Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) 49’uncu, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) 67’nci ve Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü yıl dönümü olan 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı, Lefkoşa ve ilçe merkezlerinde düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlanıyor.
Başkent Lefkoşa’daki kutlamalar saat 9.30’da Atatürk Anıtı’nda düzenlenen çelenk sunma töreniyle başladı. Etkinlikler çerçevesinde saat 10.00’da Şehitler Anıtı’nda tören düzenlendi.
Atatürk Anıtı ve Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törenlere, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, askeri erkân, polis yetkilileri, Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve dernek üyeleriyle bazı milletvekilleri ve dernek temsilcileri katıldı.
Törenler, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü ile TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar’ın anıtlara çelenk sunmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından bayraklar göndere çekildi.
Tümgeneral Görgülü daha sonra, Atatürk Anıtı ve Şehitler Anıtı’ndaki Anıt Özel Defterlerini imzaladı.
Atatürk Anıtı’ndaki törende, Bakım Kurmay Yüzbaşı Nusret Demircan da günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
– Tümgeneral Görgülü, ilk olarak Atatürk Anıtı Anıt Özel Defteri’ni imzaladı
GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Atatürk Anıtı’nda Anıt Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bugün Kıbrıs’ın muzaffer Türk ordusu tarafından fethedilmesinin 454’üncü, Türk’ün inanç ve azmiyle kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümüdür. Böylesine önemli bir günde huzurumuzda olmaktan mutluluk duymaktayız. Mücahit Kıbrıs Türk halkı, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi sonucunda haklı davasını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlandırmıştır. Kahraman Kıbrıs Türk halkının kurmuş olduğu cumhuriyet, anavatan Türkiye ile birlikte ilke ve inkılaplarınızdan aldığı güç ve ışıkla, çağdaş medeniyet yolunda, akıl ve bilimden ayrılmadan yürümeye devam etmektedir. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı olarak bizler; yüksek disiplin, üstün donanım ve çağın gereklerini takip ederek, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığına ve özgürlüğüne göz diken düşmanlarının karşısında bir kalkan olarak durmaya, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini canımız pahasına olsun sağlamaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimize şükranla anarken, manevi huzurumuzda saygıyla eğiliyoruz.”
– Şehitler Anıtı Anıt Özel Defteri imzalandı
Lefkoşa Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törende ise Tümgeneral Görgülü, Anıt Özel Defteri’nde şu ifadelere yer verdi:
“Aziz şehitlerimiz, Bugün Kıbrıs’ın muzaffer Türk ordusu tarafından fethedilmesinin 454’üncü, Türk’ün inanç ve azmiyle kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümüdür. Böylesine önemli bir günde huzurumuzda olmaktan mutluluk duymaktayız. Bizler, bugün şanlı bayrağımızın gölgesi altında özgürce yaşayabiliyor ve geleceğe güvenle bakabiliyorsak, bu sizlerin vatan aşkıyla yanıp tutuşan yürekli mücadeleniz sayesindedir. Sizler canlarınızı ve kanlarınızı gözünüzü kırpmadan feda ederek Cumhuriyetimizin tarih sahnesinde onur ve gururla yer almasını sağladınız. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı olarak, emsalsiz mücadelenizden aldığımız güçle, aziz hatıranızı sonsuza dek yaşatma ve emanet ettiğiniz değerleri her zaman koruma azmi ve kararlılığındayız. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anarken, manevi huzurumuzda saygıyla eğiliyoruz.”
– Demircan: “Kıbrıs Türk halkı, Mehmetçik ve Mücahit omuz omuza mücadele ederek özgürlüğüne kavuşmuştur”
Atatürk Anıtı’ndaki törende günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Kurmay Yüzbaşı Nusret Demircan, Kıbrıs Adası’nın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) 49’uncu kuruluş yıl dönümünü aynı günde kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Demircan konuşmasında, Kıbrıs’ın tarihine yön veren bu önemli gelişmelerin anlamının kavranabilmesi için geçmişte yaşananların hatırlanması gerektiğini vurguladı. Kıbrıs Adası’nın fethinden önce Venediklilerin hâkimiyetinde olduğunu ve adada korsanların Türk gemilerine saldırılar düzenlediğini anımsatan Demircan, aynı dönemde Rum Ortodoks cemaatin Katolik yöneticiler tarafından zulüm gördüğünü ifade etti.
1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethederek adaya barış, huzur ve adalet getirdiğini belirten Demircan, 1878’de adanın yönetiminin geçici olarak İngiltere’ye devredildiğini, 1914’te ise İngiltere’nin adayı tek taraflı olarak ilhak ettiğini ancak bu durumun Osmanlı tarafından kabul edilmediğini kaydetti.
İngiliz yönetimi altındaki dönemde Rumların Enosis hayalleriyle hareket ettiğini, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının ise varoluş mücadelesi verdiğini dile getiren Demircan, EOKA terör örgütünün kurulmasıyla Türk halkının can, mal ve namus güvenliğinin tehdit altına girdiğini söyledi. Bu tehdide karşı Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos 1958’de TMT’ye katılmaya başladığını belirten Demircan, örgütün mensuplarının “Kıbrıs Türkü’nün yaşayışı ve hürriyetine yönelik her türlü saldırıya karşı Türk milletine adanmışlık yeminiyle” mücadele ettiğini ifade etti.
Rum-Yunan ikilisinin uygulamaya koyduğu Akritas ve İfestos planlarıyla Kıbrıs Türk halkını yok etmeye çalıştığını, 1963 ve 1974 darbeleriyle Türk halkının haklarının gasp edildiğini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin fiilen ortadan kalktığını söyleyen Demircan, tüm bu gelişmelerin ardından Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini ve Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuştuğunu vurguladı.
Kıbrıs’a ikinci kez barış ve huzurun 1974’te Mehmetçik ve Mücahitlerin omuz omuza verdiği mücadeleyle geldiğini kaydeden Demircan, TMT’nin 1 Ağustos’ta misyonunu tamamlayarak yerini devletin silahlı gücü olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bıraktığını söyledi.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın, kuruluşundan bugüne kadar halktan aldığı güçle yüksek eğitim ve disiplin anlayışıyla görev yaptığını ifade eden Demircan, komutanlığın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, egemen ve eşit iki devlet anlayışı doğrultusunda, gerektiğinde kanının son damlasına kadar savunmaya devam edeceğini belirtti.
Demircan konuşmasını, “Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Aziz Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ı, tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor; hayatta olan gazilerimize, halkımıza ve silah arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum” sözleriyle tamamladı.