Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Arıklı:Kıbrıs Türk halkı 20 Temmuz 1974’te yeniden doğdu…

Published

on

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974’te yeniden doğduğunu ve 20 Temmuz’un Kıbrıs Türk tarihinde bir milat olduğunu söyledi.

Arıklı, 20 Temmuz 1974’ün, Kıbrıs Türkü’nün en büyük güvencesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile taçlandırılan mücadelenin başlangıcı olduğunu belirtti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı

Arıklı mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs’ta iki halkın eşit egemenliği ile kurulmuş Kıbrıs Cumhuriyeti, 1963’te Kıbrıslı Türklerin dışlamasıyla tamamen bir Rum cumhuriyetine dönüşmüştü. Bununla da yetinmeyen Rumlar ve Yunanistan, 15 Temmuz 1974’te, Yunanistan’daki albaylar cuntasının talimatıyla Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla darbe gerçekleştirmişti.

Darbenin ardından Kıbrıs Türkü’nü topluca yok etmeye kalkışan Kıbrıslı Rum darbeci teröristler, hak ettikleri cevabı 20 Temmuz sabahı garantör ülke Türkiye’den almışlardı. 20 Temmuz, Ada’da akan kanın durdurduğu, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini ve iradesini yeniden tesis ettiği, Yunanistan’daki albaylar cuntasının sonunu getirdiği için ‘Mutlu Barış Harekatı’ olarak anılıyor.

20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türkü’nün kabuslarının sona erdiği ve güven içinde geleceğe bakmaya başladığı tarihtir. Kıbrıs Türkü’nün yeniden doğduğu, tarihimiz için bir milat olan Barış Harekatı, en büyük güvencemiz, devletimiz Kuzey Kırbıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile taçlandırılan bir mücadelenin, sadece başlangıcı idi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünde, verdiğimiz mücadelenin seviyesini yükselterek, onlarca yılımızı heba eden federal çözüm defterini bir daha açılmayacak şekilde kapatıp Kıbrıs’ta iki devletin varlığına dayalı bir çözüm ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hakkı olan uluslarararası tanınmışlık için mücadelemizi sürdürüyoruz. Yeni politikamız, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti tarafından güçlü bir şekilde, ödüne yer olmaksızın destekleniyor. Uluslarası topluma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması çağrısı yapılan tezkerenin dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oy birliği ile kabulü ise, iki devletli çözümün artık Türkiye’de devlet politikası haline geldiğini dünyaya duyuran güçlü bir mesajdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Meclisi de aynı doğrultuda alacağı bir kararla federal çözüm çabalarının tükendiğini ve sadece iki devletli çözümün müzakere edileceğini dünyaya duyuracaktır.

Güçlenen ekonomisi, gelişen altyapısı ve günden güne büyüyen insan kaynaklarıyla Türk dünyasının Doğu Akdeniz’deki kalesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, diğer Türk devletleri ve tüm dünya ile ilişkilerini; ekonomik, siyasal ve kültürel iş birliği çerçevesinde olması gereken seviyeye taşıyacaktır.

Tüm bunlar, 1974’te yok olmanın eşiğinde bulunan Kıbrıs Türkü’nü, dünyayı karşısına alma riskine karşın kurtarmak için 20 Temmuz Barış Harekatı’nı başlatan Anavatan Türkye Cumhuriyeti sayesinde gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye devam edecektir.

Bu vesile ile Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne yeniden kavuşmasını sağlayan ve bu uğurda şehit düşen Mehmetcik ve Mücahitlerimize, hayatta olmayan gazilerimize, liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet dilerken, onları saygı, minnet ve özlemle anar, hayatta olan gazilerimize de bir kez daha şükranlarımı sunarak uzun ve sağlıklı ömürler dilerim.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu, bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, yürütülen soruşturma kapsamında zanlının 5 gün daha poliste tutuklu kalmasına karar verdi.

Cahitoğlu aleyhinde “Rüşvet Alma, Rüşvet Teklif Etme, Rüşvet Talep Etme, İrtikap, Görevi Kötüye Kullanma, Kanunsuz Patlayıcı Madde Tasarrufu ve Kanunsuz Ateşli Silah Tasarrufu” suçlamaları bulunuyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Güzelyurt Kaza Mahkemesi’nde görülen sahte diploma davası kapsamında hakkında soruşturma yürütülen Fatma Ünal, sağlık sorunları nedeniyle bugün mahkemeye çıkmadı.

“Sahte diploma” soruşturmasında yargılanan Ünal’ın duruşmaya katılamaması üzerine, mahkemeye doktor raporu sunuldu.

Mahkeme, davayı 18 Aralık’a erteledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı olduğunu kaydetti.

KTTO yazılı açıklamasında Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ele alınan 2026 Mali Yılı bütçesini değerlendirdi.

Bütçede öngörülen 25,2 milyar TL’lik açığın, kamu maliyesinin sürdürülebilir olmadığını açık bir şekilde ortaya koyan en önemli göstergelerden olduğunu kaydeden Oda,  “2024 yılı itibariyle bütçe açığı kalıcı bir yapısal özellik eğilimi gösterirken, 2026 bütçesinde öngörülen yüksek açık, hızla büyüyen borç stoku ve artan faiz ödemeleri, KKTC kamu maliyesinin sürdürülebilirlik açısından kritik bir eşiğe geldiğini göstermektedir” dedi.

Bütçe açığının yapısal bir nitelik kazanmasının, kamu kaynaklarının giderek daha büyük bir bölümünün faize ayrılmasına ve maliyenin manevra alanının daralmasına yol açtığını ifade eden KTTO, şöyle devam etti:

“Borçlanmalar çok büyük oranda yatırım yerine cari harcamaların finansmanına gitmekte, bu da faiz yükünü artırmaktadır. İç borç stokunun (DİBS) 14 milyar TL’yi aşması ve 2026 yılında 6,5 milyar TL faiz ödemesi öngörülmesi, ekonomik büyüme, özel sektör yatırımları ve kamu hizmetlerinin finansmanı üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır. Bu tablo, mali disiplinin güçlendirilmesi ve yapısal tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.”

Komite çalışmaları sonrası Genel Kurula sevk edilen 2026 Mali Yılı bütçesinin yaklaşık yüzde 75’nin personel giderleri, cari transferler ve sosyal güvenlik kurumuna devlet primi harcamalar için kullanılacağını belirten Oda, “Bu kalemlerin ortak özelliği bütçenin en büyük, hayat pahalılığı ayarlamaları ile hızlı ve otomatik büyüyen, esnek olmayan, aşağı yönde hareket edemeyen ve bütçe üzerinde kalıcı baskı oluşturmalarıdır. Bu ve buna benzer katı harcamalar enflasyonu takip eden değil, maliyet enflasyonunu körükleyen, özel sektörde ücret baskısı yaratarak ücret–fiyat sarmalını tetikleyen niteliklere sahiptir. Bu sorun, yıllar içinde oluşmuş ve KKTC’nin en önemli sorunu haline gelmiştir. 2026 yılı bütçesinde de bu konuda herhangi olumlu bir gelişme görülmemektedir. Bu eğilimler hayat pahalılığı sarmalı ile birlikte devam ederse 2026 yılında da kronik açık, hızlanan borçlanma, artan faiz yükü ve mali sürdürülebilirlik riski kaçınılmaz hale gelecektir.” ifadelerini kullandı.

KTTO, bu sorunlara karşılık kamu gelirlerindeki artışların, ekonomik büyüme kaynaklı olmaktan çok mal ve hizmet fiyatlarının enflasyon etkisi ile yükselmesinden kaynaklandığını ve “göstermelik” olduğunu savundu.

Kamu yönetiminin, yasa ile belirlenmiş olan enflasyon muhasebesi kurallarını uygulamamakta ısrar ederek, enflasyonun şişirdiği fiyatlara dayanarak gelirlerini artırmaya çalıştığını savunan Oda, kamu yönetiminin, “batan batsın ama ben maaş ödemeye devam edeyim” anlayışı ile hareket ettiğini iddia etti.

“KKTC bütçesinin sorunları o kadar büyümüştür ki ekonomi tartışmalarının odağında bile devletin gelir-giderleri ve maaş ödemeleri yer alır duruma gelmiştir.” diyen Oda kamu maliyesinin ekonominin kendisi olmadığını belirtti. Oda, “Kamu maliyesi, ekonomiden sağlanacak kaynakla zorunlu kamu hizmetlerini sürdürmek amaçlı bir organizasyon olmak yerine, Kıbrıs Türk ekonomisinin başlıca amacı ve sorunu haline gelmiştir. KKTC bütçesinin çok ciddi bir reforma tabi tutulmasının zamanı çoktan gelmişti; artık geçmek üzeredir.” dedi.

Uzun yıllardan beri KKTC’nin esaslı bir kamu reformuna ihtiyacı olduğunun altını çizdiğini kaydeden KTTO, “Bu reform yaklaşımı, kamu sektörünün yeniden şekillendirilmesini; sağlık, eğitim ve altyapı ihtiyaçlarımızın karşılanmasını hedeflemek zorundadır. KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve tüm kesimlerin en önemli sorunu haline gelmiş olan pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı vardır.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam