Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ataoğlu: “Ülke turizmini 12 aya yayıyoruz”

Pandemi sürecine rağmen turizm KKTC’nin lokomotif sektörü olmayı sürdürüyor.KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın girişimleri ile Northern Travel Kuzey Kıbrıs Kış Operasyonu programı başlıyor.

Published

on

Pandemi sürecine rağmen turizm KKTC’nin lokomotif sektörü olmayı sürdürüyor.

KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın girişimleri ile Northern Travel Kuzey Kıbrıs Kış Operasyonu programı başlıyor.

 

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, kapsamlı bir açıklamayla programa ilişkin detayları kamuoyu ile paylaştı. 

 

Ataoğlu, ülke turizminin 12 aya yayılması konusundaki çalışmaların yıllardır hayat bulamadığını hatırlatarak, “Ülkemizin iklim koşulları, bizlere turizm faaliyetlerinin 12 aya yayılması konusunda büyük bir avantajdı. Ancak 12 aya yayılan turizm faaliyetleri sadece lafta kaldı. Bugüne kadar hayata geçirilemedi. Ülke turizmini sadece 3 aylık yaz dönemine mahkum bırakılmıştı. Bunun müjdesini vermekten büyük bir heyecan duyuyorum, çünkü artık ülkemiz 12 ay boyunca misafir ağırlayacak organizasyonlarla tanışıyor” dedi.

 

2012-2014 Yılları arasında kış operasyonu sadece Güney Kıbrıs’ta yapıldığını hatırlatan Ataoğlu, “2014 yılında talebimiz üzerine Kuzey Kıbrıs operasyonu başladı ve Güney Kıbrıs iptal edildi.2014 yılında 53.236 misafir ile NTL’nin Kuzey Kıbrıs kış operasyonunu başlamıştı” dedi.

 

2014-2020 yıllarında NTL kış programları ile yaklaşık 400.000  misafirin Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini açıklayan Ataoğlu, geçmiş bazı rakamları da paylaştı… 

Buna göre; 

 

2014-15 53.236

2015-16 41.522

2016-17 86.541

2017-18 92.772

2018-19 83.613

2019-20 41.581 olmak üzere toplam 399.265 misafir kış turizmi altında Kuzey Kıbrıs’a geldi.

 

Firki Ataoğlu, pandemi nedeniyle, 2019-2020 satılmış 85 bin rezervasyonun, 43.419’unun iptal olduğunu ifade etti.        

 

NTL kış programlarıyla 16 farklı Avrupa Ülkesinden gelen 50 yaş üstü misafirlere hitap edildiğine işaret eden Ataoğlu, “Kış operasyonları yüksek sezon dışındaki Eylül-Ekim-Kasım-Aralık-Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs aylarında gerçekleşmektedir. Bu dönemde ağırlıklı 3 ve 4 yıldızlı oteller olmak üzere 36 otel, 80 otobüs, 50 rehber ve 25 restaurant kullanılmaktadır” dedi. 

 

Fikri Ataoğlu, “ Kış programında KKTC’nin en kuzeyinden en güneyine, en batısından, en doğusuna bütün bölgelerinin ziyaret edildiği, şehirler ve beldeler olmak üzere 25 alan programda yer almaktadır. Ülkenin açık olan bütün tarihi ve kültürel yerleri programa dahil edilmiştir. Toplamda 1300 km lik ziyaret rotası yedi günde tamamlanmaktadır. Turistler daha sonra 7 gecelik otel tatiline devam etmektedirler” ifadelerini kullandı.

 

Grupların ziyaret ettiği tarihi ve kültürel yerleri de paylaşan Ataoğlu’nun verdiği bilgiler ışığında; 

 

• Salamis Antik Şehri

• St Barnabas 

• Mağusa Kalesi

• Gazi Mağusa Şehir içi

• Lala Mustafa Paşa Camii

• Selimiye Camii

• Büyük Han

• Lefkoşa Suriçi

• Kumarcılar Hanı

• Lokmacı Kapısı

• Girne Kalesi

• Girne Sualtı Müzesi

• Girne Çarşı ve  Antik Yat Limanı

• Bellapais Manastırı

• St Hilarion Kalesi

• Ayios Aksfentios Kilisesi

• St. Andreas Manastırı

• Karpaz Golden Beach

• Büyükkonuk Köyü

• Dipkarpaz

• Minia Kıbrıs

• Soli Harabeleri

• St.Mamas Kilisesi

• Güzelyurt Arkeoloji Müzesi

• Geçitköy Barajı

• KKTC Folklor Gecesi

• Akdeniz Köyü Jip Safari ve Doğa etkinliği

 

Bununla birlikte Bakanlığın talebi doğrultusunda ülkede düzenlenen ve tur rotasına uygun tüm festivaller de ziyaret ediliyor.

 

Ataoğlu, kış turizminin sektöre yansımasını da aktaran Fikri Ataoğlu, konaklama ile ilgili olarak Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren Girne, Alsancak, Lapta, Gazimağusa ve Bafra bölgesindeki  3, 4 ve 5 yıldızlı 36 otel ile yarım pansiyon şeklinde çalışıldığını, yılda yaklaşık 500.000 geceleme yapıldığını açıkladı. 

 

Taşımacılıkta da KKTC’de bulunan yaklaşık 80 Otobüs ile operasyon sürdürüldüğünü ifade eden Ataoğlu, “Her bir grup otobüsü her hafta 1300 km yol kat etmektedir. Gerek otobüsler, gerek otobüs şoförleri KKTC halkının kendi öz varlığıdır. Bu operasyonlarımızın başlaması ile otobüs sayı ve standartlarında ciddi artış olması, piyasaya olan katkısının göstergesidir” dedi.

 

İstisnasız bütün turlarda Turizm Bakanlığı onaylı yaklaşık 50 Profesyonel Tur rehberi turlarımıza eşlik ettiğine vurgu yapan Ataoğlu, aynı zamanda grupların başında Türkiye’den gelen profesyonel tur rehberlerinin grup liderleri olarak eşlik ettiklerini belirtti.

 

Konunun Ercan boyutuna da değinen Ataoğlu, “Pandemi süreci öncesi dönemde planlanan Charter uçuşlarla haftada 18 uçak dolusu Avrupa’lı turist ki bu da yaklaşık her hafta 3200 misafir, kış döneminde Ercan Havalimanına inmiş ve her hafta aynı oranda Turist çıkış yapmıştır. Olağan yolcu kapasitesinin yanında bu geliş ve dönüşlerin Ercan Havalimanına yaptığı katkı kaçınılmazdır” dedi. 

 

KKTC ‘ye yapılan Charter uçuşların Türk Firmalarla gerçekleştirildiğini belirten Ataoğlu, Kış Turizminin bölgelere ve esnafa katkısını da şöyle açıkladı:

“Misafirlerin konaklama süreleri boyunca otel dışında yapmış olduğu kişisel harcamalar bölge ve bölge esnafına ekonomik katkı sağlamaktadır.  Bu harcamalar örnek olarak;

• Mola yerlerindeki harcamalar,

• Şehirlerdeki boş vakit esnasındaki yeme içme ve hediyelik için yapılan harcamalar,

• Öğlen ve akşam yemeklerindeki içecekler için yaptıkları harcamalar,

• Büyükkonuk, Dip Karpaz, Güzelyurt gibi yerlerde sabun, Zivanya, Hellim gibi yöresel ürünlere yapılan harcamalar olarak özetlenebilir.

 

Fikri Ataoğlu, Yakındoğu hastanesi ile yapılan sağlık işbirliği, Orkide mevsiminde düzenlenen yürüyüş turları ve bu sayede Kıbrıs Fauna ve Florasının tanıtımı ve havalimanında yapılan turistik harcamaların da bu kapsama ek olduğunu sözlerine ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam