Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

AB liderleri, yarın savunma konulu ilk zirve için Brüksel’de bir araya gelecek

Published

on

Avrupa Birliği (AB), yarın düzenleyeceği ilk savunma konulu zirve toplantısında Avrupa’nın bu alanda kendi sorumluluğunu daha fazla üstlenmesi için neler yapılabileceğini tartışacak.

AB, tarihinde ilk defa savunma konusunda zirve toplantısı düzenliyor.

Gayriresmi nitelikli toplantıda herhangi bir karar alınmayacak ancak özellikle haziran ayında yapılacak ve savunmaya özel önem atfedilmesi planlanan zirvede alınacak kararlara zemin hazırlanacak.

AB üyesi 27 ülkenin liderleri, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa’nın liderliğinde Brüksel’deki Egmont Sarayı’nda yarın gün boyunca Avrupa’nın savunmasının geleceğini tartışacak.

Zirvenin bir bölümüne NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer da katılacak.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 1 Aralık 2024’te başlayan yeni 5 yıllık idari dönemin ilk icraatlarından biri olarak ilk 100 gün içinde savunma konusunda “beyaz kitap/bülten” (white book) hazırlayacağını duyurmuştu.

Von der Leyen, yeni ekibinde ilk kez savunmadan sorumlu portföy oluşturmuş, Litvanyalı siyasetçi Andrius Kubilius bu göreve getirilmişti.

Kubilius ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın hazırlıklarını birlikte sürdürdüğü belge, temel olarak Avrupa’nın savunma sektöründeki kapasitesini, endüstriyel rekabet gücünü ve yatırım ihtiyaçlarını ele alıyor.

Özellikle Rusya’dan yönelen tehdit karşısında AB’nin “savunma entegrasyonuna” yönelik genel yaklaşımını çerçeveliyor.

Bunun için de kıta genelinde hava savunmasını güçlendirmek amacıyla Avrupa hava kalkanı, siber savunma yetenekleri, daha yakın AB-NATO işbirliği, üye ülkeler tarafından daha verimli ve yüksek miktarda savunma harcaması, savunma tedarikinde dış bağımlılıkların azaltılması gibi başlıklarda öneriler yer alıyor.

– 36 günlük geri sayım

Von der Leyen’in belgenin hazırlığı için belirlediği 100 gün hedefinde geriye 36 gün kalmışken AB Konseyi Başkanı Costa ve AB Konseyinin dönem başkanlığını 1 Ocak’ta 6 aylığına üstlenen Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk’ın girişimiyle “savunma zirvesi” fikri doğdu.

Zira Polonya, dönem başkanlığı önceliğinin “güvenlik ve savunma” olacağını duyurmuştu.

Costa da her fırsatta Birliğin karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun “savunma” olduğunu dile getiriyor.

Costa, savunma zirvesi düzenlemek istediğini üye ülkelere beyan ettiği davet mektubunda bu alandaki zorlukları, “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla Avrupa’nın güvenliğini tehdit eden yüksek yoğunluklu savaşı ve bunun beraberinde AB ülkelerinin ekonomileri ile toplumlarını da hedef alan ‘hibrit ve siber saldırılar’” olarak kategorize etti.

Bu durumdan çıkış yolunu Ukrayna’nın savaşı kazanması, kapsamlı, adil ve kalıcı barışa kavuşulması olarak gösteren Costa, Orta Doğu’daki durumla da belirlenen bu jeopolitik bağlamın, öngörülebilir gelecekte zorlu olmaya devam edeceğinin altını çizdi.

– Ayrılıkların üstesinden gelinebilecek mi?

Zirvenin gündemi iki ana unsura ayrılıyor.

İlk tartışmalar, Avrupa’nın kendi savunması için daha fazla sorumluluk almasına odaklanacak. Bunun derecesi hakkında üye ülkeler arasında mevcut farklılıkların nasıl aşılacağı merak konusu.

Zira “Avrupa ordusu” fikri etrafında bu farklılıklar nedeniyle yıllarca süren ve sonuç alınamayan tartışmalar hafızalarda taze.

Bu nedenle Brüksel, NATO bağlamı da dahil olmak üzere, tüm üye ülkelerin güvenlik ve savunma çıkarlarını gözetme, politikalarında dikteye gitmeme konusunda da sınavdan geçecek.

Zirvede ele alınacak ikinci unsurla, üye ülkeler nezdindeki bu “ayrılığın” “ortaklığa” bağlanması, araştırma geliştirmeden üretimde, savunma endüstrisinde bireysel üye ülkeler için maliyeti azaltırken daha fazla öngörülebilirlik sağlamak ve tekrarların önlenmesi hedefleniyor.

Zirvede üye ülkelerin AB’nin sahip olması ya da geliştirmesi gereken savunma yetenekleri ile birlikte daha fazla harcama yapma konusundaki hedeflerinin ne olduğu, AB bütçesinin kısa, orta ve uzun vadede bu hedeflerle en iyi şekilde nasıl kullanılabileceği ya da hangi özel finans araçlarının sağlanabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunmaları bekleniyor.

Ayrıca, AB dışındaki Avrupalı ortaklarla savunma işbirliğinin nasıl olması konusunda da tartışma yapılacak.

– NATO Genel Sekreteri Rutte’nin mesajları ve Trump’ın “yüzde 5” tartışması

Bu noktada NATO Genel Sekreteri Rutte’nin katılımı da özel anlam taşıyor.

Rutte’nin Genel Sekreterliği ile yeni AB yönetimi, iki ay arayla başladı. Bu dönem, aynı zamanda ABD’de Donald Trump yönetimini iktidara getirecek seçim sürecine de denk geldi.

Trump’ın kampanya süreci boyunca Avrupalı müttefiklerin savunmada üstüne düşeni yerine getirmemesi, savunma harcamalarını artırmaması halinde yapacakları konusunda savurduğu tehditler, Brüksel için endişeye yol açtı.

AB üyesi ülkelerden Hollanda’yı yıllarca yönetmiş ve “Trump’ın dilinden anlayan Avrupalı siyasetçi” olarak bilinen Rutte’nin NATO’ya liderlik etmesi, Brüksel için bir umuda da işaret ediyor.

Ancak Rutte, gayrisafi yurtiçi hasılada (GSYİH) savunma harcamalarına ayrılan payın artması konusunda Trump’la hemfikir.

Mevcut hedef olan yüzde 2, halihazırda 23 AB üyesi tarafından karşılanıyor.

Rutte, Trump’ın zikrettiği ancak Brüksel’de “imkansız” olarak yankılanan yüzde 5’lik hedefle ilgili beyanda bulunmaktan kaçınıyor.

Diğer yandan AB ülkeleri, yüzde 2’nin üstünde bir hedef belirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu da biliyor.

AB’nin dış ilişkiler ve savunma şefi Kallas, henüz Estonya Başbakanıyken bu hedefin yüzde 3 olarak belirlenmesini istediğini söylemişti.

Kallas, yakın zamandaki açıklamalarında da Avrupa’nın GSYİH’sinin ortalama yüzde 1,9’unu savunmaya harcadığını, Rusya için ise bu oranın yaklaşık yüzde 9 olduğunu belirtmişti.

Bu konuda Rutte’nin Avrupa Parlamentosuna (AP) düzenlediği ilk ziyarette zikrettiği ifadeler de dikkat çekiciydi.

AP milletvekillerine 13 Ocak’ta hitap eden Rutte, yüzde 2’lik hedefin halihazırda yeterli olmadığını tekrarlamış, “Rusya’nın şu anda üç ayda ürettiğine baktığınızda, Los Angeles’tan Ankara’ya kadar NATO’nun tümünün bir yılda ürettiği şeye denk. Rusya, Hollanda ve Belçika’nın toplamından daha büyük bir ekonomi değilken üç ayda NATO’nun bir yılda ürettiğini üretiyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Rutte’nin aynı hitapta dikkati çektiği bir başka nokta da AB’nin Birlik üyesi olmayan ancak NATO üyesi olan Avrupalı ortaklarla işbirliğine daha fazla açık kapı bırakmasıydı.

Zirveye İngiltere Başbakanı Starmer’in davet edilmesi, bu yönde alınmış bir karar gibi görünüyor. Bu bağlamda NATO içinde önde gelen ortaklardan Türkiye ile işbirliği konusunda yapılacak tartışmalar da merak ediliyor.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Trump duyurdu: “Çin ile anlaşmaya vardık”

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile anlaşmaya vardıklarını, ABD’nin yüzde 55, Çin’in ise yüzde 10 tarife uygulayacağını açıkladı.

Donald Trump, Truth Social hesabından ABD ile Çin arasında yapılan ticaret görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu.

Trump, Çin ile anlaşmaya vardıklarını belirterek, anlaşmanın kendisi ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in son onayına tabi olacağını ifade etti.

Çin tarafından gerekli tüm nadir toprak elementlerinin temin edileceği bilgisini veren Trump, “Aynı şekilde, kolejlerimizi ve üniversitelerimizi kullanan Çinli öğrenciler de dahil olmak üzere üzerinde anlaştığımız şeyleri biz de Çin’e sağlayacağız (ki bu benim için her zaman iyi olmuştur!). Toplam yüzde 55 tarife uyguluyoruz, Çin yüzde 10 uyguluyor. İlişkiler mükemmel! Bu konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz!” ifadesini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

AİHM bir kez daha TMK’yı işaret etti

Published

on

By

Avrupa İnsan hakları Mahkemesi, Rum Mediterranean Tours şirketinin Türkiye ile ilgili kararını açıkladı…

Karara göre Taşınmaz Mal Komisyonu hala etkili bir iç hukuk yolu ve Rumlar Türkiye aleyhinde dava açılmadan önce Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmak zorunda…

Başvuran şirketin Vakıflarla ilgili iddialarına da yer verilen kararda, Vakıfların sürece ilgili taraf olarak dahil edilmesi açısından bir ihlal bulgusu yapılmazken, tazminatın da çare olduğu kaydediliyor

Devamını Oku

Dünya

Los Angeles’taki eylemler: Kent merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Published

on

By

Amerika Bieleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlerin gözaltına alınması ile başlayan protestolar sürüyor.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donalt Trump, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg Üssü’nde düzenlenen törende Los Angeles’taki olayları ve gündemi değerlendirdi.

Trump, Los Angeles’taki olayların kabul edilemez olduğunu ve eyalet yönetiminin “yetersiz” kalması nedeniyle kendisinin düzeni sağlamak için harekete geçtiğini belirtti.
Göstericilerin çoğunun “para karşılığı” şiddet olaylarının tırmandırdığını savunan Trump, “Bunlar diğer ülkelerin bayraklarını gururla taşıyorlar, ancak Amerikan bayrağını taşımıyorlar. Onu sadece yakıyorlar. Amerikan bayrağını yakanlar bir yıl hapis cezasına çarptırılmalı” diye konuştu.

Los Angeles’a binlerce Ulusal Muhafız göndermemesi durumunda kentin yakılıp yıkılacağını söyleyen Trump, California Valisi Gavin Newsom’ın “beceriksiz” ve “yetersiz” olduğunu savundu.
Trump, California’da tanık olunana şeyin, ülkeye yönelik yabancı bir işgali sürdürmek amacıyla, yabancı bayraklar taşıyan isyancıların barışa, kamu düzenine ve ulusal egemenliğe saldırısı olduğunu savunarak, bunun olmasına izin vermeyeceklerini yineledi.

Kentte çok sayıda düzensiz göçmenin olduğunu ve bu kişilerin tutuklanması gerektiğini ileri süren Trump, “Los Angeles’ı özgürleştireceğiz” dedi.

ABD Başkomutanı olarak Los Angeles’ta güvenliği sağlamak için gereken her türlü önlemi alacağını ifade eden Trump, bu konuda yasaların kendisine sorumluluk yüklediğini belirtti.
Los AngelesBelediye Başkanı Karen Bass da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yasağı ihlal eden kişilerin tutuklanacağını belirterek, “Los Angeles şehir merkezindeki durumu yakından takip ediyor ve topluluklarımızı korumak için yeni önlemler almaya hazırlanıyorum” dedi.

Kötü niyetli kişileri durdurmak için gece saat 20.00’dan itibaren Los Angeles şehir merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini açıklayan Bass, “Eğer Los Angeles şehir merkezinde yaşamıyor veya çalışmıyorsanız, bu bölgeden uzak durun. Kolluk kuvvetleri sokağa çıkma yasağını ihlal eden kişileri tutuklayacak ve hakkınızda dava açılacaktır”şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam