Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Başbakan Sucuoğlu, TÜRSAB heyetini kabul etti

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, KKTC’de temaslarda bulunan Türkiye Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Barbaros Bağlıkaya başkanlığındaki heyeti kabul etti.

Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon’da yer alan görüşmede, Başbakan Sucuoğlu’na, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı yanı sıra bazı bürokratlar ve yetkililer eşlik etti.

Kabulde, Başbakan Sucuoğlu ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Bağlıkaya basına birer açıklama yaptılar. Ardından Sucuoğlu ile Bağlıkaya hediye teatisinde bulundular.

BAĞLIKAYA: “AMACIMIZ TÜRKİYE’DEN KUZEY KIBRIS’A YOLCU TRAFİĞİNİ ARTIRMAK, TURİST SAYISINI ARTIRMAK”

Kabulde ilk sözü alan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Barbaros Bağlıkaya, TÜRSAB olarak Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) ile KKTC’de mevcut olan iş birliği protokolünü yenilendiklerini ifade ederek, “Bu yeni dönemde ilişkileri hem hatırlamak hem de canlandırmak için yeniden bir araya geldiklerini” söyledi.

Bağlıkaya, “Amacımız; Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a yolcu trafiğini artırmak, turist sayısını artırmak, aynı zamanda da yurt dışında faaliyet gösteren yine Türk kökenli tur operatörleri vasıtasıyla yurtdışından Kuzey Kıbrıs’a turizm hareketini biraz daha hızlandırmak” diye konuştu.

Bağlıkaya, “Birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu tekrar gözden geçirdik. Aramızdaki sıkıntılar, sorunlar, turizmin sorunlarını gözden geçirdik. Biz, Türkiye’den buraya gelecek olan turistlerin önünde engel teşkil edebilecek bir takım bürokratik konular var, onların notunu aldık. Gider gitmez yine elimizden geldiği kadar o konuları çözmeye çalışacağız” dedi.

“Bu yaşanan konjonktürde bir birimize daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz” diyen Bağlıkaya, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaştan dolayı uluslararası anlamda turizm hareketinin nasıl olacağı ile ilgili “çok ciddi bir belirsizlik” olduğuna işaret etti ve ekledi:

“Turizm sektörünün bu dönemde ayakta kalabilmesi için dayanışma ve iş birliği halinde olması gerekiyor. Bu iş birliğinin, yurt içindeki seyahatlerde Türkiye’de yurt içi turizminin hareketlendirilmesi; yurt dışı seyahatlerde de ‘Kıbrıs’ı görmeyen kalmasın’ kampanyası ile yurt dışı seyahatlerinde mümkün olduğu kadar Kıbrıs’a yapılması konusunda yeni bir çalışma dönemi başlatacağız. Bu vesileyle bir araya geldik.”

SUCUOĞLU: “TURİZMİN İRTİFA KAYBETMESİ DİĞER İÇ SEKTÖRLERİ DE OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR”

Başbakan Faiz Sucuoğlu, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, TÜRSAB heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Başbakan Sucuoğlu, turizm sektörünün, hizmet sektörü içinde “en önde gelen” sektör olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Turizm ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz ve hizmet sektörü içinde en önde gelen, önemsediğimiz bir sektör. Ama son dönemde pandemi ile başlayan ve maalesef Rusya-Ukrayna savaşı ile ciddi, hissedilir sıkıntı yaşadığımız bir sektör. Buna bağlı olarak da bunun ekonomik yansımalarını gördüğümüz bir süreçten geçiyoruz. Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 70 iç sektör turizme bağlı. Yani turizm bizim için bu kadar önemli. Dolayısıyla turizmin irtifa kaybetmesi aynı zamanda diğer sektörleri de olumsuz yönde etkiliyor. Bu süre içerisinde pandemi ile başlayan ve pandemiyi bitirmeden bir de bu savaşın çıkmasıyla birlikte iyice sıkıntı yaşayacak bir duruma giriyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte, kısa sürede, bir hal çaresi bulunur ve bir anlaşmaya varılır da Rusya pazarı biraz hareketlendirilir ve biz de buna bağlı olarak turizm anlamında burada arzu ettiğimiz noktaya geliriz.”

“Bu sorunları hep birlikte atatacağız” diyen Başbakan Sucuoğlu, “Hep sunu söyledim; belki iki devletiz ama tek milletiz. Dolayısıyla, kaderimiz ortaktır. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıs Türkleri ile Anadolu’da yaşayan Anadolu Türklerinin kaderi ve geleceği birdir. İnşallah birlikte, Anadolu’nun, Türkiye Cumhuriyeti’nin turizmdeki yükselişiyle birlikte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de turizm anlamında arzu edilen seviyeye getiririz. Çok büyük ihtiyacımız var” diye konuştu.

“BURASI, TÜRKİYE’NİN SERHAT İLİ, TÜRKİYE’NİN ANTALYA’NIN, ALANYA’NIN SAVUNMASI BU YEŞİL HAT’TAN BAŞLAR”

Sucuoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Bildiğiniz gibi burası aynı zamanda bir sınır. Güney’imizde Kıbrıs Rum kesimi var, dolayısıyla bir rekabet de var ve bizim bu rekabeti de kaybetmememiz gerekiyor. O mücadeleyi de vermemiz gerekiyor çünkü mücadele sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasidir. Dolayısıyla biz, bir taraftan ekonomik olarak belli bir noktadayken, aynı zamanda bu bizim siyasi anlamda öngörümüzü kolaylaştırır. Ekonomik anlamda sıkıntı ve daralma başladıkça başka sıkıntılar da kendini gösterir. Burası, Türkiye’nin Serhat ili, Türkiye’nin Antalya’nın, Alanya’nın savunması bu Yeşil Hat’tan başlar. Öyle bir döneme geldik.”
Kıbrıs’ın bölgedeki stratejik önemine işaret eden Başbakan Sucuoğlu, “Bizim için Türkiye olmazsa-olmaz, Türkiye için de Kuzey Kıbrıs olmazsa-olmaz. Kaderimiz ortak. Biz, yavru vatan, siz anavatan; bizim en büyük güvencemiz, aldığımız karşılıksız destek” ifadelerinde bulundu.

Kripto ve Forex yasal düzenlemelerine ilişkin bir soruyu yanıtında Başbakan Sucuoğlu, bu konuda çalışmaların devam ettiğini söyledi. Başbakan Sucuoğlu ayrıca, “Özellikle sanal bette (bahiste) yeni yasamızı hazırladık. Bugün bir iki gün buradayız, Meclis’teyiz ama bu hafta herhalde bir sunum yapılacak” diye ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Dünya

Güney’deki cinayet girişimi zanlısı KKTC’ye kaçmış olabilir iddiası

Published

on

By

Rum kesiminde geçen cumartesi sabah karşı “Mağusa’ya” bağlı Frenaros bölgesinde meydana gelen olayda, tartıştığı 61 yaşındaki şahsa arabasıyla çarpıp kaçan Marinos Kuruniadis isimli 48 yaşındaki cinayet girişimi zanlısının Rum polisi tarafından hala daha arandığı ve söz konusu şahsın KKTC’ye kaçmış olabileceği iddia ediliyor.

Rum polisinin cinayet girişimi zanlısının tespit edilmesiyle ilgili araştırmalarını sürdürdüğünü yazan “Philenews” haber sitesi, Rum polisinin şahsın fotoğrafını cumartesi günü kamuoyuyla paylaştığını belirtti.

“Philenews’ün” elde ettiği bilgilere göre Rum yetkililerin, söz konusu şahsın kontrol edilmeyen bir geçiş noktasından KKTC’ye kaçmış olabileceği olasılığını araştırdığı belirtilirken, “Vrisulles” bölgesinin KKTC’ye yakınlığı göz önüne alındığında bunun en ağır basan senaryo olduğu öne sürüldü.

“Strovilya” (Akyar) ve “Pergama” (Beyarmudu) sınır kapılarında kontroller yapan İngiliz Üslerinin durumdan haberdar edildiği ve benzer bilginin başka sınır kapılarına da verildiği belirtilirken, söz konusu şahsın tespit edilmesi için Rum kesiminde de araştırmaların sürdüğü yinelendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam