Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü… 20 Temmuz Barış Harekatı…

Published

on

EOKA lideri Nikos Sampson ve Rum Milli Muhafız güçlerinin bir bölümü, 15 Temmuz 1974 tarihinde silahlı darbe girişiminde bulundu. Makarios yönetimini devrildi, Makarios, önce İngiliz üssüne sığınmak ardından adayı terk etmek zorunda kaldı.

Makarios yanlısı Rumlar tutuklandı, bir kısmı öldürüldü. Nikos Sampson, kendisini Cumhurbaşkanı ilan ederken “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”nin kurulduğunu açıkladı.

Bu yaşananlar üzerine Türkiye, 1960 Garanti Antlaşması çerçevesinde diplomatik girişimlerde bulunmaya başladı.

Bu girişimler çerçevesinde, Türkiye’nin o dönemki Başbakanı Bülent Ecevit, görüşmeler yapmak üzere 17 Temmuz 1974’te Londra’ya giderek İngiltere Başbakanı Harold Wilson ile görüşürken ABD’nin özel temsilcisi Joseph Sisco da Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in taraflara itidal tavsiye eden bir mektubu Ecevit’e teslim etti. İngiltere’nin tavrı, Türkiye’yi müdahale kararından vazgeçirmek şeklinde oldu.

Diplomasi çabalarının sonuçsuz kalması üzerine Ecevit, Türkiye’ye döndü ve askeri harekatı başlattı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, dönemin Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı olarak görev yapıyordu. Denktaş, 20 Temmuz Barış Harekatı’na ilişkin anılarında harekatın olacağı haberini 19 Temmuz akşam saatlerinde aldığını şu ifadelerle anlattı:

“Saat 19.45… ‘Büyükelçi Asaf İnhan bey aradı, bekliyor’ mesajı aldım… Ne diyecek? Birkaç yüz metrelik mesafe sanki millerce uzun geldi bana… Merdivenleri ikişer ikişer koşarak çıktım…Bayraktarla konuşmasını kesen Asaf bey gülerek ‘Gel bakalım Denktaş bey, beklediğin gün geldi’ dedi. Elime küçücük bir kağıt uzattı. Evet, yarın sabah saat beşte geliyorlar… Başımın uğuldadığını fark ettim…Sarılarak ağlaştık…Geliyorlardı…Kurtulacaktık…Kurtulacaktık…Kurtulacaktık… Barış olacaktı… Makarios’un kanlı oyunu son bulacaktı… Yılların hasreti dinecekti…” (Hatıralar, Toplayış Rauf. R. Denktaş)

– Ecevit: “Barış getirmek için adaya gidiyoruz”

Kıbrıs Barış Harekatı 20 Temmuz günü sabahın ilk ışıklarıyla başladı. Türk askeri saat 06.05 sularında adaya ayak bastı.

Havadan ve denizden Kıbrıs’a çıkan Türk askeri, Kıbrıslı Türk mücahitlerle omuz omuza çarpışarak zafer kazandı.

Ecevit harekatı, “Bu harekât milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı olsun. Umarım ki, kuvvetlerimize ateş edilmez ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, Türklere de Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz. Bu karara, ancak bütün diplomatik, politik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık.” sözleriyle duyurdu.

Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Rauf Raif Denktaş, o güne ilişkin düşüncelerini şu ifadelerle anlattı:

“Sabah 05.00, Bayrak Radyosu beyanatını vermeye başladı… Sanki rüya alemindeydim… Uçak sesi yok ve birden bire derinden top sesleri… Hemen arkasında Gönyeli ovalarına yağan paraşütler. Etrafa baktım ağlayanlar çoktu… Yere kapanmış toprağı öpenler vardı. Ben de ağlamaktaydım… Avusturyalı irtibat subayı, elimi avucunun içine alarak ‘sizi kutlarım artık kurtuldunuz’ dedi. Hararetle elime sıkıyordu. O da çok duygulanmıştı. Çünkü darbeden sonra başımıza gelecekler hakkında az çok bildikleri vardı. Sıcak bir sesle söylediği, ‘artık kurtuldunuz’ bu sözü hiç unutmayacağım Çünkü o an her Türk’ün düşündüğü aynı şeydi.. Kurtulmuştuk,.. 11 yılın zulmü arkada kalmıştı. 20 Temmuz güneş iyice yükselmekteydi… Radyoda milli marşlar vardı… Biz karargahta BBC ile Rum radyosunu dinleyerek tertibat almıştık… Rum radyosu da milli marşlar çalıyordu”

Kıbrıs Barış Harekatı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birliklerin Lefkoşa-Hamitköy-Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine hava indirme ve Yavuz Çıkarma Plajı’na denizden çıkarma yapmasıyla 20 Temmuz günü başladı.

Türk uçakları 21 Temmuz’da, Rum mevzilerine karşı harekete geçti. 4’üncü Paraşüt Taburu ile birleşen Kıbrıs Türk Kuvvetleri, Lefkoşa Havalimanı ile Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2’nci ve 3’üncü komando taburları Zeytinlik istikametinde ilerledi.

Harekatın ikinci günü, 3’üncü Paraşüt Taburu’nun taarruzu sonucu Deliktepe düştü. Girne’ye giren Türk birlikleri Lefkoşa’ya yöneldi. Bu sayede Lefkoşa-Girne hattı birleştirildi.

– Harekata 22 Temmuz’da son verildi

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çağrısı üzerine Türkiye, 22 Temmuz saat 17.00’den itibaren harekata son verdi.

ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının yetkilileri aracılığıyla Türkiye ile Yunanistan arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Yapılan harekatla Lefkoşa-Girne karayolunun denetim altına alınmasıyla Lefkoşa’nın Türk kesiminin denizle bağlantısı sağlandı. Bunun dışında kalan başta Gazimağusa olmak üzere diğer yerleşim bölgelerinde ise Türklerin güvenliği tam olarak sağlanamadı.

Yunan cuntasının işbaşına getirdiği Nikos Sampson, 22 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığından istifa etti. Harekatta 3 gün içinde 57 şehit verildi, 184 asker yaralandı.

Yunanistan’da sivil yönetimin iş başına gelmesinin ardından 25 Temmuz 1974’te Kıbrıs barış görüşmeleri Cenevre’de başladı.

25 Temmuz 1974’te toplanan 1’inci Cenevre Konferansı, 30 Temmuz 1974’te imzalanan Cenevre Deklarasyonu’nu ile son buldu. Deklarasyonda, Yunanistan ve Rumlar tarafından işgal edilen Türk anklavlarının (bölgelerinin) acilen boşaltılması ile adada barışın ve anayasal düzenin yeniden tesisini teminen dışişleri bakanları arasında müzakerelere devam edilmesi öngörüldü.

Öte yandan deklarasyonla Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu olmak üzere iki özerk yönetimin mevcudiyeti ilkesel olarak tanındı.

Türk birliklerinin Kıbrıs’ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz’da Cenevre’deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos’ta takviyeli Rum birlikleri, Girne’nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten Türk birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta’yı ele geçirdi.

– Cenevre’de ikinci konferans

Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre’de ikinci defa bir araya geldi. Görüşmelere Kıbrıs Türk halkı lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum halkı lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıslı Türkleri temsil eden heyet, adanın yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan’ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.

İkinci Cenevre Konferansı görüşmelerinden de bir sonuç çıkmayınca 14 Ağustos’ta “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı’nın ikinci aşaması başladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Pınarlı köyünde kırsal kesim arsaları dağıtıldı

Published

on

By

Geçitkale-Serdarlı Belediyesi’ne bağlı Pınarlı köyünde kırsal kesim arsalarının dağıtımı için düzenlenen tören yoğun katılımla gerçekleşti.

Tören, Pınarlı Köyü Çok Amaçlı Tesis Binası’nda yapıldı.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, Maliye Bakanı Özdemir Berova, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bazı milletvekilleri, Geçitkale-Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım, Pınarlı köyü muhtarı Güner Kırgız ve bölge halkı katıldı.

Törende Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Geçitkale Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım konuşma yaptı.

Geçitkale-Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım da kırsal kesim arsası dağıtımının, bölgede yaşayan gençlerin yerinde istihdamı ve yaşam kurmaları açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Gençlerimize kendi köylerinde yuva kurma imkânı sunmaktan gurur duyuyoruz. ” dedi.

Başbakan Ünal Üstel ise hükümete geldikleri günden itibaren halka verdikleri sözleri bir bir yerine getirdiklerini belirterek, “Bu projelerle insanımızın kendi topraklarında kök salmasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, kırsal kesim arsası alan vatandaşların bölgelerine yatırım yaparak aile kurmalarını, devletlerine sahip çıkmalarını istedi.

Türkiye ile yürütülen iş birliği sayesinde KKTC’ye yatırımlar yapıldığını belirten Tatar, ülkenin her platformda yerini alması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının zaman kaybına tahammülü yok” diyerek, Türkiye ile ilişkilerin önemine vurgu yaptı.
Törenin ardından hak sahiplerine arsa belgeleri takdim edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTSO’nun 39. Olağan Genel Kurulu cumartesi yapılacak

Published

on

By

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), 39’uncu Olağan Genel Kurulu’nu 2 Ağustos Cumartesi günü saat 10.00’da oda merkezinde yapacağını duyurdu.

KTSO Genel Sekreteri Erçin Tekakpınar yaptığı açıklamada, genel kurulların demokratik kurumsal yapının vazgeçilmez bir unsuru olduğuna işaret ederek, “KTSO, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle çalışmalarını sürdürüyor. Olağan genel kurullar, sadece idari bir zorunluluk değil, sanayi camiasının ortak aklının yansıdığı önemli platformlardır.” ifadelerini kullandı.

Genel kurul, açılış ve saygı duruşunun ardından Genel Kurul Başkanlık Divanı’nın oluşturulmasıyla başlayacak. Daha sonra konuşmalar yapılacak.

Toplantıda, odanın 2024 yılı faaliyet ve mali raporları üyelerin bilgisine sunulacak ve oylanacak. Ardından murakıp atanması ile yönetim kurulu seçimleri yapılacak.

Genel kurul, dilek ve temenniler bölümünün ardından tamamlanacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tarım Bakanı Çavuş, Güzelyurt soğuk hava deposu inşaatını yerinde inceledi

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Güzelyurt’ta yapımı devam eden soğuk hava deposu ve entegre tesisinde incelemelerde bulundu.

Bakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Çavuş’a inceleme sırasında yetkililer tarafından proje süreci, teknik altyapı ve inşaatın ilerleyişi hakkında bilgi verildi.

Açıklamada, proje kapsamında ilk etapta 15 bin ton kapasiteyle hizmet verecek olan tesisin, ileri aşamalarda 40 bin tona kadar genişletilebileceği ifade edildi. Açıklamada, tesis tamamlandığında, başta narenciye olmak üzere pek çok tarım ürününün mevsimsel dalgalanmalardan etkilenmeden sağlıklı biçimde saklanmasına imkân tanıyacağı belirtildi.

Bakan Hüseyin Çavuş ise  projenin ülke tarımına uzun vadeli katkı sağlayacağını vurguladı.

-“Tarımda sürdürülebilirliği destekleyen stratejik bir yatırım”

“Güzelyurt Soğuk Hava Deposu, sadece bir depolama alanı değil; üreticimizin emeğini koruyan, piyasada istikrar sağlayan ve tarımda sürdürülebilirliği destekleyen stratejik bir yatırımdır,” diyen Çavuş, projenin planlanan sürede tamamlanması için gerekli tüm koordinasyonun sağlandığını kaydetti.

Bakan Çavuş, modern altyapısıyla dikkat çeken tesisin, enerji ihtiyacının büyük ölçüde güneş panelleri aracılığıyla karşılanacağını  ve çevreci yapısıyla örnek bir model olacağını belirtti.

Üreticilerin her zaman yanında olduklarını da ifade eden Çavuş, “Amacımız sadece bugünü değil, geleceği de planlamaktır. Üreticimizin ürünü değerinde satılmalı, emeği zayi olmamalıdır. Bu tesis bu amaca hizmet edecek güçlü bir adımdır.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam