Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel: KKTC’nin hukuku, haysiyeti ve devleti vardır

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, KKTC’nin bir hukuk devleti ve demokratik meşruiyetin gücünü halkından alan, kurumsal yapısıyla işleyen bir devlet olduğunu kaydetti.

Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin askeri üs politikaları ve Rum lider Nikos Hristodulidis’in son açıklamalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, KKTC’nin egemenliğini, hukuk devleti kimliğini ve bölgesel barışa katkı sağlayan duruşunu vurguladı.

Üstel, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerin bölgeyi istikrarsızlaştırdığını belirterek, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırgan tutumunun ve Güney Kıbrıs’ın başka ülkelere askeri üs olanağı sunmasının adayı doğrudan bir tehdit haline getirdiğini ifade etti.

Bu durumun Ada’da yaşayan halkın ulusal güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Üstel, KKTC’nin Türkiye ile eşgüdüm içinde yürüttüğü akılcı ve dengeli dış politika sayesinde istikrarın temsilcisi olduğunu kaydetti.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin bölgesel sorunları tetikleyen değil, çözümleri şekillendiren küresel bir aktör haline geldiğini belirten Üstel, Rum yönetiminin ise hâlâ “Megali İdea” anlayışının etkisinde kalarak Ada’daki barışı sabote ettiğini dile getirdi.

Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk tarafının kalıcı çözüm için egemen eşitliğe dayalı iki devletli yapıyı savunduğunu ve bu yaklaşımın hem gerçekçi hem de sürdürülebilir tek seçenek olduğunu vurgulayarak, 1974 sonrası oluşan fiili durumun sadece bir “mevcut durum” değil, aynı zamanda barışın ve istikrarın temeli olduğunu ifade etti. Üstel, çözümün bu gerçeklik üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

Rum lider Hristodulidis’in KKTC yargısına yönelik ifadelerini “diplomatik nezaket kurallarını ve uluslararası hukuk ilkelerini ihlal eden bir tutum” olarak değerlendiren Üstel, KKTC yargısının bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla yüksek standartta çalıştığını, hiçbir baskı ya da yönlendirmeye açık olmadığını da belirterek, “Kimsenin haddine değildir, dil uzatamaz.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının kendi siyasi geleceğine sahip çıkma iradesine sahip olduğunu ifade eden Üstel, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ada’daki mevcudiyeti ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın disipliniyle halkın Mücahit ruhunun birleştiğini ve barışın teminatı haline geldiğini söyledi.

Üstel, KKTC’nin sadece askeri değil; siyasi, diplomatik ve hukuki alanlarda da güçlü ve dirayetli olduğunu belirterek, “Bugün kapalı kapılar ardında haklılığımızı teslim eden dünya, yarın açıkça bunu dile getirmek zorunda kalacaktır.” dedi.

Kıbrıs adasında iki bölgeli, iki toplumlu, iki egemen devletin varlığının artık yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Üstel, bu yapının tanınmasının Adada sürdürülebilir barışın önünü açacak tek gerçekçi adım olduğunu ifade etti.

Rum liderliğini provokatif söylemlerden uzaklaşmaya ve halkına barışçıl vizyonu anlatmaya davet eden Üstel, “Barış; güçsüzlüğün değil, medeniyetin ve adaletin tercihidir.” dedi.

Başbakan Üstel, KKTC’nin güvenliğini hedef alan her türlü girişime karşı kurumların ve özellikle bağımsız yargının görev başında olduğunu, beşinci kol faaliyetlerine karşı gerekli tüm tedbirlerin alındığını ve alınmaya devam ettiğini de ekledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile yaşanan tüm sorunların uzlaşı ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi arzusunda olduklarını ifade eden Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sunduğu güven artırıcı iş birliği önerilerini samimiyetle desteklediklerini de vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kıbrıs Türk İzcilik Federasyonu 2 yaşında

Published

on

By

Kıbrıs Türk İzcilik Federasyonu, ikinci yılını kutluyor.

Federasyon Başkanı Hakan İnce yaptığı yazılı açıklamada, iki yıl boyunca yalnızca kamplar düzenlemediklerini, aynı zamanda izciliğin birleştirici, dönüştürücü ve evrensel ruhunu ülkenin dört bir yanında yaşatmaya gayret ettiklerini belirtti.

Kıbrıs Türk izciliğinin, köklerini yerelden alan ama gözünü evrensel değerlere diken, katılımcı ve kapsayıcı bir yapıyla ilerlediğine işaret eden İnce, “Dayanışma ve iş birliği içinde büyüyen bu yapı, her geçen gün daha fazla izciye ilham veriyor” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

11. Patates Festivali ve 8. Uluslararası Halk Dansları Festivali devam ediyor.. Festivalde dün akşam Yeni Türkü sahne aldı

Published

on

By

Beyarmudu Belediyesi tarafından düzenlenen 11. Patates Festivali ve 8. Uluslararası Halk Dansları Festivali kapsamında bu gece Grup Reva ve Dedublüman konser verecek.

Belediyeden verilen bilgiye göre, festivalde dün akşam Yeni Türkü grubu sahne aldı.

Konserde “Yedikule”, “Telli Telli” ve “Aşk Yeniden” gibi klasikleşmiş parçaların yanı sıra Kıbrıs türkülerini de seslendirdi.

Gecenin sonunda Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, grubun solisti Derya Köroğlu’na bir teşekkür plaketi takdim etti.

Konser öncesinde ise Beyarmudu Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Türk Sanat Müziği Korosu, Şef Cem Kafkas yönetiminde sahne aldı. Bu performansın ardından Şef Cem Kafkas’a da bir plaket sunuldu.

Festivalin önceki günkü etkinliklerinde ise,  yemek yarışması  ve sahne  gösterileri düzenlendi.  Beyarmudu Belediyesi Judo Takımı performans sergiledi.

Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, yaptığı konuşmada 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nın anlam ve önemine vurgu yaparak, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Bebek’in ardından sahneye çıkan CIOFF Kuzey Kıbrıs Başkanı Özlem Kadirağa, özel organizasyonda yer almanın kendileri için büyük anlam taşıdığını belirtti ve Belediye Başkanı Bebek’e teşekkür etti. Kadirağa’ya, Başkan Bebek tarafından günün anısına plaket takdim edildi.

Gecede Beyarmudu Belediyesi Star Dans Grubu sahneye çıktı. Ardından festivalde yer alan tüm dans grupları izleyicilere performanslarını sundu. Bu yıl festivale ilk kez katılan İran ve Filipinler’den gelen halk dansları grupları da kendi kültürlerini yansıttıkları gösterileriler gerçekleştirdi.

Etkinlikte, kardeş şehir Çorum’un Belediye Başkanı  Halil İbrahim Aşkın da yer aldı.

Gecenin finalinde Ahmet Evan, konser verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

TEA yüzey altı damla sulama sisteminin avantajlarını ülke koşullarında görmek için deneme parseli kuruyor

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), tarımsal suyun daha etkin kullanılması adına yüzey altı (toprak altı) damla sulama sistemi denemesine başladı.

Toprakaltı sulama sistemi Enstitü’nün Güzelyurt İstasyonunda denenecek.

Deneme ile, yüzey altı damla sulama sistemlerinin yüzeyden damlama sulama sistemlerine göre verim ve su tasarrufu incelenecek. Yüzey altı damla sulamanın, yüzey sulamada yaşanan buharlaşmayı ortadan kaldırdığı ifade edilerek, denemede meteorolojik veriler, topraktaki nem ve bitkinin ihtiyacı da incelenecek.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nin finanse ettiği “Yüzey üstü ve Yüzey altı Damla Sulama Yöntemiyle Sulanan Portakalda (Citrus cinensis cv. Valencia late) Kısıntılı Sulama Uygulamalarının Verim ile Kalite Kriterlerine Etkisi ve Mevcut Geleneksel Sulama ile Kıyaslanması” isimli proje TAE, TC Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile Ankara Üniversitesi işbirliğinde hayata geçirildi.

Ankara Üniversitesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nden Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım, Proje Lideri Tarım Dairesinden Ertan Uluca ve proje yardımcısı TAE’den Erkut Uluçam TAK’a bilgi verdi.

Sulama için önce Güzelyurt İstasyonuna kurulan meteorolojik istasyondan veriler, topraktaki nem oranı ve bitkinin ihtiyacıyla birlikte hesaplanarak, ağaca ihtiyacı olan su verilecek.

Türkiye’de yapılan araştırmada, yüzey üstü damlama sistemine göre yüzey altı damlama yüzde 15 tasarruf getirdi, ancak kurulum maliyeti yüzey üstü damlamaya göre 3 kat.

-Karaca

TAE Müdürü Cem Karaca, iklim değişikliğinin getirdiği yağışlardaki düzensizlik ve mevcut su kaynaklarındaki azalmadan dolayı, tarımsal suyun daha etkin kullanımı adına Bakanlık olarak yeni teknolojileri ve uygulamaları devamlı takip ettiklerini kaydetti.

Yer altı sulama ve akıllı sulama sistemlerini üreticilere tavsiye etmeden önce Bakanlığın talimatıyla sistemi denemeye aldıklarını kaydeden Cem, projenin yüzey altı damla sulama sisteminin ülke koşullarına göre eksi ve artılarını görmek adına, Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliğinin finansmanıyla geliştirildiğini ifade etti.

-Uluca

Ankara Üniversitesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nden Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım da, kullanılabilir suyun büyük bölümünün tarımda kullanıldığına, dünya ortalamasının yüzde 75 olduğuna işaret ederek; su kaynaklarının kısıtlı, yağışların da düzensiz olmasından dolayı tarımda su tasarrufun kaçınılmaz hale geldiğini kaydetti.

Ülkedeki sulama amaçlı 18 göletin su depolama hacimlerinin çok azaldığını da ifade eden Yıldırım, Göçitköy’deki su seviyesinin aşırı kullanımdan dolayı da düştüğünü belirtti.

“Yüzey altı sulama yaparak ne kadar su tasarrufu elde edilecek ? Ana amacımız bunu görmek” diyen Yıldırım, “Türkiye’de yapılan denemelerde yüzeyden damla sulamaya kıyasen yüzde 15’lik bir tasarruf sağlanıyor. Bu tamamen yöre ve sulama işletmeciliğine bağlı” dedi.

Yıldırım, denemede Güzelyurt İstasyonuna kurulan meteoroloji istasyonundan alınan veriler, toprak sensörlerinden alınan veriler ve narenciyenin referans su ihtiyacı da hesaplanarak sulama yapılacağını belirtti.

Denemenin 3 parselde yapılacağını kaydeden Yıldırım, bir parsele su ihtiyacının yüzde 80, bir parsele de su ihtiyacının yüzde 60’ını vereceklerini kaydetti.

Yıldırım, Türkiye’de yapılan denemelerden sonra toprak altı sulamanın bağ, narenciye, deveci armutta yaygınlaştığını kaydetti.

Yıldırım, yüzey altı sulama sisteminin ot temizleme amaçlı toprak işleme ihtiyacını düşürdüğünü kaydetti.

Toprak altı boru döşeme için bir tasarım ekipmanın kullandığını, ancak basit bir ekipman olduğunu kaydeden Yıldırım, narenciye bahçelerindeki uygulamanın, biri ağacın sağına diğeri de soluna olmak üzere, yüzeyden 25-30 cm derinlikte iki boru çekilmesi şeklinde olacağını kaydetti.

-Sert sularda

Sert su kullanımında yüzey altı boruların tıkanma riskinin bulunduğunu ifade eden Yıldırım, belli aralıklarla borulara asitli (fosforik, sülfürik asit) ürünler basılması gerektiğini kaydetti.

Yıldırım, “Hedef şu. Bahçeye doğru sistem kurmak, toprak nem sensörü, meteoroloji istasyonu ET’yi (evapotranspirasyon: toprak yüzeyinden ve bitkilerden suyun buharlaşarak atmosfere karışması ) düzenli takip etmek sulamayı ona göre yapmak” dedi.

-Tuzlama

Topraktaki tuz miktarının izlenmesi konusunda da bir çalışma başlatmayı düşündüklerini kaydeden Yıldırım, söz konusu cihazla (top soil mapper) toprağın 1.5 metre derinliğine kadar nem miktarının ölçülebildiğini, elde edilen ölçümlerle de tuzluluk- verim/kalite ilişkisinin değerlendirilebileceğini kaydetti.

Yıldırım, Türkiye’de yayımlanan “bitkilerin su tüketimi rehberi” kitapçığını Kıbrıs’a uyarlayacaklarını da ekledi

Çok yıllık meyve ağaçlarında yüzey altı sulama sistemlerini teşvik ettiklerini kaydeden Yıldırım, tek yıllık bitkilerde, sulama borularına pullukla pek çok yerde zarar verilmesinden dolayı biraz teşvik hususunda ihtiyatlı olduklarını ifade etti. Yıldırım, “Çiftçinin tarım kültürüne iyi bakmak lazım” dedi.

Yüzey altı sulama borularına üreticilerin 7 yıl garanti verildiğini kaydeden Yıldırım, yüzey altı damla sulama maliyetinin birim başına, yüzeyden damla sulamaya göre 3 kat olduğunu söyledi.

Yıldırım, Ege’de yüzey altı sulanan bir yem bitkisi tarlasından, yüzeyden damla sulamaya göre iki hasat daha fazla alındığını kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam