaret etti.
İİT, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının durdurulması için uluslararası eylem çağrısı yaptı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in İran’a saldırılarının “şiddetle kınandığı” kaydedildi.

Açıklamada, saldırıların İran’ın egemenliği, güvenliği ve uluslararası hukukun “açık ihlali” olduğuna işaret edildi.

Uluslararası topluma ve BM Güvenlik Konseyine (BMGK) “tüm bölgede güvenlik, barış ve istikrarı tehdit eden bu saldırganlık karşısında sorumluluklarını üstlenmeleri ve bunu durdurmak için hızlı ve kararlı şekilde harekete geçmeleri” çağrısında bulunuldu.
Yunanistan: Hürmüz Boğazı’nın kapanması deniz taşımacılığı için ciddi sonuçlar doğurabilir

Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Vasilis Kikilyas, ERTNews’e yaptığı açıklamada, Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerin herkesi teyakkuzda kalmaya zorladığını ifade etti.

Özellikle Hürmüz Boğazı’nın kapanması gibi bir senaryonun küresel deniz taşımacılığı, ekonomi ve doğrudan Yunanistan için ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirten Kikilyas, savaşların sonuçlarının her zaman öngörülemez olduğunu dile getirdi.
⁠⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 78 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede en az 63 kişi yaralandı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail’e sabah saatlerinde düzenlenen saldırılarda 2 kişi öldü, 21 kişi yaralandı

Published

on

By

İran’dan İsrail’e sabah saatlerinde düzenlenen füze saldırılarında 2 kişinin öldüğü, 21 kişinin yaralandığı bildirildi

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, İran’ın İsrail’e düzenlediği son saldırılarda Tel Aviv’in güneyindeki bazı binalar hedef alındı.

Sabah saatlerinde düzenlenen saldırılarda 2 kişi öldü, 3’ü ağır 21 kişi yaralandı.

Böylece İran’ın İsrail’e dün akşam itibarıyla düzenlediği 6 saldırıda ölenlerin sayısı 3’e, yaralananların sayısı ise 91’e yükseldi.

İsrail ordusu, İran’dan kuzey, güney ve merkez bölgelere yeni füze saldırıları düzenlendiğini açıklamıştı.

İsrail basını da İran’dan İsrail’e doğru sabah saatlerinde 15 dakika içinde üç salvo füze fırlatıldığını paylaşmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İran’ın BM Temsilcisi İrevani: İsrail’in saldırıları ABD desteğiyle gerçekleşti

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, İsrail’in saldırılarının ABD desteğiyle gerçekleştiğini savundu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail’in dün gece İran’a yaptığı hava saldırısının ardından acil toplandı.

BMGK toplantısında konuşan ve hemen sonrasında basına açıklamalarda bulunan İrevani, “Dünyanın en gürültülü ve şiddet yanlısı rejimi olan İsrail, bu barbarca saldırıları ABD hükümetinin tam istihbarat, operasyonel ve politik desteğiyle gerçekleştirdi.” dedi.

“Bu meşru müdafaa değildi. Bu planlanmış, haksız bir saldırganlık eylemiydi.” diyen İrevani, İsrail’in hava saldırıları sonucu şu ana kadar 78 İranlı’nın hayatını kaybettiğini ve 320’den fazla kişinin yaralandığını, yaralıların büyük çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğunu bildirdi.

İrevani, İsrail’in güvenlikli nükleer tesislere saldırdığını hatırlatarak, bunun İran sınırının ötesinde “radyolojik bir felakete yol açabilecek pervasız bir suç eylemi” olduğunu söyledi.

Tahran’ın BM Temsilcisi, İsrail’in saldırısının yalnızca İran’a değil uluslararası hukuk düzenine BM Şartı’na, “kuvvetin üstünlüğü yerine hukukun üstünlüğüne inanan her ulusa” yönelik bir saldırı olduğuna dikkati çekti.

BMGK’nın İsrail’in saldırısını kınaması gerektiğinin altını çizen İrevani, “İsrail’in saldırganlığı bir savaş ilanı niteliğindedir. Açıkça söyleyeyim, İran, meşru müdafaa hakkını kullanacak, cevabımız yasal, orantılı ve kararlı olacak ve bizim seçtiğimiz bir zamanda gelecek.” ifadesini kullandı.

İsrail’in BM Temsilcisi saldırıyı savunurken Tahran yönetimini suçladı

İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon ise İrevani’nin ardından yaptığı konuşmada, Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirmesi çalışmalarında kritik bir noktaya ulaştığını iddia etti.

İsrail’in saldırılarını savunan Danon, “Görev çok açıktı, İran’ın nükleer programını engellemek, terör ve saldırganlığının mimarlarını ortadan kaldırmak ve rejimin İsrail Devleti’ni yok etme yönündeki tekrarlanan kamusal vaadini yerine getirme yeteneğini etkisiz hale getirmek.” diye konuştu.

“Düşmanlarımızı tanıyoruz. İdeolojilerini biliyoruz.” diyen Danon, İran’a karşı “çok geç olmadan” harekete geçmek zorunda olduklarını söyledi.

İsrail Temsilcisi, İran’ın ABD ve Rusya’ya bile balistik füze yetenekleri konusunda meydan okumayı hedeflediğini iddia ettiği konuşmasında, “Bu rejim açıkça ulusumuzu haritadan silmeyi hayal ediyordu.” dedi.

Danon ayrıca İsrail’in hedef aldığı İranlı üst düzey komutanları, “onlarca yıl, Yemen, Lübnan, Suriye ve Gazze’de terör ağını koordine etmekle” suçladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam