Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Saner: Pandemi ile mücadelede dünyanın en iyi beş ülkesi arasındayız

Published

on

Başbakan Ersan Saner, ’de katıldığı özel yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Pandemi sürecine değinen Başbakan Saner, vakaların dünyada ciddi şekilde artış gösterdiğini belirterek, KKTC’nin dünyada en iyi beş ülkesi arasında yer aldığını kaydetti.

Saner, Temmuz ayı içerisinde hastaneye 279 pozitif vakanın başvurduğunu ve bunların 188’inin aşısız olduğunu kaydetti.Saner, gündemlerinde kapanmanın sözkonusu olmadığını kaydetti.Saner, 150 bin insanımız çift doz aşısını yaptı. 3’üncü dozlara başladık. Devam edeceğiz, 19 Temmuz’dan itibren bileklik sayesinde artık pozitif olan herkesi evlerinde takip ediyoruz. Temaslıların tamamı da evlerinden takip eidliyor. Bu da bizi ekonomik olarak rahatlatıyor.” dedi.

 

Aşılanmanın önemine işaret eden Saner, aşılanma ile ülke ekonomisinin önünün de açılacağını belirtti.

Eğitimin Eylül ayında yüz yüze başlayacağını kaydeden Saner, aşısını tamamlamayan öğretmenlere aşılarını tamamlama çağrısı yaptı.Başbakan Saner, ekonominin pandemiden etkilendiğini, gelirlerde ciddi düşüşler olduğunu, ancak TC ile protokoller imzalandığını, memur ile emeklinin maaşlarının ödendiğini, özel sektöre de katkı sağlandığını anlattı.

Saner, maaşların ödenmesi ve devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda bir sıkıntı olmadığını söyledi.

Ekonominin önünün açılması için Anavatan Türkiye’den gerekli desteğin alındığını söyleyen Başbakan, Ekonomik modeller konusunda da Anavatan Türkiye ile çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Saner, “ 8 ay içerisinde özel sektöre sosyal sigorta yatırımlarında destek sağladık. Esnafımıza, çalışanımıza, tarım kesimimize hibe olmak üzere 700 milyon TL destek çıktık. Bütçe açığımızı 650 milyon TL olarak hesaplamıştık ama bir buçuk milyon TL’yi buldu. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz ama biz bu sıkıntıları aşacağız.”

Başbakan Saner, Saner, Anavatan Türkiye’nin 20 Temmuz’da en üst düzeyde temsiliyet gösterdiğini ve bunun onur verici olduğunu söyledi.

20 Temmuz’da KKTC’de yapılan açılışları anımsatan Saner, “Türkiye’nin desteğini hissetmek gerçekten önemli” dedi. Saner, Türkiye’nin desteğinin süreceğini ifade etti.

Saner, “Türkiye ile birlikte daha çok üreten gelişen bir KKTC istiyoruz. Güvercinlik’te yapılacak yeni sanayi bölgesi, Güzelyurt ve Mesarya ovalarının Türkiye’den gelen suya kavuşmaları buralarda niş ürünlerin yetiştirilmesi ve satılması bu anlayışın göstergesidir.” dedi.

Saner , ülke için çalıştıklarını ve projeler ürettiklerini de ifade etti ve ülke sathındaki yol çalışmalarının devam edeceğini kaydetti.

Saner, bu projelerle Karpaz’a kadar uzanan yollar yapılacağını, Değirmenlik –Girne yolunun biteceğini, Lefke’ye kadar olan çift gidiş, çift geliş yolun tamamlanacağını, Lefkoşa’nın etrafındaki çevre yollarının bitirileceğini” vurguladı.Başbakan Saner, Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusuna da değindi.

Türkiye’den KKTC’ye kablo ile elektrik getirilmesi projesinin gündeme geldiğini belirten Saner, bu konuda Anavatan Türkiye’nin ciddi desteği olduğunu ve önümüzdeki 5 yılda önemli gelişmeler yaşanacağını vurguladı.

Saner, konunun Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da ele alındığını ama bu aşamada detaylara girmek istemediğini” söyledi.Başbakan Saner Asgari Ücret ile ilgili değerlendirmesinde ise “tarafların bir uzlaşıya varacağına inanıyorum” dedi.Saner, “Eğer bu ülkede hayat pahalılığı belli bir oranda yükselmiş ve belli bir kesim buna bağlı olarak maaş ve ücretinde artış alıyorsa, diğer kesimler de almalıdır”. İfadelerini kullandı. Hükümet konusunda da değerlendirmede bulunan Saner, DP ve YDP içerisinde farklı sebeplerden dolayı bazı sıkıntılar oluştuğunu belirterek, bunun kendisini üzdüğünü ifade etti.

Başbakan şöyle dedi:

“Pandemi dönemindeyiz ve şu ana kadar koalisyon hükümeti olarak bu işi iyi götürdük. YDP bir milletvekili ile yola devam edecek. Demokrat Parti kendi içindeki sorunları geride bırakmış görünüyor. YDP’den ayrılan Sayın Zaroğlu, hükümete desteğini devam ettireceğini bana söylüyor. 3 bağımsız arkadaşımızın da desteği sürüyor. Dolayısı ile 1 Ekim’de Meclis açıldığında bir sorun beklemiyorum.”

Yeni hükümet oluşumuna ilişkin söylemleri dedikodu olarak nitelendiren Başbakan Saner, “Şu an bizim farklı bir hükümet arayışı içine girmemizi gerektiren bir konu yok. Ama demokrasilerde hiçbir hükümet, hiçbir kimse seçeneksiz değildir. Dolayısı ile çok keskin konuşmak doğru değildir.Bir sıkıntı olursa ona göre bakarız. Ya başka hükümet arayışına gireriz ya da erken seçime gideriz. UBP’nin erken seçimden hiçbir çekincesi yoktur. Direkt erken seçim seçeneğini gündeme taşırız. Kimin iktidar, kimin muhalefet olacağını görürüz.” dedi.

Başbakan Saner, bir soru üzerine UBP Kurultayı’nda Genel Başkanlığa aday olduğunu da yineledi.

Saner, “Ben vizyonumla KKTC’yi bulunduğum noktadan çok daha ileriye taşıyacağıma olan inancımdan dolayı adayım ve bu konuda da iddialıyım” dedi.

 Kurultay sonrası yeni bir hükümet oluşumunun gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine de Saner, hükümet kurma ve bozmayla ilgili yetkinin Parti Meclisi’nde olduğunu, Genel Başkan seçileceğinden bir kuşkusu olmasa da yeni Parti Meclisi’ne hükümet konusunu götüreceğini söyledi.

Maraş konusuna da değinen Başbakan Saner, Maraşın tarihi bir gerçeği anımsattığını, bu gerçeğin de Rum tarafının hiçbirşeyi bizimle paylaşmama gerçeği olduğunu belirtti.

Saner, Rum tarafının, 1963’deki işgal felsefelerini devam ettirdiklerini belirtti.“Maraş konusunda ezber bozmaya devam edeceğiz” diyen Saner, AİHM’nin belirlediği kurallar çerçevesinde bu eylemin devam ettirileceğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam