Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, BRT’de katıldığı ‘Manşet+’ programında et konusunda yaşananları değerlendirdi.
Piyasalarda fiyatların arz talep ilişkisine bağlı olarak şekillendiğini anımsatan Amcaoğlu, 2 milyarlık Doğrudan Gelir Desteği kaynağının 1 milyarının hayvancılığa ayrıldığına dikkat çekti. Kuzu eti satış fiyatında yayınlanan emirname görüşülürken üreticinin küçükbaş canlı hayvanda kilo fiyatının 250 Türk Lirası olarak kalmasının teminatını istemiş olduğunu ifade eden Amcaoğlu, geçen sürede hayvan başına verilen teşviği bin 100 TL’ye yükseldiğini kaydetti.
Amcaoğlu, hem üretene hem de satana teşvik verdiklerini belirterek, “canlı hayvanın kilosunun 300 TL olmaması için sağladığımız tüm destekleri sürdürüyoruz” dedi. “biz iptal edinceye kadar emirname devam edecektir” diyen Amcaoğlu, küçükbaş hayvancılığın ayağa kalkması için hükümet olarak ellerinden geleni yapmakta olduklarını vurguladı.
Eylemde yaşananlara da değinen Amcaoğlu, “yapılan konuşmalarda sorunla alakasız şeyler ifade ediliyor. Orada eline mikrofonu alan başka şeylerden bahsediyor. Konuya bir katkıda bulunduklarına ben inanmıyorum. Siyasetçi siyasetini yapıyor. Oradaki siyasilerin daha önce daha iyisini mi yaptılar diye kendilerine bir karne yazmaları lazım. Konuyu şahsileştirmek doğru değil. Bu toplumsal bir ihtiyaç, toplumsal bir sıkıntıdır” dedi.
Amcaoğlu, etin daha kaliteli ve daha ucuz olduğu algısıyla ekonominin Güney’e kayma riskine de işaret ederek, aldıkları tedbirler ve hayata geçirdikleri uygulamalarla buna engel olduklarını söyledi. 19 Haziran’da emirnamenin sona ermesinin ardından nelerin yapılacağının şimdiden belirlenmesinin taşıdığı öneme vurgu yapan Amcaoğlu, ihtiyaca göre bir planlamayla ortaya çıkacak sıkıntıların aşılabilmesi için Tarım Bakanlığı’nda çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Bir çözüm yolunun mutlaka bulunacağına olan inancının altını çizen Bakan Amcaoğlu, “Skl-ı selim bir şekilde, kırıp dökerek değil, birbirimizin canını ezerek değil, yarın yüz yüze baktığımızda başımızı öne eğecek değil de daha samimi ve saygılı bir şekilde bu sorunu çözeceğimize inanıyorum” dedi.
Amcaoğlu, ülkeye ithal edilecek buzlu et miktarının toplam piyasanın sadece yüzde üçüne tekabül ettiğini kaydederek, bunun devamının şimdilik düşünülmediğini söyledi. Gelecek olan etin toplam miktarının 20 ton 800 kilo olduğunun altını çizen Amcaoğlu, Yeni Zelanda’dan Hollanda’ya gelerek orada hazırlanacak etlerin uygun gıda koşullarında ülkeye geleceğini ifade etti.
Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.
Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.
Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.
Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.
Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.
HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.
Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.
“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.
“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.
Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.