Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Alparslan Türkeş ve Kıbrıs” paneli düzenlendi

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kurucusu merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in 28. ölüm yıldönümü vesilesiyle “Alparslan Türkeş ve Kıbrıs” paneli düzenlendi.

Lefkoşa Grand Pasha Otelde yer alan panelin açılışında, saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu.

Türk dünyasını temsil eden bayrakların asıldığı salonda yer alan panelin açılışına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri ve konuklar katıldı.

Panelin açılışında günün anlam ve önemini belirten konuşmasını Alparslan Türkeş Vakfı Başkanı Naim Aydoğdu yaptı. Aydoğdu, Türk dünyasının lideri Türkeş’i anmak ve fikirlerini paylaşmak amacıyla düzenledikleri panele katılan herkese teşekkür etti.

Aydoğdu, Kıbrıs Türk halkına her zaman destek olduğunu, Kıbrıslı bir Türk olmaktan her zaman gurur duyduğunu ifade etti.

Türk milletinin, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele döneminde her zaman yanında olduğunu, Türkeş’in, Türkiye’nin müdahalesinde de etkin rol aldığını ifade eden Aydoğdu, Türkeş’in Kıbrıs sorununun çözümünde de iki devlet, egemenlik ve garantörlüğün kalıcı olması gerektiğini her zaman dile getirdiğini anlattı.

Bağımsızlığın önemine vurgu yapan ve Türk milletinin sahip olduğu bayrakları salonda sergilediklerini ifade eden Aydoğdu, “Tanrı türkü korusun ve yüceltsin” diyerek konuşmasını tamamladı.

-Öztürkler

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de, Türkeş’i saygı ve rahmetle andı. Öztürkler, MHP’nin kurucusu, başkanı Türkeş’in önemli bir sembol olduğunu, Kıbrıslı bir Türk olarak da her zaman bundan gurur duyduğunu söyledi.

Kıbrıs davasının Türkiye’de milli bir dava olmasında da önemli bir emeği olduğunu ifade eden Öztürkler, “Unutulmaz önemli bir lider” dedi.

Merhum Türkeş’in Türk Milliyetçiliğini esas alan “Dokuz Işık” doktrininin Türk siyasetine damga vurmuş önemli fikir ve ilkeler olarak yer aldığını kaydeden Öztürkler, onun yaşamı boyunca Türk milletinin birlik ve dirliği için mücadele verdiğini belirtti.

Öztürkler, Türkeş’in karşılaştığı bir çok zorluğa karşın, inançlarından ve ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermediğini ve yaşamının son anına kadar savunduğu bu ilkeleri ileriye taşımak için çaba gösterdiğine işaret ederek onun, sadece yaşadığı dönemi değil, kendinden sonraki devirleri de fikir, görüş ve düşünceleriyle etkilemiş ve bu düşünceleriler ile kitleler oluşmasını sağlayan bir lider olduğunu söyledi.

Öztürkler, Kıbrıs konusunda da Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte iki devletli çözüm konusunda dirayetli bir duruş sergileyen Cumhurbaşkanı Tatar’a tam destek verdi ve Türkeş’i andı.

-Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, panele katılan ve düzenleyen herkesi tebrik etti. Tatar, Türkeş’in, dedesinin sınıf arkadaşı olduğunu ve dedesinin sürekli Türkeş’i kendisine anlattığını söyledi ve anılarını paylaştı.

Hatıralara büyük önem verdiğini ifade eden Tatar, rahmetle andığı Türkeş’in, Kıbrıs’tan çıkarak Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli bir yer alması ve bugünün de temellerini atılmasındaki önemine vurgu yaptı.

Tatar, Türkeş’in o zamandan bugünleri görecek kadar ileri görüşlü olduğunu ifade ederek, Alparslan Türkeş’in, Kıbrıslı Türk yiğit bir devlet adamı olduğunu söyledi.

Tatar, Osmanlı’nın 350 yıl buralarda hükümdarlık yaptığını ifade ederek, Kıbrıs’ta tarihe bakıldığında milli bir toprak olduğunu vurguladı.

Egemenlik temelinde bu topraklarda varlıklarını sürdürmenin önemine işaret eden Tatar, ülkede birlik beraberliği bozmak için, Türkiye ve Türk dünyası ile olan bağlara hakaretler yağdıranların olduğunu ifade ederek, “Biz büyük Türk milletinin kopmaz parçasıyız, bunlara karşı mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Tatar, Kıbrıs konusunda artık bir yola çıkıldığını ve iki devletli siyasetin Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle yürütüldüğünü ifade ederek, “Kıbrıs’ta artık yeni siyaseti tersine çevirmek, federasyon, ortaklık görüşmek yoktur. Federasyon görüşmesi demek, sıfır asker sıfır garanti demektir. Masalarda iyi niyetle çok uzun zaman geçirdik. İyi niyetle süreçleri yürüttük ama Rum hiç bir zaman ortaklığı kabul etmedi etmeyecek” diye konuştu.

İki devletli siyasetten geri dönüş olmadığını, KKTC’yi tanısalar veya tanımasalar, her gün bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini, tanıtmak için çalıştıklarını ifade eden Tatar, “Her platformda yer almaya çalışıyoruz dünyanın farklı yerlerinde bayrağımızı dalgalandırıyoruz” dedi.

Türkeş’i anan Tatar, oğlu Tuğrul Türkeş’i de andı ve Türkeş’in doğduğu evin müze yapıldığını, Kıbrıs Türk halkının milli mücadelesinde aldığı yerin öneminin vurgulandığını söyledi.

Tatar, konuşmasının sonunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da teşekkür etti.

Konuşmaların ardından panele geçildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Meteoroloji, hafta ortasından sonra hava sıcaklığının 4 derece kadar düşeceğini, cuma günü yağış ve kuvvetli rüzgar beklendiğini duyurdu.

En yüksek hava sıcaklığı periyodun ilk yarısı iç kesimlerde ve sahillerde 21 – 24, ikinci yarısı ise iç kesimlerde ve sahillerde 17 – 20 dolaylarında seyredecek.

Meteoroloji Dairesi’nin 2 – 8 Aralık tarihlerini kapsayan hava tahmin raporuna göre, bölge periyodun ilk günleri yüksek basınç sistemiyle serin ve nemli, diğer günlerde ise alçak basınç sistemiyle üst atmosferdeki soğuk ve nemli hava kütlesinin etkisinde kalacak.

Cuma günü hafif yağmur, akşam saatlerinden itibaren sağanak veya gök gürültülü sağanak beklenirken, hafta başına kadar hava genellikle parçalı çok bulutlu geçecek.

Rüzgar, genellikle kuzey ve doğu yönlerden orta, zaman zaman kuvvetli, cuma günü ise güney ve doğu yönlerden kuvvetli yer yer fırtınamsı esecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Demokrat Parti (DP) Parti Meclisi, gerçekleştirilen toplantıda partinin yeni dönem üst yönetim yapılanmasını tamamladı.

Toplantıda, Girne Milletvekili Serhat Akpınar, oybirliğiyle yeniden Demokrat Parti Genel Sekreteri olarak seçildi. Akpınar, kendisine duyulan güven için başta Genel Başkan Fikri Ataoğlu olmak üzere Parti Meclisi üyelerine, Divan Başkanlığına ve tüm partililere teşekkür etti.

Akpınar, Genel Sekreterlik makamını “şahsına verilmiş bir görevden öte, Demokrat Parti’ye ve Kıbrıs Türk halkına karşı büyük bir sorumluluk” olarak gördüğünü belirterek, aynı kararlılık ve samimiyetle hizmet etmeyi sürdüreceğini vurguladı.

MYK SEÇİMLERİ TAMAMLANDI: 9 ÜYE BELİRLENDİ

Toplantı kapsamında, Demokrat Parti’nin yeni dönem Merkez Yönetim Kurulu (MYK) seçimleri de demokrasi olgunluğu içinde gerçekleştirildi. Seçime katılan 13 aday arasından 9 isim MYK üyeliğine seçildi.

Akpınar, seçim sürecinin katılımcı ve demokratik yapısına dikkat çekerek, “Bu seçimlerin kaybedeni yoktur. Aday olan tüm arkadaşlarımız kazanmıştır. Bu tablo, Demokrat Parti’nin çoğulcu ve demokratik siyaset anlayışının en somut yansımasıdır.” dedi.

Divan Başkanlığı ve Divan Sekreterliği’nin oybirliğiyle belirlenmesiyle birlikte, partinin yeni dönem divan yapılanması da MYK ile birlikte tamamlanmış oldu. Akpınar, Demokrat Parti’nin yeni döneme “kurumsal bütünlüğünü ve birlik ruhunu pekiştirerek” girdiğini ifade etti.

YENİ MYK ÜYELERİ…

Yeni dönemde görev alacak MYK üyeleri şöyle:

Salih Çeliker

Hande Kayasal

Hayri Orçan

Cemsal Ataoğlu

Gürsel Sekmen

Türker Yüksel

Yasin Alkan

Hasan Esen

Remzi Gardiyanoğlu

“DEMOKRAT PARTİ YOLUNA KARARLILIKLA DEVAM EDECEK”

Serhat Akpınar, Demokrat Parti’nin yeni dönemde uzlaşıyı, toplumsal bütünlüğü, halkın refahını, hukuku ve demokrasiyi önceleyen bir siyaset anlayışıyla yoluna devam edeceğini belirterek, “Yeni dönemin Demokrat Partimize, halkımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, bir açıklama yaptı…

Üstel’in açıklaması şöyle;

“Uzunca bir süredir, şahsım, ailem ve çalışma arkadaşlarım ile ilgili çok ciddi bir karalama, iftira ve yalan kampanyası yürütülüyor.

Her şeyden önce bilinmesini istediğim tek bir şey var: Başbakan olabilirim, bu ülkenin en köklü ve en büyük partisinin başkanı da olabilirim. Ama Polisimiz ve tüm yargı sistemimiz karşısında her vatandaşımız gibi eşitim.

Her konuda soruşturulabilirim. Yasalarımıza uygun olmayan bir durum varsa bana dava da açılabilir. Yargı yolu bana da açıktır.

Başbakanlığımın ilk gününde, tüm anayasal kurumlarımıza cesaret veren bir duruş ortaya koydum ve koymaya da devam ediyorum. Başta yasal düzenlemeler olmak üzere özellikle Polis Genel Müdürlüğü’nün hareket kabiliyetinin artırılması için personel ve teçhizat alımları tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bunun daha da artırılması için maddi ve manevi gayretlerimiz hükümet olarak devam edecektir.

Polis Genel Müdürlüğü, her vatandaş gibi beni de ailemi de soruşturabilir. Buna desteğim tamdır. Bunun aksine hiçbir müdahalem veya baskım söz konusu değildir, olamaz, olmayacaktır.

Ne var ki bir süredir aleyhimde çok sayıda mesnetsiz, karalamalarla dolu, tahrik ve taciz içerikli yayınlar sistematik şekilde yayınlanmaya devam ediyor. Her isteyen aklına geleni yazıyor, ağzına geleni söylüyor. Ben ve ailem, planlı ve sistematik bir itibar suikastine maruz kalıyoruz.

Ülkemizde demokrasinin gelişmesinden, yayılmasından ve özgürlüklerin devamından yanayım. Bu konuda zaman zaman tartışmalar olsa da hiçbir zaman yasakçı bir anlayış içerisinde olmadım. Ancak birileri söz söyleme özgürlüğünü hakaret ve yalan üretme özgürlüğüne çevirmişse, her yurttaş gibi hakkımı aramaktan da çekinmem.

Bilinmesini isterim ki; her vatandaş gibi ben de bu karalama ve hakaret kampanyalarına karşı yasal haklarımı kullanacağım.

Bulunduğumuz görevler geçicidir. Geleceğe miras bırakacağımız tek şey onurlu bir yaşamdır. Her şeyden önce bir insan, bir baba, bir savaş gazisi, bir hekim ve onuruyla siyaset yapan bir kişi olarak, geleceğe bırakacağımız en kıymetli miras olan onurlu ismimizi kimselere ezdirmeyiz.

Çocuklarım uzun bir süredir müdahil olmadıkları konularla anılmakta ve gereksiz yere hedef gösterilmektedir. Abartılı mal varlıkları sanki bana aitmiş gibi sunulmakta, aile bütünlüğüme saldırıya varacak düzeyde organize ve ahlaksızca iftira kampanyaları her geçen gün artarak sürdürülmektedir.

Bir siyasetçi olarak, ortaya koyduğum siyasi duruşla ilgili herkesle her siyasi zeminde mücadele vermeye hazırım. Ama iş iftiraya ve seviyesiz kampanyalara döndüyse, her vatandaş gibi benim de yargıya sığınmaktan başka seçeneğim kalmaz.

Hoşgörüm kimseyi cesaretlendirmesin. Hoşgörümün de bir sınırı vardır.  Bugüne kadar veremeyeceğim bir hesabım, gizli bir işim, saklı bir ajandam olmadı, olmayacaktır. Ülkem ve partim için çalışmaya devam ediyorum. Tüm vatandaşlarımıza en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam