Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

ABD’nin Rum Yönetimi’ne silah satış kararı.. Dışişleri Bakanlığı: Dengelerin olumsuz etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecek

Published

on

 Dışişleri Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satış kararına ilişkin açıklamasında, ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesinin kimsenin çıkarına hizmet etmeyeceğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.” ifadelerine yer verildi.

Kıbrıs Rum tarafının, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunduğu belirtilen açıklamada, “ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın dünya barışına katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir.” denildi.

-“Rum tarafının güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddia”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadeler kullandı:

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Kararı ile 15 Ocak 2025 tarihinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni 1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile Yabancı Askeri Satış Yasası kapsamına, bu yasaların savunmaya ilişkin maddeleri ve bu yasalar tahtında savunma hizmetleri alınmaya elverişli bir ülke olarak ilan ettiğini açıklamıştır. Amerika Birleşik Devletleri 1987 tarihinden bu yana Kıbrıs Rum tarafına uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2021 yılında tamamen kaldırdığını duyurmuş ve anılan kararı her yıl uzatmaktadır. Anılan yasalar çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafı, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunmuştur. ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın ‘dünya barışına’ katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi son dönemde zirveye tırmanan savunma ve askeri alandaki silahlanma faaliyetleri konusunda adadaki ‘mağdur’ olan taraf olduğu gerekçesi ile hareket etmekte olduğunu ve bir güvenlik tehdidi altında bulunduğunu öne sürmektedir. Kıbrıs adasını 1963-1974 yılları arasında kan gölüne çeviren Rum tarafının ta kendisidir. Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına karşı uyguladığı bu mezalim her ne kadar uluslararası toplum tarafından ‘toplumlararası çatışmalar’ denilerek örtbas edilmeye çalışılsa da, yaşanan acılar Kıbrıs Türk halkının belleğindeki yerini muhafaza etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1974 yılında gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı, adada dökülen kanı durdurmuş ve bugün bölgedeki barış ve huzurun yegane teminatıdır. Dolayısıyla, Rum tarafının bir güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddiadır. ABD Başkanlığı tarafından alınan bu karar sonrasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin silahlanma yarışını adeta bir savaş hazırlığına girecekmiş gibi sürdüreceği açıktır. Rum tarafının, özellikle son dönemde yaptığı ikili askeri işbirliklerinin adada ve bölgede yaratabileceği tehlikeli durum konusunda ilgili tüm taraflara defalarca yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması son derece talihsizdir. Rum tarafının savaş çığırtkanlığına çanak tutan ülkeleri, bir kez daha, bu hareketlerinin sonucunu hesaplayarak hareket etmeye ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecektir. Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bay-Sen ve Kamu-iş, Genç İşçiler Büyük Kurultayı’na katıldı

Published

on

By

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’na bağlı Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası ile Kamu İşçileri Sendikası’na (Kamu-İş) üye genç çalışanlar Ankara’da gerçekleştirilen Türk Metal Sendikası Ankara’da Genç İşçiler 2’nci Büyük Kurultayı’na katıldı.

Birçok farklı ülkeden genç katılımcının yer aldığı kurultaya Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ da katılarak konuşma gerçekleştirdi..

Altundağ konuşmasında gençlerin ve kadınların çalışma yaşamına aktif katılımının önemine işaret etti.

Kurultayda Bay-Sen üyesi Sonay Orbay da Hür-İş Federasyonu adına konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 6 sendikanın oluşturduğu Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’nun kurulduğu tarihten itibaren işçi ve emekçilerin hakları için büyük mücadeleler verdiğini ve şu anda ülkenin en büyük işçi federasyonu olduğunu belirten Orbay Federasyon’un Türk-Metal Sendikası ile yakın bir işbirliği içerisinde olduğunu kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinde uygulanan haksız uluslararası izolasyonların diğer ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve sendikalarla olan işbirliklerine de engel olduğunu ifade eden Orbay, ancak her anlamda Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sendikal yaşamın en önemli kuruluşlarından Türk Metal Sendikası’nın Hür-iş Federasyonunu da arasına alarak Türkiye Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türkü’ne verilen değeri bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Kurultay’da konuşan Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da sendikaları yalnızca paydaş değil çözüm ortağı olarak gördüklerini belirterek gençlerin çalışma yaşamına katılmalarına yönelik yürütülen çalışmaları anlattı.

Öte yandan Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu ile BAY-SEN Başkanı Salih Sakallı, Avrasya Metal İşçileri Sendikası’nın 59. Merkez Komite Toplantısına katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği yapıldı

Published

on

By

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği, Birliğin lokalinin bahçesinde yapıldı.

Birlik üyelerinin yanı sıra ülkede görev yapan gazetecilerin de yer aldığı geceye Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de katıldı.

Dış Basın Birliği’nden yapılan açıklamaya göre  etkinlikte gazeteciler kaynaşma imkanı buldu.

Gazetecilere hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dış Basın Birliği’ni kutlayarak çalışmalarında başarılar diledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Kıbrıslı Türklerle eşitlik çerçevesinde bir anlaşma yapma niyeti olmadığına işaret eden Tatar, artık yeni bir yola girildiğini ve iki devletlilikten başka bir çözümün mümkün olmadığını söyledi.

Dış Basın Birliği’nin Kıbrıs Türkünün sesini duyurduğunu ifade eden Tatar, bütün gazetecilere çalışmalarında başarılar diledi.

Açılış konuşmasını yapan Dış Basın Birliği Başkanı Burhan Canbaz ise, hayatını kaybeden Şair, Gazeteci ve Emekli Öğretmen Neriman Cahit’i saygıyla andı.

Yaza iyi bir başlangıç yapmak için  etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Canbaz, geceye katılan herkese teşekkür etti ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

Canbaz, Birliğin önceki başkanlarından Rasıh Reşat’ın doğum gününü de kutlayarak kendisini sahneye davet etti.

Rasıh Reşat ise burada yaptığı konuşmada, Dış Basın Birliği’nde birçok değerli ismin görev yaptığını anımsatarak “Burası benim evim.” dedi.

Etkinlik, Sanatçı Serdar Kavaz’ın şarkıları ile akşamın ilerleyen saatlerine kadar devam etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hekimler Sendikası: “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Genel Sekreteri Dr. Bayram Taşseven, yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin korunması ve bakımlarının, anayasal hakları olduğuna işaret ederek, “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur.” dedi.

Taşseven, yazılı açıklamasında, Birleşmiş Milletler’in yaşlanma ile ilgili araştırmalarının, dünya nüfusunun her geçen yıl hızla yaşlandığını gösterdiğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs’ın nüfusunun da son yıllarda aynı şekilde hızla yaşlandığını, yaşlı nüfusun arttığı gerçeğinin de tüm yetkililer tarafından görülmesi ve bu yöndeki politikalarını hazırlamaları gerektiğini ifade eden Taşseven, ülkede yaşlılara yönelik plan ve projeler halinde, bütünlüklü bir şekilde evde bakım hizmetlerinin yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

Ülkede yerel yönetimler ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından bu çalışmaların yürütülmeye çalışıldığını belirten Taşseven, şöyle devam etti:

“Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi, Lapta Huzurevi ve Kalkanlı Yaşam Evi devlet bünyesinde hizmet sunmaya çalışmakta ancak devletin yürütmesi konumundaki iktidar oralarda da görevini layıkıyla yerine getirmemektedir.

Devletten yeterli ilgi ve desteği göremeyenler ise çareyi özel bakımevlerinde aramakta ya da kendi hasta ve yaşlılarına kendileri bakmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz ekonomik şartlarında aile bireylerinin neredeyse tümü çalıştığı için yaşlı bakımı genellikle eğitimsiz, deneyimsiz bazen aynı dili konuşmayan bakıcılar eliyle sürmektedir.”

Sınırüstü’nde, özel bir bakımevinde geçmişte yaşananları anımsatan Taşseven, bazı eleştirilerde bulundu.

Ülkede bulunan yabancıların yaş ortalamasının 75 üstü olduğuna da işaret eden Taşseven, bu insanların bakıma ihtiyacı olduğunu, evlerinde çeşitli hizmetlere ihtiyaçları olduğunu, bunun da en temel insan haklarından olduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanlığı çatısı altındaki dairelerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütleri ve ilgili derneklerin de katkı sağlayacağı politikalar üretilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Taşseven, yaşlılarla ilgili siyasilerin bir planı olmadığını savundu.

Yaşlıların unutulduğunu ve terk edildiğini iddia eden Taşseven, “Yazıklar olsun.” ifadesini kullandı ve eleştirilerde bulundu.

Ülkede tedavi edici kurumlarda olduğu gibi temel sağlıkta da ciddi hekim, personel ve alt yapı eksikleri olduğunu ifade eden Taşseven, “En büyük eksik sağlık politikalarıdır. İktidar, gerçek anlamda koruyucu, sağaltıcı ve rehabilite edici hizmetler içeren politikalar için yetkili tüm paydaşlarla istişare içinde olmalı, uyarı ve önerileri dikkate almalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam