Kıbrıs
“Adapass 20 Ağustos’tan Sonra Zorunlu”
Published
4 yıl önceon
By
admin
Sağlık Bakanı Ünal Üstel, koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında ülke genelinde yapılan taramaların artırılması ve aşılamaya hız verilmesi yanı sıra vakalarda görülen artıştan dolayı kapanma ya da daha sıkı tedbirleri uygulamaya koymak yerine, hem işvereni hem de müşterileri “güvence altına almak” için “AdaPass” sistemini ülke içinde uygulamaya koyma kararı aldıklarını açıkladı.
Üstel, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin perşembe günü aldığı yeni kararlar uyarınca, salgınla mücadele kapsamında, Bakanlık tarafından belirlenen işletmelerin 20 Ağustos Cuma gününe kadar sisteme kayıt yaptırması gerektiğini belirterek, bu tarihten sonra bu işletmelere girişte AdaPass uygulamasının “zorunlu” hale geleceğini ve uygulamayı yerine getirmeyen işletmelere para ve kapatma cezası uygulayacaklarını kaydetti.
Üstel, “bulaşmanın en çok görüldüğü” mekanlar dikkat alınarak belirlenen bu işletmelerde kişilerin aşı belgesi üzerindeki QR kodunun sistemden okutularak, gerekli aşı belgesi ve PCR testleri yeterli olanların mekanlara girişine izin verileceğini ve bu uygulama ile bulaşmanın önünü almayı hedeflediklerini de söyledi.
Yarından itibaren aşılanmanın 12 yaş ve üzerine indirileceğini ve 12-18 yaş grubunun Yakın Doğu Üniversitesi’nin beş merkezinde aşılanmaya başlanacağını belirten Bakan Üstel, 3. doz aşılamada ise yarından itibaren ülke genelindeki 38 aşı merkezinde randevusuz olarak 55 yaş ve üzerinin aşılanmasına geçileceğini açıkladı.
Sağlık Bakanı Üstel, yurtdışına seyahat edecek öğrencilerin ve insanların aşı sertifikası ve PCR testlerinden kaynaklanan mağduriyetlerinin giderilmesi için İki Toplumlu Sağlık Komitesi’ne bazı önerilerde bulunduklarını, önümüzdeki günlerde bu konuda bir yanıt almayı beklediklerini de söyledi.
Bakanlığın 1 Ocak-8 Ağustos tarihleri arasındaki dönemi kapsayan verilerine göre, Acil Durum Hastanesi’nde tedavi gören toplam pozitif hasta sayısı 9 bin. Bunların 5 bin 800’ü erkek, 3 bin 200’ü ise kadın. Ülke dağılımına göre, vakaların 4 bin 928’i KKTC, 3 bini Türkiye Cumhuriyeti ve geriye kalan bin 72 kişi ise üçüncü ülke vatandaşı. Otelde kalan hasta sayısı ise 8 bin 200. Vakanın yaş aralıklarına göre dağılımı ise şöyle: 18-35 Yaş Aralığı: 2 bin 800, 36-65 Yaş Aralığı: 6 bin, 66-85 Yaş Aralığı: 200.
Sağlık Bakanı Ünal Üstel, koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele, ülkede uygulanan aşılanma programındaki son durum, pandemide yüz yüze eğitime yönelik tedbirler, AdaPass sisteminin ülke içi uygulamaya konulması, yurt dışına öğrenim gören öğrenciler ile yurt dışına seyahat eden insanların aşı sertifikaları ve PCR testlerinde yaşanan sıkıntıların aşılmasına yönelik girişimler, AdaPass’ın AB “Dijital Covid Aşı Sertifika” sistemine entegrasyonu ile Kovid-19 dışındaki hastaların ilaç tedarikinde yaşanan sıkıntılar konusunda Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.
“İNSANLAR PANDEMİ YOKMUŞ GİBİ HAREKET EDİYOR”
Son zamanlarda ülkede Kovid-19 vakalarında görülen artış ışığında tedbirlerin sıkılaştırılmasının gündemde olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtında Bakan Üstel, çarşamba günü vaka sayısının 182 olarak açıklandığını ancak son bir haftadır günlük vaka sayısının ortalama 140 civarında seyrettiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
“Biliyorsunuz 20 Temmuz ve Kurban Bayramı geçti. Her ne kadar da biz insanları ‘pandemi kurallarına uyun’ diye uyardıysak da çoğu kişi bunu ihlal etmiştir. Özellikle gençlerimiz eğlence yerlerinde ve düğünlerin olduğu merkezler ile buna benzer bir takım yerlerde insanlar hâlâ pandemi kurallarıyla yaşamaya dikkat etmiyorlar. Kendilerine göre haklıdırlar çünkü uzun süredir devam eden pandeminin getirdiği sıkıntılarla birlikte hem sosyal hem de ekonomik sıkıntılar yaşanmaktadır… Her ne kadar da vakalar çıkıyor olsa bile insanlar pandemi yokmuş gibi hareket ediyor.”
“VAKA SAYILARINDA GÖZLEMLENEN ARTIŞ TARAMALARIN ARTIRILMASINDAN DOLAYIDIR”
Bakan Üstel, vakalarda gözlemlenen artışın Kovid-19 taramalarının artırılmasından kaynaklandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Geçmişte günde 3 bin- 4 bin civarlarında test yapılarak günde 50-60 vaka bulunurken, biz şu an günde ortalama 20 bin civarında test yapıyoruz ve ortalama 140 civarında vaka buluyoruz. Bunu 6 aylık bir periyotta toplandığınızda ne kadar fark olduğunu ve vaka sayısının artmadığını görebilirsiniz. Yani yapılan taramalarla vaka sayılarının yükselmiş olduğunu görürsünüz.”
Üstel, 20 Temmuz ve Kurban Bayramı’nın getirdiklerinin ve özellikle insanların pandemi kurallarına uymamalarının da gözlemlenen bu artışta bir etken olduğunu kaydetti.
HASTANEYE YATIŞLARDA BÜYÜK ARTIŞ YOK
Üstel, vakalarda artış yaşanırken hastaneye yatışlarda “büyük bir artışın” olmadığını, hastaneye yatışların şu an 60 civarında seyrettiğini, ancak bu vakaların “ağır vaka” olmadıklarını söyledi. Üstel, şu an Pandemi Hastanesi’nde tedavi gören 60 hastanın 20’sinin aşılı, 40’ının ise aşısız olduğuna işaret ederek, “O yüzden biz insanlarımızı aşı olmaya yöneltiyoruz. Ne kadar çok aşı yaparsak, vakaları da o kadar aza indirgeyeceğimizi ve pozitif olsa bile semptomlarını daha rahat geçireceğini görüyoruz. O nedenle aşılamaya hız verdik” diye konuştu.
“BELLİRLENEN İŞLETMELERDE ADAPASS UYGULAMASI CUMA GÜNÜ UYGULAMAYA GİRECEK”
Bakan Üstel, Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında aşılamaya hız vermelerinin yanı sıra vakalarda görülen artıştan dolayı kapanma ya da daha sıkı tedbirleri uygulamaya koymak yerine, hem işvereni hem de müşterileri “güvence altına almak” için AdaPass siteminin ülke içinde uygulamaya koyma kararı aldıklarını söyledi.
ADAPASS ZORUNLU
Üstel, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin perşembe günü aldığı yeni kararlar uyarınca, salgınla mücadele kapsamında, Bakanlık tarafından belirlenen işletmelerin 20 Ağustos Cuma gününe kadar sisteme kayıt yaptırması gerektiğini belirterek, bu tarihten itibaren söz konusu bu işletmelerde AdaPass uygulamasının “zorunlu” hale geleceğini kaydetti.
“AdaPass” sisteminin uygulamaya gireceği işletmelerin, bulaşmanın en çok görüldüğü yerler dikkate alınarak belirlendiğini belirten Üstel, “Bulaşın en çok görüldüğü bu işletmelerin 20 Ağustos’a kadar sisteme kayıt olmasını istedik ki o mekanlara girişlerde kontrol daha kolay olsun. Bir bara ya da işletmeye girerken, QR kodunu sistemde okutulmasıyla, kişilerin aşı ve test durumları daha kolay bir şekilde kontrol edilebilecektir” dedi. Ada Pass sistemine kayıt esnasında bir takım teknik sıkıntılar yaşandığını da ifade eden Üstel, bu sıkıntıların giderilmesine yardımcı olmak için bakanlık bünyesinde 7-8 kişiden oluşan özel bir birim oluşturduklarını söyledi.
Bakan, bulaşmanın en çok görüldüğü belirlenen işletmelere girişte kişilerin aşı belgesi üzerindeki QR kodunun sistemden okutularak, gerekli aşı belgesi ve PCR testleri yeterli olanların mekanlara girişine izin verilmesiyle bu mekanlarda bulaşmanın önünü alabilmeyi hedeflediklerini de kaydetti.
“ADA PASS UYGULAMASINI YERİNE GETİRMEYEN İŞLETMELERE PARA VE KAPATMA CEZASI UYGULANACAK”
Sağlık Bakanı, bakanlık tarafından belirlenen işletmelere, sisteme kayıt olmaları için 20 Ağustos’a kadar bir süre tanıdıklarına işaret ederek, bu tarihten sonra sıkı denetimler başlatılacağını, AdaPass uygulamasını yerine getirmediği tespit edilen işletmelere önce para cezası ve ardından da kapatma cezası uygulayacaklarını söyledi.
“Bu kurallara uymayan işletmelere bu cezaları vermekte kararlıyız” diyen Bakan, belediye, ilçe emniyet kurulları ve Bakanlık ekipleri tarafından zaman zaman yapılacak denetimlerle “ülkenin geleceği ve ülkemizi kapatmama adına herkesin bu kurallara uymasını sağlayacağız, bu işletmeleri daha güvenli bir hale getireceğiz” dedi.
Ada Pass sisteminin ülke içinde uygulamaya girmesiyle sisteme kayıt yaptırmamış kişilerin kaydolmasının da teşvik edileceğini belirten Üstel, “Örneğin gençler, bir eğlence merkezine girerken QR kodunu okutarak girebileceği için sisteme kaydolacaktır ve bu bize daha rahat bir denetim yapma olanağı tanıyacaktır” diye konuştu.
Üstel, AdaPass sistemini bulaşmanın en çok görüldüğü eğlence mekanları, casionolar, oteller, bet ofisleri gibi işletmeler için zorunlu olacağını ancak arzu eden küçük işletmelerin de AdaPass sisteminin uygulayabileceklerini de söyledi.
“ÜLKENİN DAHA İYİYE GÖTÜRÜLMESİ HEDEFİYLE ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin perşembe günü AdaPass’ı ülke içinde yayma kararı yanı sıra, ilk ve orta dereceli okullarda yüz yüze eğitimin Eylül’de başlaması için gerekli tedbirleri açıklandığına da işaret eden Üstel, ülkenin daha iyiye götürülmesi hedefiyle tüm bu çalışmaları yaptıklarını, tedbirler aldıklarını söyledi. Üstel, “Öncelikle insanımızın sağlığı ve sağlıkla birlikte ekonomiyi de paralel götürme düşüncesindeyiz” dedi.
“1. DOZ AŞI OLAN KİŞİ SAYISI HER GEÇEN GÜN AZALMAKTA… BULAŞIN EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ 18-40 YAŞ GRUBUNDA AŞILANMA ORANI DÜŞÜK”
Üstel, ülkede uygulanan aşılamada birinci doz aşı olan kişi sayısının “her geçen gün azalmakta” olduğunu belirterek, “özellikle bulaşmanın en çok görüldüğü 18-40 yaş grubunda aşılanma oranın düşük olduğunu ve bu oranı yükseltmek için özellikle eğlence merkezlerine gidenlere yönelik bazı yaptırımlar ve teşvikler uygulayarak, bu kişilerin aşılarını yaptırarak bu mekanlara daha rahat bir şekilde girebilmelerini sağlamaya çalıştıklarını” söyledi.
“YARINDAN İTİBAREN 12 YAŞ VE ÜZERİNDE OLANLARIN AŞILAMASINA BAŞLANACAK”
Bakan Üstel, cuma günü itibarıyla ülkede 174 bin 354 kişiye birinci doz, 170 bin 917 kişiye ise ikinci doz aşı uygulandığını, ülke nüfusunun yüzde 46’sına birinci doz, yüzde 45’ine ise her iki doz aşı yapıldığını söyledi. Bakan, toplumun yüzde 50’sinin hala aşılanmamış olduğuna ancak yarından (pazartesinden) itibaren aşılanmanın 12 yaş ve üzerine indirileceğini ve 12-18 yaş grubunun aşılanmasıyla toplumdaki aşılanma oranının yüzde 10-20 artabileceğini kaydetti.
“Yaş sınırını 12 yaşa düşürüyoruz ve 12-18 yaş arasını aşılamaya başlayacağız ki burada toplumun yaklaşık yüzde 10-20’sine tekabül eden bir kesim vardır, çünkü 12-18 yaş arası yaklaşık 25 bin gencimiz var” diyen Üstel, 12-18 yaş grubunun yarından itibaren Yakın Doğu Üniversitesi’nin beş farklı merkezinde aşılanmasına başlanacağını açıkladı.
Eylül’de yüz yüze eğitime başlamayı hedeflediklerini yineleyen Üstel, “Okula gidecek, üniversiteye gidecek öğrencilerimizi de aşılamak ve en azından yaşanacak herhangi bir olumsuzluğun önüne geçmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“TOPLUMUN YÜZDE 10’LUK KESİMİ AŞILANMAYA KARŞI”
Bakan Üstel, toplumun yaklaşık yüzde 10’luk bir kesiminin aşılanmaya karşı olduğunu belirterek, “Aşılanma bağışıklığı artırıyor, bu hastalığa yakalanmanız durumunda hastalığı daha rahat atlatmasına yardımcı oluyor ve ülkenin önünü açmak için de en büyük ilacımız aşıdır. Aşı karşıtı olanların tüm bunları değerlendirdikten sonra aşı olacaklarına inanıyorum” diyerek aşı tereddüdü olan kişilere aşılanmaları yönünde çağrıda bulundu.
“YARINDAN İTİBAREN 3. DOZ AŞILAMADA 55 YAŞ VE ÜZERİNE İNECEĞİZ”
Bakan Üstel, ülkede iki doz Kovid-19 aşısı olan kişilere bir doz hatırlatma (RAPEL) aşısının uygulamasına ve kriterlerine ilişkin bir soru üzerine, ülkede birçok kişinin birinci ve ikinci doz aşılarını mart ayında olduğuna işaret ederek, “İki doz aşı olup en az 4 ayını ve en fazla 6 aynı dolduran kişilere 3. doz aşı uygulanmaya başladığını” söyledi.
Sağlık Bakanı Üstel, 3. dozun öncelikli olarak en çok risk taşıyan sağlık çalışanlarına yapıldığını, ardından kronik hastalar ile 70 ve 65 yaşa uygulandığını belirterek, yarından itibaren 3. doz aşı uygulamasında 55 yaş ve üzerine inileceğini açıkladı.
Üstel, 3. doz aşı olmak isteyen 55 yaş ve üzeri kişilerin, ülke genelinde faaliyet gösteren 38 aşı merkezine yarından itibaren “randevusuz” müracaat edip kayıtlarını yaptırarak, aşılarını olabileceklerini söyledi.
“ELİMİZDE BOL MİKTARDA AŞI VAR, KEŞKE ELİMİZDEKİ AŞILARI BİTİREBİLSEK”
Üstel, ülkede bol miktarda aşı bulunduğunu, aşı tedarikinde bir sıkıntı olmadığını, Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile haziran ayında Ankara’da yaptıkları görüşmede mutabık kaldıkları program kapsamında Türkiye’den ülkeye her hafta aşı gönderildiğini anlatarak, “Elimizde bol miktarda aşı vardır, virüsün varyantlarına karşı etkili farklı marka aşılar da mevcuttur. Aşıda marka çok önemli değildir, hangi aşıyı bulursanız o aşıyı yapın. Keşke elimizdeki aşıları bitirebilsek ve yenisini getirebilsek” diye konuştu.
“YURT DIŞINDAN GELECEK ÖĞRENCİLER İÇİN AŞI AYIRDIK. 40 BİN ÖĞRENCİNİN GELMESİNİ TEMMENİ EDİYORUZ”
Bakan Üstel, Eylül’de yüz yüze eğitimin başlaması konusunda kararlı olduklarını belirterek, Eğitim Bakanlığı ile istişare içinde, Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyelerini de dikkate alarak, yüz yüze eğitimin başlaması kapsamında alınacak tedbirler konusunu ele aldıklarını ve bir kılavuz hazırlayacaklarını ve bu kılavuz kapsamında yüz yüze eğitimin Eylül’de başlayacağını söyledi.
Bu doğrultuda yürütülen hazırlıklar kapsamında, özellikle ortaöğretime gidecek 12-18 yaş grubunun aşılanmasına pazartesi başlanacağını yineleyen Üstel, yükseköğretimde ise üniversiteler ile istişarelerde bulunarak, yükseköğretim için yurtdışından gelecek aşılanmamış öğrenciler için aşı ayırdıklarını ve bu öğrencilere üniversite kampüslerinde aşılama yapılacağını açıkladı. Üstel, yükseköğretim için yurt dışından yaklaşık 40 bin öğrencinin gelmesini temenni ettiklerini belirterek, bu miktarda bir aşının onlar için ayrıldığını kaydetti.
“YURT DIŞINDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİN VE YURT DIŞINA SEYAHAT EDECEK İNSANLARIN MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİ İÇİN BAZI ÖNERİLER YAPTIK”
Yurt dışında eğitim gören ve KKTC’de aşı olan öğrencilerin, güvenli ve daha rahat seyahat edebilmelerine olanak tanıyan AB’nin dijital aşı sertifikası “Green-Pass”a erişimi ve seyahatlerinde KKTC’de yapılan PCR testlerinin kabulü konusunda yaşadıkları sıkıntıların giderilmesine yönelik yapılan girişimlere ilişkin bir soruyu yanıtında Üstel, şöyle konuştu:
“Burada siyasi bir politika güdülmektedir. Bugüne kadar PCR ya da antijen testler yapıldığı zaman, Güney’e geçen insanlarımız hem geziyor, hem de alışveriş yapıyor. Seyahat etmek istedikleri zamanda bu PCR ve antijen testleri ile istedikleri ülkeye de seyahat edebiliyordu ve gittiği ülkede aşı kartımızı da göstererek, ülkenin kriterlerine göre muameleye tabi tutuluyordu. Ancak bir haftadan beridir PCR ve antijen testimiz Güney’de gezerken kabul ediliyor ama havayoluyla, uçakla seyahat edecekseniz kabul edilmiyor. Bize göre bu kendilerinin ürettiği siyasi bir karardır. Biz, AdaPass’ı, onlar da SafePass’ı oluşturdu. SafePass ile insanlar Kuzey’e geçiyor, AdaPass ile insanlar Güney’e geçiyor. QR okutup bunu kabul ediyor ama yurt dışına seyahatte bunu engelliyor. Siyasi bir kararla, hem öğrencilerimize hem de seyahat edecek insanlara problem yaratıyorlar.”
Sağlık Bakanı Üstel, yurt dışına seyahat edecek öğrencilerin ve insanların mağduriyetlerinin giderilmesi için İki Toplumlu Sağlık Komitesi’ne bazı öneriler yaptıklarını, ilerleyen günlerde bu konuda bir yanıt almayı beklediklerini söyledi.
“ADAPASS SİSTEMİNİN TÜRKİYE’YE ENTEGRE OLMASI İÇİN MALİYE BAKANLIĞI’NI BEKLİYORUZ”
AdaPass sisteminin Türkiye’deki dijital aşı sertifikası sistemine entegrasyonuna ilişkin yürütülen çalışmalarla ilgili olarak Üstel, “Biz, bir buçuk ay önce Anavatan Türkiye’ye ziyarette bulunduğumuz zaman teknik komite ile bunları da konuştuk ve o zamandan beri çalışmalarımızı yaptık, altyapımızı hazır ederek, AdaPass’ı oluşturduk. 1 Temmuz’dan beri AdaPass’ın Türkiye’ye entegre olması için Maliye Bakanlığı’nı bekliyoruz. Bir meblağ ödenecek, bunun ödemesini bekliyoruz” dedi.
Üstel, “Bizim hedefimiz; Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin HES kodu ile entegre olmak ve buradan Türkiye’ye ve Türkiye’den buraya gelecek insanlarımızın bu kodu okutarak, seyahatlerini kolaylaştırmak ve ülkeye geldiklerinde de AdaPass sisteminin ülke içinde uygulamaya konmasıyla işletmelerde QR kodunu okutarak daha rahat hizmet almalarını sağlamaktır. O nedenle bütün bunları hızlandırdık” şeklinde konuştu.
“MALİYE BAKANLIĞI KAYNAK AKTARIRSA İLAÇ TEDARİKİNDE YAŞANAN BÜYÜK SIKINTILAR GİDERİLECEKTİR”
Sağlık Bakanı Üstel, ülkede bazı ilaçların tedarikinde yaşanan sıkıntılara ilişkin bir soruyu yanıtında, başta kanser hastalarının ilaçları olmak üzere ülkede tüm ilaçların tedarikinde sıkıntılar olduğunu söyledi. Üstel, ilaç tedarikindeki sıkıntının bütçe eksikliğinden kaynaklandığını, Maliye Bakanlığı’ndan bütçe talep ettiklerini ancak şu ana kadar Sağlık Bakanlığı’na bir bütçe aktarımı olmadığını ifade etti.
“İlaçta ‘para yok’ mazeret değildir” diyen Üstel, Sağlık Bakanlığı’nın kendi iç kaynaklarını gözden geçirerek ve bazı projelerini iptal ederek, kanser hastalarının acil olan ilaçlarının tedariki için bir meblağ ayırdıklarını, ancak bunun yeterli olmadığını, Maliye Bakanlığı’ndan bütçe aktarımını beklediklerini söyledi. Üstel, “Maliye Bakanlığı bir kaynak bulursa ve bize aktarırsa o kaynakla İlaç ve Eczacılık Dairesi’nde yaşanan büyük ilaç sıkıntıları da giderilmiş olacaktır” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.
Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.
Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.
“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”
Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”
“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:
“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.
Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”
“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”
Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…
“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”
Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.
“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”
Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”
Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”
Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.
“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.
“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”
Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.
“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”
Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.
“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”
Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.
“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”
Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”
“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”
KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.
“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.
Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.
“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.
“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.
“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.
Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.
“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.
Trending
-
Kıbrıs3 yıl önce
BES ve DEV-İŞ’in belediyelerle ilgili eylemi bir günlüğüne askıda
-
Kıbrıs3 yıl önce
Yüksek Adliye Kurulu, terfi eden ve atanan yargıçları açıkladı
-
Dünya3 ay önce
Fidan: Pakistan ve KKTC arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine yürekten inanıyorum
-
Kıbrıs3 yıl önce
“Maç için Güney Kıbrıs’a ilk kez geçecek olan Kıbrıslı Türkler’den KKTC doğum belgesi isteniyor”
-
Kültür Sanat4 yıl önce
Ferhan Şensoy hayatını kaybetti
-
Entertainment8 yıl önce
New Season 8 Walking Dead trailer flashes forward in time
-
Ekonomi3 yıl önce
İlk yerli kolza tohum adayları toprakla buluşturuldu
-
Ekonomi3 yıl önce
Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek