Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu, yeni Zeytin ve Zeytin Ürünleri Yasası’yla, piyasaya sürülen zeytinyağı üzerinde ürünün sınıfı, işletme bilgilerinin yer alması gerektiğini vurguladı.

Akerzurumlu, TAK’a yasa hakkında yaptığı açıklamada, yeni yasayla iki önemli değişiklik olduğunu, bir değişiklikle yağ sınıflarının düzenlendiğini, diğer değişiklikle de işletmelerin kayıt altına alınması zorunluluğu getirildiğini kaydetti.

Yapılan yasal düzenlemeyle ikinci kez tağşiş yapanların işletme ruhsatı iptal ediliyor.

Yeni yasayla zeytin ve zeytin ürünleri işletmeleri 7 Temmuz’a kadar kaydolmak ve onay almak zorunda.

Yeni yasa çıkmadan önce, değirmene zeytin getiren herhangi birinin, aldığı zeytinyağını olur olmaz bir ambalaja koyarak, etiketsiz pazarlayabildiğini belirten Akerzurumlu, “En önemli nokta zeytin yağı üretiminin kayıt altına alınmış olmamasıdır” dedi. Akerzurumlu, ülkede 30 civarı kayıtlı zeytin yağı üreticisi bulunduğunu da belirtti.

Akerzurumlu, söz konusu şekilde satılan zeytin yağlarının içeriği veya sınıfıyla ilgili ambalajda herhangi bir bilgi verilmediğini, dolayısıyla tağşiş tespit edilen yağların kime ait olduğunun tespitinde zorluklarla karşılaştıklarını kaydetti.

Akerzurumlu, üreticilere kayıt zorunluğu gelmesiyle tüketicilerin, marketlerin veya hotellerin, zeytin veya zeytin ürünü işletmesinin kayıtlı bir işletme mi yoksa kaçak bir işletme mi olduğunu kontrol edebileceğini, yani daha güvenli alım yapabileceğini ifade etti.

Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu, Zeytin ve Zeytin Ürünleri Yasası’nın Tarım Dairesi müfettişlerine her aşamada denetim ve ceza kesme yetkisi verdiğini, eski yasada denetimlerin farklı bakanlıkların temsilcileriyle birlikte yapılabileceğini kaydetti.

Eski zeytin yağı yasasının 1963 tarihli olduğunu ve yasada etiket ve üreticilerin kayıt zorunluluğunun bulunmadığını anlatan Akerzurumlu, “Sağlıklı zeytinyağı açısından yeni yasa önemli bir adım” dedi.

Son yapılan denetimlerde 66 numuneden 19’unda tağşiş tespit edildiğini belirten Akerzurumlu, bazı ürünlerin etiketsiz satıldığının da tespit edildiğini kaydetti.

Tağşiş olayında özellikle otellere verilen yağlarda büyük sıkıntı gözlemlediklerini kaydeden Akerzurumlu, tağşişte eski yağ veya ucuz tohum yağlarının da kullanılmış olabileceğini kaydetti.

Akerzurumlu yeni yasada aromalı yağ üretiminin de önünün açıldığını ifade etti.

Akerzurumlu, ilk kez tağşiş yapan bir işletmeciye asgari ücretin 10 katına kadar para cezası ve işletme ruhsatının bir yıla kadar askıya alınması cezası verilebileceğini, ikinci kez tağşiş yapan işletmelerin ise para cezasının yanında işletme izninin iptal edileceğini anlattı.

Konuyla ilgili TAK’ın konuştuğu Bağ Bahçe Şube Amiri Mehmet Eminel de, antik Roma döneminde bile en çok tağşiş yapılan ürünün zeytinyağı olduğunu kaydetti.

Eminel, zeytin ve zeytin ürünleri ile ilgili yasanın, zeytinyağının denetiminin tarımdan sorumlu bakanlığa devreden, Genel Gıda ve Yem Yasası’nın 2014’te hayata geçmesiyle gündeme geldiğini ifade etti.

Eminel, Zeytin ve Zeytin Ürünleri Yasası önce ticaret veya sağlıktan sorumlu dairenin polisle denetim yapabileceğini, yeni yasayla Tarım Dairesi müfettişlerinin her aşamada tek başına denetim yapabileceğini kaydetti.

Yeni yasada sofralık zeytinyağları sınıflarının yeniden düzenlendiğini kaydeden Eminel, yağ asitliği l00 gramda 2,0 gramdan fazla olan yağların doğrudan tüketime uygun olmayan yağlar olarak sınıflandırıldığını kaydetti.

Eminel, 1963’te geçen Zeytin Yağı Yasası’nda da tağşişin yasak olduğunu ancak asit oranı 100 gramda 6 grama olanların doğrudan tüketilebileceğini kaydetti.

Yasadaki sınıflandırma şöyle: Natürel Sızma Zeytinyağı, yağ asitliği 100 gramda 0,8 gramdan fazla olmayan yağlar; Natürel Birinci Zeytinyağı: yağ asitliği l00 gramda 2,0 gramdan fazla olmayan yağlar.

Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) standartlarına göre asit oranının 100 gramda 2 gramı aşmaması gerektiğini belirten Eminel, yağın şişe veya kabında yağın sınıfının da belirtilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.

Eski yasada bulunan kara yağın yeni yasaya dahil edilmediğini kaydeden Eminel, kara yağın ısıl işlemden geçtiği için kanserojen risk taşıdığından yasaya dahil edilmediğini ifade etti.

Eminel, numune alma, test ve analiz metotlarının Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) kurallarına göre yapılacağını da kaydetti.