Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Asrın Felaketi’nin birinci yılı… Şampiyon Melekler kabirleri başında anıldı

Published

on

Voleybol şampiyonasına katılmak için Adıyaman’da bulundukları sırada 6 Şubat 2023’te, saat 04.17’de meydana gelen depremde yıkılan İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler, depremin birinci yıl dönümünde kabirleri başında anıldı.

Gazimağusa Kabristanlığı Şampiyon Melekler Şehitliği’nde düzenlenen anma töreni saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve bayrakların göndere çekilmesi ile başladı.

Daha sonra konuşan Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, büyük depremin üzerinden tam bir yıl geçtiğini kaydederek, 6 Şubat 2023 günü bu saatlerde endişe içinde Şampiyon Meleklerden haber almaya çalıştıklarını anlattı.

Uluçay, “Sonra hükümet bizleri aileleri ve diğer görevlileri Aadıyamana götürecek bir uçak ayarlandı. Adıyamana gittik, gördüğümüz durum çok zordu. Yollar çokmuş ulaşım sağlanamıyordu. O zor şartlarda hükümet yetkilileri de yanımızdaydı. Adıyaman halkı ve valilikte büyük destek verdi bizlere, bu yalşanan olay Gazimağusa’da buna benzer aynı gün içinde bukadar fazla can kaybı 64 ve 74 te olmuştu. En büyükı tesellimiz bu milletyin birlik ve beraberliğini en zor şartlarda bile korumasıdır” dedi.

Süleyman Uluçay, Gazimağusa Kabristanlığı Şampiyon Melekler Şehitliği ve Şampiyon Melekler anıtının yapımına katkı koyan herkese teşekkür ederek, depremde hayatını kaybeden herkese de Allahtan Rahmnet diledi.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, Şampiyon Melekleri Kıbrıs Türk halkının kalbine gömüldüğünü söyleyerek, İsias katillerinin Kuzey Kıbrıs’a yaşattığı bu acı kaybın, 1964 ve 1974 sonrası en büyük kayıp olduğunun altını çizdi.

Çavuşoğlu, “Meleklerimiz doğdukları gün itibarı ile ailelerine ve kazandıkları şampiyonluklarla bize mutluluk yaşattılar. Katiller onları yanımızdan kopardı ancak kalbimizde hep yaşayacaklar.
Aadıyaman İsisas otelde gördüğümüz manzaraz bir kum yığını idi. KKTC den herkes enkaz kaldırma çalışmaları için anında irtibata geçerek Aadıyaman’a ulaştık. Ancak yapılacak birşey kalmadığını gördük. Ama 6 gün hiç durmadan son öçcuğumuzu da enkaz altından alana kadar vazgeçmedik. Belki bir çocuğumuzu canlı çıkarırız dedik ama İsisas katilleri yaptıkları bina ile buna izin vermedi. Meleklerimiz rahat uyusun onlar adına verilen hukuk mücadelesi KKTC’nin mücadelesidir. Kıbrıs Türk halkının mücadelesidir” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, depremde hayatınuı kaybeden Şampiyon Melekler ve diğer vatandaşlara Allah rahmet diledi.

Başbakan Ünal Üstel de, sözün bittiği yerde olunduğuna işaret ederek 6 şubat 2023’te Türkiye’de yaşanan deprem felaketinde 49 Kıbrıslı Türk’ün yitirildiğini anımsattı.
Üstel, “Onları unutmayacağız unutturmayacağız” ifadelerini kullandı. Felaketin yaşandığının ilk anından itibaren Kıbrıs Türk halkının birlik olduğunu ve anında Adıyaman’a intikal edildiğini anımsatan Üstel, o süreçte Anavatan Türkiye’den her ne istendiyse anında sağlandığını ancak tüm olanaklara rağmen rağmen şampiyon melekleri kurtaramadıklarını belirtti. Şampiyon Meleklerin hatıraları önünde saygıyla eğildiğini ifade eden Üstel, İSİAS davasının Kıbrıs Türk halkını yeniden biraraya getirdiğinin altını çizdi.”

Başbakan Üstel, 100 kişiyle ilk duruşmaya iştirak ettiklerini ve 26 Nisan’daki ikinci duruşmaya da hep birlikte gidileceğini kaydederek “Bu davayı tek yürek halinde takip edeceğiz, Türkiye adaletine bu süreçte güveniyoruz” dedi.

Üstel konuşmasının sonunda bir kez daha Şampiyon Meleklere diğer bir deyişle Kıbrıs Türk halkının şehitlerine Allahtan rahmet, ailelerine de sabırlar diledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, bu büyük acının üzerinden bir yıl geçtiğini ve bu acıyı yaşarken Şampiyon Melekleri Yalşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya’nın hep mücadele içinde oldu kaydederek, “Biz ve Kıbrıs Türk halkı da bu mücadeleyi onlarla beraber veriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı, “Buradan büyük bir seferberlikle Aadıyaman’a gittik ve büyük bir seferberlik verdik. Kıbrıs Türk halkı bu acıyı yaşarken tek yürek olmuştu tpkı 64 ve 74 te olduğu gibi. Bu acıları da ilelebet yüreğimizde taşıyacağız. Şampiyon Meleklerimizin ve vatandaşlarımızın hepsini ülkelerine getirdik ve hep yanlarındayız. Şampiyon Meleklerimizin isimleri zaman yaşayacaktır. Elbette bu büyük acı yüreğimizde ilelebet duracaktır ama bir birlik ve beraberlik varken bu acıyı paylaşacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 6 Şubat depreminde yıkılan binalarla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini de kaydederek, KKTC’nin devlet olarak orada dimdik var olduğunu söyledi.

Tatar, “Yargı mücadelesinde de KKTC devleti oradadır ve orada olacaktır. Ailelere desteğimiz herzaman sürecektir. Bu bizim vatandaşlarımıza sorumluluğumuzdur” dedi.

Konuşmaların ardından törende Şampiyon Melekler için dua okundu. Tören Şampiyon Melekler’in kabirlerine çiçek bırakılması ile sona erdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam