Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Azerbaycan Milli Meclisi’nden bir heyet ilk kez KKTC’de resmi temaslarda bulundu

Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi, Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi üyesi ve UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun davetiyle, ilk kez resmi olarak KKTC’yi ziyaret etti.

Published

on

Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyeti, Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi üyesi ve UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun davetiyle, ilk kez resmi olarak KKTC’yi ziyaret etti.

Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyeti, ilk kez resmi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. Heyet Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu ve Başbakan Ersan Saner tarafından kabul edildi. Tatar’ın, “Bir millet üç devletiz. Hepimiz Türk soyundan geliyoruz” ifadesi ise dikkat çekti.

HASİPOĞLU: “DÜNYAYA VERİLEN ÇOK ÖNEMLİ BİR MESAJ”

Hasipoğlu şu ifadeleri kullanmıştı:

“Ortaya koymuş olduğumuz  İki devletli çözüm kapsamında bu ziyaretin çok anlamlı olduğunu belirtmek isterim . İki Meclis heyetinin KKTC ‘de resmî görüşme yapacak olmaları dünyaya verilen çok önemli bir mesaj olduğu kadar yeni Kıbrıs politikamız için önemli bir adımdır.

 Bu görüşmeden sonra, Devletimizin  uluslararası alanda hak ettiği yeri alması adına önemli bir adım atmış olduk.”

 
Samed Seyidov başkanlığındaki Azerbaycan heyeti, ilk olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından kabul edildi.
 
“BİR MİLLET ÜÇ DEVLETİZ”
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Tatar, Türkiye’nin Azerbaycan ile yakınlığını büyük bir memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, “Bir millet üç devletiz. Hepimiz Türk soyundan geliyoruz” dedi.

“HEP BU GÜNLERİ ÖZLEDİK”
Azerbaycan’dan milletvekillerini kabul etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Tatar, “Biz de bu günleri hep özledik. Biz bu ülkede çocukluğumuzdan beridir büyük bir mücadele içerisindeyiz.” ifadesine yer verdi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının Müslüman bir halk olduğunu, Rumların Kıbrıs’ı Helen Adası yapmaya çalıştığını, bu nedenle çatışmaların yaşandığını ve Kıbrıslı Türklerin de hep mücadele ettiklerini anlattı.

TATAR, KARABAĞ’A DEĞİNDİ
Kıbrıs Türk halkının mücadelesini Karabağ’da verilen mücadeleye benzettiğine değinen Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne alınmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dile getirdiği gibi, bir hukuksuzluk ve tarihi bir hata olduğu ifade etti.

“BİZ DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
“Biz devletimize sahip çıkmak zorundayız” diyen Tatar, Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargolar ve haksızlıkların amacının Türkiye’yi pes ettirmek olduğunu ancak Türkiye’nin her zaman Kıbrıslı Türklerin arkasında olduğunu kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarından dolayı Türkiye’nin Kıbrıs’a her zamankinden daha fazla önem verdiğini belirten Tatar, “Türkiye’nin desteğiyle burada çok başarılı işler yapacağımız inancındayız” değerlendirmesinde bulundu.

“SİZLERİN ACISI BİZİM ACIMIZ OLDU”
Tatar, KKTC’de çok sayıda başarılı Azerbaycan Türkü’nün yaşadığına dikkati çekti. Tatar, Azerbaycan halkı ile Cumhurbaşkanı ve tüm milletvekillerine şükran ve sevgilerini iletti. Azerbaycan’da da şehitler verildiğini, zulüm ve acılar çekildiğini belirten Tatar, “Sizlerin acısı bizim acımız olmuştur.” dedi.

Tatar, Azerbaycan milletvekillerinin heyet olarak KKTC’ye gelmesiyle bir tarih yazıldığına işaret ederek siyasi bağların aşama aşama gelişmesi için birlikte hareket edileceğine ve kardeşlik duygularının daha da artacağına inancını dile getirdi.

“TÜRK TÜRK’ÜN YANINDA OLMALI”
Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi Başkanı Seyidov da Kıbrıs Türk halkının çifte standartlardan kurtulması gerektiğine işaret ederek, “Kardeş kardeşin yanında olmalı. Türk Türk’ün yanında olmalı ve dünya da bunu görmeli” diye konuştu.

Seyidov, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’yi ziyaretinde Azerbaycan milletvekillerinin de burada olacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar’a heyeti kabul ettiği için teşekkürlerini ve derin minnetlerini sunan Seyidov, bundan sonra ilişkilerin artarak daha da devam etmesini temenni etti.

“Türkiye’nin gücü, Azerbaycan’ın gücüdür, KKTC’nin gücüdür.” diyen Seyidov, KKTC’nin de gücüne güç katmasını ve Türk dünyasının birleşmesini diledi.

Azerbaycan Milli Meclisi’nden bir heyet ilk kez KKTC’de resmi temaslarda bulundu

“ULUSLARARASI CAMİAYA GÜÇLÜ BİR MESAJ”
Daha sonra Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sennaroğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri için Seyidov ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Sennaroğlu, heyeti ülkede ağırlamaktan gurur duyduklarını ifade ederek, Azerbaycan meclisinin ülkeye ilk kez resmi bir heyet göndermesinin kendilerine güç verdiğini vurguladı.

“Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe ve esenliğe kavuşmasının 47. yıl dönümünde Azerbaycan heyetinin aramızda olması uluslararası camiaya da güçlü bir mesajdır.” diyen Sennaroğlu, Karabağ’daki askeri zaferi de kutladı.

“AZERBAYCAN’A SEVGİLERİMİZİ GÖTÜRÜN”
Sennaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada canlarını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize de uzun ömürler dilerim. Burada olmanız Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığını on yıllardır maruz bırakıldığımız çifte standartların sürüp gidemeyeceğini herkese göstermektedir. Kuzey Kıbrıs’taki temaslarınızın verimli geçmesini temenni ediyorum. Azerbaycan’a Kıbrıs Türk halkının sevgi selamlarını götürün. Cumhurbaşkanı sayın Aliyev’e, mevkidaşım Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahiba Gafarova’ya da şahsım, divan üyeleri ve tüm Cumhuriyet Meclisi milletvekillerinin selamlarını iletiyorum.”

RESMİ İLİŞKİLER TESİS EDİLECEK
İki ülkenin parlamentoları arasında resmi ve kurumsal ilişkiler tesis edileceğini kaydeden Sennaroğlu, ziyaretin bu yönde atılacak adımlara öncülük edeceğine emin olduğunu vurguladı. Seyidov da heyet olarak KKTC Meclisinde bulunmaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek kabul dolayısıyla Sennaroğlu’na teşekkür etti. Türkiye temaslarında ifade ettiği gibi tarihi günlerden geçildiğini bugün de KKTC dile getirdiğini belirten Seyidov, önceki gün Ankara’da gerçekleştirdikleri toplantılara değindi.

“BİZ BİR MİLLET İKİ DEVLETİZ, ÜÇÜNCÜSÜ DE ARTIK BURADADIR”
Türk dünyasının genişlemesinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Seyidov, Türkiye’nin ve Türk dünyasının hem sevincine hem de kederine ortak olduklarını vurguladı.

“Biz bir millet iki devletiz, üçüncüsü de artık buradadır.” diyen Seyidov, bugün Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın gücüyle güçlendiklerini ve KKTC’nin güçlenmesiyle bütün Türk dünyasının güçleneceğini söyledi.

Kıbrıslı Türklerin bunca zaman izolasyonlar altında yaşadığını anımsatan Seyidov bunun artık son bulması gerektiğini kaydetti.

“SİZLERE YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Başbakan Saner de Seyidov ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Azerbaycan’ın, Türkiye’nin yanında, özellikle Avrupa Konseyi’nde Kıbrıslı Türklerin mücadelesine katkı sağladığına değinen Saner, “Milli davamızda bizimle birlikte olduğunuz ve bizlere destek verdiğiniz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum.” dedi.

Azerbaycan Milli Meclisi’nden bir heyet ilk kez KKTC’de resmi temaslarda bulundu

“KAYIPLAR KIBRISLI TÜRKLERDENDİR”
Saner, GKRY’nin Kıbrıs meselesinin 1974’te başladığı yönünde bir algı yaratmaya çalıştığına işaret ederek şöyle konuştu:

“Kıbrıs Barış Harekatı bizim açımızdan bir sebep ilişkisi değil, sonuç ilişkisidir. GKRY, hiç çekinmeden Kıbrıs’ta bir işgal olduğunu söylüyor. Halbuki esas işgal 1963 yılında GKRY’nin tek yanlı olarak Cumhuriyeti işgali ile başlamıştır. Kıbrıs’taki bütün kayıp sorunları da 1963-1974 arasındadır ve buradaki kayıplar ağırlıklı olarak Kıbrıslı Türklerdendir.”

Kıbrıs Türk halkının, iki eşit egemen devlet temelinde bir çözüm için son cumhurbaşkanı seçiminde iradesini ortaya koyduğunu ve Tatar’ı cumhurbaşkanı olarak görevlendirdiğini vurgulayan Saner, hükümet olarak da Ulusal Birlik Partisi olarak da iki eşit egemen devlet statüsünde çözümün gerçekleşmesi için Cumhurbaşkanı’nın arkasında olduklarını, ona sonsuz destek sunduklarını bildirdi.

Saner, “İnanıyorum ki Azerbaycan’ın da bizlere bu konuda önümüzdeki süreçlerde ana vatan Türkiye ile birlikte desteği olacaktır.” dedi.

“KKTC’NİN HAKLARINI MÜDAFAA EDECEĞİZ”
Seyidov da Avrupa Konseyi’nde KKTC’nin haklarını ve adaleti müdafaa edeceklerini belirtti.

Azerbaycan Milli Meclisinin hem iktidar, hem muhalefet, hem de bağımsız üyelerinin KKTC’ye gelen heyette bulunduğunu aktaran Seyidov, Kıbrıs meselesinde Azerbaycan’da iktidar ile muhalefet ayrımının bulunmadığını vurguladı.

Heyet olarak Türkiye’den sonra Kuzey Kıbrıs’a geldiklerini anlatan Seyidov, “Bu da bizim toprağımız. Türk dünyasının Türkiye’si var, Türk dünyasının Azerbaycan’ı var, Türk dünyasının Kuzey Kıbrıs’ı var.” dedi.

“DEVAMI OLACAK”
Azerbaycan’dan KKTC’ye “ilk kez” siyasi bir heyetin geldiğini ancak bundan sonra ziyaretlerin devamının olacağını kaydeden Sayidov, “Biz isteriz ki Kuzey Kıbrıs güçlü olsun. Türk dünyası yükselecek. Bunun için Türkiye Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs birlikte olmalı.” dedi.

Heyette Azerbaycan Milletvekilleri Asim Mollazado, Erkin Gadirli, Nigar Arpadarai ve Nasib Mahamaliyev yer aldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam