Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, BRT’de katıldığı ‘Manşet+’ programında mecliste yaşananları değerlendirdi.
Meclis konuşulurken, 50 milletvekilinin ve yasamanın konuşulması gerektiğinin altını çizen Amcaoğlu, “sadece UBP’yi, YDP’yi ve DP’yi değil, orada görev yapan diğer vekillerin de, 50 milletvekilinin de ne yaptığını konuşalım” dedi.
“Bazen susmak, belki de hiç konuşmamak hatta az konuşmak gerekir” diyen Amcaoğlu, “maalesef bugünlerde herkes ağzına geleni söylüyor. İster muhalefet olsun, ister hükümet tarafı olsun. Bence bu meclisi halkından koparmaktan uzaklaştırmaktan başka bir şey yapmıyor” şeklinde konuştu. Bakan Amcaoğlu, 2025 yılının ekonomik anlamda öncekilerden çok daha zorlu geçeceğinin altını çizerek, bu nedenle eksiksiz ve gününde yapılması gereken çok şey bulunduğunu söyledi.
Bugünkü tartışmaların bir fayda getirmeyeceğini ifade eden Amcaoğlu, 2025 yılı bütçesinin 12 Kasım Salı günü meclis komitesinde görüşülmeye başlanması gerektiğini kaydetti.
Amcaoğlu, “Bütçe görüşmelerini komitede başlatmamak bu memlekete yapılabilecek en büyük kötülüktür, ihanettir. Bunları kendimi de katarak, 50 milletvekili için söylüyorum” dedi.
Yapılan tartışmaların ve ortaya konulan görüşlerin sürece katkı sağlamadığını ifade eden Amcaoğlu, başta eğitim ve sağlık olmak üzere bir çok konuda bekleyen yasa olduğunu anımsattı ve “hastanelerde ilacımız yok, çocuklarımız konteynerlerde okula gidiyor. Bu sadece oradaki bakanların sorumluluk alanı değil. Yetersizlikler ve sistemsizlikler nedeniyle bu sorunları yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bakan Amcaoğlu, hükümet ve muhalefetin bir araya gelerek konuyu yeniden istişare yapmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, ancak bunun geri adım olarak görülmemesi gerektiğinin de altını çizdi.
Amcaoğlu, “hep ileriye doğru adım atalım. 50 milletvekili olarak hep birlikte ileriye doğru adım atmayı becermeliyiz. Geri adım atılmasını isteyerek değil, konsensüs ya da adı her ne olursa olsun onu sağlayarak birlikte ileriye doğru adım atmayı sağlamak için hareket etmeliyiz” dedi.
Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.
Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.
Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.
Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.
Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.
HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.
Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.
“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.
“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.
Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.