Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Avrupa ülkelerinde vakalar yükselişte: Kısıtlamalar geri geliyor

Koronavirüs vaka sayılarında tekrar artış eğiliminin görüldüğü birçok Avrupa ülkesinde, salgınla mücadele kapsamında alınan önlemler ve kısıtlamalar sertleştiriliyor.

Published

on

Yaygın ve yoğun aşılama programına rağmen Avrupa ülkelerinde COVID-19 vaka sayılarındaki yeniden artış eğilimi, hükümetleri yeni tedbirler almaya yöneltti.

Birçok Avrupa ülkesi, COVID-19’un daha bulaşıcı türü olan Delta varyantının neden olduğu vaka sayılarındaki artışın önüne geçmek için yeni önlemler açıkladı.

Almanya’da vakalarda gelecek aylarda ciddi artış olabileceği uyarısı yapıldı

Almanya’da temmuz başında binin altında seyreden vaka sayıları, 14 Temmuz’dan sonra bu sayının üzerine çıkmaya başladı.

14 Temmuz’da 1548 olarak tespit edilen vaka sayısı 21 Temmuz’da 2 bin 203’e çıkarak bu ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

Haftalık 100 bin kişide görülen yeni vaka sayısı da artış gösterdi.

Salgının üçüncü dalgasından sonra 6 Temmuz’da 4,9’a kadar gerileyen bu sayı, 9 Temmuz’da 5,5’e, 16 Temmuz’da 8,6’ya, 23 Temmuz’da da 13,2’ye yükseldi.

Almanya’da “Delta varyantı” endişesi

Söz konusu artışın, ülkede COVID-19’un daha bulaşıcı türü olan Delta varyantından kaynaklandığı belirtildi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de COVID-19 vakalarının artmasının endişe verici olduğunu söyledi.

Mesafe ve maske kullanma gibi tedbirlere uyulmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Merkel, aşı olmanın salgının üstesinden gelmenin anahtarı olduğuna dikkati çekerek halkı aşı olmaya çağırdı.

“Sonbahar ve kış aylarında artış olabileceği” uyarısı

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da COVID-19 vakalarında gelecek aylarda ciddi artış yaşanabileceği uyarısında bulundu.

RKI, vakaların sonbahar ve kış aylarında artabileceği uyarısı yaparak hükümetin önlemler almasını istedi.

Haftalık 10 bin kişide görülen yeni vaka sayılarına işaret eden Spahn, “Bu sayı, bu şekilde her 12 günde iki katına çıkarsa eylülde 400’ü, ekimde de 800’ü aşar.” ifadesini kullandı.

Ülkede her eyalet COVID-19 önlemlerini kendisi belirliyor. Haftalık 100 bin kişide görülen vaka sayılarının 35’in üstünde bölge bulunmadığı için sert tedbirler gevşetildi.

İç mekanlarda, toplu taşıma araçlarında ve mesafenin kuralına uyulmasının mümkün olmadığı yerlerde maske takma zorunluğu devam ediyor.

Ayrıca, COVID-19 salgınındaki durumu görüşmek için ağustos sonunda planlanan ve Başbakan Merkel ile eyalet başbakanlarının yer aldığı toplantının, vakaların artmasından dolayı ağustos başına alınabileceği konuşuluyor.

Almanya’da devam eden aşı kampanyasında 50 milyon 406 bin 782 kişiye COVID-19 aşısının ilk dozu, 40 milyon 367 bin 107 kişiye de ikinci dozu yapıldı. Böylelikle, halkın yüzde 60,6’sına COVID-19 aşısının ilk dozu, yüzde 48,5’ine de ikinci dozu uygulanmış oldu.

Belçika’da temmuz başında vakalar yeniden artışa geçti

Belçika’da 22 Mart haftasında artan ve 5 bine yaklaşan vakalar, salgın tedbirleri ile aşılamaların hızlanmasıyla azalmış, hükümet tedbirlerin çoğunu mayıs ve haziranda gevşetmişti. Temmuz başında ise vakalar yeniden artış gösterdi.

Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsünün yayımladığı haftalık verilerin günlük ortalamasına göre, 15-21 Temmuz haftasında yeni vaka sayısı yüzde 19 yükselerek 1407 olarak kaydedildi.

Yüzde 18’lik artışla günlük ortalama 72 bin 692 test yapılırken bunların yüzde 2,1’i pozitif çıktı.

Belçika’dan “bilet” uygulaması

Hükümet, 13 Ağustos’tan itibaren bir kişinin tam aşılı, hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş ya da negatif test sonucuna sahip olup olmadığına ilişkin bilgileri gösteren bir tür bilet dağıtmaya başlayacak. Belçikalılar, etkinliklere bu biletle katılabilecek.

Avrupa Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrol Merkezinin (ECDC) verilerine göre de Avrupa Birliği (AB) içinde en çok aşılama yapan 3’üncü ülke olan Belçika’da yetişkin nüfusun yüzde 82,7’si aşının ilk dozunu aldı, yüzde 62,7’si ise tam aşılandı.

Yunanistan’da artan vakalar kısıtlamaları sertleştirdi

Yunanistan’da son dönemde COVID-19 vakalarındaki hızlı artış sebebiyle aşılama mecburiyeti başta olmak üzere kısıtlamalar sertleştirilerek çok sayıda yeni önlemin hayata geçirilmesi kararlaştırıldı.

Parlamentoda onaylanan yasal düzenlemeyle 1 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere sağlık personeline ve huzurevi çalışanlarına aşı olma zorunluluğu getirildi.

Vakalarda daha fazla artış olması durumunda hükümetin aşı zorunluluğunu özel sektör çalışanları ve eğitimcilere de genişletmeyi planladığı belirtiliyor.

Mikonos’ta gece sokağa çıkma yasağı

Hükümetin kararlaştırdığı yeni önlemler kapsamında tiyatrolar, spor salonları ve eğlence mekanları gibi kapalı yerlere, 16 Temmuz’dan itibaren sadece aşılı kişilerin girişine izin veriliyor. Restoran, kafe ve barların kapalı alanlarına da aşısız kişiler alınmıyor. Aşı olmayı reddeden çalışanların açığa alınması ve yasaklara uymayanlara 50 binden 200 bin avroya kadar para cezaları kesilmesi öngörülüyor.

Yunanistan’da turizm sezonunun açılmasının etkisiyle Ege adalarında COVID-19 vaka sayılarındaki ciddi artış sebebiyle bazı bölgelerde kısıtlamalar sertleştirilirken önemli turizm merkezlerinden Mikonos Adası’nda tekrar gece sokağa çıkma yasağı getirildi.

Adada 26 Temmuz Pazartesi’ye kadar sürecek tedbirler kapsamında ayrıca, özel ya da kamuya ait alanlarda gerçekleştirilen törenlerde 20’den fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. Restoran ve kafe gibi eğlence yerlerinde de 24 saat boyunca müzik yasağı uygulanıyor.

Mikonos’ta, uygulanan kısıtlamalar nedeniyle işletme sahipleri ve turistler büyük şaşkınlık yaşarken adada binlerce rezervasyonun iptal edildiği, yasaklardan etkilenen yabancı turistlerin adadan ayrıldığı duyuruldu.

Halkın yaklaşık yüzde 44’ü aşılandı

Yunanistan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede son 24 saatte 2 bin 854 COVID-19 vakası kaydedildi, 7 kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti.

11 milyon nüfuslu Yunanistan’da salgının başından bu yana 471 bin 894 vaka, 12 bin 882 virüs kaynaklı ölüm tespit edildi.

Ülkede halkın yaklaşık yüzde 44’ü aşı sürecini tamamladı.

Avrupa ülkelerinde tedbirler sertleştirilirken İngiltere kısıtlamaları kaldırıldı

İngiltere’de son haftalarda artan vakalara rağmen dört aşamalı plan dahilinde uygulanan COVID-19 kısıtlamalarının sonuncusu 19 Temmuz’da kaldırıldı.

Ülkede normalleşme tarihi olarak duyurulan ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın “Özgürlük Günü” diye adlandırdığı 19 Temmuz itibarıyla 1 metre olan sosyal mesafe kuralı ve maske zorunluluğu kaldırıldı. Buna karşın özellikle toplu taşıma gibi kalabalık alanlarda hala maske takılması tavsiye ediliyor.

Delta varyantı vakaların yüzde 99’unu oluşturuyor

Kısıtlamaların kaldırılması kapsamında, iç ve dış mekanlarda bir araya gelecek kişi sayısına ilişkin sınırlama da ortadan kalktı. Gece kulüpleri ve barlar açıldı, konser, sinema ve tiyatrolara katılım sayısındaki kısıtlama kaldırıldı.

Uzmanlar ise Delta varyantının COVID-19 vakalarının yüzde 99’unu oluşturduğu İngiltere’de, kısıtlamaların kaldırılmasıyla söz konusu varyantın “üçüncü dalga”yı körükleyeceğinden endişe ediyor.

Çok sayıda çalışanın kendini izole etmesi nedeniyle işletmelerin, tecrit uyarılarının ciddi personel sıkıntısına neden olduğu ve hizmetleri etkilediğine dair şikayetleri gündeme geldi.

Süpermarketler, çok sayıda personelin izolasyonu nedeniyle ürün kıtlığı yaşanabileceği konusunda uyardı.

Johnson 26 Ağustos’a kadar karantinada

Başbakan Boris Johnson ile İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, 17 Temmuz’da COVID-19 testi pozitif çıkan İngiltere Sağlık Bakanı Sajid Javid’le temaslı oldukları gerekçesiyle 26 Ağustos’a kadar karantinada kalacak.

Ülkede, son 24 saatte 36 bin 389 COVID-19 vakası tespit edildi, 64 kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı ise 5 milyon 637 bin 975’e çıktı.

Aşılama programına 8 Aralık 2020’de başlanan ülkede, COVID-19 aşısının ilk dozunu yaptıranların sayısı 46 milyon 476 bin 845’e ulaşırken bunlardan 36 milyon 762 bin 646’sına ikinci doz aşı yapıldı.

Avusturya’da eğlence mekanlarının yeniden hizmete girmesiyle vakalar artışta

Ülkede haziran sonu itibarıyla 50’nin altına gerileyen günlük vaka sayıları özellikle gece hizmet veren eğlence mekanlarının yeniden hizmete girmesiyle artış gösterdi. Günlük vaka sayılarının 400’e çıktığı ülkede, virüse yakalananların büyük çoğunluğunda Delta varyantı görülüyor.

Vaka sayılarındaki artışa rağmen önlemleri kaldırmayı sürdüren hükümet son olarak 22 Temmuz’da toplu taşıma, günlük ihtiyaçların giderildiği market, banka, postane gibi kapalı alanların dışında kalan alışveriş merkezleri ve iş yerlerinde maske kullanma zorunluluğunu kaldırdı.

İktidarın aldığı son karara karşı çıkan Viyana eyaleti, maske zorunluluğunun bu bölgede bütün kapalı alanlarda süreceğini açıkladı.

Ülkede aşı zorunluluğu bulunmuyor

Ülkede aşı yaptırmış ya da iyileşmiş veya test yaptırmış kişilerin restoran, hotel, kültürel etkinlikler, kişisel bakım hizmetlerinden faydalanmasına izin veriliyor.

Yaklaşık 9 milyonluk nüfusa sahip Avusturya’da aşı zorunluluğu bulunmazken her iki doz aşı yaptıranların oranının ise yüzde 53’ün üzerinde olduğu tespit edildi.

Son 24 saatte 392 vakanın görüldüğü ülkede toplam vaka sayısı 655 bin 589’a yükselirken ölü sayısı ise 10 bin 730 olarak kayıtlara geçti.

İtalya’da vakalar temmuz ayında hızla artmaya başladı

Ülkede temmuz ayı başında 1000’in altında seyreden günlük COVID-19 vakaları 22 Temmuz itibarıyla 5 binin üzerine yükseldi.

İtalya Yüksek Sağlık Enstitüsünün (ISS) salgının ülkede haftalık gidişatına dair açıkladığı son haftalık raporunda, ülkede Delta varyantının yayılmaya devam ettiği, salgında yeni vakaların genç yaş gruplarından çıktığı belirtildi.

Bunlara ek olarak; İtalya Milli Takımı’nın EURO 2020’de şampiyon olması ve 11-12 Temmuz’da bu şampiyonluğun kalabalıklar halinde kutlanması vaka sayılarının tırmanmasına yol açan güçlü etken olarak gösteriliyor.

Gündem: Yeşil Geçiş belgesi

Mario Draghi liderliğindeki hükümet, ülkede yeniden ekonomik faaliyetlerin durmaması için özellikle sosyal faaliyetlere girişlerde aşıyı şart koşacak şekilde çerçevesini belirlediği “Yeşil Geçiş” belgesini 6 Ağustos’tan itibaren devreye alacak.

Buna göre, ağustostan itibaren ülkede en az 1 doz COVID-19 aşısı yaptıranlar için 9 ay, COVID-19 geçirenler için 6 ay geçerli olmak üzere “Yeşil Geçiş” belgesi düzenlenecek. Moleküler ya da hızlı COVID-19 testi yaptıranlar için ise “Yeşil Geçiş” belgesinin süresi 48 saat olacak.

“Yeşil Geçiş” belgesi olmayanlar, restoran ve kafe gibi yerlerin iç mekanlarına, tiyatrodan sinemalara, halka açık gösteri, spor etkinlikleri (müsabaka, yarışma) ile müzeler, yüzme havuzları, spor salonları, festivaller, fuarlar, termal merkezler, tematik eğlence parkları ve bahis salonlarına giremeyecek.

İspanya’da günlük vaka sayısı 30 binin üstünde seyrediyor

İspanya Sağlık Bakanlığının 23 Temmuz’da açıkladığı son verilere göre, son 24 saatte 31 bin 171 yeni vaka kaydedildi. Ülkede dün günlük 30 bin 587 vaka tespit edilmişti.

Salgının başından bu yana toplam vaka sayısı 4 milyon 280 bin 429’a ulaştı.

Vaka artışları karşısında bölge yönetimleri yerel düzeyde önlemler almaya başladı. Katalonya ve Valensiya bölgelerinde daha fazla belediyede gece sokağa çıkma yasağı getirilirken Galiçya bölgesinde ise bar ve kafelerin kapalı mekanlarına girişte aşı belgesi ya da negatif sonuçlu COVID-19 testi sunulması şartı getirildi.

Murcia Bölgesel Yönetimi de farklı hanelerden en fazla 10 kişinin bir araya gelmesine yönelik karar aldı. Söz konusu karar, 3 Ağustos’tan itibaren uygulanacak.

Fransa’da COVID-19 vaka sayıları hızlı şekilde artmaya başladı

Fransa’da COVID-19 salgınında 3’üncü dalganın başlamasıyla şubattan itibaren ülke kapanmaya gitti, ardından vaka sayılarının azalmasıyla mayıs ayından itibaren kısıtlamalar sokakta maske takma zorunluluğu dahil aşamalı olarak kaldırıldı.

Bununla birlikte, konser ve benzeri binlerce kişinin katıldığı etkinliklere giriş için COVID-19 sağlık ruhsatı uygulaması yürürlüğe konuldu.

Delta varyantına bağlı olarak temmuz başında vaka artışının gözlemlenmesiyle hükümet, salgını kontrol altında tutmak için hastane ve bakım evi çalışanlarına COVID-19 aşısını zorunlu hale getirme ve yürürlükteki “sağlık ruhsatı” uygulamasını sosyal hayatını geneline yayma kararı aldı.

Ulusal Meclis’te kabul edilen yasayla, Fransa’da 50’den fazla kişinin bulunduğu tüm sosyal etkinlik ve kapalı mekanlara girişte, toplu taşıma kullanımında COVID-19 aşısı olduğunu belgeleyen veya son 48 saatte yapılmış negatif PCR testi sonucu gösteren ya da son 6 ayda hastalığa yakalanıp iyileştiğini kanıtlayan belge gösterme zorunluluğu başladı.

Aşı zorunluluğu protesto edildi

İşletmelerinin işverenlerine, COVID-19 ruhsatı göstermeyen çalışanlarına 2 ay süreyle maaş vermeme, göstermemekte ısrar ederse 2 ay sonunda işten çıkarma yolunu açan uygulama, 30 gün içerisinde 3 defa ruhsat kontrolü yapmadığı belirlenen işletme sahiplerine 1 yıla kadar hapis ve 9 bin euro para cezasını da öngörüyor.

Aşı zorunluluğu ve COVID-19 ruhsatı, ülkenin birçok kentinde düzenlenen gösterilerde yüzbinlerce kişi tarafından protesto edildi.

Testlerin pozitif çıkma oranı yüzde 3,7’ye çıktı

Fransa Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre, COVID-19 bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 21 bin 493 artışla 5 milyon 955 bin 3’e yükseldi. Son 24 saatte 26 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle ülkede virüsten ölenlerin sayısı 111 bin 616’ya çıktı.

Hastanelerde 872’si yoğun bakımda olmak üzere 6 bin 802 kişinin tedavisine devam ediliyor.

Son 7 günde COVID-19 testlerinin pozitif çıkma oranı yüzde 3,7’ye yükseldi.

Fransa Sağlık Bakanlığının paylaştığı verilere göre, 27 Aralık 2020’den bu yana ilk doz COVID-19 aşısı yapılanların sayısı 39 milyon 474 bin 866’ya ulaştı, 32 milyon 790 bin 372 kişiye de ikinci veya üçüncü doz aşı uygulandı. Toplamda 68 milyon 800 binden fazla doz aşı yapıldı.

Macaristan’da 1 Ağustos itibarıyla üçüncü doz aşı randevusu alınabilecek

Yaklaşık 9,7 milyon nüfuslu Macaristan’da COVID-19 karşı iki doz aşı uygulanan kişi sayısı 5 milyon 588 bini geçti.

Yüksek aşılanma oranı ve düşük vaka sayısı nedeniyle ülkede 2 Temmuz’da kapalı alanlarda da maske takma zorunluluğu kaldırıldı.

Ülkede toplu taşıma, market ve diğer kapalı alanlarda hizmet verilen yerlerde maske zorunluluğu uygulanmazken sadece hastane ve sosyal kurumlarda maske takma zorunluluğu devam ediyor.

Sağlık personeline aşı zorunluluğu getirilen ülkede, 1 Ağustos itibarıyla üçüncü doz COVID-19 aşısı için randevu alınabilecek.

Macaristan Sağlık Bakanlığının paylaştığı verilere göre, son 24 saatte 85 yeni vaka tespit edilirken toplam vaka sayısı 809 bin 101’e yükseldi. Ülkede virüs nedeniyle bugüne kadar 30 bin 20 kişi hayatını kaybetti.

Bosna Hersek’te aşı sırasını bekleyemeyenler Sırbistan’da ücretsiz aşı oluyor

Aşı tedarikinde ve aşılama faaliyetlerinde geciken Bosna Hersek’te, nüfusun yalnızca yüzde 5’i aşılandı. Yetkililer aşı zorunluluğu getirmeyi planlamadıklarını açıklarken, aşı sırasını bekleyemeyen vatandaşlar komşu ülke Sırbistan’da ücretsiz aşı olma imkanından faydalanıyor.

Karadağ’da vaka sayılarından artış nedeniyle gece kulüpleri kapatıldı

Nüfusun yüzde 23,7’sinin aşılandığı Karadağ’da, vaka sayısı 100 bin 865’e yükselirken COVID-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı bin 624’e ulaştı.

Ülkede son günlerde vaka sayılarında görülen artış nedeniyle gece kulüplerinin 2 Ağustos’a kadar kapatılmasına karar verildi.

Sırbistan’da üçüncü doz aşı uygulamasına gidilmesi bekleniyor

Nüfusun yüzde 38,2’sinin aşılandığı Sırbistan’da üçüncü doz aşı uygulamasına ilişkin kararın 1 Ağustos’ta verilmesi bekleniyor.

Hükümet 24 Temmuz’dan itibaren, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke vatandaşının, ülkeye COVID-19’u atlattıklarına ilişkin belgeyle girebileceğini duyurdu.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam