Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Asgari ücretin hayat pahalılığı oranında belirlenmesini destekliyoruz”

Published

on

Başbakan Saner, konuşmasına yeni eğitim-öğretim dönemini değerlendirerek başladı…

Uzun bir süredir aksayan yüz yüze eğitimin Covid-19 tedbirleri çerçevesinde emniyetli bir şekilde başlayabilmesi için çok büyük çaba sarf ettiklerini söyleyen Saner, “Yüz yüze eğitimin yerini başka hiçbir şey alamaz” dedi.

Başbakan Saner, aşı konusunda da şu bilgiyi verdi:

Şu ana kadar ülkeye 672 bin doz aşı gelmesine rağmen toplumun sadece yüzde 50’sinin aşılandığını ifade eden Saner, bu konuda vatandaşlardan çok ciddi duyarlılık beklediğini kaydetti.

Başbakan Saner, “Aşıyı teşvik edici kampanyalar ve çalışmalar ortaya koyduk. Herkesi aşı olmaya çağırıyorum. Aşı kampanyalarına katılmak gerekir” diyerek Covid-19’u yenebilmenin yegane yolunun aşılanmak olduğunun altını çizdi.

Antijen ve PCR testleri konularına da değinirken Saner, normal şartlar altında çift aşılıların hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını, AdaPass göstererek her türlü mekana girilebileceğini yineledi..

Çift aşılı olup da okullarda hizmet verenlerin 21 günlük antijen test sonucuna ihtiyaç duyduğunu ancak bankaya, alışveriş merkezlerine, lokantaya, kafeye ve restoranta girecek olanların sadece AdaPass göstermelerinin yeterli olduğunu anlatan Saner, bilgi kirliliğinin önüne geçilebilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın detaylı açıklamalarını okumak gerektiğini söyledi.

Hükümetin, ülkenin geleceği için her türlü tedbiri alma çabasında olduğunu ifade eden Başbakan Saner, yeni eğitim öğretim yılında ülkeye gelmesi beklenen aşısız öğrenciler için stokta 45 bin doz aşı tuttukları bilgisini paylaştı…

Devletin ödemekle yükümlü olduğu maaşlar ve benzeri ödeneklerle ilgili bazı sıkıntıların bulunduğunu ancak bunların aşılabilecek seviyede olduğunu dile getiren Saner, işe harcamaları azaltarak başaracaklarını kaydetti.

Harcamalardan tasarruf ederken icraatlara da devam ettiklerini söyleyen Saner, toplam 322 kilometrelik yol projesinin 105 kilometresinin yapımının bir fiil başlatıldığı, hastane projelerinin yürütüldüğünü, Ercan Havaalanı inşaatının ise devam ettirildiği bilgisini verdi.

Saner, açıklamalarında muhalefete de eleştiriler yönelterek, “Bu zor dönemde yürütülen icraatları eleştireceklerine ellerini taşın altına koymayı denesinler. Ama bunu yapmaktan kaçınıyorlar, Hükümet arayışları döneminde kendilerine de görev verildi ancak Hükümete girmeye korktular ama eleştiri yapmayı sürdürüyorlar” dedi.

Ulusal Birlik Partisi’nin Kurultayını tamamlamasının ardından yeni yılda erken seçimin gündeme geleceğini belirten Saner, Ulusal Birlik Partisi’nin tek başına iktidara geleceğini söyledi…

Devletin bazı kurumlarında sıkıntılar bulunduğunu özellikle Elektrik Kurumunun ihalesiz alım yapmasından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Saner, ancak 20 Eylülde ihalenin tamamlanmasından sonra yakıt sıkıntısının ortadan kalkacağını söyledi.

Başbakan Saner, asgari ücret konusunda da konuştu…

Saner, asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarına da değinirken, üretilecek yeni kararla, asgari ücretin hayat pahalılığı oranında belirlenmesini sağlayacaklarını kaydetti.
Saner, “4 örgütün kendi aralarında anlaşması durumunda bu hafta içinde asgari ücret konusunda bir karara varılacak” dedi.

UBP Kurultayı’nın 30 Ekimde gerçekleştirileceğini ve herkesin sağduyulu hareket edeceğinden şüphe duymadığını ifade eden Saner, üyelerin kendisini yarı yolda bırakmayacağına ve yeniden Genel Başkan olarak seçeceğine inandığını da söyledi.

Ersan Saner, kamuoyundaki iddiaları da yanıtlarken, Ulusal Birlik Partisi’nin önceliğinin seçim değil Kurultayı olduğunu, önce Kurultayın tamamlanacağını ardından da seçim tarihinin gündeme alınacağını söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Şirinevler başta olmak üzere Akçiçek ve Göçeri köylerinde taş ocaklarının yarattığı yoğun toz ve çevre kirliliği nedeniyle köylülerin ciddi şekilde mağdur olduğunu söyledi.

Özersay, “Bir saatte damağıma yapışan toprak zerreciklerinin, tozun tadı akşam eve geldiğimde hâlâ rahatsız ediyordu. Peki ya günün 24 saati köyde yaşayan insanlar ne yapsın?” diyerek yaşlıların, astım hastalarının ve köyde yaşayan herkesin sağlığının tehdit altında olduğunu vurguladı. Ağaçların tozdan beyaza döndüğünü, verandaların ve çevrenin toprak içinde kaldığını, insanların evlerinin dışına çıkıp çamaşır dahi asamadığını belirtti.

Köyün üst kısmında yan yana üç taş ocağı bulunduğunu söyleyen Özersay, kamyonların toprak yoldan durmaksızın geçişinin köyü sürekli toz altında bıraktığını, benzer durumun Akçiçek ve Göçeri’de de yaşandığını kaydetti. Toprak yolun asfaltlanması sözü verilmesine rağmen yerine getirilmediğini ifade eden Özersay, asfaltlama yapılsa bile sorunun tamamen çözülmeyeceğini çünkü yerleşim yerine bu kadar yakın noktada üç taş ocağının yoğun şekilde patlatma yaptığını, kazı gerçekleştirdiğini ve sürekli çalıştığını söyledi. Dağın her geçen gün daha da deforme olduğunu belirten Özersay, bu görüntünün Lefkoşa-Girne anayolundan dahi görülebildiğini dile getirdi.

Özersay, Girne İlçe Başkanı Neşe Anibal, Lefkoşa İlçe Başkanı Mustafa Kendir, Örgütletme Sorumlusu Cengiz Karataş, Girne İlçe Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Bayram Sefer ve Gürbüz Gertik ile birlikte Şirinevler köyünü ziyaret ettiklerini, köy muhtarı Serkan Pilli, bazı azalar ve köylülerle bir araya gelerek sorunları yerinde incelediklerini ifade etti.

Ülke genelindeki taş ocaklarının yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Özersay, ihtiyaç temelli bir değerlendirme yapılması, bazı izinlerin iptal edilmesi ve daha ileri teknolojiyle çalışma zorunluluğu da dahil olmak üzere acil tedbirlerin şart olduğunu söyledi. Sağlık, çevre ve görüntü açısından ortaya çıkan olumsuzlukların artık sürdürülemez boyuta ulaştığını belirten Özersay, “Ülkemizi, dağı taşı kemiriyoruz. Bu durum sürdürülebilir değildir” ifadelerini kullandı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Tel-Sen Başkanı Hakan Üredi, komitede gündeme gelen fiber protokolünün “basit bir altyapı meselesi olmadığını” vurgulayarak, bunun “KKTC’nin verisinin, iletişiminin ve geleceğinin kimlerin kontrolünde olacağına dair bir meydan okuma” olduğunu söyledi.

Üredi, “Bu tabloya dünyada tek bir isim var: Kamu varlıklarının siyasi saikle özelleştirilmesi. Ve biz buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Bazı yetkililerin, “Türkiye var, borç var, Türk Telekom istemeden aldı, zarara girecek” gibi ifadelerle süreci meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Üredi, şu ifadeleri kullandı:

“KKTC altyapısı bir pazarlık malı değildir. Devlet borcu bahane edilerek Telefon Dairesi altyapısı devredilemez. ‘İstemeden alan’ bir şirket bu işe vicdanla değil, her zaman çıkar hesabıyla yaklaşır. Bir şirket zarar edecekse neden bu projeye girer? Cevabı biliyoruz: Geleceğin veri trafiği, sansürlemeler, abonelik gelirleri, düzenleme gücü ve altyapı sahipliği.”

“Telefon Dairesi ve BTHK’nın yetkilerinin devredilmesi dijital teslimiyettir” diyen Üredi, sürecin yalnızca kablo döşemek olmadığını; frekansların, verinin, altyapının ve internet üzerindeki kontrolün kime ait olacağının belirlenmesi anlamına geldiğini vurguladı.

“Bu sorunun cevabı asla bir şirket olamaz” ifadelerini kullanan Üredi, “KKTC’de fiberin sahibi halktır, Telefon Dairesi’dir” dedi.

Yıllardır projeler, pilot bölgeler, fizibilite çalışmaları ve mühendislik süreçlerinin hazır olduğuna dikkat çeken Üredi, yerel uzmanlığın bypass edilmesinin ülkenin kapasitesine hakaret olduğunu söyledi.

Üredi, Tel-Sen’in pozisyonunu şöyle açıkladı:

  • Fiber altyapı kamuda kalacak.

  • Regülasyon BTHK’dan alınamaz.

  • Telefon Dairesi devre dışı bırakılamaz.

  • İhaleye çıkmadan yapılan anlaşmalar kabul edilmeyecek.

  • Tekelleşme girişimlerinin karşısında durulacak.

“Bu ülkenin Telefon Dairesi altyapısı herhangi bir şirketin, siyasi yapının, protokolün veya dış baskının malı değildir” diyen Üredi, “Bu ülkenin fiberi bayrağı kadar değerlidir; verisi sınırları kadar kritiktir; altyapısı halkın malıdır — satılamaz, devredilemez, kiralanamaz” ifadelerini kullandı.

Üredi, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“TEL-SEN, gerektiğinde masada, gerektiğinde sahada, gerektiğinde hukukta — bu teslimiyetin önüne set çekmekten geri durmayacaktır. İnsanları getirdiğiniz makamlarla tehdit ederek istediklerinizi söylettiğinizi herkes çok iyi biliyor.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Meteoroloji Dairesi’nin 20-26 Kasım dönemini kapsayan tahmin raporuna göre, sıcaklık periyodun son günlerinde düşerek iç kesimlerde ve sahillerde 21-24 derece dolaylarında seyredecek.

Periyodun ilk günlerinde ise hava sıcaklığı genellikle iç kesimlerde 27-30, sahillerde 23-26 derece dolaylarında olacak.

Yüksek basınç sistemi ile ılık ve nispeten nemli hava kütlesinin etkisinde kalacak bölgenin, periyodun son günlerinde üst atmosferdeki serin ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalması bekleniyor.

Hava hafta boyunca parçalı az bulutlu, zamanla parçalı ve çok bulutlu olacak.

Rüzgar genellikle kuzey ve doğu yönlerden orta kuvvette esecek, periyodun son günlerinde ise güney ve doğu yönlerden zaman zaman kuvvetli olarak esecek.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam