Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Akansoy: Avrupa için İsrail-Kıbrıs Doğalgazı çok daha fazla gündemde olacak

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Asım Akansoy, Rusya ile doğal gaz bağımlılığını büyük ölçüde kesen Avrupa devletleri açısından önemli bir rezerv olan İsrail-Kıbrıs potansiyelinin düne göre çok daha gündemde olacağını söyledi.

Akansoy, açıklamasında Ukrayna savaşının, sadece Ukrayna Rusya ilişkileri bakımından değil,  tüm dünya ve özellikle bölge ülkelerinin yeni döneme nasıl uyanacağı açısından, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu olduğunu kaydetti.

“Ortada Putin Rusya’sının egemen bir devlet olarak Ukrayna’yı işgali söz konusu olduğu bir gerçektir” diyen Akansoy, “Rusya, kendi bölgesel egemenlik alanını başta kendi güvenlik gerekçesi ve tarihsel hayallerini öne sürerek genişletme derdinde. Bunu yapmak için uzun bir yola çıktı. Kısa zamanda tamamlanmayacak, ülkeler arasındaki ilişkilerin yeniden yapılanacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz” ifadelerni kullandı.

Akansoy açıklamasını şöyle sürdürdü:

“ABD yönetimindeki NATO’nun, Rusya’nın bu girişiminden duyduğu memnuniyet, gerek ölmüş NATO’nun, gerekse zayıflamış AB’nin savunma eksenli, yeniden yapılanmasına yol açtı. Putin, Afganistan ve Irak savaşlarında bataklığa gömülmüş ABD’ye can simidi oldu.

NATO’nun güçlendirilmesi yanında özellikle AB üye devletlerinin savunma alanındaki harcamalarını artırma kararlılığı dikkate değerdir. ABD’nin başta Alman savunma harcamalarını artırmasına yönelik cesaretlendirici/yönlendirici tavrı gözardı edilecek bir konu değil.

AB’nin kurucu değerlerinin sarsıldığı, barış, diplomasi ve uzlaşı değerlerinin yerini sorumluluk adına savaş sanayisine yatırıma yöneldiğine dikkat edilmelidir.

Şubat 2022’de gerçekleşen Münih Güvenlik Konferansına bu yıl 35’ten fazla devlet ve hükümet başkanı, 100’den fazla dışişleri ve savunma bakanı katılmış ( bu yıl katılmayan Rusya Devlet Başkanı Putin’in 2007 Konuşması mutlaka izlenmelidir ), NATO’nun genişlemesi ve küresel öğrenilmiş çaresizliğin aşılması adına Avrupa devletlerinin komşu ülkelere karşı sorumluluğunun hatırlatıldığı bir içerik ile tamamlanmıştır. Manidardır.

Gelinen aşamada, yeni bir döneme girileceği aşikar. Yeni bir soğuk savaş veya 2 kutuplu bir dünya olarak da nitelendirilebilecek bir sürecin içerisindeyiz. Tarafların keskin bir şekilde netleşeceği, konumlanacağı bir dönem. Bölgesel güçlerin bağımsız siyaset sürdüremeyeceği, muhakkak bir üst yapıya entegre olacağı bir dönem. Ne yazık ki, daha çok silah sesini duyacağımız bir dönem.

Bu noktada elbette Doğu Akdeniz havzasında yeni gelişmeler beklemek, Kıbrıs sorununu tüm bu gelişmeler bağlamında değerlendirmek gerekmektedir.

Rusya’ya ile doğal gaz bağımlılığını büyük ölçüde kesen Avrupa devletleri açısından önemli bir rezerv olan İsrail Kıbrıs potansiyelinin düne göre çok daha gündemde olacağı da açıktır.

Şu anda buzdolabında olan Kıbrıs sorununun birkaç yıl içerisinde yeni bir dinamizm kazanacağı ve adanın birleşmesi, gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönelmesi gerek TC-AB ilişkilerini etkileyecek gerekse siyasi eşitliğe dayalı bir Federasyonun önünü açacaktır. Bu arada Kıbrıs’ı sadece güvenlik sorunu üzerinden değerlendirmek, yeni açmazları da beraberinde getirmektedir. Güvenlik konusunu yadsımadan, siyasi eşitlik ve ortaklık değerlerinin öne çıkacağı bir döneme hazır olmalıyız.

TC devlet yetkililerinin Ukrayna krizine uluslararası hukuk kapsamında bakması oldukça önemlidir.

Bu siyasi söylem hem bizim hem  uluslararası camia açısından dikkate değer olmakla birlikte, Kıbrıs sorununa bakışta çelişkiye düşmemek için düzeltilmesi, dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Önce şu lanet savaş durmalıdır. NATO’nun yarattığı büyük felaketler hafızamızda canlıdır. Putin’in bencil ve kontrolsüz hamlelerinin yarattığı yıkım da. Savaş sadece siyasi değil aynı zamanda ekonomik sorunları da ardından getirecektir. Dünyanın tahıl ve doğal gaz deposu iki ülkenin savaşması, bu ülkeler ile ticari ilişki içinde olan tüm ülkeleri olumsuz etkileyecektir.

2008’den beri krizde olan Kapitalizmin kendi çaresizliğini savaşla aşmaya çalıştığını, bunun tarihsel bir olgu olduğunu çok iyi biliyoruz. Dünya savaşları bize bunu gösterdi. Bu savaş da tarafların gerekçeleri ne olursa olsun, savunma sanayinin büyümesi üzerinden krizin aşılmasına dönük bir hamledir”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam