Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Altuğra:Kanser erken teşhis edilirse tedavisi de mümkün

Published

on

1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, kanser erken teşhis edilirse tedavisinin de mümkün olduğunu hatırlatarak, toplumsal farkındalığın ve tarama testlerinin kanserle mücadele önemli rol oynadığını kaydetti.

Hekimlerin, sivil toplumdan yetkililerinin de açıklama yaptığı basın toplantısında Altuğra, KKTC’de Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 3 kanser türünde tarama yapıldığını belirterek, rahim ağzı, meme ve kalın bağırsak kanserlerine yönelik 2022 yılına yönelik taramalarla ilgili verileri paylaştı.

Buna göre, 2022’de 6 bin 661 kişiye kanser taraması yapılırken, 89 kişinin taraması pozitif çıktı.

Altuğra, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Erken Tanı Merkezi’nden sonra kanser taramasının Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nde de ücretsiz yapılmaya başlandığını söyledi.

Sağlık Bakanı Altuğra’nın paylaştığı verilere göre, 2022 yılında erken tanı programı kapsamında 30-65 yaş arası bin 917 kadına smear testi yapıldı, 5 pozitif vaka saptandı, 40-69 yaş aralığında 2 bin 364 kadına mamografi yapıldı, 12 pozitif vaka belirlendi, 50-74 yaş arasında 2 bin 380 kişiye gaitada gizli kan bakıldı, 72 kişide pozitif sonuç saptandı.

Altuğra, Erken Tanı Kanser Tarama Merkezi’nde 30-65 yaş arası kadınlara 2 yılda bir kez rahim ağzı kanseri taraması, 40- 69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir kez meme kanseri taraması, 50 -74 yaş arası kadın ve erkeklere kalın bağırsak taraması yapıldığı bilgisini de paylaştı.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Onkoloji Merkezi 2022 Yılı istatistiklerine göre, erişkin tıbbi onkoloji bölümü polikliniğine 19 bin 540 müracaat oldu.

19 oda, 24 yataktan oluşan Erişkin onkoloji servisinde 945 hastaya yatılı tedavi verildi.

20 koltuk, 5 yataktan oluşan kemoterapi bölümüne 13 bin 501 hasta başvurdu. Tıbbi onkoloji merkezine toplam müracaat sayısı 33,41 oldu. Radyasyon onkolojisi bölümüne 3 bin 167 müracaat, çocuk onkolji-hemotoloji bölümüne 590 müracaat yapıldı.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde ve Erken Tanı Merkezi’nde görev yapan sağlık personelinin zaman mevhumu gözetmeden çalıştığını vurgulayan Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, şunları da vurguladı:

“Kanser günümüzün önemli bir halk sağlığı sorunu olup gündemdeki yerini korumaktadır. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sıradaki kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır.

Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesi ile elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması ve halkı bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık kazandırma çalışmalarına yoğunluk verilmesi amacıyla düzenlenen ‘1- 7 Nisan Kanser Haftası’ etkinlikleri, kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Kanser vücudumuzun her organını veya dokusunu etkileyebilen çok geniş bir hastalık grubunun ismidir. Günümüzde kanser tanı ve tedavisinde, büyük aşamalar yapılmış olmasına karşın halk sağlığı açısından kronik hastalıklar kapsamında önemli bir sorun niteliği kazanmıştır. Çoğunluğu çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.

Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü-Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) 2020 dünya kanser istatistiklerine göre dünya çapında tahmini 19,3 milyon yeni kanser vakası ve yaklaşık 10,0 milyon kanser ölümünün meydana geldiğini öngörmektedir.

Kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması, toplum bilincinin geliştirilmesi ve kanser taramaları, kanserle mücadelede en etkili yöntemlerin başında geliyor.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sterlin 53,50 TL, euro 45,70 TL, dolar 39,65 TL’den işlem görüyor

Published

on

By

KKTC’de serbest piyasada sterlin 53,50 Türk lirası, euro 45,70 Türk lirası, dolar 39,65 Türk lirasından işlem görüyor.

Haftanın son gününde, serbest piyasada saat 09.00 itibarıyla 45,40 TL’den alınan euro 45,70 TL’den satılıyor. 53,20 TL’den alınan sterlinin satış fiyatı da 53,50 TL olarak belirlendi.

Dolar ise 39,45 TL’den alınıp, 39,65 TL’den satışa sunuluyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Girne’de iş yerine silahlı saldırı: Bir kişi yaralandı

Published

on

By

Girne’de saat 01.30 sılarında Üniversite yolu üzerinde faaliyet gösteren bir iş yeri, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırıya uğradı.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamaya göre, tabanca ile açılan ateş sonucu iş yeri çalışanlarından bir kişi ayağından yaralandı. Yaralı şahıs, Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar görev süresi hedeflerini ve kazanımlarını paylaştı: “Halkın iradesi bize cesaret veriyor”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görevindeki 5 yılını düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi…

Lefkoşa Grand Pasha Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, 4 yıl 8 ay önce Kıbrıs Türk halkı tarafından 5. Cumhurbaşkanı olarak seçildiğini anımsattı, görev süresi boyunca hiç kimseyi ayırmadan, sorunların çözümü için elinden gelen bütün gayreti gösterdiğini belirtti.

Tatar “Cumhurbaşkanlığı görevime başlarken temel hedeflerim şunlardı; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini güçlendirmek, Halkımızın refah ve güven içinde yaşamasını sağlayabilmek, Türkiye ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmek ve adamızda kalıcı bir barış için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü irademize kararlılıkla sahip çıkmaktı. Memnuniyetle belirtmek isterim ki, aradan geçen 4 yıl 8 ayda, bu hedeflerimizin tamamında çok önemli ilerlemeler kaydettik.” Dedi

Anavatan Türkiye’nin de tam desteğini alan iki devletli çözüm vizyonunu ortaya koyduklarını anımsatan Tatar, bugün Kıbrıs’ta karşılaşılan en büyük gerçeğin, Kıbrıs Türk Halkı’nın 62 yıldır maruz bırakıldığı abluka ve izolasyonun devam etmesi olduğunu vurguladı.

“Bu sessiz insanlık suçu, yıllardır açık bir biçimde uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları ihlaline rağmen sürmektedir.” Diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının engellenen haklarının yeniden tesis edilmesinin öncelikli gündemleri olduğunu belirtti.


1968'den bu yana iki taraf arasında yürütülen resmi ve gayrı resmi müzakerelerin sonuçlarının ortada olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, “Karşımızda, halkımızın haklarını gasp etmiş ve her fırsatta müzakere masasını deviren, hırsı kibrini aşmış bir muhatap var” dedi.

Bu kadar çabaya rağmen neden hala bir uzlaşıya varılamadığını soran Tatar, “Artık üzerine titrememiz gereken şey, geleceğe güvenle bakabilen, onurlu bir halkı temsil eden kendi devletimizdir” dedi.

Tek taleplerinin egemen eşitlik, eşit uluslararası statü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkını göz ardı ederek tasarladığı düzende, eşitliğe yer olmadığını söyledi.

“Bugün, uluslararası hukukla uyumlu mülkiyet rejimimiz kapsamındaki taşınmaz mallara sahip çıkan, tasarrufta bulunan insanlarımızın peşlerine düşüyor, sınır kapılarında pusu kuruyorlar” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkına verilen hangi sözün tutulduğunu, hangi vaadin gerçekleştirildiğini sordu.

Kıbrıs Türk halkının güvenlik garantisinin de ortadan kaldırmak istendiğini belirten Cumhurbaşkanı sözlerini söyle sürdürdü;

“Kıbrıs Adası’nın çevresinde ve bölgemizde yaşanan son gelişmeler, güvenliğin ne kadar hayati ve vazgeçilmez olduğunu açıkça göstermektedir. Rum tarafının “sıfır asker, sıfır garanti” ısrarı, masum bir talep değil, bizi savunmasız bırakmayı ve bu yolla tüm adayı kendi kontrolüne almayı hedefleyen stratejik bir adımdır.”

Rum liderliğinin, yabancı güçleri adaya davet ederek yalnızca sorumsuz bir tavır sergilemediğini, aynı zamanda Kıbrıs’ı ciddi bir güvenlik riskiyle de karşı karşıya bıraktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk’ü için Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, müdahale hakkı ve adadaki askeri mevcudiyetinin vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Tatar “milli davanın” anlamını yitirmiş içi boş müzakere sloganları değil, Kıbrıs Türkünün ve devletin özgür, bağımsız ve refah içinde gelişimini sağlamak, geleceğe ve vatana sahip çıkmak olduğunu kaydetti.

Göreve geldikleri günden itibaren kararlı bir duruş sergilediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı 2021’de BM Genel Sekreteri Guterres’le gerçekleştirdikleri zirvede, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlarının şahitliğinde Rum lidere vizyonlarını en net şekilde ifade ettiklerini söyledi.

“Ortak zemin bulunmadan, geçmişi tekrar ederek, çökmüş, tüketilmiş zeminde müzakereye oturmanın hiçbir anlam ifade etmeyeceğini açıkça belirttik” diyen Tatar BM Genel Sekreteri’nin toplantının ardından ortak bir zemin olmadığını uluslararası topluma teyit etmesinin kendileri için dönüm noktası olduğunu kaydetti.

Rum tarafına yönlendirilen işbirliği önerileri hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Tatar, adadaki tüm halkların yararına yönelik tüm önerilerin Rumlar tarafından reddedildiğini anlattı.

Mart ayında, Cenevre’de gerçekleşen görüşmelerde yine ortak bir müzakere zemini bulunamadığını anımsatan Cumhurbaşkanı bunun üzerine her iki tarafın da yararına olacak biçimde, temel konularda birlikte çalışabilecek “Kıbrıs İş Birliği Konseyi” kurulmasını ve on iki başlık içeren bir iş birliği önerisinde daha bulunduklarını söyledi.

Kıbrıs İş Birliği Konseyi önerimizin reddedilmesine rağmen, iki taraf arasında dört yeni geçiş kapısının açılması, mayınların temizlenmesi, gençlik teknik komitesi kurulması, mezarlıkların restorasyonu ile iklim değişikliğinin olası etkileri ve ara bölgede güneş enerji santralinin kurulmasına ilişkin altı başlık üzerinde anlaşmaya varıldı. Ancak her iki halkın da öncelikli beklentisi ve ihtiyacı olan yeni geçiş kapıları konusunda hala istediğimiz ilerleme maalesef sağlanamamıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin meşru bir iç hukuk yolu olarak teyit ettiği Taşınmaz Mal Komisyonuna rağmen Rum tarafının iş insanlarına yönelik başlattığı saldırgan tutumun da uzlaşma ve çözüm arzusunu baltalayan başka bir sorun olarak ortaya çıktığını belirten Tatar çözümden, barıştan ve müzakereden kaçan tarafın belli olduğunu söyledi.

Tatar Rum tarafının zihniyet değişmedikçe, iki taraf arasında adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.

Anavatan Türkiye ile sevgi, saygı, kardeşlik bağları içinde ortak tarihi ve milli değerlere dayalı ilişkileri güçlendirmenin en önemli görevlerimden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı “Türkiye’siz bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nefes alamaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmadan, Türkiye Mavi Vatan’da ve Doğu Akdeniz’de eksik kalır.” Dedi. ??? 29. dakika

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin her alanda KKTC’ye olan desteklerini anımsattı.

Uluslararası diplomasi yolunda yeni bir atılım dönemi başlattıklarını da kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu dönemin en önemli kazanımı, hiç kuşku yok ki KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı’na Gözlemci Üye olarak kabul edilmesidir” dedi.

Tatar “Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehrinde, 11 Kasım 2022 tarihinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı, Devlet Başkanları Zirvesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi adıyla gözlemci üye kabul edilmesi, Kıbrıs konusunda belirlediğimiz yeni siyasetimiz için de bir dönüm noktası olmuştur…/… Bugün KKTC’nin bütün kamu kurumları, STK’ları, bu kardeş ülkelerle her anlamda düne göre daha çok görüşmekte ve daha çok bir araya gelmektedir.” Dedi.

Yeni iki devlet vizyonuyla başlayan uluslararası diplomasi ve ilişki kurma girişimlerinin yaygınlaşarak devam ettiğini kaydeden Tatar, Gambiya’dan Avusturalya’ya kadar çeşitli ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretleri ve görüşmeleri hakkında bilgi verdi.

Tatar konuşmasında Cumhurbaşkanlığına bağlı olan Kayıp Şahıslar Komitesi, Milli Arşivler ve Araştırma Dairesi ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına da yer vererek, kendi döneminde bu kurumların yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

Eşi Sibel Tatar’ın koordinasyonunda ve Cumhurbaşkanlığı himayesinde hayata geçirilen projelere de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Büyük bir memnuniyetle ifade etmeliyim ki Cumhurbaşkanlığımızın toplumsal faydaya dönük sosyal proje ve çalışmalarında bu dönemde büyük bir çeşitlilik ve gelişme yaşanmıştır.” Dedi.

Konuşmasının sonunda Kıbrıs’ta iki ayrı ve egemen devletin varlığının, tarihsel bir gerçeklik ve bir olgu olarak uluslararası toplumun gözleri önünde olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı;

“Şu bir gerçektir ki iki devletli çözüm zemini, Kıbrıs’ın iki yakasına da barış, huzur, refah ve güvenlik getirecek tek zemindir. İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğini, gerçekçilikten kopmuş sözde hayallerle değil, yaşadığımız dünyanın somut gerçekliklerini dikkate alarak halkımızın iradesiyle ve halkımızın sağduyusuyla hep birlikte kuracağız. Halkımızın, onurlu geleceği yolunda koyduğu iradenin sorumluluğu bize cesaret vermektedir. Bu yoldan ne pahasına olursa olsun ayrılmayacağız”.

Devamını Oku

Trending

Reklam