Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Atatürk, LAÜ’de Anıldı

  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 83. yıldönümü nedeniyle anma programı düzenlendi. LAÜ yerleşkesindeki Atatürk Büstü önünde  09:05’te düzenlenen anma programına üniversite yönetimi, öğretim üyeleri, idari personeli ve  öğrenciler katıldı.

Published

on

Rektör  Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen tarafından Atatürk Büstü’ne çelenk bırakılması ile başlayan anma programı, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile devam etti.

Programda, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. İhsan Tayhani’nin günün anlam ve önemine ilişkin konuşması da yer aldı. Tayhani konuşmasında, “Sayın rektörüm, sevgili öğrenciler Büyük Atatürk’ün 83’ncü ölüm yıl dönümü kapsamında onun manevi huzurundayız. O’na yönelik sevgi ve saygı, 83 yıl sonra bugün, hem Türk dünyasında hem de bütün dünyada eşi görülmedik bir biçimde giderek büyümekte ve artmaktadır. Ancak sevginin derinliği, saygının ise gerekçesi yoksa sıradanlaştığı da bilinen bir durumdur. O halde 10 Kasımlardaki anma toplantılarında Atatürk’e yönelik sevginin derinliği irdelenmeli ve yine ona duyulan saygının gerekçeleri de gözden geçirilmelidir” diyerek sözlerine başlayan Tayhani, “Her şeyden önce Atatürk’ün,  doğduğu 1881 yılından hayata veda ettiği 1938 yılına kadar geçen 57 yıllık kısa yaşamının, çökme ve dağılma aşamalarını geçirmekte olan, geleneksel ilkelerini de büyük ölçüde yitirmiş bulunan bir “Saltanat-Hilafet”  rejiminden “Ulusal Cumhuriyet Devleti”  rejimine geçiş dramını içeren bir yaşam olduğu bilinmelidir” dedi.

Tayhani sözlerine şöyle devam etti; İşte söz konusu bu yaşamı kapsayan dramı tanıdığımız ölçüde, onun arkasında bırakmış olduğu “Atatürkçülük” veya “Kemalizm” olarak adlandırılan düşünce sisteminin özünü kavramış oluruz.

Gâzi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşam yürüyüşünde önemli tepe noktaları vardır. Kısaca bunlara bakacak olursak;

Kuşkusuz anılan bu tepe noktalarını da ayrı ayrı açmak gerekir. Şimdiye değin bu tür çalışmalar yapılmıştır, yapılmaktadır ve bundan sonra da yapılacaktır. Ayrıca O, etkili bir entelektüel ve düşünürdür.

Atatürk’ün yalnızca kendisinin oluşturduğu özel kütüphanesindeki kitapların sayısı 4289’dur. Söz konusu bu kitaplar, askerlikten tarihe ve edebiyata, dilden uygarlıklara, sosyolojiden psikolojiye, felsefeden ekonomiye kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alırlar. Kitapların pek çoğunda satırların altı bazen kırmızı, bazen de mavi kalemle çizilmiş ve “mühim, çok mühim, dikkat” kelimelerini simgeleyen kenar notları düşülmüştür.  

            O, ‘gençliğimde elime geçen üç kuruşun bir kuruşunu kitaplara ayırmamış olsaydım, bugün yaptığım işlerin hiç birini yapamazdım.’ der.

Mustafa Kemal Atatürk’ün çok iyi bir okur olmasının dışında, en az bilinen yönlerinden birisi de onun yazarlığıdır. İkisi, askeri alanla ilgili ve Almancadan çeviri olmak üzere 14 kitabın yazarıdır. Bunlar arasında en özgün olanı “Geometri” kitabıdır. Bu kitabını 1936-1937 kışında Dolmabahçe’de yazmıştır.

Müselles yerine “üçgen”, murabba yerine “kare”, satıh yerine “alan”, hat yerine “çizgi”, haric-i kısme yerine “bölüm”, zarb yerine “çarpı”, mazrûb yerine “çarpan”, muhit-i daire yerine “çember”, tarh yerine “çıkarma”, mahrec yerine “payda”, hatt-ı mübas yerine “teğet” vb. kavramları Türkçeye kazandıran O’dur.

Günümüzde milyonlarca Türk çocuğu veya genci, ne yazık ki Atatürk’ün Türkçeye kazandırdığı kavramlarla ve bu kavramları Türkçeye kazandıran kişinin Atatürk olduğunu bilmeden pozitif   bilimleri öğrenmeye devam ediyor.

Atatürk’e yönelik sevgi ve saygının 83 yıl sonra bugün giderek artmakta oluşunun kimi gerekçeleri bunlardır. Bu kısa konuşmamızın çerçevesi dışına taşan daha pek çok ve önemli gerekçesinin olduğu da unutulmamalıdır.

Tayhani konuşmasını şöyle tamamladı;  Sayın rektörüm, sevgili öğrenciler bu konuşmamızda değinilen veya değinil(e)meyen sahip olduğumuz her şeyi, ama her şeyi borçlu olduğumuz Büyük Atatürk’ü, sonsuzluğa geçişinin 83’ncü yıldönümünde,  minnet duygularıyla yüklü olarak saygı, sevgi ve özlemle anıyor, ona, cumhuriyete uzanan çileli yolda ve cumhuriyetin harcında alın teri olan onun yol arkadaşlarına, yine bu uğurda hayatını kaybeden şehit vatan  evlatlarına   Allah’tan rahmet diliyoruz.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı koordinasyonunda sığınak tatbikatı düzenlenecek

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı koordinasyonunda, afet ve acil durumlara hazırlık amacıyla yarın Gazimağusa’da sığınak tatbikatı düzenlenecek.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre “Sığınak Tatbikatı 2025” yarın 10.00-11.30 saatleri arasında tatbik edilecek.

Tatbikata, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı kadrolu personeli ile Sivil Savunma Gazimağusa Bölge Müdürlüğü tarafından görevlendirilen Halk Örgütü (HÖ) personeli katılacak.

Senaryo kapsamında, olası bir hava taarruzu durumunda uygulanacak tahliye ve sığınma prosedürleri test edilecek. Saldırı ihtimaline karşı ülke genelinde gerekli önlemlerin alınması maksadıyla İlçe Kriz Yönetim Kurulu oluşturulacak.

-Tatbikatta izlenecek adımlar

Gazimağusa bölgesindeki siren sistemi ve cami hoparlörlerinden “sarı ikaz” anonsu yapılarak olası saldırı bildirimi verilecek. Bunu müteakip bilgilendirici anonslar yayınlanacak.

Toplanma alanlarına intikal kapsamında bölge müdürlükleri tarafından toplanma noktalarındaki görevli Halk Örgütü personeli sevki sağlayacak. Kent merkezinde yaşayan vatandaşlar, Sivil Savunma Halk Örgütü Cadde/Sokak Kılavuzları eşliğinde yaşadıkları bölgelerden tahliye edilerek belirlenen toplanma alanlarına yönlendirilecek.

Hemen ardından siren sistemi ve cami hoparlörlerinden “kırmızı ikaz” uyarısı yapılarak, tehlikenin yaklaştığı bilgisi paylaşılacak. Bu uyarının ardından vatandaşlar, sefer görev emri verilen araçlarla sığınaklara nakledilecek.

İlçe kabul merkezlerinde halk örgütü sosyal yardım ekibi tarafından kayıt işlemleri tamamlanan vatandaşlar sığınaklara yerleştirilecek.

Ardından Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, sığınaklara tahliye edilen vatandaşlara hitaben bir konuşma yapacak.

Tehlikenin ortadan kalktığına dair yetkili birimlerden alınan bilginin ardından, mobil araçlar, Afet Radyosu Kuzey’in Sesi Radyo Vatan ve cami hoparlörlerinden “beyaz ikaz” yayınlanarak tahliye işlemi başlatacak.

Vatandaşlara Mobil Mutfak Aracı aracılığıyla iaşe dağıtımı yapılacak, ardından Sefer Görev Emri verilen araçlarla toplanma alanlarına geri götürülecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Davet Tatbikatı’nın deniz safhası icra edildi

Published

on

By

Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Davet Tatbikatı’nın deniz safhası dün başarıyla icra edildi.

Tatbikatın, Doğu Akdeniz’de Gazimağusa açıklarında, Türk Arama Kurtarma bölgesindeki deniz safhasında, iki senaryo uygulandı.

İlk senaryoda, içerisinde çok sayıda göçmen bulunan kuru yük gemisi ile ticari yatın çarpışması sonrasında denize düşen kazazedeler kurtarıldı. Ayrıca kuru yük gemisinde çıkarılan yangın söndürülerek, düzensiz göçmenler tahliye edildi.

İkinci senaryoda ise, bir tanker ile ticari geminin çarpışması sonucu denize düşen kazazedeler kurtarıldı.

Ardından tatbikata katılan unsurlar tarafından selamlama ve tören geçişi yapıldı. Basın açıklamasının sonrasında ise aile fotoğrafı çekildi.

-Kendir: “Tatbikatta, arama kurtarma teşkilatlarının iş birliği ve koordinasyonu pekiştirildi”

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Sahil Güvenlik Komutanı Koramiral Ahmet Kendir konuşmasına, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda şehit olarak bu tatbikata adını veren, Şehit Teğmen Caner Gönyeli’yi ve tüm şehitleri rahmetle anarak, başladı. Kendir, 16 Nisan 2025 tarihinde vefat eden, Şehit Teğmen Caner Gönyeli’nin eşi Nükhet Gönyeli’yi de rahmet ve minnetle andı.

TC ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) askeri ve sivil arama kurtarma unsurlarının katılımıyla gerçekleşen tatbikatın başarıyla tamamlandığını ifade eden Kendir, şunları kaydetti:

“Tatbikat, Doğu Akdeniz’de, KKTC hava sahası, kara suları ile ana karası üzerinde ve Türkiye’nin arama kurtarma bölgesi içerisinde yer alan uluslararası sularda, denizde ve karada ortaya çıkabilecek arama kurtarma ihtiyaçlarını tespit etmek, arama kurtarma faaliyetlerinde müdahale etme süresini minimuma indirmek, her iki ülkenin arama kurtarma teşkilat ve unsurlarının eğitim seviyesi ile birlikte karşılıklı koordinasyon ve iş birliğini geliştirmek maksadıyla icra edilmiştir.”

Tatbikatın üç farklı senaryoya istinaden icra edildiğini dile getiren Kendir, tatbikatın 24 ve 25 Haziran tarihlerinde icra edilen fiili kısmına TC’den; 1 fırkateyn, 1 insansız hava aracı, 3 sahil güvenlik korveti, 4 sahil güvenlik botu, 7 helikopter, 3 uçak, 2 arama kurtarma timi, 1 özel harekât timi ile 1 dalış emniyet güvenlik ve arama kurtarma timi, KKTC’den ise 5 sahil güvenlik botu, 2 helikopter, 2 römorkör, 2 bot ve 5 arama kurtarma timinin katıldığını belirtti.

Kendir, Şehit Teğmen Caner Gönyeli 2025 Arama Kurtarma Tatbikatı’nda, arama kurtarma teşkilatlarının iş birliği ve koordinasyonu pekiştirilerek, askeri ve sivil arama kurtarma unsurlarının birlikte çalışabilirliği ile arama kurtarma harekâtına ilişkin komuta kontrol ve muhabere usullerinin denendiğini ifade etti.

Kendir, “Bu tatbikat ile sorumluluk sahamızda, her türlü deniz ve hava koşulunda, 24 saat süre ile gerçekleşen arama kurtarma faaliyetlerinin, Türkiye ve KKTC tarafından karşılıklı iş birliği içerisinde, başarı ile icra edilebileceği ulusal ve uluslararası kamuoyuna bir kez daha gösterilmiştir” vurgusu yaptı.

-“Zor durumda olan insanların yardım çağrılarına en kısa sürede reaksiyon göstererek onlara ulaşmak hayati bir zorunluluk”

Denizde ve karada, zor durumda olan insanların yardım çağrılarına en kısa sürede reaksiyon göstererek onlara ulaşmanın, hayati bir zorunluluk olduğunun altını çizen Koramiral Kendir, şöyle devam etti:

“Sorumluluk sahasında gerçekleştirdiği tüm görevlerde ‘önce insan’ prensibiyle hareket eden arama kurtarma teşkilatımız, bu zorunluluğun farkındalığıyla gerçekleştirdiği tatbikatlar neticesinde arama kurtarma faaliyetlerindeki performansını daha da geliştirmektedir.”

7 gün 24 saat esasına göre görev icra eden arama kurtarma unsurlarının gerçekleştirdiği bu tatbikatın, çevre denizlerinde meydana gelebilecek her türlü olay karşısında üstlenilen sorumluluğun ve etkin bir arama kurtarma teşkilatına sahip olunduğunun en net göstergesi olduğunu ifade eden Kendir, şunları kaydetti:

“İnsan hayatını riske edebilecek olası tehlike durumlarında, hazırlıklı bir şekilde arama kurtarma faaliyetlerinin icra edilebilmesi maksadıyla, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni desteklemeye ve karşılıklı iş birliğini artırmaya var gücüyle devam edecektir.”

-Sağlam: “Tatbikat, Doğu Akdeniz’deki hakimiyetimizi ve arama kurtarma teşkilatımızın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi”

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam da, TC ve KKTC arama kurtarma teşkilatları tarafından müşterek icra edilen Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Tatbikatı’nın başarılı bir şekilde tamamlandığını söyledi.

Tatbikatın, arama kurtarma teşkilatlarının karşılıklı uyum ve iş birliğini artırmak ve arama kurtarma faaliyetlerindeki reaksiyon sürelerini minimuma indirerek, yardıma ihtiyacı olanlara en kısa sürede ulaşmak açısından son derece önemli olduğunu dile getiren Sağlam, tatbikatın, görev ve sorumlulukları kritik bir noktada yer alan arama kurtarma teşkilatlarının gündelik hayatta meydana gelebilecek senaryolara karşı daima hazırlıklı olması ve personelini bu amaç doğrultusunda özenle yetiştirmesi bakımından da elzem olduğunu vurguladı.

Sağlam, “İnsan hayatını her şeyin üstünde tutan bir anlayışın, yüksek görev ve sorumluluk bilincinin sahadaki canlı yansıması olan Şehit Teğmen Caner Gönyeli 2025 Arama Kurtarma Tatbikatı, dünyanın en stratejik deniz yollarından biri haline gelen Doğu Akdeniz’deki hakimiyetimizi ve arama kurtarma teşkilatımızın gücünü bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

Mehmet Sağlam, tatbikat süresince kurulan yüksek seviyedeki koordinasyon, teknik yeterlilik ve görev bilinci gösteren kara, deniz ve hava kuvvetlerinin, Jandarma Genel Komutanlığı’nın, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın unsur ve personelini tebrik etti.

Gerek stratejik konumu ve küresel deniz ulaşımı, gerekse biyolojik çeşitlilik ve ekosistem zenginliğiyle üç tarafı çevreleyen Mavi Vatan denizlerinde, huzur ve güvenliğin sağlanmasında sorumlu tek kolluk olan Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın arama kurtarma faaliyetlerindeki etkin rolünün de çağın gereklerine uygun olduğunu belirten Sağlam, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın unsurları ve personeliyle, dünyada bu yetkinliğine sahip sayılı sahil güvenlik teşkilatları arasında yer aldığını vurguladı.

Arama kurtarma teşkilatlarının, ihtiyaç duyulan her an, her olayda hayat kurtarmak adına hazır olduğunun altını çizen Sağlam, tatbikata katılan yabancı ülke temsilcilerine de teşekkür etti.

Denizlerde, Mavi Vatan’da sahil güvenliğin gücünü bütün dünyanın gördüğünü ve görmeye devam edeceğini ifade eden Sağlam, şehitleri de rahmetle andı.

TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü ve Caner Gönyeli’nin kızı Nil Gönyeli’nin de takip ettiği tatbikatı, Azerbaycan, Gambiya, Cibuti’den yabancı gözlemciler ile Türkiye ve KKTC’den basın mensupları da izledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTÖS’ten öğretmen atamalarına eleştiri

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, hükümetin ilköğretim için ihtiyaç duyulan en az 19 psikolojik danışman ve rehber öğretmen ile 20 özel öğretmen yerine sadece 1 rehber ve 5 özel eğitim öğretmeni atama kararı aldığını belirterek, bir kez daha “çocukların değil, siyasi çıkarların” esas alındığını öne sürdü.

KTÖS’ten yapılan acıkamaya göre, Maviş, 2025-2026 öğretim yılına girerken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atama politikasında eleştirilerde bulundu. “Okullarımızda ihtiyaç bellidir, talep nettir.” diyen Maviş, hükümet ve Milli Eğitim Bakanının Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kadrolu öğretmen atama yerine geçici istihdamı tercih ettiğini ve eğitim alanındaki sorumluluğunu bir kez daha reddettiğini iddia etti.

Maviş, bakanlığın geçen yıl da “hatalı tüzük” gerekçesiyle 10 rehber öğretmen yerine yalnızca 1 öğretmen atadığını, bu yıl ise 19 rehber öğretmen yerine yine 1 öğretmen atama kararı aldığını belirtti.

Kamu kaynaklarının siyasi kampanya amaçlı kullanıldığını savunan Maviş, “UBP-DP-YDP anlayışıyla ne öğrencilerin rehberlik ve yönlendirme ihtiyaçları karşılanır, ne özel gereksinimli öğrenciler desteklenir, ne de okullar toplumsal görevini yerine getirebilir.” şeklinde konuştu.

KTÖS olarak keyfi, partizanca ve pedagojik gerçeklerden kopuk atama politikasını reddettiklerini belirten Maviş, kamusal eğitim sistemine yapılan tahribatın hesabını toplum adına sormaya devam edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam