Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Bakan Atun, akaryakıt ve elektrik konularında açıklamalarda bulundu

Published

on

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, düzenlediği Değerlendirme Toplantısı’nda enerji konusunda bilgiler paylaştı. Akaryakıt tedariği konusunda panik yaşanmasını gerektiren bir durum kalmadığını belirten Atun, kapsamlı bir kurtarma paketine ihtiyaç duyduğunu belirttiği Kıb-Tek’in ise 800 milyon TL’ye yakın borcu ve 880 milyon TL pasif, 471 milyon TL aktif alacağı olduğunu söyledi.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Değerlendirme Toplantısı düzenledi. Bakanlık’ta düzenlenen toplantıda Atun, akaryakıt ve elektrik konularında bilgiler paylaştı.

Son zamanlarda akaryakıtın çok gündem olduğunu anımsatan Atun, geçen hafta yaşanan akaryakıt krizinin “akaryakıt yokluğu yaşanırsa ne olur” yönünde bir panikle yaşandığını ifade etti.

“SON AYLARDA AKARYAKIT SATIŞINDA YÜZDE 15 CİVARINDA BİR ARTIŞ YAŞANDI”

Atun, “Tedarik ve akaryakıt ikmal zincirlerinde bir bozulma var mı? Evet, olmuştur” diyerek, konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi.

KKTC’nin yıllık 330 milyon litre akaryakıt ithalatı olduğuna işaret eden Atun, bu ithalatın önemli bir bölümünün iç piyasada tüketildiğini, bir bölümünün transit yakıt olarak ticari gemilere satıldığını ve bir bölümünün ise Güney Kıbrıs’tan gelen tüketiciler tarafından tüketildiğini aktardı.

Akaryakıt satışında son aylarda yüzde 15 civarında bir artış yaşandığını belirten Bakan Atun, akaryakıt fiyatlarının nasıl oluştuğunu da anlattı.

Petrol Ürünleri Fiyatlandırma Esaslarını Düzenleyen Tüzükle 7 ile 11 gün arasında fiyat hesaplaması yapılmasına yönelik düzenleme yaptıklarını sonrasında ise yapılan değişiklikle bu sürenin 15 ile 20 gün olarak düzenlendiğini hatırlatan Atun, akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde dolar kurunun önemine ve son zamanlarda bu kurlarda yaşanan artışa dikkati çekti ve bu nedenle Tüzükte değişiklik yaparak bunu eski haline getirdiklerini anlattı.
Geride kalan 10 günlük süreyi akaryakıtla ilgili anlık takiplerle geçirdiklerini söyleyen Atun, hem K-Pet hem de Alpet’in her 2-3 günde bir ülkeye varacak şekilde bağlamış oldukları ithalat takvimleri olduğu bildirerek, akaryakıtta artık panik yaşanmasını gerektiren bir durum olmadığını vurguladı.
“OTOMASYON SİSTEMİNE GEÇİLECEK”

Akaryakıt ithalatçılarının kısa süre içerisinde otomasyon sistemine geçeceğini, benzin istasyonlarının da 6 ay içinde sisteme dahil olacağını aktaran Atun, bu şekilde depolarda ne kadar akaryakıt kaldığının görülebileceğini, kaçakçılığın sıfıra indirileceğini ve fırsat bilerek stokçuluktan kazanma durumunda olanların ise devlete stok vergisi ödeyeceğini söyledi.
Bakanlığın da 68 bin dolarlık bir otomasyon yatırımı yapması gerektiği bilgisini veren Atun, şu ana kadar o yatırımla ilgili bir gelişme olmadığını, seçimlerden sonra gelecek hükümetin bunu yapmak durumunda olacağını kaydetti.
“KIB-TEK’İ 46 MİLYON TL BORÇLA DEVRETTİK, 800 MİLYON TL’YE DAYANAN BİR BORÇ BULDUK”
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) ile ilgili de bilgiler paylaşan Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kurum’un durumunu aktaran bir slayt gösterdi.
Atun, kendisinin daha önce de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı görevi yaptığını ve Şubat 2018’de bu görevi devrettiğini anımsatarak, “Devrettiğimiz gün itibarıyla tanklarda 30 bin ton yakıt vardı. Bu 42 günlük stok demektir, 11 milyon 400 bin Dolarlık da değer demektir. Şimdi görevi devralırken ise 7 bin tonla devraldık yani 8 gün yeten bir yakıtla devraldık ve 3 milyon 900 bin Dolar değerinde bir yakıt devraldık” dedi.
Görevden giderken ambarlarda 16 milyon Dolar değerinde malzeme bıraktığını ve geri geldiğinde 6 milyon Dolar değerinde malzeme bulduğunu da belirten Atun, “Üzücü olan nokta şu, halkımızın bunu bilmesini istiyorum. Kurumu 46 Milyon TL borçla devrettik, AKSA’ya borç sıfırdı. Şimdi geldik ve 800 milyon TL’ye dayanan bir borç bulduk. Bunun sadece 455 milyon TL’si AKSA’ya” ifadelerini kullandı. Atun, bir soru üzerine 800 milyon TL’ye yakın borcu bulunan Kurum’un 880 milyon TL pasif ve 471 milyon TL aktif alacağı olduğunu da aktardı.
“KURUM İÇİN KAPSAMLI BİR KURTARMA PAKETİNE İHTİYAÇ VAR”
Murakıp raporuna göre, 2018 yılında Bakanlığı devrettiği zaman itibarıyla Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun yıllık 112 milyon TL kar yaptığını ve 18 milyon TL de Kurumlar Vergisi ödediğini söyleyen Atun, sonraki dönemlerde yıllık ortalama 100 milyon TL bilanço zararı yaşandığını belirtti.
2019 yılından itibaren Kurum’daki mali gelişmeleri de aktaran, “3 yıllık toplam zarar 501 milyon TL. AKSA’nın zamanında ödenememesinden dolayı AKSA’ya ödenmek zorunda kalınan faiz 41 milyon TL. Bankalara ödenen toplam faiz tutarı 41 milyon TL. Vadesi gelmemiş faizler ve diğer finansal giderler 23 milyon TL. Yatırım kaynağı adı altında halktan tahsil edilen ancak yatırıma dönüştürülmeyen tutar 230 milyon. KIB-TEK’in uğratıldığı toplam zarar 376 milyon TL” dedi.
2018 yılında borçsuza yakın olarak devrettiği Kıb-Tek’in 3 yılda nasıl 800 milyon TL borçlu hale getirildiğini sorgulayan Atun, Kurum için kapsamlı bir kurtarma paketine ihtiyaç olduğunu ve bu konunun seçimden sonra göreve gelecek hükümetin önceliği olması gerektiğini vurguladı.
“SON 2 YILDA ELEKTRİK FİYATLARINA DOKUNULMADI. PEKİ HALKA İYİLİK Mİ YAPILDI, KÖTÜLÜK MÜ YAPILDI?”
Hem akaryakıtta hem elektrikte rasyonaliteyi savunduğunu vurgulayan Atun, “Devletin yönettiği her alan rasyonellik gerektirir. Rasyonel olmayan noktanın bedeli çok daha ağır ödenir. İşte bakın en önemli nokta elektrik fiyatları… Maliyetler aşırı derecede yükselmesine rağmen son 2 yılda elektrik fiyatlarına dokunulmadı. Peki halka iyilik mi yapıldı, kötülük mü yapıldı?” diye sordu.
Maliyetlerin arttığı dönemlerde halkını, toplumunu düşünen bir yönetimin fiyat ayarlaması yapması gerektiğini vurgulayan, aksi takdirde halkın “bu kahramanlığın” bedelini çok büyük faiz ve zararlarla ödeyeceğini belirtti.
Kurumun Devlet’ten alacaklarına da değinen Atun, şu anda başlayan bazı tahsilatlar olduğunu bildirdi.
Kıb-Tek’in hiçbir zaman bu kadar kötü bir durumda olmadığını ifade eden Atun, açıklamalarının gayesinin herhangi bir bakanı suçlamak olmadığını da vurguladı.
Kıb-Tek’in özelleştirilmesine ilişkin bir soru sorulması üzerine Atun, bu konunun gündemlerinde olmadığını yanıtını verdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam