Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ataoğlu: Meşalemizi söndürmeyeceğim söz vermiştim. Bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım

Published

on

Demokrat Parti Genel Başkan adayı  Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür Gençlik ve  Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu,  “Meşalemizi söndürmeyeceğim sözünü vermiştim.  Ve evet gururla ifade ediyorum ki, bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım” dedi.

Ataoğlu DP 12 Olağan Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, vizyonu, misyonu ve hedefleri ile kurumsallığını 22’inci yüzyıla hazırlamış DP yaratmanın kararlılığı içinde olduklarını vurguladı.

DP’nin Olağan Kurultayı Lefkoşa Atatürk Spor Salonunda devam ediyor. Kurultay’ın açılışına davetli  olarak, Başbakan Ünal Üstel, DP eski Genel Başkanları  YDP Genel Başkanı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da  katıldı.

DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, kurultaydaki konuşmasına, “Partimizin 30’uncu yılında, 12. olağan kurultayını gerçekleştirmekten, partim ve Kıbrıs Türk demokrasisi adına büyük bir onur, büyük bir mutluluk ve şeref duyuyorum” diyerek başladı.

Davetlerini kırmayıp kurultaya katılanları selamlayan Ataoğlu, “30 yıl önce yanan bu ateş; ülkemizin geleceğini aydınlatan, geçmişi geleceğe taşıyan ve Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda özgürce daha güzel, daha refah günlere ulaşmasını sağlayan, her bir Demokrat Partilinin, her bir vatan ve millet aşığının yüreğinde yanan, Demokrat Parti ateşine dönüşmüştür” dedi.

Her şeyin her zaman istedikleri gibi gitmediğini, zaman zaman zor durumlarla karşılaştıklarını ama hiç yılmadıklarını ve hiç vazgeçmediklerini belirten Ataoğlu, “Biz, mevzubahis vatansa, söz konusu Kıbrıs Türkü’nün geleceği ise gün gelir kan kusarız ama kızılcık şerbeti içtik demesini biliriz.  “Hiç bir zaman sorumluluktan kaçmadık ve kaçmayız! Kuruluş amacımız olan demokratik teamüllere ve devletimize olan bağlılığımıza, mücadelemize halkımızın bizlere verdiği güçle devam ediyoruz” dedi.

Hedeflerinin hep, daha müreffeh, daha çağdaş ve daha insanca bir yaşamı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkına kazandırmak olduğunu vurgulayan Ataoğlu, Demokrat Parti’nin, bütün olumsuz düşüncelere rağmen, her zaman kilitlendiği hedefine, emin adımlarla, cesaretle ve inançla yürümesini bildiğini söyledi.

İçinde bulundukları ekonomik ve siyasi konjonktürün, Demokrat Parti’nin hükümette yer almasını kaçınılmaz kıldığını dile getiren Ataoğlu, “Demokrat Parti, her zaman, ülkede yaşanan siyasal istikrarsızlığın ve siyasetin ayak oyunlarının bertaraf edilmesinde, ülke dinamiklerinin kişisel değil, toplumsal çıkarımlara dönüştürülmesinde büyük bir siyasi güç olmuştur” dedi.

Gerektiğinde makamları bir tarafa bırakarak, halk için , ülkenin demokrasisi için  ülkenin geleceği için mücadeleyi muhalefette de verdiklerini ve vermeye de hazır olduklarını söyleyen Ataoğlu, “Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, KKTC’nin kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün izinden giden bir neslin evlatlarıyız” dedi.

-“Her zaman dürüst olmayı seçtim”

Tek bir noktada asla taviz vermediğini, bunun da asla yalan söylememesi olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “ Her zaman dürüst olmayı seçtim” dedi.

Samimi olduğu için, her zaman iyi niyetli ve özellikle hoşgörülü olduğu için zaman zaman eleştirildiğine değinen Ataoğlu, ancak söz konusu toplumsal menfaat olursa, hoşgörülü olmadığını, iyi niyetli yaklaşmayacağını belirtti.

Ataoğlu, “Asla kişisel çıkarlarımı, kişisel menfaatlerimi toplumsal menfaatlerin üzerinde tutmadım tutmam. Siyasette olsam da olmasam da buna asla müsaade etmedim, etmem… Etmeyeceğim” dedi.

Yaklaşık 3 yıldır, DP Genel Başkanlığı görevini büyük bir sorumlulukla yürüttüğünü söyleyen Ataoğlu, “Ülkenin var olan siyasi istikrarsızlığı ve buna bağlı olarak yapısal sorunlara ek olarak bir de insanlığın yüz yılda bir karşılaştığı pandemi sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını, pandeminin ülke sorunlarını daha da görünür, daha da hissettirir hale getirdiğini vurguladı.

Bu ortamda, özellikle ülke ekonomisinin lokomotifi turizm sektörünü en az zararla atlatmak için mücadele verdiklerini, her zaman yanlarında olan Anavatanla her zorluğu aşacak güce ve inanca sahip olduklarını belirten Ataoğlu, “Doğu Akdeniz’de Türklüğün varlığının teminatı olan bizler haklarımızı ve çıkarlarımızı yine Anavatanımız ile sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Siyasi hayatı boyunca asla kaosa oynamadığını, bölen ve ayrıştıran değil, birleştiren ve kucaklayan olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “Zaman zaman Demokrat Parti’nin temel taşlarını yerinden oynatmaya çalışanlara, içten ve dıştan partimize müdahale etmeye çalışanlara da asla fırsat vermedim, vermeyeceğim” dedi.

Partinin de ülkenin de hizmet beklediğine işaret eden Ataoğlu, “Yapılacak daha çok işimiz, yürünecek daha çok yolumuz var, Demokrat Parti istikrarın da güvencesi. Özgürlük ve demokrasi ile başlayan hikayemiz, istikrar ile devam ediyor. Gelecek hayalilerimizi gerçekleştirmek için istikrara ihtiyaç var” dedi.

Kıbrıs Türk halkının geleceğe  planları, programları  ve hedefleri ile  geleceğe hazır olması gerektiğinin altını çizen Ataoğlu, “Ancak bunun için biz de yani DP de hazırlıklı olmalıdır.  Vizyonu ile misyonu ile hedefleri ile. kurumsallığını tamamlamış, vizyonunu ve misyonunu 22’nci yüzyıla hazırlamış bir DP yaratmanın kararlılığı içerisindeyiz. KKTC’yi ileriye taşımanın yolu ancak ve ancak kendimizi geleceğe hazırlamakla olacaktır” dedi.

-“Demokrat Parti gençliği ve kadın, aklıyla, fikriyle, politikalarımıza yön verir pozisyona gelmiştir”

Gençlere ve kadınlara güvenip, inandıklarını, onların parti içi görev ve sorumluluk almaları için projeler ürettiklerini, bu makamların da onların emaneti olduğunu söyleyen Ataoğlu, “Bu bilinçle kurumsal vizyonumuzu önümüzdeki dönemde gençler ve kadınlarımız için kurguluyoruz” dedi.

-“Biz sözde değil özde demokrasiye inanıyoruz“

Ataoğlu, iktidarın büyük ortağı ve genel seçim sonrası Başbakan Yardımcılığı makamını tutan Demokrat Parti’nin böylesi dönemde niye kurultay yarışı oluyor diye sorulduğunu kaydederek, ” Biz bunun için Demokrat Parti’yiz, Biz bunun için güçlüyüz Çünkü biz sözde değil özde demokrasiye inanıyoruz” diye cevap verdiğini anlattı.

Ataoğlu, konuşmasına şöyle devam etti,

“Bu salonda beni Başkan olarak görevlendirdiğiniz günü hatırlıyorum. Meşalemizi söndürmeyeceğim sözünü vermiştim.  Ve evet gururla ifade ediyorum ki, bu meşalenin ışığını hiç azaltmadım. Sizlerden aldığım güçle hep ileriye baktım, hep geleceğe yürüdüm.

Bu yola çıktığım gün verdiğim sözler aklımda. KKTC’mizi hedeflerine ulaştırmak için yola çıkıyorum demiştim.  Yaşanan onca zorluğa rağmen bu yolculuğumda size duyduğum güven en büyük desteğim oldu. Halka hizmet aşkım ise tek rehberim. Ve bugün karşınızda alnım ak, gönlüm rahat. Sizi hiç utandırmadım. Hakkınızı ve hakkımızı hep korumaya gayret ettim”

En büyük hayalinin daha güçlü bir KKTC olduğunu dile getiren Ataoğlu, “Biliyorum ki, bu hayal sizin de hayaliniz. Bu yüzden geleceğimiz için hep birlikte mücadele edeceğiz. Sizlere olan inancım ve güvenim sonsuz. Sizin de bana duyduğunuz inancı ve güveni tazelemenizi istirham ediyorum” dedi.

Ataoğlu, “Daha mutlu ve daha müreffeh bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hep birlikte inşa edeceğiz. Büyük Demokrat Parti’yi biz koruyacağız. Büyük Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni biz  var edeceğiz. El ele, omuz omuza bunu başaracağız” dedi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Şht. Tuncer İlkokulu müdür, öğretmen ve öğrencilerinden Cumhurbaşkanı Tatar’a ziyaret

Published

on

By

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Şehit Tuncer İlkokulu müdürü, öğretmenleri ve öğrencileri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyarette bulundu.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen ziyaret sırasında öğrenciler, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ni okuduktan sonra Tatar’a sundu.

Cumhurbaşkanı Tatar yaptığı konuşmada, kendisine yapılan bu anlamlı ziyaretten duyduğu mutluluğu ifade ederek, kendi çocukluk günlerine değinerek,  ilkokul öğretmenini yâd etti. Çocuklara, başarılar dileyen Tatar şunları kaydetti:

“Çocuk Hakları medeniyetin bir gereğidir.  Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. O nedenle çocukların her alanda var olan haklarına sahip çıkmamız gerekir. Bunun yanında, eğitim ve öğrenim süresince desteklerini esirgemeyen tüm kurum, kuruluş, müdür ve öğretmenlere çalışmalarından dolayı  teşekkür eder, bu bağlamda başarılarının devamını dilerim.  Çocuklarımızı, geleceğe bizlerin milli değerleri, maneviyatı ile hazırlayan öğretmenlerimizin emekleri yadsınamaz.”

Okulun bize kattığı arkadaşlıklara da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, bu dostlukların önemli olduğunu, okulda yaşanan her anın, gelecekte yüzümüzü güldüren bir anı olarak hatırlanacağını belirtti.

Okul müdürü Özle Işıman ise, eğitimciler olarak amaçlarının;  farkındalığı yüksek, özgüvenli çocuklar yetiştirmek olduğunu vurgulayarak, çocukların toplumun geleceği olduğunu dolayısıyla en iyi  şekilde yetiştirmek gayesiyle çalışmalarını  sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanı Özdemir Berova, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı hakkında sunuş konuşması yaptı

Published

on

By

Maliye Bakanı Özdemir Berova, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı hakkında Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde sunuş konuşması yaptı.

Maliye Bakanı Berova, KKTC ekonomisinde yaşanan daralmayı tolere etmek için 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken gelir artırıcı ve gider azaltıcı ekonomik tedbirler ortaya konulduğunu ve bu doğrultuda hareket edildiğini ifade ederek, “Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemleri yürürlüğe geçirmesi ve bu çalışmaların devamı halinde 2025 mali yılının bütçe açığı ile tamamlanması, 2026 mali yılından itibaren ise bütçe açığının kademeli olarak azaltılması ve 2027 yılında bütçe açığının kapatılarak denk bütçeye ulaşması hedeflenmektedir” dedi.

Berova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi’nin ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, öncelikle bütçe hazırlıklarında katkı koyan Maliye Bakanlığı ve diğer bakanlıklar ile bağımsız dairelerin çalışanlarına, her bütçe döneminde olduğu gibi yoğun bir tempoda yürütülecek bütçe maratonunda katkı koyacak Meclis çalışanları ile komite başkan ve üyelerine ayrıca basın ve yayın çalışanlarına teşekkür etti.

Sürdürülecek yoğun çalışmalar sırasında gerçekleştirilecek tüm değerlendirme, eleştiri ve katkılarınızdan yararlanacaklarını ifade eden Berova, etkinlik, verimlilik ve katma değerin artırılması çerçevesinde kaynak tahsislerinin düzenlenmesi, etkin kamu mali yönetiminin sağlanabilmesi, kamu idarelerinin bu yeni dönemde karar verme süreçleri güçlendirilerek mali saydamlık ve hesap verebilirliğinin artırılması, ekonomide istikrarın ve sürdürülebilirliğin temini, kamu ve özel kesim yatırımlarının, nitelikli büyümenin ve istihdamın desteklenmesi, toplumsal refahın artışı ve adil paylaşımı 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi’nde öncelikli amaçlar olarak ortaya konulduğunu kaydetti.

Deprem vergileri kaynağı üzerinden haksız eleştiriler yapıldığını, ancak etkin ve şeffaf şekilde bu kaynağın kullanıldığını ifade eden Berova, bu konuda etkin ve özverili çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik amaç ve hedefleri gerçekleştirmek üzere mali kaynakların stratejik önceliklere göre etkin, etkili ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasının büyük önem arz ettiğine işaret eden Berova, şöyle devam etti:

“Bu çerçevede, Bakanlığımızca 41/2019 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasası çerçevesinde 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.

41/2019 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası, 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 30 Ekim 2023 tarihinde yapılan değişiklik ile 2024 – 2026 yıllarını kapsayan dönem için Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı ilk kez hazırlanıp bu yıl ikincisi tamamlanmıştır.

Dünya ekonomisi, ardı sıra yaşanan krizler nedeniyle zorlu bir süreçten geçmekte ve bu krizlerin yansımalı etkileri ekonomik travmalara sebep olmaktadır. Sözkonusu ekonomik travmalar, tüm dünyada yeni bir sosyo ekonomik gelişim ve yapılanma süreci başlatarak icraat sürecinin yaşanmasına sebep olmuştur. Ülkemiz jeopolitik, jeostratejik ve siyasi konumu nedeniyle, dünyada yaşanan hertürlü krizin etkilerini fazlasıyla hissetmekte ve yeniden yapılanma süreci daha uzun ve daha meşakkatli olabilmektedir.

2024 yılının bütçe tahminleri hazırlanırken hedef konan gelir artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi ve gelir kalemlerinde yapılan analizlerle tüfe oranı dışında gerçekleşme tahminleri ortaya konmuştur. Bu doğrultuda aylık gerçekleşme oranları ile tahmin oranları karşılaştırılarak ilgili gelir kalemlerinde artış ve azalışın aylık olarak değerlendirilmesi ve sebeplerinin ortaya çıkarılması yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda bazı gelir kalemlerinde yıl sonu hedeflerine ulaşılacağı görülürken bazı gelir kalemlerinde öngörülen artışlara ulaşabilmek adına yeni düzenlemelere ihtiyaç duyularak çalışmalar başlatılmıştır.

2025 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısında karşı karşıya olduğumuz acil sıkıntıların üstesinden gelinmesi ve toplumumuz için elzem olan önceliklerin belirlenerek, eğitim, sağlık, bayındırlık ve ulaştırma gibi sektörler kadar, iklim değişiklikleri, kuraklık, gıda sorunu diğer hizmet kurumlarımızda da altyapının geliştirilmesi ve yatırımın artırılarak desteklenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda çalışmalar yapılması, gıda üretiminin artırılması, çiftçilik ve hayvancılık sektörlerinin desteklenmesi gerekmektedir. 2024 Mali Yılı Bütçesinde Doğrudan Gelir desteği (DGD)’ne artış verilmiş ve 2025 Mali Yılı Bütçesi hazırlanırken de sözkonusu hedef dikkate alınmıştır.

KKTC Ekonomisinde en önemli gelir kaynaklarımızdan turizm gelirleri, dünya genelinde ardarda yaşanan ekonomik krizlerden etkilenmiş olup, 2024 yılında toparlanma sürecine girmiştir. 2024 yılında Ocak -Temmuz dönemi verileri dikkate alınarak turistik konaklama tesislerinde önceki yıla göre artış olduğu tesbit edilmiştir. Bu veriler ışığında 2025 yılı turizm gelirlerinin doğrudan ve dolaylı olarak etkili olduğu gelir kalemlerinde artış oranı ve gelir kalemlerine yansımaları dikkate alınarak öngörüler yapılmış ve hedefler konularak çalışmalar başlatılmıştır. Kısa vadeli turistik konaklama işlemlerinin kayıt dışı olması nedeniyle kayıt altına alınmasını sağlamak ve beyan verilmesini kolaylaştırmak amacıyla otomasyon sistemi üzerinden pul vergisinin ödenmesi ile bir ayda yapılan kısa vadeli kiralama hizmetlerinin aylık beyannamede gösterilebilmesi için, mevzuat ve teknik çalışmaların 2025 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.

KKTC ekonomisinde yaşanan daralmayı tolere etmek için 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçesi hazırlanırken gelir artırıcı ve gider azaltıcı ekonomik tedbirler ortaya konulmuş ve bu doğrultuda hareket edilmiştir. Hükümetimizin, gelir artırıcı önlemleri yürürlüğe geçirmesi ve bu çalışmaların devamı halinde 2025 mali yılının bütçe açığı ile tamamlanması, 2026 mali yılından itibaren ise bütçe açığının kademeli olarak azaltılması ve 2027 yılında bütçe açığının kapatılarak denk bütçeye ulaşması hedeflenmektedir.

Orta vadeli mali plan hazırlanırken makro ekonomik politikaları belirlemek ve temel ekonomik büyüklükleri, gelir gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele alarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için belirlenen politikalar ve reformlar önümüzdeki üç yıllık dönemde ekonomimizin yol haritasını oluşturacaktır.”

–HP ödemesi 2025’de 2 defa olacak

Hükümetin hayat pahalılığı ödemlerini de bu yıl insanların refah seviyelerini koruyarak 3 kez yaptığını, ancak 2025 yılında bunun 2 kez yapılacağını ifade eden Berova, ancak refahın korunması çalışmalarının süreceğini kaydetti.

Maliye Bakanı Berova, Türkiye Cumhuriyeti’nde enflasyon olarak geçiş döneminin tamamlandığını, dezenflasyon döneminin başladığını ifade ederek, 2024 yılının yarısından itibaren birikimli Tüfe artış oranının bir önceki yılın ayni dönemine göre gerilemeye başladığını ve yıl sonu itibarıyla önceki yıl oranları altında olacağı gerçeğinin ortaya çıktığına dikkat çekti.

Bu durumun dezenflasyon sürecinin etkili olmaya başladığını, bu veriler ışığında ekonomi politikalarının etkisi ve finansal istikrarı sağlamak amacıyla atılan adımların başarılı olduğunu ifade eden Berova, şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi ile direk bağlantılı olması nedeniyle, Türkiye Cumhuriyetinde yaşanan bu enflasyonist süreçten dezenflasyon sürecinin başlamasına geçilmesi KKTC ekonomisine olumlu yansıyacaktır.

2025-2027 dönemi için hazırlanan orta vadeli mali planda, enflasyonun kademeli olarak düşürülmesi, ekonomik büyüme potansiyelinin dezenflasyon süreci ile uyumlu şekilde yükseltilmesi, yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, sağlanacak refah artışı ile gelirin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil şekilde dağıtılmasıdır. Bu hedefler doğrultusunda maliye politikaları ile özellikle gelir politikalarının güçlü bir şekilde uygulanması sağlanacaktır.

Kamu mali reformları kamu harcamalarında etkinliğin artırılması, bütçe disiplinin sağlanması ve kamu borcunun yönetilebilir seviyelere çekilmesi gibi adımları içermektedir. Bu, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini artırarak uzun vadede ekonomik istikrar sağlayacaktır.

Dijital ekonomiye geçişe yönelik teknolojik dönüşüm için sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasını sağlamak hedeflenmektedir. Bu adımlar ekonomik verimliliği artırırken, kayıtdışılığın azaltılması kritik bir reform olarak gerçekleştirilebilecektir. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ederek, haksız rekabeti engellemeyi, vergi tabanını genişletmeyi, vergi adaletini sağlamayı ve kamu gelirlerini artırmayı amaçlıyoruz. Bu temel politika alanları KKTC’nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşması için gerekli olan yapısal değişiklikleri hayata geçirecek ve ekonomide uzun vadeli istikrarı sağlayabilecektir.”

-“Bir plan, çizelge, yol haritası..”

Maliye Bakanı Özdemir Berova, bütçenin; “bir plan, çizelge, yol haritası” olduğunu ifade ederek, devlet bütçesinin ise, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir yasa, bir hukuki belge olduğuna vurgu yaptı.

Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden Meclisten aldığı bir yetki olduğuna işaret eden Berova, bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak da görülebileceğine işaret etti.

Aynı zamanda Devlet Bütçesinin mali, ekonomik, siyasi ve hukuki sonuçlar yaratacağına işaret eden Berova, şunları kaydetti:

“Bu nedenle bütçenin iyi planlanması ve dikkatli kullanılması önem arzetmektedir. Elbette ki ihtiyaç ve talepler her zaman olduğu gibi yüksektir. Özellikle taleplerdeki yükseklik ülkemizin kaynak ve olanaklarının göz önüne alınması yanında daha başarılı olma, daha iyi hizmet yaratma, insanlarımıza daha iyi olanak sağlama yönündedir. Ancak bizlerin de görevi ülke kaynaklarının olanaklar nispetinde öncelikli ihtiyaçlar çerçevesinde etkin olarak dağılımını sağlamaktır.

Bu hedefle, geçmiş veri ve bilgileri de kullanarak gelecek tahmin ve programlarına uygun olarak ihtiyaçların karşılanması yönünde etkin dağılımın en iyi şekilde yapıldığı inancı ile hazırlanan 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı onayınıza sunulmuştur.”

Maliye Bakanı Berova, şeffaf ve hesap verilebilir şekilde tüm sorulara cevap vermeye hazır olduklarını da belirterek, bütçenin hayırlı olmasını temenni etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Şahali: Bütçe, 2025 yılının açıkla tamamlanacağı öngörüsünde

Published

on

By

 Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili, CTP Milletvekili Erkut Şahali, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’na ilişkin açılış konuşmasında, bütçenin yılın açıkla kapatılacağı öngörüsünde olduğunu belirterek, 2025 yılı bütçe açığının 50 milyara dayanmasının olası olduğunu belirtti.

Şahali konuşmasında, bütçelerin elzem bir ihtiyaç olduğunu kaydederek, bugün başlayan bütçe mesaisinin önemine vurgu yaptı.

“Biz muhalefet milletvekilleri olarak bütçeyi enine boyuna değerlendireceğiz, ama hükümet tarafının bizim önerilerimizi biraz da yarım kulak dinleyeceğini bilerek hareket edeceğiz.” diyen Şahali, Komite Başkanı Resmiye Canaltay’ın konuşmasını hükümetin can kulağıyla dinlemesi gerektiğini ifade ederek, Canaltay’ın konuşmasında önemli mesajlar verdiğini, uyarılarda bulunduğunu söyledi.

Ülkede istikrara engeller olduğunu belirten Şahali, buna örnek olarak kayıt mekanizmasının olmamasını gösterdi. Ülkede kayıtlılığın olmaması nedeniyle planlama da yapılamadığını anlatan Şahali, 2025 bütçesinin günü kurtarmak maksadıyla hazırlanmış bir belge olduğunu savundu.

Ülkenin acil gereksinim duyduğu meselelerle ilgili öngördüğü giderlerin bütçede bulunmadığı eleştirisinde bulunan Şahali, 2024 yılının öngörülenden fazla bütçe açığı ile kapatılacağını düşündüğünü kaydetti.

Bir yılda farklı sektörlerde yaşanan olumsuzluklara işaret eden Şahali, TL kullanımından dolayı dezavantajlar yaşandığını kaydetti. Şahali, bugün gelinen noktada alışveriş için Güney Kıbrıs’a gittiğini belirtti.

Bunların sonucunda çok ciddi bir ticari açık ve bütçe açığı oluştuğunu ve 2025 yılında bunları tersine çevirecek bir ödeneğin bütçe içerisinde olmadığını savunan Şahali, ana muhalefet olarak bütçeyi sadece rakamların yeterliliği olarak değil, hedeflere ulaşmak anlamında ödenekleri barındırıp barındırmadığı anlamında da değerlendireceklerini aktardı.

“Kamuda çok ciddi bir insan kaynağı israfı olmaktadır.” diyen Şahali, kamuda nitelikli, yetkin ve yetkili çalışan eksikliği olduğuna değindi. Şahali, disiplinli ve siyasi kaygılardan uzak bir kamu personel rejiminin hayata geçirilmesinin ertelenmemesi gereken bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.

136 milyar 280 milyonluk genel bütçenin açıkla 2025 yılını tamamlayacağı öngörüsünü ortaya koyan Şahali, 17 milyar 618 milyar olarak görünen bütçe açığının 50 milyara dayanmasının olası olduğunu söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam