Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bakanlar Kurulu’nun dün gerçekleştirdiği toplantıda alınan kararlar kamuoyuyla paylaşıldı

Published

on

Hükümet Sözcüsü ve Maliye Bakanı Özdemir Berova, 24 Ekim tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararları kamuoyuyla paylaştı.

Sözcü Berova, toplantının 2 bölümde gerçekleştirildiğini belirterek, ilk bölümün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Başkanlığında gerçekleştiğini, ulusal ve uluslararası son siyasi gelişmelerle, 2025 ekonomisinin değerlendirildiğini söyledi.

Başbakan Ünal Üstel başkanlığında gerçekleştirilen ikinci bölümde ise Bakanlar Kurulu’nda bulunan önergelerin değerlendirildiğini belirten Berova bu toplantıda, 67 önerge geçirilerek Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliğine iletildiğini kaydetti.

Sözcü Berova, geçirilen önergeler arasında inşaat işlerinde iş sağlığı ve güvenliği tüzüğü ile inşaat alanlarında ve inşaat işlerinde alınacak asgari iş sağlığı ve güvenliği şartlarının, Avrupa Birliği inşaat işlerinde iş sağlığı ve güvenliği tüzüğü ile uyumlu olarak düzenlendiğini ifade etti.

Berova ayrıca, mal ve hizmetlerin etiket tarife ve fiyat listeleri tüzüğünde yer alan elektronik etiket uygulamasını başlatmak ve fiyatların bakanlık tarafından izlenmesini sağlayarak piyasa fiyat denetimini etkin bir şekilde sağlamak amacıyla etiket tarife ve fiyat otomasyon kurulumunun hızlıca yapılabilmesi için yasa gücünde kararname geçirildiği bilgisini de verdi.

Maliye Bakanlığı’nın Anayasası olarak kabul edilen 41/2019 Kamu Mali Yönetimi Kontrol Yasasının uygulanması esnasında pratikte yaşanan sıkıntıları gidermek adına hazırlanan değişiklik yasa tasarısının da onaylanarak meclise sevk edildiğini açıklayan Berova, bunun yanında vefat edenlerin beyan edilmeyen gelirleri ile vefat ile devreden malların vergilendirilmesi ile ilgili değişiklik yasa tasarısının da onaylandığı bilgisini verdi.

Hükümet Sözcüsü Özdemir Berova, Bakanlar Kurulu’ndan geçen bu önergenin, 6 Şubat depreminde vefat eden ailelerin şehit ve görev şehidi sayılmaları nedeniyle, şehit veya görev şehidi, hadise kurbanı olduğu bakanlar kurulu tarafından onaylanmış kişilerin ve ilan edilmiş ailelerin tereke vergisinden muaf tutulmasını içerdiğini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ortaokul ve Liseler Arası V. Kısa Öykü Yarışması ödülleri sahiplerini buldu

Published

on

By

Millî Eğitim Bakanlığı ve Telsim iş birliğinde düzenlenen Ortaokul ve Liseler Arası V. Kısa Öykü Yarışması ödül töreni yapıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı toplantı salonunda gerçekleştirilen ödül töreninde, ortaokul ve lise kategorileri yanı sıra “Urkiye Mine Balman Özel Ödülü” de verildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar, Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, Telsim Kurumsal İletişim Müdürü Nil Zorlu Atai, Urkiye Mine Balman’ın torunu Mine Balman, jüri üyeleri, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.

“Kıbrıs’ın eşsiz coğrafyasını, tarihi yapıları ve efsaneleriyle harmanlayarak özgün ve etkileyici bir fantastik kurgu yaratmak” konulu yarışmanın jüri üyeliğini; Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Şevket Öznur, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Gökbulut, Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Öztürk, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi Edebiyat öğretmeni Heves Piro ve Şht. Hüseyin Ruso ve Şht. Turgut Ortaokulu Türkçe öğretmeni Zehra Erkan yaptı.

Kısa Öykü Yarışması’nda lise kategorisinde Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nden Derin Yahi birinci, Bekirpaşa Lisesi’nden Nehir Apaydın ikinci ve yine Bekirpaşa Lisesi’nden Irmak Kayol üçüncülük ödülünü aldı.

Ortaokul kategorisinde Türk Maarif Koleji’nden Çiğdem Karadoğan birinci, Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nden Arda Eberdes ile Şht. Hüseyin Ruso Ortaokulu’ndan Toprak Ata Keleş ikinci ve Polatpaşa Lisesi’nden Tuana Kaplan üçüncülük ödülünün sahipleri oldu.

Yarışmada, Türk Maarif Koleji öğrencisi Çiçek Kastanbolu ise “Urkiye Mine Balman Özel Ödülü”nü almaya hak kazandı.

-Çavuşoğlu: “Tüm branşlarda öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarabilmek adına büyük çaba içerisindeyiz”

 Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ödül töreninde yaptığı konuşmada, böylesi bir vesile için bir araya gelmekten duyduğu gururu ifade ederek, bugünün Millî Eğitim Bakanlığı açısından güzel bir gün olduğunu dile getirdi.

Projenin, Telsim’le birlikte yapıldığını söyleyen Çavuşoğlu, çocukların okumasını geliştirmek amacıyla Telsim ile birlikte  bu tür yarışmalar düzenlemeye devam edeceklerini kaydetti.

Konuşmasında öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Çavuşoğlu, kişinin okuduğu zaman yüzeysel yaşamından derinlere gitmeye başladığını, bunun hem hayal gücünü hem de olaylara bakış açısını geliştirdiğini ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, şimdiki öğrencilerin kendilerinden çok daha ileri yazabilen öğrenciler olduklarını belirterek, bunun gurur verici olduğunu söyledi.

Yazı yazabilen öğrencinin derslerinin de iyi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, öğrencilere yazmayı hiç bırakmamaları önerisinde bulundu.

Çavuşoğlu, bakanlık olarak tüm branşlarda öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarabilmek adına büyük çaba içerisinde olduklarına işaret ederek, “Önünüz aydınlıktır. Biz size elimizden gelen desteği kurumlarımızla birlikte yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Ülkenizin geleceği için hem okuyun hem çalışın hem de yazın.” diyen Çavuşoğlu, bugünkü yazıların gelecekte öğrencilerin üniversite hayatında kolaylıklar sağlayacağının altını çizdi.

Çavuşoğlu, konuşmasının sonunda Telsim’e, jüri üyelerine ve öğrencilere destek olan öğretmenlere teşekkür ederek, ödül alan öğrencileri de tebrik etti.

-Tanpınar: “Belleğine sahip çıkan toplumlar dimdik, sağlam ayakta durabilen toplumlardır”

Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar da törende, öykü yarışmalarının kendileri için önemli olduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin yıllar sonra toplumun belleği olarak oluşacağını söyledi.

Tanpınar, belleksiz toplumun her zaman bir yaprak gibi rüzgârın yönüne göre savrulan bir toplum olduğunu dile getirerek, “Belleğine sahip çıkan, kendi kültürüne, geleneklerine, tarihine sahip çıkan toplumlar ise dimdik, sağlam ayakta durabilen toplumlardır.” ifadesini kullandı.

Bu yıl yarışmanın beşincisini düzenlediklerini söyleyen Tanpınar, ilk üç öykü yarışmasının eserlerinden oluşan bir de kitap yayımladıklarını kaydetti.

Tanpınar, gelecek yıl yapılacak yarışma ile ortaya çıkacak eserlerin de dahil olacağı yeni bir kitabın basılacağını dile getirerek, “Sizin eserleriniz gelecek yılın sonunda böylesi bir kitapta ölümsüzleşecek.” ifadesini kullandı.

Konuşmasında, sürece koydukları katkı ve emekler için Millî Eğitim Bakanlığına, öğretmenlere ve ailelere teşekkür eden Tanpınar, ödül alan öğrencileri de tebrik etti.

Balman: “Hayal gücünü geliştiren ve destekleyen öykülerle büyümek önemli”

Urkiye Mine Balman’ın torunu Mine Balman da konuşmasında babaannesi hakkında bilgi vererek, Balman’ın Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın ilk kadın şairi olarak yalnızca şiirleriyle değil, duruşuyla da bir öncü olduğunu kaydetti.

Kadınların sesi olmanın, gençlere ve çocuklara yol açmanın onun için bir görev olduğunu dile getiren Balman, “Bugün laikliğin ve özgür düşünmenin önemi bir kez daha belirginleşirken, onun durduğu yeri hatırlamak hepimize ışık tutuyor.” dedi.

Balman konuşmasında, hayal gücünü geliştiren ve destekleyen öykülerle büyümenin önemli olduğunu söyleyerek, yarışmayı düzenleyenlere ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Öznur: “Yazmak çok önemli”

Türk Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Şevket Öznur da konuşmasında Urkiye Mine Balman’ın ülkenin gururu olduğunu söyleyerek, onun her zaman hatırlanacağını belirtti.

“1940’larda laikliğin ne olduğunu gösteren öğretmenlerin başında bayan öğretmenler geliyordu.” diyen Öznur, dört büyük yazarın kadın olduklarını ve bunların Urkiye Mine Balman, Pembe Marmara, Necla Salih Suphi ve Engin Gönül olduklarını anımsattı.

Öznur, öğrencilere de söz konusu şairleri örnek almalarını tavsiye ederek, “Çünkü yazmak çok önemli. İşte her yıl bu konuda şiirler , öyküler yazılıyor.” dedi.

Yazmanın her zaman için çok önemli olduğuna dikkat çeken Öznur, ödül alan öğrenci ve öğretmenlerini tebrik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler Türkiye’de konferans verdi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Ziya Öztürkler, bir dizi temaslarda bulunmak ve Mavi Vatan ile Kıbrıs konulu konferans vermek üzere Türkiye’ye gitti.

Sabah saatlerinde Gaziantep’e varan Öztürkler ve beraberindeki heyet, karayolu ile Mardin’e hareket etti. Öztürkler’e Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreteri Seral Fırat ile KKTC Gaziantep Konsolosu Kerem İzmen eşlik etti.

Ziyaret kapsamında Öztürkler, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Ardından, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Mavi Vatan ve Kıbrıs konulu bir konferans verdi.
Konferansa, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Mardin Vali Vekili Mehmet Naim Akgül, Mardin Artuklu Kaymakamı Muhammet Öztabak, Mardin Cumhuriyet
Başsavcısı Mustafa Akbulut, ve diğer davetilerin yanı sıra öğrenciler katıldı.

Konferansta Kıbrıs tarihi hakkında öğrencilere bilgiler aktaran Öztürkler, terör örgütü EOKA’nın tarihsel mirası olan Akritas Planı’ndan Rumların sıyrılamadığını ve bu zihniyetin Yunanistan’da dahi izlerinin sürdüğünü vurgulayarak, en son Yunan askerlerinin “Kıbrıs Yunandır” sözlerini hatırlattı, bu söylemin hâlâ devam ettiğini belirtti.
Öztürkler, Avrupa Birliği’nin, Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’ın Türk askerinin adadan çıkmasını istediğini anımsatarak, Gazze’de yaşananları örnek gösterdi ve Anavatan

Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Öztürkler, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan haklarının Rumlar tarafından gasp edildiğini ve 1963’ten 1974 yılına kadar Mücahit Kıbrıs Türk Halkı’nın TMT çatısı altında büyük mücadeleler verdiğini vurguladı.

Öztürkler, şehitler verildiğini ancak bayrağından, toprağından ve maneviyatından asla ödün verilmediğini belirtti.
Öztürkler, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile adaya barışın geldiğini anımsatarak, dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’in tarihe not düşen sözlerini hatırlattı ve huzurun yalnızca Kıbrıs Türk Halkı’na değil, aynı zamanda Rumlara da geldiğini söyledi.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilan edildiğini hatırlatarak, geçen sürenin ardından yeni Meclis Yerleşkesi’nin geçtiğimiz günlerde hizmete açıldığını belirtti.

Öztürkler, 50 yılı aşkın süredir müzakerelerin sürdüğünü, Annan Planı’nın 2004 yılında masaya geldiğini ancak kendisinin bu plana hayır dediğini vurguladı.
O dönemde Avrupa Birliği’nin çeşitli sözler verdiğini ancak bu sözlerin hiçbirinin tutulmadığını belirten Öztürkler, Rumların Annan Planı’na hayır demesiyle birlikte planın tamamen ortadan kalktığını söyledi.

Öztürkler, AB’nin Rum tarafının reddinin ardından verdiği sözleri unutup Güney Kıbrıs’ı birliğe kabul ettiğini, bunun da Brüksel’in tutumunun ne kadar taraflı olduğunu net bir şekilde gösterdiğini dile getirdi.

Öztürkler, 2004 sonrası müzakerelerin sürdüğünü ve göreve gelen tüm Cumhurbaşkanlarının Rumların uzlaşmaz tavrını açıkça gördüğünü belirtti.
Şu anda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye’nin iki devlet politikası yürüttüğünü ve bu politikaya tam destek verdiklerini vurgulayan Öztürkler, 1960 yılında yaşananlardan büyük dersler çıkardıklarını ve geleceğe bu bilinçle yön verdiklerini ifade etti.

Öztürkler, Rumların silahlanmaya sürekli yatırım yaptığını, tehlikeli oyunlar oynadığını ve askeri üslerini yabancı güçlere açtıklarını bunun da büyük bir provakasyon olduğunu kaydetti.
Öztürkler, İsrail yönetimine yönelik Güneyin verdiği sıcak mesajları eleştirerek Rumların Enosis hayallerinden vazgeçmediklerini söyledi .
Mavi Vatan Konsepti hakkında da konuşan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türkiye düşmanlarının Anavatanı, Antalya Körfezi’ne hapsetmeye çalıştığını ancak bunun mümkün olamayacağını kaydetti.

Öztürkler, enerji kaynaklarının transferinde Mavi Vatan’ın stratejik önemine dikkat çekerek, Yunanistan’ın Sevilla Haritası adı altında çizilen sınırların kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Öztürkler, Mavi Vatan’ın yalnızca bir harita veya askeri doktrin olmadığını, bunun Türkiye’nin ve KKTC’nin denizlerdeki egemenlik haklarını, güvenlik vizyonunu ve jeopolitik kararlılığını temsil ettiğini belirtti.

Öztürkler, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki mücadelesinin sadece enerji paylaşımıyla sınırlı olmadığını, hukuk, caydırıcılık ve diplomasi üçgeninde şekillendiğini dile getirdi.
Öztürkler, KKTC’nin bu mücadelenin sadece destekçisi değil, asli bir tarafı olduğunu, sahip olduğu kıyı uzunluğu, fiili egemenlik ve Türkiye ile olan iş birliğinin, onu güçlü bir bölgesel aktör konumuna taşıdığını ifade etti.

“Haritalar kalemle çizilir, denizler irade ile korunur” diyerek Mavi Vatan’a sahip çıktıklarını vurgulayan Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTAMS, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm birimlerinde iki saatlik uyarı grevi yaptı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) uzun bir süredir eksiklikler giderilmediği gerekçesiyle  Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm birimlerinde, bugün iki saatlik uyarı grevi ve basın açıklaması yaptı.

Lefkoşa Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan KTAMS, ilgili dairedeki sorunlara dikkat çekmek amacıyla bu adımı attıklarını belirtti.

– Bengihan: “Dairede araba yok, şoför yok, bilgisayar yok, sistem yok…”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, çalışma barışından ve çalışma hayatından sorumlu olan birinin kendi bakanlığına bağlı dairelerde araç, şoför ve bilgisayarın olmadığını, altyapı eksikliğinin bulunduğunu söyleyerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nu eleştirdi.

Geçen sene 277 geçici işçinin istihdam edildiğini savunan Bengihan, “Nereye gitti 277 geçici işçi? Bu yılın son 4 ayında 12 tane geçici işçi, 28 de sözleşmeli personel istihdam edildi. Ama biz personel eksikliği, şoför eksikliği, araba eksikliği ve bilgisayar eksikliği için grev yapacağız.” diye konuştu.

Kendi dairesinin sıkıntılarını çözemediğini ileri sürdüğü Gardiyanoğlu’nun çalışma hayatının sorunlarına nasıl çözüm üreteceğini soran Bengihan, eleştirilerde bulundu.

“Bugün üyeleri bir kez daha tebrik ediyorum. Bu dairede hem kalbi hem de yüreği güzel insanlar var. Kendi arabasıyla göreve gider, bilgisayarı evden getirir. Çünkü hizmet ettiği insanlar, yardıma muhtaçtır. İsteseler; ‘araba yok, bilgisayar yok, sistem yok, o zaman iş de yok’ diyebilirlerdi.” şeklinde konuşan Bengihan, Sosyal Hizmetler Dairesi’ndeki “güvenlik eksikliğine” de dikkat çekti.  Bengihan, “Personel eksikliği yüzünden eylem yapıyorsak, sorunu kendinizle arayın. Bizler burada, çalışanların daha iyi hizmet verebilmesi, gerekli sorunların ve eksikliklerin giderilmesi için yine bir grev yapıyoruz.” dedi.

Bengihan, iki hafta önce Girne 18 Yaş Üstü Engelliler ile ilgili birimde personel ve araç eksikliği nedeniyle başka özel şirketlerden hizmet alındığını ve kaza olduğunu belirtti.

Sorunlar konusunda çalışanlar ile yeniden bir toplantı yapacaklarını kaydeden Bengihan, “Açık ve net söylüyorum. Özellikle güvenlik, araç, şoför ve bilgisayar konusundaki eksiklikler ile ilgili sorunların çözülmemesi durumunda süresiz grev dahil eylem hakkımızı üyelerimizle konuşup alacağız.” dedi.

Yaşananların sorumsuzluk olduğunu savunan Bengihan, sorunlara çözüm üretilmemesi durumunda eylemlerini Çalışma Bakanlığı önüne taşıyacaklarını dile getirdi.

– Yiğit: “Daire, binlerce aileye gerek sosyal, gerekse maddi destek sağlıyor”

KTAMS Genel Sekreteri Serman Yiğit de Sosyal Hizmetler Dairesi çalışanlarının 10.00-12.00 saatleri arasında grev uyguladıklarını belirterek, grevin nedenlerini sıraladı.

Yiğit, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin çocuk, yaşlı, genç, engelli fark etmeksizin binlerce aileye gerek sosyal, gerekse maddi olarak destek sağladığını belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin altı ilçede Şube Amirliği bulunduğunu, bunların dışında Akdoğan, Mehmetçik ve Yeni Erenköy’de de büroların olduğunu ifade eden Yiğit, “Daire, ebeveynleri tarafından  terk edilen,  riskli durumlarda alıkonulan çocukları da çocuk yuvasında barındırmaktadır. Bunların dışında yaşlı bakımevimiz bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler Dairesi kapsamı içerisinde bulunan huzurevimiz vardır.” dedi.

Yasalar ve çalışanların özveriyle yerine getirdiği görevler çerçevesinde dairenin çok geniş bir yelpazede hizmetlerini sürdürmeye çalıştığını belirten Yiğit, ancak yaşadıkları sorunlara çözüm üretilmediğini belirtti.

Bu konuda siyasi iradenin şart olduğunu sürekli olarak dile getirdiklerini ifade eden Yiğit, şöyle devam etti:

“Bundan birkaç ay önce Sosyal Hizmetler Dairesi’nin Lefkoşa Kaza Dairesi’nde yaşanan bir şiddet olayı vardı. Güvenlik eksiğimiz, en önemli sorunlarımızdan bir tanesidir. Madde bağımlısı bir ebeveynin çocuğu, daire tarafından alınmış ve o madde bağımlısı şahıs buraya gelip olay çıkarmış, burada çalışan arkadaşlarımızdan bir tanesinin boğazını sıkarak şiddet uygulamıştır.”

İstenmeyen ve daha da kötü olayların yaşanabilme ihtimali olduğunu aktaran Yiğit, bu konuda siyasi iradenin neyi beklediğini sordu.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin riskli çalışma alanları olduğunu dile getiren Yiğit, madde ve alkol bağımlılarıyla, psikolojik sorunları olan kişilerle yönelik  çalışmalar yapılmak zorunda olunduğunu ifade etti.

“Bu çerçevede bu güvenliğin sağlanması ve siyasiler tarafından ortaya konması gerekir. Bu konudaki talebimizi daha önce yaptığımız gibi yeniliyoruz.” diyen Yiğit, dairedeki diğer sorunlara değindi.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin birçok bölgede ortalama birer aracı bulunduğunu belirten Yiğit, araç eksikliğine dikkat çekti, daire çalışanlarının kendi araçlarıyla bazı riskli görevlere gitmek zorunda kaldığını savundu.

– “Araçların birçoğu miadını doldurdu”

“Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bunun bir an önce çözülmesi gerekir. Daireye daha fazla araç sağlanması gerekir.” şeklinde konuşan Yiğit, araçların birçoğunun miadını doldurduğunu ve dairede 20-25 yıllık araçların olduğunu söyledi.

Başbakanlığa ve diğer bakanlıklara işçi olarak istihdam edilen yüzlerce insan bulunduğunu ileri süren Yiğit, söz konusu kişilerin bu gibi yoğun çalışan yerlerde şoför ya da odacı olarak görevlendirmeleri gerektiğini dile getirdi.

Birçok bölgede şoför eksikliği olduğunu kaydeden Yiğit, “Hatta bazı bölgelerde hiç yok. Bazı bölgelerde birer şoför var. Onlar da yeterli olmuyor.” dedi.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin 4 bin 200 civarında sosyal yardım maaşı bağladığı aile olduğunu ifade eden Yiğit, şöyle devam etti:

“Bu ailelerin takibi için  Sosyal Hizmetler Dairesi’nin ilgili personelinin sürekli olarak sokakta olması gerekiyor. Köyleri dolaşması gerekiyor. Sosyal yardım maaşı verilen veya yoksulluk ve noksanlık noktasında sorun yaşayan her bir aileye ulaşılması gerekirken, araç konusunda eksikliğimiz var. Ayrıca e-devlet sisteminden en azından bu sosyal yardım maaşı bağlanan kişilerin takip edilebilir olması gerekir. Veya hayatını kaybeden ve sosyal yardım maaşı alan kişinin Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından sistemsel olarak anında otomatik olarak görebiliyor olması gerekir. Bunlar önemli şeylerdir. Eğer bunları biz sağlayamıyorsak maddi olarak da devletin kasasından ciddi çıkışlar olur.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na eleştirilerde bulunan Yiğit, dairede yaşanan bilgisayar eksikliğine de değindi.

Bazı çalışanların evlerinden bilgisayarlarını getirerek bu konuda ellerinden geldiğince çaba sarf etiğini belirten Yiğit, konuşmasında “Şoförümüz yok, bilgisayar eksikliği var, sistemsel olarak yeterlilik yok.” ifadelerine yer verdi.

Dairede bütçe yetersizliği olduğunu aktaran Yiğit, bütçenin daha da arttırılması gerektiğini ve sorunların tamamının bütçeden kaynaklandığını ileri sürdü.

“Boş yere istihdam yapılmış insanlara maaş  için bütçe ayrılıyor. Ama iş yapan dairelerin niteliğini artırabilmek için bütçe ayrılmıyor.” iddiasında bulunan Yiğit, ikiz binalar olarak bilinen ve dairenin bulunduğu yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kiralandığını ve yıllardır yüksek kira bedelinin ödendiğini savundu.

Yiğit, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin daha sağlıklı ve işlevsel koşullarda görevlerini ifade etmesi için mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam