Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

AD-HOC komiteye CTP, HP ve TDP görevlendirme yapmadı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda “Seçim Tarihini Belirlemek, Seçim ve Halk Oylaması Yasası Değişiklilerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere” geçici ve özel ad hoc komite üyelerin saptanmasına yönelik karar oy birliğiyle kabul edildi.

CTP, HP ve TDP’nin “sürecin hukuka, Anasaya’ya ve Meclis İç Tüzüğü’ne aykırı olduğu” gerekçesiyle görevlendirme yapmadığı komitede, UBP’den 3, DP ve YDP’den 1’er milletvekili görev yapacak.

Cumhuriyet Meclisi genel kurulunun bugünkü toplantısında ilk olarak, Meclis Başkanlığı Divanı’nın, Seçim Tarihini Belirlemek Seçim ve Halk Oylaması Yasası Değişikliklerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere Geçici ve Özel Ad Hoc Komite üyelerin saptanmasına yönelik karar bilgiye sunuldu.

Komitede UBP’den Sunat Atun, Özdemir Berova, Menteş Gündüz; DP’den Serdar Denktaş, YDP’den Bertan Zaroğlu görev yapacağı açıklandı. Genel kurul daha sonra CTP Grup Başkan Vekili Fazilet Özdenefe ile HP Grup Başkan Vekili Jale Refik Rogers’ın Meclis Başkanlığı’na sundukları ad-hoc komiteyle ilgili yazı okunmasıyla devam etti. Yazıda, “ad hoc komitenin üyelerinin belirlenmesine ilişkin süreçte hukukun, Anayasa Mahkemesi’nin ve Meclis İç Tüzüğü’nün ihlal edildiği” gerekçesiyle üye görevlendirilmediği kaydedildi.

ÖZYİĞİT

TDP Cemal Özyiğit de konuyla ilgili konuşmasına, meclis toplantısının 4 saat geç başladığına işaret ederek, “Hükümet süresini doldurdu, uzatmaları oynuyor” yorumunda bulunarak başladı.

Hükümetin, ad-hoc komitesiyle ilgili Meclis İç Tüzüğü, Anayasa ve halkın iradesine aykırı davrandığını savundu.

Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nı görüşmek ve değişiklikleri yapmak için komiteye ihtiyaç olduğunu ancak seçim tarihini belirlemek için böyle bir komiteye ihtiyaç olmadığını söyleyen Özyiğit, “Meclisi ve ülkeyi yap-boz tahtası haline getirdiniz” dedi.

Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü’nün çiğnendiği konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını söyleyen Özyiğit, ara seçime ilişkin takvimin açıklanmaması nedenlerini de sorguladı.

Cemal Özyiğit, Yüksek Mahkeme Başkanlığı’ndan konuya ilişkin açıklama talep etti.

ÖZERSAY

HP Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümetin oluşturmaya çalıştığı ad-hoc komitenin hukuka, Anayasa ve Meclis İçtüzüğü’ne aykırı olduğunu, bu hukuksuzluğun parçası olmamak adına komiteye üye göstermeyeceklerini belirtti.

Özersay, hükümetin uzlaşmak yerine normal usulü by-pass ederek, Anayasa ve hukuka aykırı adım atıldığını savundu.

Siyaset etiği açısında da hükümetin bir şeyi empoze etmeye çalışıp, uzlaşmaktan kaçtığını söyleyen Özersay, “Bir zihniyet sorunu ile karşı karşıyız” dedi.

Özersay, bu adımın diğer komitelerde de atılmaya çalışıldığını, komite sayılarının değişmesi için başvuruda bulunulduğunu söyleyerek, “Bu yapılan demokrasiyle bağdaşmaz” şeklinde devam etti.

Meselenin seçim meselesi olmadığını, itirazın demokrasiyle ilgili olduğunu kaydeden Özersay, bu kapının aralanmasıyla demokrasinin zarar göreceğini söyledi.

Özersay, Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını ifade ederek, üye belirtmeyeceklerini kaydetti.

ERHÜRMAN

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, konunun ciddiyetinin milletvekili ve kamuoyunun farkında olup olmadığından emin olmadığını söyleyerek,  “Bu, memleketin demokrasi tarihine ve yasama organı tarihine kapkara bir leke olarak geçecek ve hiç silinemeyecek” dedi.

Erhürman, bu adımla, 27 milletvekiline sahip olan her hükümetin iç tüzüğü bypass ederek, dilediğini yapabileceğini ve demokrasi ile hukuk düzeninin rafa kalkacağını savunarak, “Yapılan basit bir iş değildir. Bu saatten sonra bu Mecliste bundan sonra herhangi bir zamanda 2030’da 2040’da iç tüzük ihlal edilirse bunun müsebbibi bu 27 kişidir. İç tüzük ihalalinin önünü açıyorsunuz” dedi.

“Yapılan ahlak edep dışında bir maskaralıktır” diyen Erhürman, bu yapılanın meclisin tüm çalışmalarını hasara uğratacağını, muhalefetin varlığını anlamsızlaştırılacağını iddia etti.

Hukuka aykırı karar alan bir mecliste olmaktan mutlu olmadığını söyleyen Erhürman, milletvekillerinin neye parmak kaldırdıklarını farkında olmalarını istediğini belirtti.

Erhürman, böyle bir yapının altında, bu 27 milletvekiliyle birlikte olmayı içlerine sindiremeyeceklerini söyledi.

Meclisin ve yargının itibarının zedelendiğini, bundan mutlu olmadıklarını kaydeden Erhürman, yıkılan itibarın düzeltilemeyeceğini belirtti.

Erhürman, kararın bir kez daha değerlendirilmesini isteyerek, yapılandan memleketin kaybedeceğini söyledi.

SANER

Başbakan Ersan Saner, partilerin grup oluştururken temsiliyet belirlemesinin,  siyasi partilerin parlamentodaki ağırlıklarına göre olduğunu söyledi.
UBP’nin üzerine düşen sayıyı komitelere göndermek durumda olduğunu dile getiren Saner, sayıların çarpıtılmasına anlam veremediğini söyledi.

Saner, sayıların partilerin ağırlığına bağlı olması gerektiğini, daha önce uzlaşıyla vazgeçtikleri bir üyeliği geri istediklerini belirtti.

Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi gündeminde bulunan seçim yasasının, komite kararı olmadan, başka bir komite gündemine alınmasına ilişkin eleştirilere de değinen Saner, “Bir komite gündeminde olan bir konunun başka bir komite gündemine alınması daha önce de Özkan bey döneminde yapılmıştı” dedi.

Mahkemenin birtakım konularda verdiği kararlar da bulunduğunu söyleyen Saner, İç Tüzük ile ilgili mahkeme kararlarına atıfta bulundu.

ERHÜRMAN

Yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kimseye maskara demedim. Yapılanın maskaralık olduğunu söyledim” dedi.

Partilerin getirilen alternatif öneriler arasından kendilerine uygun olanı seçtiğini dile getiren Erhürman, “4,2,1” oranında oluşan bir komitede temsiliyeti yüzde 57 olan UBP’nin Meclis’teki oranının ise yüzde 40 olduğunu ifade etti.

Hükümete, bir komitede yüzde 57 ile artık temsiliyet verilirken, diğer iki komitede buna istinaden yüzde 40’dan az temsiliyet verildiğine işaret eden Erhürman, “Hakkımdan feragat ettiydim, şimdi vazgeçtim” demenin İç Tüzük kurallarına göre de mümkün olmadığını dile getirdi.

Erhürman’ın konuşması sırasında milletvekilleri arasında tartışma çıkması üzerine Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu oturuma 10 dakika ara verdi. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, aranın ardından yeniden söz alarak, Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın YDP’nin fiilen 1 milletvekiline düştüğü yönünde bir açıklamasının basına yansıdığına işaret ederek, “Öte yandan oluşturulacak komitede YDP temsilcisi Bertan Zaroğlu oldu.. Yaşananların cılkı iyice çıktı” dedi.

Mahkemelerin genel olarak Meclis’in çalışmasına müdahale etmek istemediğini ancak dava edilemeyecek bir hususun hukuk devletinde mümkün olamayacağını belirten Erhürman, Meclis’in İç Tüzüğü’nü ihlal etmesi halinde mahkemelerin de kötü duruma düşürüleceğini kaydetti.

Yaşananların kabul edilebilir olmadığını yineleyen Erhürman, “Bu kara lekenin altında imzası olanların” kayıtlara geçeceğini ve bundan sonra da oluşturulan kötü emsalle hareket edileceğini söyledi.

ÖZYİĞİT

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de kürsüye çıkarak, bir sürü etik dışı durum yaşandığını kaydetti.

UBP’nin milletvekili sayısının fiziki olarak 19 olduğuna işaret ederek, HP ve CTP’nin ağırlığının yüzde 42, UBP’nin yüzde 38 olduğunu dile getiren Özyiğit, İç Tüzük çiğneniyor diyen UBP Milletvekili Yasemi Öztürk’ün “sizsiniz İç Tüzüğü çiğneyen” ithamında bulundu.

Ardından Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda Seçim Tarihini Belirlemek Seçim ve Halk Oylaması Yasası Değişiklilerini Hazırlamak ve Görüşmek Üzere geçici ve özel ad hoc komite üyelerin saptanmasına yönelik karar 24 kabul 16 ret 1 çekimser oyla kabul edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam