Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Aliyev’den Zengezur Koridoru açıklaması

Published

on

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zengezur bölgesinin 1920’de Sovyetler Birliği tarafından Azerbaycan’dan alınarak Ermenistan’a verildiğini belirterek, “Biz Zengezur’u unutmadık ve unutmayacağız. Fakat bugün Ermenistan’a karşı hiçbir toprak iddiamız yok. Ancak Ermenistan’ın yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Azerbaycan’dan Azerbaycan’a (Nahçıvan) engelsiz geçiş sağlaması gerekiyor.” dedi.

Aliyev, ulaştırmadan sorumlu bakan ve yetkililerle başkent Bakü’de toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Aliyev, Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın batı illerini Nahçıvan’a bağlayacak Zengezur Koridoru hususunda 4 yıldan fazladır yapıcı olmayan tutum sergilediğini ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.

Aliyev, Ermenistan’ın Zengezur Koridoru’nun hayata geçmemesi için çeşitli bahaneler ürettiğini ve manipülasyonlarla uluslararası toplumun kafasını karıştırmaya çalıştığını vurguladı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın “Barış Kavşağı” projesine de değinen Aliyev, “Azerbaycan olmadan ‘Barış Kavşağı’ projesinin 2 kuruş bile değeri yoktur. Bu projeyi hayata geçirmek istiyorsanız ilk olarak Azerbaycan’a başvurmalısınız. Biz olmadan bu proje sadece kağıt parçası olarak kalır.” ifadelerini kullandı.

Aliyev, Ermenistan’ın samimiyetsiz davrandığını gördüklerinde İran’la anlaştıklarını ve Ermenistan’ı baypas edecek otomobil köprülerinin inşasına başladıklarını anımsatarak, “Böylece Ermenistan çıkmazdaki bir ülke olarak kalacak ve transit ülke olma arzuları hayal olacaktır. Onların kaybı bizden daha fazla olacak. Dolayısıyla bu konu gündemde olacak ve hem uluslararası alanda hem de Ermenistan’la ikili temaslarımızda bir konuyu sürekli vurguluyoruz. Azerbaycan’dan Azerbaycan’a geçiş rahat, serbest ve engelsiz olmalı, hiçbir kontrole tabi tutulmamalıdır.” diye konuştu.

Zengezur’un tarihi Azerbaycan toprakları olduğunu ve bu bölgenin 1920’de Sovyetler Birliği tarafından Azerbaycan’dan alınarak Ermenistan’a verildiğini hatırlatan Aliyev, “Biz Zengezur’u unutmadık ve unutmayacağız. Fakat bugün Ermenistan’a karşı hiçbir toprak iddiamız yok. Ancak Ermenistan’ın yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Azerbaycan’dan Azerbaycan’a (Nahçıvan) engelsiz geçiş sağlaması gerekiyor.” dedi.

– Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu

Aliyev, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattına da değinerek bu projenin yapımında büyük zorluklarla, özellikle ABD’nin itirazlarıyla karşılaştıklarını anlattı.

ABD’nin Gürcistan’a bu projenin yapılmaması için ciddi baskılar yaptığını bildiren Aliyev, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gürcistan’la birkaç yıl müzakere yürüttük ve sonunda mutabakat sağladık. ABD’li yetkililere de defalarca bize engel olmamalarını, bunun bizim için stratejik proje olduğunu, bu projeden onların müttefiklerinin de faydalanacağını söyledim. Hayat her zamanki gibi bizi haklı çıkardı. Bugün ABD’nin Avrupalı müttefikleri Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’na ilgi duyuyor. Bu, son yıllarda coğrafyamızda hayata geçirilen en önemli projelerden biridir ve bundan sonra da birçok ülke bu projeden faydalanacaktır. Bize karşı çıkan ABD’li yetkililerin şimdi nerede olduklarını bilmiyorum. İsimleri de tarihte yer almadı ama biz ciddi irade sergiledik ve başardık.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Suriye’de Türk ve Katarlı yardım kuruluşlarının inşa ettiği 10 bin kişilik “Umut Şehri” açıldı

Published

on

By

Katar Charity Kurumu ve İHH İnsani Yardım Vakfının işbirliğinde Suriye’nin Azez ilçesinde inşa edilen ve iç savaştan etkilenen yaklaşık 10 bin kişinin ikamet edeceği “Umut Şehri” açıldı.

Katar Charity Kurumu ve İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından inşa edilen “Umut Şehrinin” açılışı için Azez ilçesinde program düzenlendi.

Programa İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu, Katar İşbirliği Bakanı Meryem El-Misned, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Küresel ve İnsani Konular Genel Müdürü Korhan Karakoç, Kilis Valisi Tahir Şahin, Halep Başkonsolosu Hakan Cengiz, Katar Büyükelçiliği Temsilcisi Omar Hassan El- Hil, Suriye İnsani İşler Koordine Ofisi Adullrazak Şamsedin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Katar Charity İcra Kurulu Başkanı Yusuf El- Kuwari, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Durmuş Aydın, AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen ve Katar Charity Temsilcisi Nawaf Alhamadi katıldı.

Burada konuşan Katar İşbirliği Bakanı Meryem El- Misned, “Ailemizden saydığımız Suriye halkıyla birlikte olmak bizleri mutlu ediyor. Bu özel güne tanıklık ediyoruz. Bugün Umut Şehrinin açılışını yapıyoruz. Özgürlük için gayret eden Suriye halkının geçmişte olduğu gibi bugünde yanlarındayız.” dedi

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu ise proje için emeği geçenlere teşekkür ederek, Türkiye Cumhuriyeti olarak birçok alanda Katarla işbirliği yapıldığını söyledi.

Karaloğlu, “Suriye coğrafyasında barınmadan, insani yardıma, eğitimden sağlığa birçok alanda yardım ediyoruz. İşte bugün açılışını yaptığımız Umut Şehri faaliyetlerimizin en somut örneğidir. Bugün burada bir tarafta Katar Charity, bir tarafta İHH İnsani Yardım Vakfı işbirliğiyle 1400 konutluk bu şehri açıyoruz.” diye konuştu.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de “Biz kendi çocuklarımız için neyi düşünüyorsak Suriyeli çocuklarımız için onu düşünüyor, onu istiyoruz. Bugün bu açılışla Türkiye, Suriye ve Katar olmak üzere kardeşlik adına tarih yazıyoruz.” ifadesini kullandı.

Katar Charity İcra Kurulu Başkanı Yusuf El- Kuwari de “İnsani yardımın ne kadar büyük bir katkıya vesile olduğunu hep beraber görüyoruz. Umut Şehrinin açılışını gerçekleştirmek için buradayız. Katarlı hayırseverlerin katkılarıyla bu projeyi gerçekleştirdik. Bu şehir 14 yıl boyunca savaşın zulmüne maruz kalan ve göç etmek zorunda kalan Suriye halkına bir armağandır.” dedi.

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Durmuş Aydın ise İHH olarak iç savaşın başından beri Suriye halkının yanında olduklarını söyledi.

Aydın, “Bugün burada umut ve dayanışmanın göstergesi olan Umut Şehrimizin açılışını gerçekleştirmek için bir aradayız. Suriye’de 2011 yılında başlayan kriz o günden bu yana milyonlarca insanın hayatını derinden etkiledi. Ancak İHH olarak bizler Suriye halkını hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Bugün burada Katar Charity ile sayısız projelerin bir yenisini ve en kapsamlısını hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’nin Azez ilçesindeki “Umut Şehri” projesi kapsamında, 280 dönüm arazi üzerine 9 mahalle kuruldu.

Yaklaşık 10 bin kişinin kalacağı “Umut Şehri”nde 1400 konutun yanı sıra dört okul, cami, halk eğitim merkezi, spor kompleksi, klinik, çok amaçlı konferans salonu, idare binası, polis merkezi ve 50 dükkandan oluşan bir çarşı bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Almanya’da iş dünyası 105 şehirde sokağa inerek “ekonomik politikada değişiklik” için miting düzenledi

Published

on

By

Almanya ekonomisi küçülmeye devam ederken, yaklaşık 140 iş dünyası derneği ve 200 şirket ülkenin birçok kentinde düzenlediği mitinglerle ekonomik politikada değişiklik çağrısında bulundu.

Berlin, Münih, Hamburg ve Stuttgart gibi 105 şehirde “Ekonomik Uyarı Günü” teması altında düzenlenen mitinglerde gelecek federal hükümetten ekonomik politikada bir yön değişikliği talep edilerek, ülkede “yüksek vergiler, bürokrasiyi ve yatırım eksikliği” eleştirildi.

Berlin’deki Brandenburg Kapısı’nda düzenlenen mitingde organizatörler, 23 Şubat’taki seçimin “kader seçimi” olduğunu belirterek, “Durum ciddi. Bu bir uyarı. Politikacılar artık kararlı bir şekilde hareket etmeli ve ülkemizin istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri almalı.” mesajını verdi.

Berlin’deki mitingde “Çocuklarımız ve ülkemiz için şimdi ekonomide dönüşüm zamanı”, “Ekonomik kriz? Ekonomik dönüşüm”, “Kurtarılacak her şey yok olmadan ekonomiyi kurtarın” gibi pankartlar taşındı.

Almanya Aile Girişimcileri Derneği Başkanı Marie Christine Ostermann, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Bu ekonomik uyarı günü, girişimcilerden politikacılara ve seçmenlere SOS çağrısıdır. Alman ekonomisi kötü, gerçekten kötü gidiyor.” ifadelerini kullandı.

Almanya’nın uzun yıllardır uluslararası sıralamalarda yavaş yavaş gerilediğini belirten Ostermann, ülkenin son üç yılda daha da gerilediğini vurguladı.

Ostermann, “Akıllı bir ekonomik politika bunu engellemeliydi.” dedi.

“Ekonomik Uyarı Günü”ne katılan dernekler, ekonominin rahatlatılması ve istikrara kavuşturulması gerektiğini vurgulayarak, bürokrasinin azaltılmasını ve kurumlar vergisi indirimi gibi 10 siyasi taleple Almanya’da bir “ekonomik dönüşüm” çağrısında bulundu.

Sosyal güvenlik katkılarının yüzde 40’lık üst sınırına geri dönmesi, uluslararası rekabetçi enerji fiyatları, işverenlere ve çalışanlara çok daha fazla esneklik sağlayan bir iş hukuku, daha fazla altyapı harcaması, serbest ticaretin güçlendirilmesi ve daha fazla serbest ticaret anlaşması imzalanması da Alman iş dünyası derneklerinin talepleri arasında yer aldı.

Zayıf ekonomiye atıfta bulunan dernekler, 23 Şubat’taki federal seçimden önce Almanya’nın rekabet gücünün seçim kampanyasının odak noktası olmasını talep etti.

Bu arada, Berlin’deki mitingde bazı kişilerin, iş dünyası derneklerini, “yoksul insanları hiçe sayarak yalnızca kendi çıkarlarını takip etmekle” suçlayan pankartlar taşıması da dikkati çekti.

– Alman ekonomisi ve erken seçim

Öte yandan, Almanya’da Kasım 2024’te yüzde 2,2 olan yıllık enflasyon Aralık 2024’te yüzde 2,6’ya yükselirken, ülke ekonomisi, geçen yıl Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçülme kaydetti.

Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen ekonomi, 2025’in ilk çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek art arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek.

Analistler, siyasi belirsizliğin, yurt dışından gelen artan rekabetin, yüksek enerji maliyetlerinin, hala yüksek olan faiz oranlarının Alman ekonomisini baskıladığını belirterek, ekonomide 2025 yılı için sadece hafif bir büyüme bekliyor.

Almanya’da başta bütçe olmak üzere ekonominin nasıl canlandırılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle üç partili koalisyon hükümeti Kasım 2024’te dağılmıştı. Ülkede 23 Şubat’ta erken seçimler yapılacak. Seçimler için yürütülen kampanyanın en önemli konularından birisi de ekonomi.

Devamını Oku

Dünya

İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki saldırılarında 9 kişi yaralandı

Published

on

By

Lübnan haber ajansı NNA’ya göre, İsrail ordusu ülkenin güneyinde Bint Cubeyl ilçesine bağlı Marun er-Ras beldesi ve Mercayun ilçesine bağlı Vadi es-Saluki beldesinde Lübnanlılara yönelik saldırılar düzenledi.

Marun er-Ras beldesine geçmeye çalışan Lübnanlılara ateş açan İsrail güçlerinin saldırısında 2 kişinin yaralandığı belirtilirken, İsrail ordusunun yaralıları nakleden ambulansı da bir süre alıkoyduğu aktarıldı.

İsrail askerleri, Marun er-Ras beldesi dışındaki evlerine giden 4 Lübnanlıyı alıkoyarken, sonrasında 3’ünü serbest bıraktı.

Vadi es-Saluki beldesinde toplanan Lübnanlılara ses bombası atan İsrail ordusunun saldırısında 2 Lübnanlının yaralandığı bildirildi

İsrail ordusu, ülkenin güneyindeki Sur kentine bağlı Mecdel Selem beldesinde Lübnanlılara saldırırken olayda 5 kişi yaralandı.

– İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki işgalini sürdürüyor

Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşmasına göre, 26 Ocak’ta Lübnan’ın güneyinden çekilmesi gereken İsrail ordusu, çekilme sürecinin 60 günden fazla sürdüğünü ve bu durumun anlaşmaya aktarıldığını savunmuştu.

Lübnanlı yetkililer, ateşkes anlaşmasında öngörülen süre dolmasına rağmen ülkeden çekilmeyen İsrail’e yönelik tedbirler ve diplomatik baskı yapılması konusunda ABD ve Fransa başta olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuştu.

ABD’den yapılan açıklamada, Lübnan ve İsrail arasındaki anlaşmanın 18 Şubat’a kadar uzatıldığı ifade edilirken, Lübnan Başbakanı Necib Mikati de İsrail’in işgalinin sona ermesi için öngörülen sürenin 18 Şubat’a kadar uzatılmasını kabul ettiklerini duyurmuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, güneyinde işgali sürdüren İsrail ordusunun saldırılarında 26 Ocak’tan bu yana 26 kişi hayatını kaybetti, 206 kişi yaralandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam