Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Almanya İsrail merkezli Pegasus casus yazılımını satın aldı iddiası

Alman Federal Kriminal Dairesinin (BKA) şüphelileri izlemek için İsrail merkezli “NSO Group” adlı şirketin ürettiği “Pegasus” isimli tartışmalı casus yazılımını 2019’da büyük bir gizlilik içinde satın aldığı iddia edildi.

Published

on

Alman Die Zeit gazetesinde yer alan habere göre, Almanya İçişleri Bakanlığına bağlı BKA ciddi yasal endişelere rağmen İsrailli şirket NSO Group ile 2019’da bir sözleşme imzaladı.

Haberde, NSO Group’un, Pegasus’u dünyanın dört bir yanındaki polis ve istihbarat teşkilatlarına sattığı hatırlatılarak, söz konusu yazılımın akıllı telefonlarda eş zamanlı bilgileri alabildiği, konuşmaları kaydedebildiği, konum verilerini okuyabildiği, kamerayı gizlice etkinleştirebildiği ve sohbet yazılımlarının şifrelerini kırabildiği vurgulandı.

BKA, ilk olarak 2017 yılında NSO ile Pegasus için müzakerelerde bulunduğu belirtilen haberde, NSO’dan bir heyetin Almanya’nın Wiesbaden şehrinde söz konusu siber silahın yeteneklerini sergilediği ifade edildi.

Haberde, 2017’de BKA ve İçişleri Bakanlığındaki hukukçuların, yazılımın casusluk konusunda “aşırı yetenekleri” hakkındaki endişelerini dile getirdiğine vurgu yapılarak, “Pegasus kullanıyorsanız aslında hedef kişinin cep telefonunu ele geçirmiş oluyorsunuz.” ifadesine yer verildi.

BKA’nın yıllardır kendi casus yazılımı üzerinde çalıştığı ancak bunun “pratikliği” konusunda endişeler mevcut olduğuna işaret edilen haberde, “Görünüşe göre mevcut zayıf bilanço nedeniyle BKA, kurum içi geliştirdiği yazılıma ek olarak NSO’nun süper silahı Pegasus’u kullanmaya karar verdi.” değerlendirmesinde bulunuldu.

50 bin telefon hedefte

Temmuz ayında Die Zeit ve Süddeutsche Zeitung gazeteleri dahil olmak üzere Uluslararası Af Örgütü ve uluslararası gazeteciler konsorsiyumu Forbidden Stories iş birliğinde ve 17 medya kuruluşunca yürütülen araştırmada, İsrail merkezli NSO Group’a ait casus yazılım Pegasus’un, küresel çapta yaygın ve kötü amaçlar için kullanıldığı iddia edilmişti.

Afrika’dan Avrupa’ya en az 10 ülke hükümetinin NSO Group’un müşterisi olduğu ve casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef almak için hükümetlere satıldığı savunulmuştu.

Araştırmada, 50 binden fazla telefon numarasına sahip potansiyel hedefler listesinde çeşitli insan hakları aktivistleri, gazeteciler ve avukatların yer aldığı ortaya çıkmıştı. 2016’dan günümüze uzanan listede ayrıca birçok devlet ve hükümet başkanı, çok sayıda bakanın yanı sıra üst düzey diplomatın telefon numaraları da yer almıştı.

Alman gazeteciler açıklama bekliyor

Alman gazeteci dernekleri, 19 Ağustos’ta Pegasus casus yazılımıyla farklı ülkelerden gazeteci, aktivist ve muhaliflerin izlendiği iddialarına tepki göstererek casus yazılıma karşı önlemler talep etmişti.

Berlin merkezli Alman Gazeteciler Federasyonu (DJV) Başkanı Frank Überall, Pegasus’un Alman devlet yetkilileri tarafından kullanılıp kullanılmadığının açıklanması gerektiğini belirtti.

Überall, Alman makamlarından yazılımın Alman gazetecilere karşı kullanılıp kullanılmadığını açıklaması gerektiğini belirterek “Tüm kartlar şimdi masaya konulmalı. Somut gerçekler talep ediyoruz, kaçak yanıtlar değil.” ifadesini kullandı

Alman Gazeteciler Birliği (DJU) Monique Hofmann da gözetleme yazılımlarının ithalatına sıkı kurallar getirilmesini talep etti.

Hofmann, “Araştırma sonuçları, izleme saldırıları ile sivil toplumun baskılanması arasındaki bağı ortaya koyuyor. Otoriter devletler, eleştirel ve muhalif sesleri susturmak için Pegasus’u kullanıyor. İnsan haklarının defalarca ihlal edildiği ülkelere casus yazılım verilmemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

NSO Group: Teknoloji hizmeti veriyoruz

İsrail’in en bilinen siber casusluk ve teknoloji şirketi olan NSO Group, 2010 yılında Herzliya kentinde İsrail askeri istihbarat servisi AMAN’da teknik istihbarat faaliyetlerinde temel rolü olan Unit8200 teşkilatından gelen üç kişi tarafından kuruldu. 11 yıllık geçmişe sahip olan şirket, küresel şöhretini amiral gemisi ürünü olan Pegasus casus yazılımı sayesinde kazandı. Fakat çeşitli skandallar ve insan hakları ihlalleri gibi davalarda adı geçen NSO için Pegasus, kötü bir şöhret getirdi.

NSO Group ise hakkındaki tüm suçlamaları reddederek “terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini” ileri sürüyor.

Uluslararası basında, Pegasus yazılımının bu şekilde kötüye kullanıldığına dair çıkan birçok haberi yalanlayan şirket, bu söylemlerine bugün de ısrarla devam etmesi dikkati çekiyor.

Sosyal iletişim ağı WhatsApp da NSO Group hakkında, şirketin mesajlaşma hizmetini geniş kapsamlı casusluk için kullandığını, 20 ülkede aralarında 100 gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin de bulunduğu 1400’den fazla kişiyi izlediğini öne sürerek dava açmıştı.

Pegasus yazılımı

Stratejik siber silah olarak tanımlanan Pegasus casus yazılımı, şahıs ya da şirketlere değil, sadece devletlerin istihbarat servislerine ve kolluk kuvvetlerine satılıyor.

Satışlar ve diğer bütün görüşmeler doğrudan NSO uzmanları ile yapılıyor. Bu satışlar da İsrail Savunma Bakanlığının onayından geçmek zorunda.

Günümüzde 45 ülkede kullanımda olduğu söylenen Pegasus’un, yine Tel Aviv yönetiminin talebiyle sadece beş ülkeye satışı yapılmıyor; ABD, Rusya, Çin, İsrail ve İran.

Hatta bir iddiaya göre Pegasus, söz konusu beş ülkenin sınırlarına girdiği anda kendini imha ediyor. Bu özellik, istihbarat fonksiyonu olan bir teknoloji ürünü için stratejik bir konu. Pegasus’un en büyük özelliklerinden biri de bu tip bir “self-destruction” (kendini imha etme) niteliğine sahip olması. Diğer yandan NSO şimdiye kadar 90 ülkenin Pegasus’u satın alma talebini reddetmiş. Burada da Tel Aviv’in çıkarlarının göz önünde tutulduğu görülüyor.

Pegasus, esas olarak iki farklı metotla hedefe ulaşıyor. İlki, kullanıcı etkileşimi (tıklama vb.) gerektirirken, diğeri ise “zero click” olarak bilinen, WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden enfekte olma yöntemi.

Pegasus casus yazılımı, (en güvenli olarak bilinenler dahil) dünyada bilinen bütün mobil cihazlara bu iki yoldan sızıp onları tamamen kontrol edebiliyor. Sadece kamera, mikrofon ve uygulamalara erişmekle, mesajları okumakla kalmıyor, hedef olan cihaza tamamen hükmedebiliyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Cevdet Yılmaz’dan Suriye’de yaşanan olaylara ilişkin açıklama

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Eski rejim kalıntıları da hukuk dışı hareket eden her türlü oluşum da kapsayıcı bir siyasi yapı yönünde Suriye’nin tarihi dönüşümüne set çekemeyecektir.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son günlerde Suriye’de yaşanan olayların herkesi üzdüğünü belirtti.

Suriye halkını etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden çatıştırma ve istikrarını bozma gayreti içinde olanların başarılı olamayacağını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Eski rejim kalıntıları da hukuk dışı hareket eden her türlü oluşum da kapsayıcı bir siyasi yapı yönünde Suriye’nin tarihi dönüşümüne set çekemeyecektir. Suriye üzerinden ülkemizde mezhepler arası provokasyon yapma çabaları da milletimizin feraseti ve devletimizin gücü karşısında kaybetmeye mahkumdur. Türkiye Cumhuriyeti olarak komşumuz Suriye’nin farklı dinden, mezhepten ve etnik kimlikten tüm vatandaşlarının güvenliğini, birliğini ve haklarını savunmaya devam edeceğiz.

Birlik içinde istikrarlı ve müreffeh bir Suriye, kardeşane temennimiz olduğu kadar ülkemizin milli menfaatlerinin de gereğidir. Suriye hükümeti ve kurumları güçlendikçe, komşumuz Suriye’nin istikrarı da güçlenmiş olacaktır. Suriye’de yaşanan hadiselerde dışarıda suçlu arayanlar varsa, kimlerin istikrarsız ve güçsüz bir Suriye istediğine bakmaları yeterli olacaktır.”

Devamını Oku

Dünya

Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis Atina’da Yunanistan Başbakanı Miçotakis’le görüştü

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis bugün öğle saatlerinde Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’le bir araya geldi.

Fileleftheros gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve Yunanistan Başbakanı Kirakios Miçotakis bugün öğle saatlerinde Atina’da bir görüşme gerçekleştirdi.

Habere göre, görüşme öncesinde açıklamada bulunan Miçotakis; Hristodulidis’in “Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunabilmesi için sürecin canlı tutulması” adına gösterdiği çabalara dikkat çekerek, bu çabalara yönelik destek belirtti.

Hristodulidis ise açıklamasında, Cenevre’de gerçekleştirilecek konferansın önemine dikkat çekerek “Müzakerelerin 2017’de kaldığı yerden, Kıbrıs sorununa uzlaşılmış çerçeve ve AB ilke ve değerleri temelinde bir çözüm bulunması hedefiyle, kazanımlar değerlendirilerek yeniden başlamasını amaçladıklarını” yineledi.

Devamını Oku

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar, İki Taraflı Cinsiyet Eşitliği Teknik Komitesi’ni kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güven Yaratıcı Önlemler ve İki Taraflı Teknik Komiteler Koordinatörü Seniha Birand Çınar’ın koordinasyonunda çalışmalarını sürdüren, İki Taraflı Cinsiyet Eşitliği Teknik Komitesi’ni kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, görüşmede Komitenin çalışmaları hakkında bilgi alan Tatar, üyelerin görüş ve önerilerini dinledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını rehber edindiğini belirterek, Kıbrıs Türk kadınının başta siyaset olmak üzere tüm alanlarda daha etkin katılımının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugünü ve geleceği için son derece önemli olduğunu vurguladı.

Tatar, Cumhurbaşkanı olarak, kadınların toplumsal hayatta güç ve varlıklarını artırmak için her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Cinsiyet Eşitliği Komitesinin 2021 yılında liderler arasında yapılan anlaşma doğrultusunda kabul edilen Eylem Planı’nın hayata geçirilmesini önemsediklerini belirterek, bu çerçevede Kıbrıs Türk üyelerinin öncü rol üstlenmesini desteklediğini ifade etti.

Tatar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı doğrultusunda, Kıbrıs konusu ve Teknik Komiteler bağlamındaki çalışmalarda kadın temsilini önemli ölçüde artırdıklarına vurgu yaparak, “bugün 12 Teknik Komitenin Kıbrıslı Türk Eş Başkanlarının neredeyse yarısının kadın olduğunu ve bunu başarmış olmanın haklı gururunu yaşadığını” söyledi.

Tatar, İki Taraflı Cinsiyet Eşitliği Teknik Komitesinin çalışmalardan dolayı, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı ve İki Taraflı Cinsiyet Eşitliği Teknik Komite Başkanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı ise, kadınlar için böylesi önemli bir günde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kabulünden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, komitenin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi aktardı. Serakıncı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yürüttüğü “iki devletli” politikayı da desteklediklerini ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam