Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Ayşe tatile çıksın” parolasıyla özdeşleşen Barış Harekâtı’nın simge ismi Ayşe Güneş Ayata TAK’a konuştu

Published

on

“Ayşe tatile çıksın” parolasıyla özdeşleşen Barış Harekâtı’nın simge ismi Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata, “Böyle bir parolanın benim üzerimden kurulmuş olmasından her zaman gurur duydum” dedi.

Bugüne kadar bu konuda hiç konuşmadığını söyleyen Ayata, 20 Temmuz 1974’ün 50’nci yıl dönümünde Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) röportaj talebini geri çevirmedi.

Ayata, “Ben harekâtın kahramanı değil, sembolüyüm. Bunun kahramanı babam Turan Güneş, Bülent Ecevit ve tabii ki Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Bu sene konuşmaya kadar vermemin sebebi de ellinci yıl olmasıdır. Kıbrıs, ailemiz için kıymetli, itibar ve itina edilmesi gereken bir konudur. Her zaman da öyle kalacak” dedi.

“Ayşe tatile çıksın” parolasıyla başlatılan Barış Harekâtı’nın ikinci aşamasıydı. Ayşe Güneş Ayata, o dönemde 19 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Babası Turan Güneş, dönemin TC Dışişleri Bakanı olarak Kıbrıs’la ilgili müzakerelere katılıyor, uzun saatler çalışıyordu. Evdeki gündemse yaz tatiliydi.

Turan Güneş, kızı Ayşe’nin tatil talebini Cenevre’de parolaya dönüştürdü ve bunu sadece Başbakan Bülent Ecevit’e iletti. Ayşe Güneş Ayata, adının harekât parolası olduğunu da Ecevit’ten öğrendi.

-“Sıkıldım, yoruldum, tatile gitmek istiyorum’ diye serzenişte bulundum”
Ayşe Güneş Ayata, o günlerden şöyle söz etti:

“Kıbrıs’ta Yunan darbesi olduğunda babam Çin’de resmi bir ziyaretteydi. Hemen döndü. Dışişleri Bakanı olarak çeşitli müzakere katıldı ve çok uzun saatler evden uzak kaldı. Barış Harekâtı olduğunda 24 saat eve gelmezdi… Yaşlı bir babaannem vardı, onunla oturuyorduk. Benden küçük erkek kardeşim üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyordu. Onunla da ilgilenmek durumunda kalıyordum. Ben de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde sosyoloji öğrencisiydim. O günlerde ‘Sıkıldım, yoruldum, tatile gitmek istiyorum’ diye serzenişte bulundum. 19 yaşında kızların o yıllarda kendi başlarına tatile gitmesi söz konusu değil tabii. Babam, çok yakın arkadaşı olan Turizm Bakanı Orhan Birgit’e ‘Tanıdık, yakın biri varsa, Ayşe de birkaç gün onlarla tatile gitsin’ demiş…”
– Parola Cenevre’de oluşturuluyor…Turan Güneş’e “Ayşe tatile gitsin mi?” diye telefon geliyor

20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Barış Harekatı’ndan sonra Cenevre’de babası Turan Güneş’in de yer aldığı müzakereler yapıldığını anımsatan Ayata, Barış Harekâtı’nın ikinci aşaması kesinleşince “Ayşe tatile çıksın” parolasını belirleyen babasının, bunu da sadece Başbakan Bülent Ecevit’le paylaştığını söyledi ve bununla ilgili anıyı şöyle paylaştı:

“Babamla daha önce yaptıkları konuşma üzerine Orhan Amca (Turizm Bakanı Orhan Birgit) beni, annesi ve kız kardeşiyle tatile göndermek istiyor, babama sormak için Cenevre’yi arıyor ama babam toplantıda olduğundan Orhan Amca heyetteki Haluk Ülman’a ‘Ayşe tatile gitsin mi? Turan Güneş’e sorun’ diyor. Babam bunu duyunca çok şaşırıyor, ‘Ayşe’nin tatili nerden çıktı?’ diyor, telaşlanıyor…Haluk Ülman, babamın öğrencisi de aynı zamanda… ‘Turan hocam telaş edecek bir şey yok, tatil bu… ’ deyince heyetteki bazı insanlar böyle bir parola olduğunu öğreniyor, öğrenenlerden biri de annem.

Babam, İkinci Harekât’tan önceki gece ‘Ayşe tatile çıksın’ parolasını Dışişleri Bakanlığı’na kripto çekiyor. Bu kriptoyu o dönemde Dışişleri Bakanlığı’nda memur olarak çalışan, sonrasında Kıbrıs’ta büyükelçi olarak görev de yapan Ertuğrul Apakan alıyor ve anlattığına göre de o çok şaşırıyor. Parola Bülent Ecevit’e takdim ediliyor ve İkinci Harekât’ın sabah saatinde başlamasının emri Genelkurmay’a veriliyor.”

-“Ayşe burada hep senden bahsediyoruz”

Annesinin Cenevre’den arayarak hava sahası kapandığından birkaç gün daha geç geleceklerini söylediğini ve “Ayşe burada hep senden bahsediyoruz” dediğini anlatan Ayata, “Cenevre’de neden benden bahsediyorlar ki diye düşünüp şaşırmıştım. Meğer böyle bir parola varmış…” dedi ve şunları ekledi:

“Annemle babamı karşılamaya Esenboğa Havaalanı’na ben de gittim. Bülent Ecevit de vardı. Orhan Amca, eski bir gazeteciydi. Benim adımın parolada kullanıldığını gazetecilere söylemiş, kabinedeki bazı bakanlar da bunu biliyormuş. İsmimin parolada kullanıldığını ‘Tatile çıkan Ayşe, Turan Güneş’in kızıdır’ diyerek beni insanlara takdim eden Ecevit’ten öğrendim. Fotoğraflarımı çektiklerinde çok şaşırıp, utanmıştım.”

-“Mağusa Limanı’nda mitingle karşılandık”

Kıbrıs’a ilk kez 1974’ün Aralık ayında, Başbakan Bülent Ecevit ve babası Turan Güneş’in de bulunduğu kalabalık bir heyetle geldiğini anlatan Ayşe Güneş Ayata, şunları paylaştı:

“O zaman sivil havaalanı yok, feribotla geldik. Harekât’tan sonra Bülent Ecevit’in de ilk gelişiydi Kıbrıs’a. Mağusa Limanı’nda bizi büyük bir mitingle karşıladılar. Gemiden inerken insanlar benim paroladaki Ayşe olduğumu fark edip adımı çağırmaya başlayınca o kadar heyecanlandım ki neredeyse kendimi merdivenlerden aşağıya attım. Annemler bir yerimi kıracağımdan korkmuşlar… Çok güzel karşılandık ve ağırlandık. Rahmetlik Denktaş bize Kıbrıs’ı gezdirmişti…”

-Denktaş’ın davetiyle Kıbrıs’ta yapılan balayı

Kıbrıs’a ikinci gelişinin de kendisi için unutulmaz olduğunu söyleyen ve bununla ilgili anısını da paylaşan Ayşe Güneş Ayata, şunları dile getirdi:

“Sencer’le (Akademisyen-yazar-siyasetçi Prof. Dr. Sencer Ayata) 1976’da evlendik. Düğünümüze Denktaş çiftini de davet ettik, gelemediler ama bizi Kıbrıs’a balayına davet ettiler. Babam ‘Nerelere gidecekseniz bilemiyorum ama başka bir Cumhurbaşkanı’nın sizi balayına davet edeceğini zannetmiyorum’ demişti.

Rauf Denktaş ve Aydın Hanımefendi bizi evlerinde, yemekte ağırladılar. Ekim ayıydı ve Kıbrıs’a gelmek için çok iyi bir zamandı… Türkiye’de yağmur yağarken burada nefis bir hava, pırıl pırıl bir güneş vardı. Bize Kıbrıs’ın her köşesini gezdirdiler. Rauf Bey bizzat Sencer’le fotoğraflarımızı çekti. Aydın Hanımefendi bana Kıbrıs’ın el işi örtüsünü hediye etti, hâlâ saklarım. Kendilerinden çok yakınlık gördük.”

47 yıl akademisyen olarak görev yaptığı ve emekliyle ayrıldığı ODTÜ’nün Kıbrıs’ta bir kampüs açtığını, bu nedenle de Kıbrıs’ta bulunduğunu söyleyen Ayata, “Kıbrıs’ın ODTÜ ile bağlantısı olması, ODTÜ’yle bağımdan dolayı benim için çok önemli” dedi.

– “Kızıma miras bırakabileceğim bir anı…”

Her yıl 20 Temmuz yaklaştığında basından kendisine röportaj talebiyle ulaşanlar olduğunu, nazikçe bu talepleri geri çevirdiğini ifade eden Ayşe Güneş Ayata, neden bu konuyla ilgili konuşmak istemediğini şu sözlerle ifade etti:

“Bu, çok gurur duyduğum, mutlu olduğum, önem verdiğim, kıymetini korumaya çalıştığım ve kızıma miras bırakabileceğim bir anı…İsmim bir sembol, bunun kahramanı ben değilim. Bunun kahramanı babam Turan Güneş, Bülent Ecevit ve tabii ki Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Bu konunun çok fazla içinde olursam kendimde olmayan bir rolü kendime atfetmiş olurdum. Eğer bunun hakkında sürekli konuşsaydım başka bir anlamı da olabilirdi…. Ve bir siyaset bilimi profesörü olarak Kıbrıs konusuyla ilgili kendi fikrim olursa, bu her zaman için bu sembolün önemine göre bir fikir olmayabilir. O nedenle bunca yıldır siyasi içeriği olan hiçbir konuya girmedim… Bu sene konuşmaya karar vermemin sebebi de ellinci yıl olmasıdır…”

Dışişleri Bakanlığı görevi çok uzun sürmeyen babası Turan Güneş’in Barış Harekâtı’ndan 8 yıl sonra hayatını kaybettiğini de söyleyen Ayşe Güneş Ayata, “Kıbrıs, ailemiz açısında, rahmetli babam, rahmetli annem açısından, kıymetli, korunması, itibar ve itina edilmesi gereken bir konudur. Her zaman da öyle olacak” diye konuştu.

-“İnsanın babası hakkında konuşması zor…Onunla hep gurur duydum”

Babası ile ilgili düşüncelerinin de sorulması üzerine Ayşe Güneş Ayata, şunları paylaştı:

“İnsanın babası hakkında konuşması zor…Onunla hep gurur duydum. 40 yılı aşkın süre önce ölmüş olmasına rağmen bu kadar biliniyor olması önemli. Babam, Türk siyasal yaşamında sadece Dışişleri Bakanı olarak değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde de önemli bir mücadele verdi ve böyle bir evde büyümek beni siyasete yakın hissettirdi. Hayatım boyunca da siyasetin içinde oldum. Ya akademik olarak ya da eşim Sencer ve babam dolasıyla fiili olarak…”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTSO’nun 39. Olağan Genel Kurulu cumartesi yapılacak

Published

on

By

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), 39’uncu Olağan Genel Kurulu’nu 2 Ağustos Cumartesi günü saat 10.00’da oda merkezinde yapacağını duyurdu.

KTSO Genel Sekreteri Erçin Tekakpınar yaptığı açıklamada, genel kurulların demokratik kurumsal yapının vazgeçilmez bir unsuru olduğuna işaret ederek, “KTSO, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle çalışmalarını sürdürüyor. Olağan genel kurullar, sadece idari bir zorunluluk değil, sanayi camiasının ortak aklının yansıdığı önemli platformlardır.” ifadelerini kullandı.

Genel kurul, açılış ve saygı duruşunun ardından Genel Kurul Başkanlık Divanı’nın oluşturulmasıyla başlayacak. Daha sonra konuşmalar yapılacak.

Toplantıda, odanın 2024 yılı faaliyet ve mali raporları üyelerin bilgisine sunulacak ve oylanacak. Ardından murakıp atanması ile yönetim kurulu seçimleri yapılacak.

Genel kurul, dilek ve temenniler bölümünün ardından tamamlanacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tarım Bakanı Çavuş, Güzelyurt soğuk hava deposu inşaatını yerinde inceledi

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Güzelyurt’ta yapımı devam eden soğuk hava deposu ve entegre tesisinde incelemelerde bulundu.

Bakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Çavuş’a inceleme sırasında yetkililer tarafından proje süreci, teknik altyapı ve inşaatın ilerleyişi hakkında bilgi verildi.

Açıklamada, proje kapsamında ilk etapta 15 bin ton kapasiteyle hizmet verecek olan tesisin, ileri aşamalarda 40 bin tona kadar genişletilebileceği ifade edildi. Açıklamada, tesis tamamlandığında, başta narenciye olmak üzere pek çok tarım ürününün mevsimsel dalgalanmalardan etkilenmeden sağlıklı biçimde saklanmasına imkân tanıyacağı belirtildi.

Bakan Hüseyin Çavuş ise  projenin ülke tarımına uzun vadeli katkı sağlayacağını vurguladı.

-“Tarımda sürdürülebilirliği destekleyen stratejik bir yatırım”

“Güzelyurt Soğuk Hava Deposu, sadece bir depolama alanı değil; üreticimizin emeğini koruyan, piyasada istikrar sağlayan ve tarımda sürdürülebilirliği destekleyen stratejik bir yatırımdır,” diyen Çavuş, projenin planlanan sürede tamamlanması için gerekli tüm koordinasyonun sağlandığını kaydetti.

Bakan Çavuş, modern altyapısıyla dikkat çeken tesisin, enerji ihtiyacının büyük ölçüde güneş panelleri aracılığıyla karşılanacağını  ve çevreci yapısıyla örnek bir model olacağını belirtti.

Üreticilerin her zaman yanında olduklarını da ifade eden Çavuş, “Amacımız sadece bugünü değil, geleceği de planlamaktır. Üreticimizin ürünü değerinde satılmalı, emeği zayi olmamalıdır. Bu tesis bu amaca hizmet edecek güçlü bir adımdır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erenköy’de gerçekleştirilecek törene katılacak basın mensupları için ulaşım ve katılıma ilişkin detaylar açıklandı

Published

on

By

Şanlı Erenköy Direnişi’nin 61’inci yıl dönümü ve Erenköy Şehitlerini Anma Töreni, 8 Ağustos Cuma günü saat 10.00’da Erenköy’de yapılacak.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, törene katılacak basın mensupları için ulaşım ve katılımla ilgili bilgileri paylaştı.

Buna göre, basın mensupları için 8 Ağustos sabahı saat 05.30’da Lefkoşa’daki Girne Kapısı’ndan Gemikonağı’na servis aracı kaldırılacak.

Kendi araçlarıyla gelecek basın mensuplarının ise saat 06.20’de Gemikonağı’ndaki 2’nci Piyade Alay Komutanlığı nizamiyesinde hazır bulunmaları gerekiyor. Erenköy’e hareket edecek araç saat 06.30’da yola çıkacak.

– İsim bildirimi için son tarih 31 Temmuz Perşembe

Töreni izlemek isteyen basın mensuplarının, isimlerini en geç 31 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’a kadar [email protected] mail adresi üzerinden Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Lefkoşa Basın Bürosu’na bildirmesi gerekiyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam