Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

AdaPass uygulaması bugünden itibaren tüm ilçelerde kullanılmaya başlandı

  Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin 1 Eylül’de aldığı karara göre, bazı mekan, sektör, aktivite ve etkinliklere girecek kişilerin test ve aşı durumlarının sorgulanabilmesi amacıyla pilot olarak Lefkoşa sınırları içerisinde başlayan AdaPass uygula

Published

on

AdaPass uygulaması bugünden itibaren tüm ilçelerde kullanılmaya başlandı

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin 1 Eylül’de aldığı karara göre, bazı mekan, sektör, aktivite ve etkinliklere girecek kişilerin test ve aşı durumlarının sorgulanabilmesi amacıyla pilot olarak Lefkoşa sınırları içerisinde başlayan AdaPass uygulaması, artık itibaren tüm ilçelerde kullanılıyor… AdaPass sorgulaması, 18 yaş ve üzeri için zorunlu.

Kişilerin test ve aşı durumlarını elektronik ortamda sorgulayan sistem AdaPass’a, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin belirlemiş olduğu işletmelerin açıklanan siteden kayıt yaptırmaları gerekiyor. Öte yandan, belirtilmeyen sektörler de isteğe bağlı olarak kayıt yaptırabiliyor…

Kayıt yaptırması gereken sektörler, bar ve club, meyhane, cafe, restoran, süpermarket, internet cafe, bet ofis, gece klübü, berber, kuaför, güzellik salonları, masaj salonları, dövmeciler, toplu etkinlik yapacak sektörler, mağaza- butik, sinema-tiyatro salonları, konser-sergi, kapalı spor salonları, kapalı yüzme havuzları, oteller, casinolar, gençlik kampları, düğün-nişan-sünnet törenleri, tombala, kapalı çocuk oyun alanları ve ibadethaneler olarak açıklandı.

Karara göre, aşılı kişilerin testsiz ve aşısız kişilerin 72 saatlik PCR/Antijen testi ile girebileceği mekan, sektör, aktivite ve etkinlikler ise “Restaurant, meyhane, pastane, cafe, berber/kuaför, güzellik salonu, ibadethaneler, internet cafe, bet ofisi, kahvehane/kıraathane, yüzme havuzları, süpermarket/avm, perakende satış mağazaları, bankalar, konser/tiyatro/sergi , genel kurul toplantıları, kongreler, sinema…

Aşılı kişilerin 7 günlük, aşısız kişilerin ise 72 saatlik PCR/Antijen testi ile girebileceği mekan, sektör, aktivite ve etkinlikler ise şöyle:

Kapalı takım spor salonları, kapalı fitness salonları, otel/casino, bar/club, kapalı/açık alan takım sporları, gençlik kampları, yemekli veya kokteylli düğün, toplu dans/tören/müzik, gece klübü, boks/güreş antrenman…

Bu arada, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin 1 Eylül’de aldığı karara göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne hava, deniz ve kara kapılarını kullanarak giriş yapacak kişilerden artık QR kod aranacak.

Siteye bilgilerini eklemeyen ve QR kodu almayan kişiler ise ülkeye giriş yapamayacak.

Siteye giriş yapan KKTC vatandaşlarının AdaPass, TC vatandaşlarının Healthpass, AB vatandaşlarının Greenpass ve UK vatandaşlarının NHS QR kodlu evrağını, ülkeye girişte kontrol edileceğinden beraberinde getirmeleri gerekli olacak.

Diğer ülke vatandaşlarının ise geçerli aşı kartları ve/veya PCR test sonuçlarını uygulamada belirtilen bölüme eklemeleri ve eklenen evrakları ülkeye girişte kontrol edileceğinden beraberinde getirmeleri gerekli.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Tatar’dan Meclis’e çağrı: “Kıbrıs Türk halkının haklarını güçlü, tek yürek ve tek vücut şekilde dünyaya haykırın”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi’nden Kıbrıs Türk halkının haklarını güçlü, tek yürek ve tek vücut şekilde dünyaya haykırmasını istedi.

Cumhuriyet Meclisi’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla gerçekleştirdiği olağanüstü birleşim tamamlandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, genel kurulda milletvekillerini Kıbrıs Türk halkının mülkiyet hakkını, hukuk düzenini ve onurunu hedef alan baskıcı Rum siyasetine karşı ses yükseltmeye çağırdığını, söyledi.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurumlarına, başta Taşınmaz Mal Komisyonu olmak üzere meşru yapılarına yönelen her türlü baskı reddedilmeli” diyen Tatar, uluslararası hukuka uygun şekilde hak elde etmiş bireylerin insan haklarının ihlal edilmesine göz yumulmaması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin saldırgan ve hukuk dışı tutumuna son verilmesi için gerekli diplomatik araçların devreye sokulması gerektiğini de kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTÖS, Şehit Yalçın İlkokulu’ndaki çalışmaların yeni eğitim yılına tamamlanması çağrısını yineledi

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Göçmenköy’deki Şehit Yalçın İlkokulu’nda bir yılı aşkın süredir konteyner sınıflarda eğitim gören öğrencilerin yaşadığı eşitsizlikleri gündeme taşımak amacıyla, basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasına okul aile birliği, bazı öğretmenler ve veliler de destek verdi.

– Baybora: “Eylüle kadar tamamlanmazsa bu okulda eğitim yapılmayacak”

KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, 2024-2025 eğitim öğretim yılının tamamlandığını ve öğrencilerin tatile çıktığını belirterek, eğitimdeki sorunların her yıl arttığını ve çözüm üretilmediğini savundu, “Her yıl mevcut sorunlara yenileri ekleniyor” dedi.

6 Şubat depremi sonrasında okul binalarının fiziki güvenliğinin gündeme geldiğini hatırlatan Baybora, Şehit Yalçın İlkokulu’na ilişkin teknik raporun Şubat 2024’te kendilerine ulaştığını, ardından Haziran 2024’te binanın güçlendirme çalışmalarının başlatıldığını söyledi.

Aradan bir yıl geçmesine rağmen gelinen durumu kabul edilemez olarak nitelendiren Baybora, “Bu, plansızlığın, iş bilmezliğin ve yönetememenin açık bir göstergesidir” dedi.

Milli Eğitim Bakanı’nı ve hükümeti, Şehit Yalçın İlkokulu’ndaki mevcut durumla yüzleşmeye davet eden Baybora, “Çocuklarımızın güvenli ortamda eğitim göreceğine inanmıyoruz. Eğitim Bakanlığı sınıfta kalmıştır. Bu bina eylüle kadar tamamlanmazsa, 2025-2026 yılında bu binada eğitim yapılmayacak” ifadelerine yer verdi.

– Maviş: “Bu ülkenin 10 yeni okula, iki katı eğitim bütçesine ihtiyacı var”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, ülkedeki kamu okullarının ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. Maviş, “Evlatlarımız arasında biri konteynerde, biri normal sınıfta eğitim gördü. Kimileri dezavantajlı koşullarda, kimileri ise olması gereken gibi eğitim aldı” dedi.

Kamusal eğitimin bilinçli şekilde ihmal edildiğini savunan Maviş, Eğitim Bakanlığı’nı özel okullara “müşteri yaratmakla” suçladı. İlkokul çağındaki öğrencilerin %23’ünün özel okullarda eğitim gördüğünü belirten Maviş, bu oranı, kamuya duyulan güvenin azaldığının göstergesi olarak değerlendirdi.

Eğitim bütçesinin yetersiz olduğunu savunan Maviş, öğrencilerin sadece %59’unun KKTC vatandaşı olduğunu belirterek, “Vatandaş olmayan öğrenciler yok sayılamaz. Ancak bütçe yalnızca vatandaş oranına göre hazırlanıyor, bu da eğitimi doğrudan olumsuz etkiliyor” dedi.

– “Bütçe artırılmalı, 10 yeni okul gerekli”

Maviş, ülkedeki ilkokul öğrenci dağılımına ilişkin verileri de paylaştı. Toplam 17 bin 650 ilkokul öğrencisi ve 700 sınıf bulunduğunu belirten Maviş, bu öğrencilerin yaklaşık yüzde 70’inin yalnızca 27 okulda eğitim gördüğünü söyledi, geriye kalan yaklaşık 4 bin 500 öğrencinin ise 57 farklı okula dağıldığını ifade etti.

Sınıf ortalamalarının, OECD ve AB standartlarına göre 20, Güney’de 19, KKTC’de ise 26-32 aralığında olduğu bilgisini veren Maviş, “Bu standartlara gelebilmemiz için 10 yeni okula ihtiyaç vardır” dedi.

Açıklamasında, bölgelere göre öğrenci kökenlerine ilişkin, sendikanın verilerini de paylaşan Maviş, KKTC kökenli öğrenci oranının en yüksek olduğu bölgenin yüzde 75 ile İskele, en düşük olduğu bölgenin ise yüzde 47 ile Girne olduğunu belirtti. Maviş, Türkiye kökenli öğrenci oranının yüzde 41 ile en fazla Gazimağusa’da, yüzde 8.5 ile en az İskele’de görüldüğünü; yabancı uyruklu öğrenci oranının ise yüzde 17 ile en yüksek İskele’de, yüzde 4 ile en düşük Güzelyurt’ta olduğunu ifade etti.

Maviş, şöyle devam etti;

“Asgari ücretlinin alım gücü eridi, suya ve akaryakıta zam geldi. Eğitimdeki enflasyon yüzde 72’ye ulaştı, bu oran genel yıllık enflasyonun da üzerinde.”

– “Çocuklar ihmal ediliyor, yasa tasarıları gündeme alınmıyor”

Çocukların korunması ve Çocuk İzleme Merkezi’ne ilişkin yasa tasarılarının Meclis’te geri planda bırakılmasını da eleştiren Burak Maviş, buna karşın “kara paranın aklanmasıyla” ilgili düzenlemelerin öncelikli olarak gündeme alınmasına tepki gösterdi.

Okullarda sosyal ve duygusal destek eksikliğine dikkat çeken Maviş, “psikoaktif madde kullanımı ve çocuk istismarının ciddi boyutlara ulaştığını” söyledi.

– “Şehit Yalçın İlkokulu’nda 18 aydır konteynerde eğitim yapılıyor”

150 öğrencisi ve 9 sınıfı bulunan Şehit Yalçın İlkokulu’nun 18 aydır konteyner sınıflarda eğitim verdiğini belirten Maviş, güçlendirme çalışmaları süren binanın eylül ayına kadar tamamlanması halinde bile yetersiz kalacağını savunarak, “10 Haziran’da ek bina için ihale kapandı ancak ne zaman başlanacağı belirsiz. Bu binanın tamamlanması yetmez, arkadaki bina da yapılmalı” dedi.

Öte yandan okul inşaatının son 15 gündür durduğu bilgisini veren Maviş, bu durumun deprem fonundaki nakit akışı sorunlarından kaynaklandığını ve müteahhitlerin ödeme alamadığı için çalışmaları bıraktığını öne sürdü.

Maviş, okulun eylülde tamamlanmaması durumunda, öğrencilerin konteynerlerde tutulmaması, yakın bir okulda, normal sınıflarda eğitim görmelerinin sağlanması çağrısını yineledi.

“Bu okul fazlasıyla bedel ödedi, artık pozitif ayrımcılık istiyoruz” diyen Maviş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evet, tüm okullarda okul ve bina güvenliği sağlanmalı; ancak Şehit Yalçın İlkokulu’na özel bir ayrıcalık, pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır. Bu okul üç aydır değil, tam 18 aydır konteynerde eğitim veriyor. Artık bu yükü daha fazla taşıyamaz.”

– Demirel: “Bir parkımız bile yok”

Ardından söz alan Okul Aile Birliği Başkanı Halise Demirel de öğretmenlerin, okul yönetiminin ve velilerin fedakarlıkla sürece destek verdiğini ancak artık konteynerlerde eğitimin sürdürülemez hale geldiğini belirtti.

“Kışın soğukta, yazın sıcakta çok zorlandık. Bu çocukların sağlıklı koşullarda, beton binalarda eğitim görmesi gerekiyor” diyen Demirel, okulda oyun alanı dahi olmadığını söyledi. “Bir parkımız bile yok. Bu çocukların hem eğitime hem de oyun alanına ihtiyacı var. Daha iyi koşullar için destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

47.Güzelyurt Portakal Festivali düzenlenen görkemli açılışla başladı

Published

on

By

Güzelyurt Belediyesi tarafından düzenlenen 47’nci Güzelyurt Portakal Festivali, dün akşam gerçekleştirilen kortej yürüyüşü ve açılış töreniyle başladı.

Festival bu yıl 22 Haziran Pazar gününe kadar sürecek.

Saat 19.00’da başlayan ve Kurtuluş İlkokulu-Kent Merkezi-Festival Parkı güzergâhında ilerleyen korteje muhtarlar, yurtiçi ve yurtdışından davetli ekipler, okullar, kültür ve sanat dernekleri, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, spor kulüpleri ile animatör ekipler katıldı.

Kortejin ardından Amfi Tiyatro’da düzenlenen açılış törenine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Güzelyurt Kaymakamı Mehmet Kayan, Polis Genel Müdür 1. Yardımcısı Ali Adalıer, İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, Selçuklu Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet İnançlı, Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Levent Taner, belediye meclis üyeleri, festival sponsorları, davetliler ve vatandaşlar katıldı.

Açılış töreni öncesinde Sergen Dans Akademisi dans gösterisi sundu, ardından animasyon ekiplerinin performansı sergilendi. Tören, konuşmalar ve plaket takdimlerinin ardından tüm protokolün katılımıyla gerçekleştirildi.

Gecede Özbek sanatçı Alisher Nazirov, Amfi Tiyatro’da sahne aldı.

Açılış töreninde konuşan Başbakan Ünal Üstel, hükümetin Güzelyurt’a verdiği sözleri yerine getirdiğini ve bunun mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Ulusal Birlik Partisi iktidarlarının Güzelyurt’a yönelik yatırımlarını hatırlatan Üstel, “Bizim için Güzelyurt vazgeçilmezdir. Güzelyurt’un bir çakıl taşını dahi Rum’a vermeyiz” dedi. Üstel bunun kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş döneminden, Derviş Eroğlu döneminden beri böyle olduğunu da kaydetti.

Hükümetin Güzelyurt’a yönelik projelerine de değinen Üstel, “Geldiğimiz günden beri Güzelyurt’un ne eksiği varsa hepsini birer birer yerine getirdik” dedi. Narenciye üreticilerine verilen desteklere işaret eden Üstel, “Narenciye ürününü ağacında bırakmadık. Soğuk hava depoları inşa ettik. İlk etapta 15 bin tonluk kapasiteyle başlayacak ve bu, peyderpey 40 bin tona ulaşacak” şeklinde konuştu.

Güzelyurt Hastanesi’nin uzun zaman konuşulduğunu ama bir türlü bitirilemediğini belirten Üstel, “Biz söz verdik ve hastaneyi 15 Kasım’da açacağız.” dedi.

Üstel, kırsal kesim arsaları, eksik yollar ve sosyal konut projelerinin de tamamlanacağını kaydederek, “Güzelyurt için hizmet etmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar’ın çalışmalarına da teşekkür eden Üstel, festivalin bölgeye hayırlı olmasını temenni etti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, festivalin 47. yılına dikkat çekerek, “Festivalimiz kırk yedi yaşında, ben de kırk yedi yaşındayım. Bu süre zarfında Güzelyurt’ta hizmetlerin bu denli yoğun bir şekilde gerçekleştiğine pek rastlamadım” dedi.

“Küçüklüğümüzden beri hastanemiz yoktu, hastalarımızı yollarda kaybettik. Bu bizim için kolay olmadı” ifadelerini kullanan Öztürkler, sağlık hizmetleri açısından önemli bir döneme girildiğini belirtti, yıllardır bölgede büyük ihtiyaç duyulan hastanenin açılacağını söyledi.

Tarımda yaşanan zorluklara ve soğuk hava deposu eksikliği nedeniyle ortaya çıkan sıkıntılara da değinen Öztürkler, altyapı projeleri sayesinde bölgenin büyük ölçüde rahatladığını belirtti.

Sorunların artık sona yaklaştığını ifade eden Öztürkler, girilmedik mahalle, dokunulmadık köy bırakmadıklarını vurguladı.

Egemenlik ve uluslararası statü konularına da değinen Öztürkler, “Egemen eşitlik” ilkesi doğrultusunda, hem hükümetin hem de Cumhurbaşkanının yürüttüğü politikalara güçlü şekilde destek verdiklerini dile getirdi.

Bu kararlı duruşun arkasında durmaya devam edeceklerini belirten Öztürkler, “Güzelyurt bir daha pazarlık masasına gelmeyecek” diyerek sözlerini tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam