Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Araştırmacı – Yazar Mustafa Gökçeoğlu yaşamını yitirdi

Published

on

Yayınladığı bilimsel eserlerle Kıbrıs kültürüne büyük katkılar yapan  Mustafa Gökçeoğlu 79 yaşında hayatını kaybetti.

4 Ağustos 1942’de Gönyeli’de doğan Gökçeoğlu, ortaokulu Atatürk Enstitüsü’nde, liseyi Celal Bayar Lisesi’nde bitirdi. 1970’te İstanbul Eğitim Enstitüsü’nden mezun olan Gökçeoğlu uzun yıllar fen ve matematik öğretmenliği yaptı, üniversitelerinde konferanslar verdi.

TC Kültür Bakanlığı’na bağlı Milletlerarası Türk Foklor Kongresi ile Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği kongrelerin yanısıra Özbekistan ve Kıbrıs’ta düzenlenen çok sayıda sempozyumda bildiriler sundu.

Gökçeoğlu, Çağdaş Yazarlar Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı ve Yönetim kurulu üyeliği yaptı. Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin kuruluş çalışmalarına katıldı ve bir dönem başkanlığını yaptı.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Kültür Dairesi bünyesindeki Kültür Sanat Danışma Kurulu üyeliği de yapan Gökçeoğlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı “Kıbrıs Araştırmaları Merkezi’nin danışmanlığını da yürüttü. Gökçeoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisiyken 2008 yılında buradan emekliye ayrıldı.

Öyküleri ve şiirleri yerel gazetelerde, dergilerde; Türkiye’de de Varlık ve Kıbrıs’ta Türk Dili dergilerinde yayımlandı. Ayrıca Dünya Kitap ekinde, Cumhuriyet Kitap’ta, Milliyet Sanat’ta ve Sabah gazetesinde kitaplarıyla ilgili yazılar yazıldı.

Şiir ve öykü çalışmalarını sürdürürken bir yandan da Kıbrıs Türk Toplumu’nun sözel kültürü üzerine araştırmalar yaptı. Derleyip toparladıklarını kitaplaştırdı.

ESERLERİ:

1- Dulun Oğlu (Öyküler) 99 s.1985 Lefkoşa.

2- Tezler ve Sözler I (Halkbilim araştırmaları) 236 s. 1988 Lefko

3- Tezler ve Sözler II (Halkbilim araştırmaları) 237 s. 1991 Lefkoşa.

4- Kıbrıs Türk Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 427 s. 1991,1991, 1997 İstanbul.

5- Aynalı’nın Okuduğu Şiirler (Halk Destanları) Gökçe Yayınları. 110 s. 1992 Lefkoşa.

6- Kıbrıs Halk Fıkraları. 119 s. 1992, 1996 Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları.

7- Tezler ve Sözler III 294 s. Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları. Lefkoşa.

8- Şu Adamız Dediğimiz (Destan Denemesi) 132 s. Mez-Koop Yayınları 1995 Mağusa.

9- Cihan Şah (Çocuk Masalı) Gökçeoğlu Yayınları 40 s. 1997 Lefkoşa.

10- Bir Varmış / İki Yokmuş (Masallar) 1997 Er Reklam Yayınları Lefkoşa.

11- Bilmecelerimiz 141 s. 1999 Gençlik Merkezi Yayınları. Lefkoşa.

12- Hikayelerimiz Tekerlemelerimiz s. 230. Mez-Koop Bankası Ltd. Yayınları 1999. Lefkoşa.

13- Bildiriler Panel Notları –1- 293 s. Ekim 2000 Gökçeoğlu Yayınları.

14- Masal Ağacı (Kıbrıs Masalları) 2000. Girne Belediyesi Yayınları. 55 s. Lefkoşa.

15- Telefonun Ucundaki Sevda Sözleri 2001 336 s. Gökçeoğlu Yayınları Lefkoşa.

16- Manilerimiz (Halkbilim) 2002 317 s. Eğitim Vakfı Yayınları. Lefkoşa.

17- 17-Kıbrıs Türk İkilemeleri ve Yansıma Sesleri Sözlüğü. 2004. 467 s. Eğitim Vakfı Yayınları. Lefkoşa

18- 18- Efsanelerimiz 2004 Gökçeoğlu Yayınları 255 s., Lefkoş

19- 19-Toplu Masallar I He Babam De Babam 2005 Gökçeoğlu Yayınları 537 s., Lefkoşa.

20- Toplu Masallar II Ay Oğlum Ayan Oğlum 2005 Gökçeoğlu Yayınları 543 s., Lefkoşa.

21- Ciprusi Török Nèpmesèk (Kıbrıs Türk Masalları) Macarcaya çev. Edit Tasnàdi, Mariadesnyo, Gödcöllo. (2007).

22- Bilmecelerimiz (2007) (Genişletilmiş ikinci baskı) Eğitim Vakfı Yayınları, Lefkoşa.

23- Kıbrıs Türk Takmaadlar ve Unvanlar Sözlüğü 1-2cilt. 2007. Gökçeoğlu Yayınları. Lefkoşa.

24- Kıbrıs Türk Ağızları Sözlüğü 2008 Türkiye İş Bankası Yayınları 28+316 s., İstanbul.

25- Kıbrıs Türk Dil Dergisi. (2008) Güz, Gökçeoğlu Yayınları, Lefkoşa.

26- Kıbrıs Türk Küme Sözler Sözlüğü Ocak 2010. 1-2 cilt. 1060 s., Gökçeoğlu Yayınları. Lefkoşa.

27- Kıbrıs Türk ve Azerbaycan Atasözleri Özdeşler ve Benzerler Sözlüğü. (Azərbaycan və Kıbrıs Türk Atalar Sözləri Sinonim Dubletlər və Ata Sözləri Lüğəti. (2011). Gökçeoğlu Yayınları. 185 s. Lefkoşa.

28- Bildiriler Panel Notları II. (2012). Gökçeoğlu Yayınları. 401 s. Lefkoşa.

29- Nasreddin Hoca’nın Fıkraları. (2013). Gökçeoğlu Yayınları. 202 + 50 s. Lefkoşa.

Çevirisi yapılan kitapları:

1-Ciprusi Török Nèpmesèk (Kıbrıs Türk Masalları) Macarcaya çev. 2007. Edit Tasnàdi, Mariadesnyo – Gödöllo. Macaristan.

2-Turkısh Cyprıot JOKES (Kıbrıs Halk Fıkraları). Çev:Seyhan Özmenek. 2008. Cyprus Turkish Education Foundation. Lefkoşa Kıbrıs.

 

 

 

Aldığı Ödüller

1- Lefkoşa Türk Belediyesi’nin 1983’te düzenlediği öykü yarışmasında ikincilik ödülü.

2- 1991 yılında Türk Bankası Kültür Sanat ödülü. – 2005’de geri veriş.

3- 1993 Gençlik Merkezi Halkbilim hizmet ödülü.

4- Halksanatları Derneği’nin 1994 yılında hizmet ödülü.

5- 1997 Feco Cyprus Altın Muhlon özel mizah ödülü.

6- Türkiye Folklor Araştırmaları Kurumu “Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü – Onur Belgesi, 2000”.

7- 2002-2003 Necati Özkan Vakfı Kıbrıs Kültürüne Hizmet Özel Ödülü.

8- Karaman Türk Dili Ödülü 2004.

9- Truva Folklor Araştırmaları Derneği’nin 2006 Pertev Naili Boratav Halk Bilimi Ödülü

10- Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesi’nin 16 Mayıs 2008 tarihinde verdiği Kıbrıs Kültürü ve Dili Ödülü.

11- International Biographical Center “The International Shakespeare Award” – Uluslararası Şekspir Ödülü” verilmiştir.

12- Dil Ödülü – 2010 Türksav Türk Dünyasına Hizmet Ödülü. Bakü – Azerbaycan.

 

TRT/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Ürdün’de Beşli Güvenlik Zirvesi’ne katılan Hakan Fidan’dan Suriye ve Filistin mesajları

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “(Suriye’de yaşanan) Hadiseleri, herhangi bir mezhebe ya da dini gruba mal etmeye çalışmak doğru değildir. Yaşanan gerginliklerin mezhep çatışmasına dönüşmesini amaçlayan provokasyonlara karşı, itidal ve sağduyu içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.” ifadesini kullandı.

Fidan, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan ile Ürdün’ün ev sahipliğinde tarihi nitelikte bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bölgenin kronik sorunlarına ortak çözümler üretmek ve bölgesel inisiyatif almak amacıyla bir araya geldiklerini kaydeden Fidan, toplantıda, başta terörle mücadele olmak üzere Suriye’nin istikrarını yakından ilgilendiren konuları detaylıca ele aldıklarını aktardı.

Hakan Fidan, Suriye’de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olma, istikrar sağlayıcı bütün faaliyetleri destekleme konusunda hemfikir olduklarının altını çizdi.

“İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı durmak ve Filistin meselesini kalıcı çözüme kavuşturmak için sorumluluk almak zorundayız. Gazze, Filistin toprağıdır ve öyle kalacaktır” ifadesini kullanan Fidan, Filistinlilerin ana yurtlarından zorla göç ettirilmesine yönelik söylem ve adımların başarısızlığa mahkum olduğunu kaydetti.

Fidan, toplantıda terör örgütü DEAŞ’a karşı müşterek operasyon ve istihbarat mekanizması kurulmasına yönelik karar aldıklarını anımsatarak, tarafların uzman ekiplerinin süreci detaylandırarak hızla hayata geçireceğini belirtti.

“Birlikte hareket ettiğimiz sürece, bölgesel barışa ve güvenliğe daha güçlü katkılar sağlayacağız. Bugünkü Beşli Güvenlik Zirvesi, bu yönde atılmış çok önemli bir adımdır” görüşüne yer veren Fidan, bir sonraki toplantının Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacağını hatırlattı.

Son günlerde bazı çevrelerin, Suriye’de istikrarsızlık oluşturmak amacıyla toplumsal fay hatlarını harekete geçirme çabalarının gözlemlendiğine dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:

“Hadiseleri, herhangi bir mezhebe ya da dini gruba mal etmeye çalışmak doğru değildir. Yaşanan gerginliklerin mezhep çatışmasına dönüşmesini amaçlayan provokasyonlara karşı, itidal ve sağduyu içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.”

Devamını Oku

Dünya

Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye’nin düzenlediği toplantının ardından ortak bildiri yayımlandı

Published

on

By

Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye’den diplomatik, askeri ve istihbari üst düzey temsilcilerin Ürdün’ün başkenti Amman’da düzenlediği Suriye ve Komşu Ülkeler Toplantısı’nın ardından ortak bildiri yayımlandı.

Terörle mücadele, uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadelede işbirliği, sınır güvenliğinin sağlanması, bölgedeki diğer ortak zorluklar ve Suriye’deki gelişmelerin görüşüldüğü toplantının ardından yayımlanan ortak bildiride, Suriye halkının; ülkenin güvenliğini, istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlayan, haklarını ve güvenliğini koruyan temeller üzerinde vatanlarını yeniden inşa etme çabaları desteklendi.

Suriye’nin güvenliği ve istikrarının, bölgenin güvenliği ve istikrarı için esas olduğu vurgulanan bildiride, Suriye’nin güvenliği, egemenliği ve barışını hedef alan tüm girişimler ve gruplar kınandı. Hükümete, kamu düzenini güçlendirmek ve Suriye’nin istikrarını ile halkının güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemlerde destek mesajı verildi.

İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırganlığı ve iç işlerine müdahale girişimlerinin reddedildiği ve kınandığı bildiride, bu durumun uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırı olduğu ve daha fazla çatışmaya yol açacak bir tırmanmaya neden olacağı ifade edildi.

Katılımcılar, bildiride, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini (BMGK) uluslararası hukuka uymaya, İsrail’in ihlallerine son vermeye ve İsrail’in işgali altındaki Suriye topraklarından çekilmesini sağlamaya çağırdı. Ayrıca, İsrail’in saldırılarını durdurması ve Suriye ile İsrail arasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’na uyması talep edildi.

Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye’nin dışişleri ve savunma bakanları ile genelkurmay ve istihbarat başkanlarının katılımıyla Amman’da bir toplantı düzenlenmişti.

-Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğine işaret edildi

Katılımcıların yayımladığı ortak bildiride, Suriye Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçları memnuniyetle karşılanarak, Konferans tarafından açıklanan anayasal bildirinin en kısa sürede yayınlanması teşvik edildi.

Her türlü terörizmin kınandığı ve askeri, güvenlik ile ideolojik düzeylerde terörle mücadelede işbirliği mesajının verildiği bildiride, katılımcıların, terör örgütü DEAŞ’ın Suriye, bölge ve dünya güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak ve bu örgütü yok etmek amacıyla mevcut uluslararası çabalara destek sağlamak için işbirliği ve koordinasyonun tesisi adına ortak bir operasyon merkezi kurulması ve DEAŞ cezaevleriyle ilgili meselelerin ele alınması konusunda mutabık kaldığı kaydedildi.

Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile organize suçlarla mücadelede işbirliği yapılmasının yanı sıra Suriye’nin bu konulardaki kapasitesinin geliştirilmesi için yardım ve destek sağlanması kararı alındığı belirtilen bildiride, Suriye’nin yeniden imarına yönelik çabalara destek verildiği ifade edildi.

Bildiride, ülkenin erken toparlanma projelerine yönelik katkıların artırılması için uluslararası desteğin seferber edilmesi gerektiği belirtilerek, Suriye’nin devlet inşası ve yeniden imarına engel teşkil eden tüm hususlarla mücadele edebilmesine yönelik kapasitesinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Suriye’nin yeniden inşa kapasitesini artırmak ve Suriye halkının ihtiyaçlarını karşılamak için Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğine işaret edilen bildiride, Suriye ve komşu ülkeler arasında ekonomik, ticari ve yatırım işbirliğinin yanı sıra enerji ve ulaşım sektörleri de dahil olmak üzere altyapı geliştirme alanlarında işbirliğinin artırılması ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesi teyit edildi.

Bildiride, bölge ülkelerinin, uluslararası toplum ve ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışarak Suriyeli mültecilerin uluslararası hukuka uygun şekilde, güvenli ve sürdürülebilir şekilde vatanlarına dönüşünü sağlayacak güvenliğe ilişkin, yaşamsal ve siyasi koşulların oluşturulması için ortak çalışması mesajı verilerek, mültecilerin dönüşü tamamlanana kadar uluslararası toplumun, ev sahibi ülkelerdeki mültecilere yönelik tüm sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmesi gerektiğinin altını çizildi.

Devamını Oku

Dünya

Trump’ın “ele geçirme” tehditlerinin hedefindeki Grönland seçime gidiyor

Published

on

By

Grönland, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ada’nın “kontrolünü ele geçirmeye” yönelik ısrarlı açıklamalarının ardından tırmanan jeopolitik gerilimlerin ortasında yarın genel seçime gidiyor.

Dünyanın en büyük adası Grönland, iklim krizinin etkisiyle buzların erimesi ve yeni ticaret yollarının açılması nedeniyle giderek daha önemli hale gelen Arktik bölgesinde merkezi konuma sahip.

Zengin yer altı rezervleri bulunan Grönland’ın, hem ABD’ye yakınlığı hem de kilit deniz yolları üzerindeki konumu, Washington için özellikle Rusya ve Çin ile artan rekabet bağlamında “stratejik avantaj” olarak görülüyor.

Trump, 23 Aralık’ta Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Grönland’ın ABD’nin kontrolünde olması gerektiğine ilişkin söylemini yineleyerek, Ada’nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip bulunmanın “mutlak zorunluluk” olduğunu savundu.

Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede ise Grönland’ın “satılık olmadığını” vurguladı.

Trump, ABD Kongresinde 5 Mart’ta yaptığı konuşmada “Grönland’a ulusal güvenlik ve hatta uluslararası güvenlik için ihtiyacımız var. Sanırım öyle ya da böyle bunu elde edeceğiz. Bunu elde edip sizi güvende tutacağız.” ifadelerini kullandı.

Bunun ardından Egede, “Biz Amerikalı ya da Danimarkalı olmak istemiyoruz, biz Grönlandlıyız. Amerikalıların ve liderlerinin bunu anlaması gerekiyor.” dedi.

– Trump, Grönland’ı neden istiyor?

Grönland’a ilgisini gizlemeyen ABD, özellikle Soğuk Savaş döneminde Ada’ya önemli yatırımlar yaptı ve Thule Hava Üssü’nü kurarak bölgedeki varlığını güçlendirdi.

Üssün stratejik konumu, ABD’nin Kuzey Kutbu’ndaki ve Atlantik’teki faaliyetleri izlemesine olanak tanıyarak ulusal güvenliğini sağlamasına yardımcı oluyor.

Askeri kaygıların ötesinde, Grönland’ın mineraller, nadir toprak metalleri ve petrol rezervleri de dahil doğal kaynaklar açısından zengin olması da Ada’yı ABD için çekici kılıyor.

Ada’daki kaynakların elektronik, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlarda kullanılanlar başta olmak üzere ileri teknolojiler için gerekli mineraller olması dikkati çekiyor.

Grönland, önemli uranyum, altın, çinko ve diğer kritik malzeme rezervlerine sahipken ABD ise nadir toprak mineralleri konusunda Çin’e bağımlılığını azaltmak istiyor.

Trump, göreve geldiği ilk dönemde de Danimarka’dan Ada’yı satın alma isteğini dile getirmiş ancak 2019’da yaptığı bu teklifi Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, “saçma” olarak nitelendirerek reddetmişti.

– Seçim manzarası

Yarın yapılacak seçim, Grönland’ın 31 sandalyeli parlamentosu Inatsisartut’un yapısını belirleyecek.

Seçimin, mevcut Başbakan Egede’nin liderliğindeki Inuit Ataqatigiit (Halk Topluluğu) Partisi ile bağımsızlık yanlısı Erik Jensen liderliğindeki Siumut Partisi arasında geçmesi bekleniyor.

Son anketler, Inuit Ataqatigiit’in yüzde 31 ile önde olduğunu, Siumut’un ise yüzde 21,9 ile ikinci sırada yer aldığını gösteriyor.

Seçimde yer alan diğer partiler ise bağımsızlık yanlısı Naleraq, Danimarka sınırları içinde ekonomik kalkınmayı önceleyen Demokratlar ve Danimarka ile birliği destekleyen Atassut.

– Bağımsızlık çağrıları

2 milyon kilometrekareden fazla alanı kaplayan Ada, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Danimarka’yı işgali sırasında ABD’nin koruması altına girdi ve 1945’te Danimarka’ya iade edildi.

Danimarka, 1979’da Grönland’a kendi kendini yönetme hakkı verdi, 2009’da ise özerklik genişletilerek Ada, iç işlerinde bağımsız hale geldi.

Grönland, kendi yönetim organlarını oluştursa da Danimarka, Ada’nın dış politika ve savunma konularında söz hakkını sürdürmeye devam etti.

Bağımsızlık çağrıları on yıllardır Ada’nın gündeminde yer alırken genel seçimin ardından Danimarka’dan bağımsızlık için bir referandum düzenlenmesi de gündemde.

Hem yeniden seçilmesi beklenen Egede hem de seçimlere katılan partilerin çoğunluğu, Grönland’ın bağımsızlığını kazanmasını önceliyor.

Ancak ekonomik ve savunma temelli endişeler, Grönland’ın “kendi kendine yetebilme” konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Öyle ki Grönland’ın ekonomisi büyük ölçüde balıkçılığa ve Danimarka’dan gelen ekonomik yardımlara dayanıyor ve Ada’nın güvenliği yine Kopenhag tarafından sağlanıyor.

Ada, zengin mineral ve hidrokarbon kaynaklarına sahip olsa da çevresel kaygılar nedeniyle yeni petrol arama ve uranyum madenciliğinin yasaklanması, ekonomik kalkınmayı engelliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam