Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Akansoy: Kıbrıs konusunda ortaya koyduğumuz dört maddemiz uluslararası arenadan saygı gördü

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, CTP’nin tezlerinin net olduğunu ifade ederek, “CTP’nin temel tezi BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Federal bir çözüm modelidir.” dedi.

Akansoy, Kıbrıs konusunda ortaya koydukları dört maddenin uluslararası camia tarafından ciddiye alınarak saygı gördüğünü de belirtti.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy katıldığı programda, parti olarak çok rahat olduklarını ve hiçbir sıkıntının bulunmadığını belirterek, “CTP çözüm olsun diye müzakere istiyor. Dört maddemiz ortadadır ve hem yerel hem de uluslararası arenadan da saygı görmektedir.” dedi.

Yeni bir dünya düzeni oluşturulmaya çalışıldığına işaret eden Akansoy, “Üç noktada bölgesel sorun var: Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’nun şekillenmesi ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler. Buralarda bir düzene ihtiyaç olduğu herkes tarafından kabul ediliyor. Bu düzenin ana etmeninin terörden çıkış ve ekonomik akış olduğu da bilinen bir gerçek.” diye konuştu.

Bu bölgelerin yeniden şekilleneceğini ve gelişmelerin, bugüne kadar sürdürülen “statükocu” yaklaşımlarla ileriye taşınamayacağını söyleyen Akansoy, “Dünyadaki gelişmeleri net bir şekilde görmek her zaman mümkün olmasa da değerlendirmelerimiz, okuduklarımız ve analizlerimiz doğrultusunda birtakım çıkarımlarda bulunabiliriz” dedi.

“Yaşanan değişimler o kadar büyük ki Kıbrıs’taki statükonun da aynı şekilde devam etmesi mümkün değildir.” ifadelerini kullanan Akansoy, “Doğu Akdeniz havzasındaki kritik noktalardan birinin de Türkiye Cumhuriyeti olduğunu” kaydetti.

“TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yapılan görüşmelerde, çözüm eksenli düşünen ve dogmatik olmayan bir yaklaşım sergileyen bir kişi izlenimi edindik” diye konuşan Akansoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin AB ülkeleriyle dış ticaret hedefleri ve Gümrük Birliği konusuna da değindi.

Akansoy, söz konusu süreçte kazan-kazan anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğine işaret etti ve Kıbrıs meselesinin de bu uluslararası ilişkiler ve bölgesel sorunların çözüm sürecinin bir parçası olduğunu belirtti.

-“Dördüncü madde Kıbrıs Rum tarafında da tartışılıyor”

CTP olarak ortaya koydukları dört maddeden de söz eden Akansoy, “BM Genel Sekreteri’nin bugüne kadar ortaya koyduğu yaklaşımları tek tek inceledik ve çözüm yolunda ilerleyebilmek ve sonuç alabilmek için dört madde belirledik” dedi.

Dördüncü maddenin, Kıbrıs Rum tarafında da tartışmalara neden olduğunu belirten Akansoy, “Bizim vurguladığımız nokta, öncelikle siyasi eşitlik konusunun BM Güvenlik Konseyi tarafından tanımlandığıdır. 1991’de alınan kararda siyasi eşitliğin nasıl sağlanacağı net bir şekilde belirlenmiştir. Biz bu konuyu pazarlık konusu yapmayız. Dönüşümlü başkanlık ve ayrıcalıklı oy hakkı konusunda, Kıbrıslı Türklerin siyasal haklarını güvence altına almak bizim için esastır. Daha önceki müzakere süreçlerinde yapıldığı gibi bu bağlamdaki siyasi eşitlik çerçevesinin herhangi bir başka konu ile ilişkilendirilmesini kabul etmiyoruz. Bu, bir parametredir, tıpkı iki bölgelilik gibi. Sürecin sonuç odaklı olması gerekir ve bu, BM Genel Sekreteri’nin raporlarında da yer alan bir husustur. Müzakerelerin belirli bir takvime bağlanması da gerekmektedir. Bizim için önemli olan, sürecin belirli bir zaman dilimi içinde sonuçlanmasıdır” dedi.

-“CTP’nin tezleri nettir”

Dördüncü maddeyle ilgili bilgi veren Asım Akansoy, “bugüne kadar tüm müzakerelerde masayı devirenin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu iddia etmenin yanlış olduğunu ancak 2004 Annan Planı Referandumu ve 2017 Crans-Montana zirvesinde yaşanan somut olaylara bakıldığında, müzakerelerin çıkmaza girmesinden Kıbrıs Rum tarafının sorumlu olduğunun” da görüldüğünü ifade etti.

“Olası bir müzakere kazasında doğabilecek sorunlar karşısında şu anki statükoya geri dönmek ciddi bir sorundur. Kıbrıs Türk toplumunun böyle bir durum karşısında bu statükoya yeniden mecbur kalması ciddi bir sorundur.” ifadelerini kullanan Akansoy, bu konuda yani 4. Maddede, Kofi Annan’ın 2004 Raporuna atıfta bulunduklarını kaydetti.

Akansoy, “Annan, Kıbrıs Türk toplumunun yüzde 65 oranında ‘evet’ diyerek ayrılıkçı olmadığını kanıtladığını ve bu nedenle uluslararası toplumun Kıbrıslı Türklerle ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini belirtmiştir. Bizim için temel referans noktası budur” diye konuştu.

“Burada amacımız, AB ile ilişkilerin daha kurumsal bir hale getirilmesi ve Kıbrıslı Türklerin daha net bir ekonomik ve sosyal sürece girmesidir” diyen Akansoy, CTP’nin tezlerinin net olduğunu söyledi.

Akansoy, “Sayın Hasipoğlu’nun iddialarını anlamakta güçlük çekiyorum. CTP’nin net bir çözüm vizyonu vardır ve bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamamaktadır. CTP’nin temel tezi BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Federal bir çözüm modelidir.” ifadelerini kullandı.

“KKTC’nin tanınması veya egemen eşitlik gibi ne olduğu belirsiz bir söyleme dair yapılan çağrıların sonuçsuz kaldığı” görüşünü dile getiren Akansoy, “Sayın Ersin Tatar ve Sayın Hasipoğlu’nun öne sürdüğü argümanlarla çözüm üretilemeyeceği dört buçuk yılda açıkça ortaya çıkmıştır. Başarısız olunmuştur. BM ile bir resmi toplantı dahi yapılamamıştır. Bu durumu kendileri de çık iyi biliyor ve gerektiğinde ifade ediyorlar. Örneğin Azerbaycan bile KKTC’de bir ofisi açamamıştır. Günün sonunda, dört buçuk yıl boyunca başarısızlık döneminde hiçbir somut adım atılamamış ve Kıbrıs Türk toplumu önemli bir kayıp yaşamıştır. Yeni bir kayıp daha yaşanmaması için sürecin doğru yönetilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

-“Cenevre süreci büyük önem taşıyor”

Cenevre sürecinin büyük önem taşıdığını ifade eden Akansoy, “Sayın Tatar, ‘hem ağlarım hem giderim’ misali Cenevre’ye gidecek ancak Kıbrıs Rum tarafı yoğun hazırlık yapar, toplantılar düzenlerken biz hâlâ müzakere masasında nasıl bir pozisyon alacağımızı biliyor değiliz. Bu noktada ciddi bir boşluk bulunmaktadır.” dedi.

Akansoy, “Kıbrıs Türk tarafının, federal bir yapının eşit bir parçası olması, siyasi eşitliğin de garanti altına alınması gerektiğine” dikkat çekti.

“Ancak bu doğrultuda cesur adımlar atılması gerekmektedir. Sayın Tatar’ın bu adımları atabilecek kapasitede olmadığı kanaatindeyim.” ifadelerini kullanan Akansoy, UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun iddialarına da yanıt verdi.

Akansoy sözlerini şöyle tamamladı:

“CTP Genel Sekreteri olarak, parti içi çalışmaları bizzat yürüten biriyim ve partimizin temel tezleri konusunda en küçük bir tereddüt yoktur. Sayın Hasipoğlu’nun, CTP’nin tavrına yönelik yaptığı yorumlar hoş bir yaklaşım değildir. CTP’nin görüşleri nettir. Müzakerelerin BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Dört maddelik önerimiz de bu çerçevede açılımlar sunmaktadır. CTP, herhangi bir ayrılıkçı projede yer almayacaktır. BM Güvenlik Konseyi kararları da bunu yasaklamaktadır. Kıbrıs sorunundaki tavrımız çok nettir ve politikamız bu çerçevede şekillenmiştir. Türkiye, Güney Kıbrıs ve uluslararası aktörler nezdinde ortaya koyduğumuz dört madde ciddiye alınmış ve saygı görmüştür. Bu kabul ve saygı toplumun önünü açma kapasitesindedir. BM zemininde yürütülen müzakereler sonucunda çözüm odaklı ve uygulanabilir bir yaklaşım ortaya konması gerektiği ortadadır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali”, Londra’da başladı.. Başbakan Üstel: Ekonomik tuzaklar, dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez

Published

on

By

Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve kültürel mirası yaşatmak amacıyla Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen “8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali” Londra’da başladı.
Londra’da Enfield Donkey Lane’de düzenlenen ve iki gün sürecek 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivale Başbakan Ünal Üstelin yanısıra Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu , Anamuhalefet CTP Dışilişkiler Sekreteri milletvekili Fikri Toros da katıldı.

Londra’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise festivali yarın ziyaret edecek. Etkinliğin açılış konuşmasını Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi yaptı.

Festivalin Kıbrıs Türk kültürü ve değerlerinden ilham alarak gerçekleştiğini belirten Nafi, genç nesillerin kendi kimliklerini ve kültürlerini geleceğe aktarmasının önemine değindi…
Festivalin sponsorlarından TaşYapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ise İngiltere’de bulunan derneklere destekte bulunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Turanlı, yetkililerle görüştüğünü belirterek “ Yakında gelecekte Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nin Eski Ercan Havalimanı’nda da yapılmasını umduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise, dördüncü neslin ata topraklarından kopmadan kültürlerini sürdürmelerinin önemine vurgu yaptı.

Ataoğlu, Kıbrıslı Türk gençlerin İngiltere’deki gençlerle birlikte hareket etmesinin ve bu birlikteliğin sürdürülebilir olmasının en büyük temennileri olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir”

CTP Dışilişkiler Sekreteri Milletvekili Fikri Toros ise toplumların kültürleri ve sanatlarına sahip çıkmadığı sürece dünyayla bütünleşmede geri kalacağını söyledi.
Toros, “Bizim toplumumuz ise dünyanın muhtelif yerlerinde önemli roller üstlenmektedir. Kıbrıs Türk kültürünü, sanatını ve sanatçısını dünyayla, farklı kültürlerle bir araya getirme sorumluluğunu taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Toros ayrıca festivalin KKTC’ de yapılma çağrısını da desteklediğini belirtti.

Başbakan Ünal Üstel ise festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır..Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:

“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: KKTC Başbakanlık İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu’nu kuruyoruz…Bedelli askerlikle ilgili kolaylaştırıcı adımlar için yasal çalışmaları başlattık

Published

on

By

8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali , KKTC’den üst düzey katılımla başladı.

Açılışa katılan Başbakan Ünal Üstel konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Üstel festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır.. Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:
“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu: Kıbrıs Türk kimliği Londra’da gururla yaşatılıyor

Published

on

By

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi. “Kıbrıs Türk kimliği
Londra’da gururla yaşatılıyor”

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam