Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Antalya Diplomasi Forumu’nda “Sahel: Bölgesel Entegrasyonun Geleceği” başlıklı panel düzenlendi

Published

on

ADF kapsamında düzenlenen “Sahel: Bölgesel Entegrasyonun Geleceği” başlıklı panelde Afrika’nın sahel bölgesinde değişiklikler, karşılaşılan zorluklar ile bölge ülkelerinin ECOWAS ve Afrika Birliği ile ilişkileri ele alındı.

Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu’nda moderatörlüğünü TRT World sunucusu Brenda Czeda’nın yaptığı panele, Mali Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Abdoulaye Diop, Nijer Dışişleri, İşbirliği ve Yurtdışındaki Nijerliler Bakanı Bakary Yaou Sangare ve Burkina Faso Dışişleri, Bölgesel İşbirliği ve Yurtdışı Burkinalılar Bakanı Karamoko Jean Marie Traore konuşmacı olarak katıldı.
“Varoluşsal bir kriz ile karşı karşıyayız”

Mali Dışişleri Diop, Sahel Devletleri İttifakı (AES) olarak varoluşsal bir kriz ile karşı karşıya olduklarını, hem terörle hem de askeri darbe ihtimaliyle mücadele ettiklerini söyledi.

“Ülkelerimiz tüm diğer ülkelerle çalışmaya hazırdır, buna açıktır. bölgesel entegrasyon konusunda çalışmaya hazırız.” ifadelerini kullanan Diop, Afrika topluluğun eşsiz bir toplum olduğunu belirtti.

Diop, AES olarak yalnızca askeri boyuta odaklanmadıklarını, aynı zamanda düzensiz göçe maruz kalmamaları ve teröre de kurban gitmemeleri için gençlere fırsatlar açmak istediklerini anlatarak, “Silahlı kuvvetlerimizin gerekli işi icra edecek, faaliyetleri yürütecek gerekli donanımları, formasyonları, eğitimleri var.” dedi.

“Türkiye, Çin, Rusya gibi ülkelere yüzümüzü döndük”

“Son yıllarda şunu fark ettik bazı Batı güçlerinin ambargolar kullanarak ülkelerimize, askeri malzemelere erişimi olmayan ülkelerimize ambargo getirmeye çalıştıklarını gördük. Bundan dolayı da biz Türkiye, Çin, Rusya gibi ülkelere yüzümüzü döndük. Ücretsiz değil, satın alım karşılığında temin etmemizi sağladılar.” diyen Diop, şunları kaydetti:

“Birleşmiş Milletler (BM) misyonuyla Fransız güçleriyle birlikte içinde bulunmuş olduğumuz senaryolarda bağımlı haldeydik ve biz aslında buradaki konjonktürden çıkıp kendimiz, kendi ülkelerimizin güvenliğini uzun vadede tesis edebilmeyi amaçlıyoruz. BM ölenlerin çetelesini tutmaktan vazgeçmeli. Çünkü yıl boyunca BM ne yaptı bizim topraklarımızda, terörle mücadele etmek için hiçbir şey, sıfır. İnsanların kendi hayatlarını korumak için, güvenliğini sağlamak için mücadele ettiler. BM’nin görevi ölüleri saymak değil, insanların hayatını kurtarmak.”

Diop, Afrika Birliği’nin yaptırımları ile ilgili “Yaptırımlar cezalandırma politikası ve her zaman karşı çıktığımız bir husus. Bu kuruluşlara saygımız da var. Yaptırım değil, orada yapıcı bir yaklaşım ile bu durumdan çıkabilmek, çözüm üretebilmek ve buna göre uzun soluklu uzun vadeli bir çözüm bulabilmektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“ECOWAS, ülkelerin yararlarından ziyade farklı konulara odaklandı”

Nijer Dışişleri, İşbirliği ve Yurtdışındaki Nijerliler Bakanı Sangare ise ECOWAS’in ülkelerin yararlarından ziyade farklı konulara odaklandığını ve kurulduğu hedeflerin dışında çalıştığını fark ettiklerini ve de bu yüzden de bu örgütten çıkmaya karar verdiklerini dile getirdi.

“Bugün Ecowas’ın karşı karşıya kaldığı durum özerkl olma isteğidir. Fakat siz bir devlet olarak farklı ülkelere finansman sağladıkça egemen veya özerk olamazsınız.” diyen Sangare, “İstikrarımızı bozmaya çalışan ülkelerin ellerinden geleni yapacaklarını biliyoruz, bunun için farklı ülkelerin gelip ittifakımıza birtakım engeller ve zorluklar çıkaracağını biliyoruz.” şeklinde konuştu.

Sangare, “İttifakımıza katılabilirlen ama bunların koşulları olacaktır. Tabii ki Afrika ülkelerinden korkmuyoruz. Biz rejimlerden korkuyoruz. Çünkü genel manada Afrika halklarının bizlerle aynı şeyi düşündüğünü biliyoruz ama rejimler farklı düşünüyor olabilir.” dedi.
“Eskiden bir saldırı olduğunda cevap verebilmek için bir Fransız komutanlığının talimatını beklememiz gerekirdi”

Eskiden bir saldırı olduğunda cevap verebilmek için bir Fransız komutanlığının talimatını beklemeleri gerektiğini ifade eden Sangare, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Onların gitmiş olması aslında bir nebze teröristlere giden finansman kaynaklarının da kesilmesini sağladı. Peki bu teröristlere giden finansal kaynakları kim finanse etmekteydi? Söz konusu ülkeler. Terörizmi finanse eden ülkeler onları finanse ediyor. Dolayısıyla onların ülkelerimizden gönderilmiş olması oradaki tedarik zinciri ve finansman kaynaklarının da kesilmiş olmasını sağladı. Sahada ise git gide daha az sayıda insanın öldüğünü, daha az sayıda silahlı kuvvetlerimize karşı saldırıların olduğunu görebiliyoruz. Terörizmin bittiğini söyleyemeyiz tabii ki. Bu uzun vadeli bir mücadele. Bu uzun vadeli bir savaş fakat önemli bir ilerleme kaydedildiğini görebiliyoruz.”

“Türkiye’nin terörle mücadele hususunda önemli bir destekçimiz”

Sangare, Türkiye’nin terörle mücadele hususunda önemli bir destekçileri olduğunu ve katkılarından çok memnun olduklarının altını çizerek, “Türkiye’nin daha fazla müttefikimiz olmasını bekliyoruz. Türkiye’nin ikili olarak yapmış oldukları ortada. İşbirliğinin nasıl geliştiğini görüyoruz. Son yıllarda ikili işbirliğinin nasıl olduğunu Türkiye’nin gerçekten de bölgede Afrika ile işbirliğinde Sahel ülkeleriyle daha fazla pay aldığını görüyoruz.” açıklamasında bulundu.

Burkina Faso Dışişleri, Bölgesel İşbirliği ve Yurtdışı Burkinalılar Bakanı Karamoko Traore de 2022’de ülkesinin yüzde 50 oranında teröristler tarafından işgal edildiğini, 2025 yılının başına gelindiğinde ise geri kazanmış oldukları toprakların yüzde 71 olduğunu kaydetti.

“Burkina Faso’dan geliyorum ve ülkenin her bir ücra köşesine gidiyorum. Bunu bisikletimle dolaşarak da yapıyorum.” diyen Traore, “AES olarak yeni konfederasyonumuzun yapmaya çalıştığı yeni bir vizyon katmak. Uzun bir zamandır kendi içine sıkışmış kalan yaşam alanlarımızda ve yararsız bir bölgede bulunurken kendi kapasitelerimize dayanarak yatırımcılara güvenli bir ortamı sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Eğer tehlikeli bir durum ile karşı karşıya olmuş olsaydık ülkemizde yatırım olmazdı”

Traore, bu yıl beşten fazla fabrika açılışı gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, “Eğer tehlikeli bir durum ile karşı karşıya olsaydık ülkemizde yatırım olmazdı.” dedi.

Türkiye ile sadece askeri alanda değil, bütün kalkınma alanlarında bir çalışmanın söz konusu olduğunu anlatan Traore, “Üç ülke olarak (Burkina Faso, Mali ve Nijer) yalnızca askeri bir ittifak kurmuş gibi algılanıyor ama şu göz ardı ediliyor; kalkınma alanında da bir çalışma var. Sahada terörle mücadele konusunda bir çalışma varken aynı zamanda kalkınmayla ve sosyal alanlarda da çok büyük bir çalışma devam ettiriliyor.” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam