Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Adıyaman’da ailelerin avukatları konuşuyor… “100 insanın özensizlik nedeniyle öldürülmesi modern ceza hukuku açısından kabul edilemezdir”

Published

on

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias Davası altıncı duruşmasında ailelerin avukatları dinleniyor.

İlk sözü Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın avukatı aldı. Bilirkişi raporlarına dikkat çeken avukat, Türkiye’de bir depremin olacağının kesin olduğuna işaret etti, yapıların da buna göre inşa edilmesi gerekliliğini vurguladı.
Avukat, binanın statiğinin belgelerde sahtecilikle bozulduğunu kaydetti.

Apartman olarak inşa edilen yapının otele dönüştürüldüğüne işaret eden avukat, dışardan lüks bir bina gibi görünen binaya sanıklar tarafından hiçbir güçlendirme yapılmadığını, bu konuda uzman görüşü alınmadığını söyledi.

Binaya asansör eklenmesine ve kaçak katın çıkılmasına değinen avukat, binaya ek yük bindirilerek statiğinin bozulduğunu söyledi.

Avukat, sanıkların tehlikeli neticeyi öngörüp kayıtsız kaldığını ifade ederek, sanıkların neden olası kasttan ceza alması gerektiğini anlattı. Olası kast hükümlerinin uygulanmasını isteyen avukat, sanığın kendi yakınlarının da o binada hayatını kaybetmiş olsaydı savcının bilinçli taksir isteminin haklı olabileceğini söyledi, ”100 insanın özensizlikle öldürülmesi modern ceza hukuku açısından kabul edilemezdir. “ dedi.

– “Binanın ruhsatı sahte ve binada 72 can öldü… Bu kadar basit”

Ardından söz alan Pervin Aksoy İpekçioğlu ve Sertaç ipekçioğlu’nun avukatı, bilirkişi raporuna işaret ederek, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunamadıklarını ifade etti.

Binanın yıkılma yönüne dikkat çeken Koçoğlu, ilk baştan beri binanın çekiçleme etkisiyle yıkıldığı yönünde iddialar olduğunun ancak çekiçleme etkisi olmadığının bilirkişi raporunda açıklığa kavuştuğunu kaydetti.
Avukat, duruşmaya getirilen Zeynelcan isimli tanığın beyanlarına değinerek, “bu tanığın otelde çalışmadığını, hatta sağını solunu bile bilmediğini” savundu.

“Bina kendi bacağı üzerine dönerek yattı.” diyen avukat, 1998 Yönetmeliği’ne göre yapılması gereken binanın zemin etüt çalışmasının yapılmadığını kaydetti. Ruhsatta sahtecilik olduğunun açık ve net olduğunu ifade eden avukat, “Binanın ikinci ruhsatı sahte… Binada 72 can öldü. Bu kadar basit.” şeklinde konuştu.

– “Olası kast burada olmayacaksa, nerede olacak?

“Burada bilinçli taksir yok, burada açık ve net olası kast var.” diyen avukat, 1 Ocak 2023’ten sonra otelde sanıklardan ve ailelerinden hiç kimsenin kalmadığını vurguladı. Avukat şöyle devam etti:

“Olası kast burada olmayacaksa, nerede olacak? Kolon kesmediler ama asmolen döşemeyi deldiler ve merdiveni kaldırdılar… O daha büyük bir sıkıntı. Binanın statiğiyle oynadılar.“

Bilinçli taksirden hüküm verilmesi halinde verilebilecek maksimum cezanın 22 buçuk yıl olduğuna işaret eden avukat, binada 72 canın hayatını kaybettiğini ve her bir can için sanıkların alacağı ceza hesaplandığında bunun 3 ay 22 güne tekabül ettiğini anlattı; “Benim yakınlarım bir depremde ölse ve her biri için öngörülen ceza 3 ay 22 gün olsa ‘Türkiye’de hukuk yoktur.’ derdim ve ben bu kadar sakin kalamazdım. Buradaki kimse sakin kalamadı.” dedi.

İsias’ın yönetmeliğe uygun yapılmadığı için yıkıldığını söyleyen avukat, Ahmet Bozkurt’un binadan 3 gün ses geldiği iddialarının ve çocukların soğuktan öldüğü iddialarının da gerçekleri yansıtmadığını kaydetti. Avukat, depremden sonra kasasını almak için İsias’a gelen Ahmet Bozkurt’un kaçtığını ve teslim olmadığını belirtti.

Avukat, Mehmet Fatih Bozkurt’un da yetkili olduğuna dair belgeleri sunduğunu söyledi. Bilinçli taksir konusunda mütalaanın objektif olarak yazılmadığını savunan avukat, Ahmet Bozkurt’un adı ve soyadı dışında başka hiçbir şeyi doğru söylemediğini kaydetti. Avukat, dosyadaki kamera görüntüsünün kaybedildiğini de söyledi.

Otelle ilgisi olmayan birisi olduğunu iddia eden Efe Bozkurt’un Kıbrıs’tan bir kafile geleceğini nereden bildiğini de soran avukat, sözlerini şöyle tamamladı:

“Nüfusu çok az olan KKTC için 27 can ve 8 büyüğün kaybı çok ciddi bir sayı. Bu deprem nedeniyle Kıbrıs’ın bir neslinde sorun yaşanacak. Buradaki karar, Kıbrıs’ın sadece bugününü değil önündeki 30-40 senesini etkileyecek, evlatlarınıza ve geleceğimize miras olacak bir karar olacak. Toplumda bir cezasızlık algısı var. Bunun yıkılması lazım.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı Ankara’da kutlandı.. TC Milli Savunma Bakanı Güler: KKTC’yi, Doğu Akdeniz’in yükselen değeri yapmak için çalışıyoruz

Published

on

By

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Ankara Gazi Orduevi’nde resepsiyon düzenlendi.

Resepsiyonda bir konuşma yapan Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kıbrıs Türkü’nün, maruz kaldığı baskı politikaları ve katliam girişimleri karşısında, öz yurdunda azınlık olmayı kabul etmediğini, kimliğini ve haklarını korumak için kararlı bir mücadeleye yöneldiğini kaydederek, Türkiye’nin de, bu haklı direnişte Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Barış Harekatı ile hem askeri hem de insani bir adım atarak bu mücadelede sonuç alınmasına öncülük ettiğini belirten Güler, harekat sayesinde Ada’da 51 yıldır barış, istikrar ve güvenlik ortamının korunduğunu ifade etti.

Bazı çevrelerin, Türkiye’nin bölgedeki varlığını farklı biçimde yorumlama gayreti içerisinde olduğunu, bu tür manipülatif söylemlerin Ada’daki hakikati çarptırma girişiminden başka bir anlam taşımadığını dile getiren Güler, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile omuz omuza sürdürdükleri görevin, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Ada’da barış ve huzurun en önemli güvencesi olacağını vurguladı.

Bakan Güler, Türkiye’nin çok boyutlu süreçleri analiz ederek, Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek, kalıcı barışa ve çözüme ulaşılması için yıllardır yapıcı politika yürüttüğüne dikkati çekti.

Güler, “Ancak 60 yıldır çözüm masasına getirilen tüm önerileri reddeden Rumların, tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit egemen varlığını inkarcı yaklaşımı, çözümün önündeki yegane engel oldu, olmaya da devam ediyor. Artık geçmişten süregelen ve miadı dolmuş söylemlerin bir kenara bırakılmasının zamanı gelmiştir. Her zaman ve her ortamda ifade ettiğimiz gibi Kıbrıs Türkleri’nin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi dışındaki herhangi bir yaklaşım, bizim için kabul edilemez. Esasen Rum tarafının kendini Ada’nın tek hakimi gibi gösterme çabalarına karşın, KKTC artık Türk Devletleri Teşkilatı’ndan İslam İşbirliği Teşkilatı’na kadar uluslararası platformlarda temsil edilmektedir.

Tüm bu olumlu gelişmelerin sağlanabilmesi için Türkiye, KKTC’nin yanında güçlü bir şekilde durmaya devam ediyor ve her alanda da soydaşlarımızın haklı davasını kararlılıkla destekliyor” dedi.

Türkiye’nin, KKTC’nin daha güçlü, üretken ve müreffeh bir geleceğe kavuşması için somut adımlar attığını anlatan Güler, bu bağlamda  TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, enerjiden tarıma, ulaşımdan sağlığa, turizmden eğitime kadar pek çok stratejik alanda hayata geçirilen projelerle KKTC’yi Doğu Akdeniz’in yükselen değeri haline getirmek için tüm imkânlarla çalıştıklarını kaydetti.

Güler, “Bundan sonra da hem ülkemizin hem de KKTC’nin meşru hak ve çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.

KKTC Ankara Askeri Ataşesi Piyade Kurmay Albay Mahmut Gergin ise, 1 Ağustos’un asil Türk milleti ve kadim Türk devletinin ayrılmaz asli bir parçası olarak Doğu Akdeniz’de vücut bulmuş kalesi KKTC’nin varoluş tarihinin sembolleşen, Türklüğün sonsuza dek Kıbrıs’ta kalıcılığının mührünün vurulduğu bir gün olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından yıl dönümü pastası kesildi. Resepsiyonda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Bandosu konser verirken, piyanist Rüya Taner de sahne aldı.  Ayrıca KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının tanıtım filmi izletildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Beyarmudu bölgenin parlayan yıldızı oldu”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Beyarmudu’nun, yapılan yatırımlarla bölgenin parlayan yıldızı olduğunu belirtti.

Tatar, 11. Beyarmudu Patates Festivali ile 8. Beyarmudu Uluslararası Halk Dansları Festivali’nin açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, patates festivalinin düzenlenmesiyle patatesin yanında Beyarmudu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de tanıtımının yapıldığını belirterek, Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, meclis üyeleri ve çalışanlara, festivalde stant açanlara ve ürettiklerini sergileyenlere teşekkür etti.

Kıbrıs Türkü’ne uygulanan ambargolara rağmen ekonomik sektörlerin gelişimine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınıp gelişmesi için Türkiye Cumhuriyeti’nin desteklerine dikkati çekti.Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki çalışmalara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC bayrağıyla katılım gösterilen toplantılarda Kıbrıs Türkü’nün ekonomik yapısını, kültürünü ve sanatını dünyaya anlattıklarına vurgu yaptı.

Geleceğe emin adımlarla yürüyebilmek için geleceğe umutla bakılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, halkın refahı ve müreffeh yarınlar için çalışıldığını kaydetti.

Sınırda ve İngiliz üslerinin yakınında yer alan Beyarmudu’nun yapılan yatırımlarla bölgenin parlayan yıldızı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, yatırımların sürmesiyle daha iyi noktaya gelineceğini vurguladı.

Festivale yurtdışından katılan dans ekiplerini selamlayan Cumhurbaşkanı Tatar, ambargolara rağmen dünya ile temasların sürdüğünü kaydetti. Bilişim adası olma yolunda ilerleyen KKTC’de fiberoptik alt yapısının yapımına başlanmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, dünya ile iletişimin daha kolay sağlanacağını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı GKK’nın verdiği resepsiyonla kutlandı

Published

on

By

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) 49’uncu Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’inci kuruluş ve Kıbrıs’ın fethinin 554’üncü yıl dönümü olan 1Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı kutlamaları kapsamında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı karargahında bir resepsiyon düzenlendi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan resepsiyonda konuşan Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, yaşadığı coğrafyaya bakıldığında Kıbrıs Türk halkının, yarım yüzyılı aşkın bir süredir topraklarında hiçbir tehdit altında kalmadan, korkmadan, özgür, onurlu ve güven içerisinde yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.

Tügeneral Görgülü, bunun 2 temel dayanağının Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Kıbrıs Türk halkının vatanına sahip çıkma noktasındaki azim ve kararlılığı olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı sistematik asimilasyon, zulüm, etnik temizlik ve ayrımcılığın adadaki Türk varlığını ortadan kaldırmaya yönelik gizli ve açıktan yapılan saldırılar olarak niteleyen Görgülü, “Kıbrıs Türk halkının tüm bu haksızlıklar karşısında verdiği mücadele ve toplumsal dayanışma, insanlığın onurlu mücadeleleri arasında yerini almıştır” dedi.

“İşte vatanına sahip çıkma azim ve kararlılığını tüm dünyaya gösteren bu yüksek ruh topraklarımızı vatan yapan Muzaffer Türk milletinin mukavemet etçi Kıbrıs Türk mücahidin ruhudur” diyen Tümgeneral Görgülü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tarihinden ve milletinden aldığı bu yüksek ruhla Vatanını koruma, Kıbrıs Türk halkının güvenlik içerisinde yaşamasını sağlayacak kabiliyet, azim ve kararlılıkta olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini anlatan sine vizyon gösteriminin de yer aldığı resepsiyon, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bandosunun konseri ile sona erdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam