Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Afganlar arası müzakereler yeniden başladı

Afganistan’da yıllardır devam eden şiddeti sonlandırmak amacıyla geçen sene başlayıp Şubat 2021’de kaderine terk edilen Afganlar arası müzakereler, Katar’ın başkenti Doha’da yeniden başladı.

Published

on

Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah, müzakerelerin açılışında yaptığı konuşmasında, ülkede şiddet olaylarının devam ettiğini, halkın sıkıntılı günlerden geçtiğini söyledi.

Afganistan sorununun savaşla çözülemeyeceğini vurgulayan Abdullah, halkın geleceği, savaşı sona erdirmek ve siyasi bir çözüme ulaşmak için her iki tarafın da tüm gücüyle çalışması gerektiğini belirtti.

Abdullah, barışa ulaşmak için iki tarafın da bazı fedakarlıklar yapması gerektiğinin altını çizdi.

Ülkede barışın tesisi için uluslararası ve bölgesel desteğin olduğuna işaret eden Abdullah, barış için yaratılan fırsatın iyi değerlendirilmesini istediklerini vurguladı.

Abdullah, “Devam eden savaştan en çok Afgan halkı zarar görüyor.” dedi.

“Afgan halkının birlik ve beraberliği için çalışmalı”

Taliban’ın Katar’daki Siyasi Bürosunun Başkanı Molla Abdul Gani Birader de Afganistan halkının son 40 yıldır birçok sorun ve zorlukla mücadele ettiğini dile getirdi.

Ülkedeki tüm sorunları ortadan kaldırmak için güçlü, merkezi ve bağımsız bir İslami sistemin gerekli olduğuna dikkati çeken Birader, bu bağlamda bencilliğin, kişisel çıkarların ve hırsların ötesine geçilmesi gerektiğini, Afganistan’ın, Afganların ortak yurdu olduğunu ifade etti.

Birader, “Afgan halkının birlik ve beraberliği için çalışmalı. Toprak bütünlüğümüzü ve ulusal birliğimizi tehdit eden her türlü çabaya, etnik, bölgesel, dilsel ve diğer önyargılara karşı her ne olursa olsun karşı durulmalı.” diye konuştu.

Afganlar arası müzakerelerin ilerlemesinde bazı sorunların olduğunu ve beklendiği gibi ilerleme olmadığını aktaran Birader, her şeye rağmen Allah’ın izniyle müzakerelerin bir sonuca ulaşmasını umduklarını kaydetti.

Barış süreci

ABD’nin Taliban’la 29 Şubat 2020’de barış anlaşması imzalayarak ülkedeki tüm yabancı güçlerin çıkması için verdiği söz, ülke için dönüm noktası oldu.

ABD ile Taliban arasında barış anlaşmasının imzalanmasının ardından 12 Eylül 2020’de Afganlar arası müzakereler, Katar’ın başkenti Doha’da başlamıştı.

Gözle görülür bir sonuç elde edi lmeden Şubat 2021’de müzakereler kaderine terk edilmişti.

Böylece Taliban ile Afganistan İslam Cumhuriyeti tarafları arasında yürütülen geçiş süreci müzakereleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Sürecin çökmesiyle de Taliban’ın ülke genelindeki baskısı yoğunlaştı. Doha Anlaşması’yla yabancı güçlere saldırmama güvencesi veren Taliban, Afgan güvenlik güçlerine karşı şiddetli eylemlere girişti.

Ülkede şiddet olayları sürüyor

Afganistan’da barış süreci belirsizliğini korurken güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalar devam ediyor.

Taliban, haziranın son haftasında başlattığı saldırılarda Özbekistan ve Tacikistan sınırındaki ilçelerin tamamına yakınını ele geçirdi.

Özbekistan’a açılan en önemli ticaret güzergahı olan Hayratan Sınır Kapısı’nı iki yönden kuşatan Taliban, güneybatıda Gazni vilayetine yoğunlaştı.

Afganistan’da ilerleyişine devam eden Taliban, 8 Temmuz’da ülkenin İran sınırındaki İslam Kale ve 14 Temmuz’da da Pakistan sınırındaki Spin Boldak Sınır kapılarını ele geçirmişti.

Taliban; Badahşan, Tahar, Gazni, Herat, Kandahar ve Badgis vilayetlerinde şiddetli saldırılarla baskısını artırdı.

Yerel yetkililerden edinilen bilgiye göre, Taliban 407 ilçenin 160’tan fazlasını, merkezleri dahil kontrol altında tutuyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam