Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Başbakan Sucuoğlu:8-10 aylık süreçte ülkeye 250 milyon TL’lik bir katkı girecek

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kritik bir süreçten geçildiğine vurgu yapan Başbakan Sucuoğlu, “Bu kabine Faiz Sucuoğlu kabinesidir. Sevabıyla, günahıyla sorumlusu benim” dedi.

Sucuoğlu, hükümetin güvenoyu almasının ardından sanal betin yasallaştırılacağını, kripto para yasasının üzerinde çalışıldığını ve Forex yasasının hazırlanacağını söyledi ve tapu harçlarındaki yapılması gereken düzenlemelere de işaret etti.

Bir bakır madeninin mevcut olduğunu belirten Sucuoğlu, 1 milyar 550 milyon Dolarlık bir hacim olduğunu aktardı ve ihraç edilmesi konusunda çalışmaların yapılacağını kaydetti.

“Bunlar ilk etapta yapacaklarımız. Beklediğimiz şekilde devam ederse, önümüzdeki 8-10 aylık süreçte ülkeye 250 milyon TL’lik bir katkı girecek” diyen Sucuoğlu, pandeminin KKTC’nin tanınmasına büyük bir katkı sağlandığını ve ülkeye yatırım yapmak isteyenlerin sırada beklediğini anlattı.

Başbakan Sucuoğlu, yatırımcıları korkutmadan, hızlı bir şekilde bir çatı altında toplanacağını da belirterek, 6 ay içerisinde e-Gümrük sisteminin tamamen kullanılacağını ve e-Devlet sistemine geçtikçe kayıtdışılılığın azalacağını vurguladı.

“Gümrük inanılmaz bir şekilde denetlenecek” diyen Sucuoğlu, sanat bet yasasının hazır olduğunu, kripto para yasasının ise bitme aşamasında olduğunu, görüş aldıklarını kaydetti.

Dijital bankacılığın önemine de dikkat çeken Sucuoğlu, özellikle serbest bölgelerde ‘kıyı bankacılığı’nın oluşması için Türkiye Cumhuriyeti Kuyumcular Birliği ile görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Özellikle Yedidalga bölgesinde ‘yap-işlet-devret’ metodu kullanılarak, bir limanın inşasının gündemde olduğunu aktaran Başbakan Sucuoğlu, “Kıbrıs’taki coğrafi imkanlar diğer taraflarda yok. Buranın albenisi çok yüksek ve ziyaret eden çok ciddi bir ekip var. Bu teklifi sunmak için hazırlık yapıyorlar” diye konuştu.

Faiz Sucuoğlu, ülkede, Hint kenevirinin üretimi ve tıbbi alanda kullanımı kapsamında da Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri’nden profesörlerin geleceğini belirterek, “Ben buna sıcak bakıyorum” dedi.

KKTC’ye üç firmanın hava yolu şirketi kurmayı düşündüğünü de kaydeden Sucuoğlu, başta Türkiye-Kıbrıs arasında olacağını ardından ise Rusya’dan charter seferlerin başlacağını aktardı. Sucuoğlu, “İki tanesi turizm şirketi, bir tanesi ise hava yolu şirketidir” ifadelerini kullandı.

Başbakan Sucuoğlu, “Radikal, korkusuz, elini taşın altına koyacak bir hükümet gerekiyor. Yapacağız başka çaresi yok… Yapamazsak, bu ülke perişan olacak” diye konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri’nden bir enerji şirketi geleceğini de söyleyen Sucuoğlu, “Bize sunum yapacaklar. Kendi kendine dönerek, enerji üreten bir sistem” dedi.

Sucuoğlu, Girne Antik Limanı’nın ihalesinin de tamamlandığını vurguladı.

Ülkedeki tüketim mallarındaki pahalılığa da işaret eden Sucuoğlu, şöyle devam etti:

“Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bizzat ben süpermarketlere gidip, denetim yapacağım. Cezaysa ceza, kapatmaysa kapatma. Gerekirse rezil edeceğiz. Basından bu konuda destek istiyorum. Güvenoyunu alalım, ilk yapacağımız işler bunlar. Birlikte gideceğiz. Siz de şahit olacaksınız”

Her sene Ocak ayı ile Şubat ayı sonuna doğru ilaçların zamlandığını ve sıkıntı yaşandığını aktaran Sucuoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ihracat yasağından haberdar olmadığını, gerekli girişimleri başlatacağını söyledi.

Yerel seçimler hakkında da değerlendirmede bulunan Başbakan Faiz Sucuoğlu, 28 belediyenin sürdürülebilirdiği kalmadığını, belediye sayısının 13’e düşürüleceğini vurguladı. “Hem belediyeler hem de halk rahat eder” diyen Sucuoğlu, gerekli çalışmaların yapıldığını dile getirdi. BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Dünya

İsrail, Suriye’ye hava saldırısı düzenledi

Published

on

By

İsrail’e ait savaş uçakları, Suriye’nin başkenti Şam ile Hama, Lazkiye, Dera ve Kuneytra illerine hava saldırıları düzenledi.

Şam’ın Haresta ile Tel Mınin bölgelerini hedef alan İsrail uçakları, Hama, Lazkiye, Dera ve Kuneytra saldırdı.

Bu kentlere düzenlenen en az 12 saldırıda can kaybına ilişkin, resmi makamlardan henüz bilgi paylaşılmadı.

Şam yönetimi, İsrail’in saldırısına sert tepki gösterdi. Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini hedef aldığı vurgulandı, “Pervasız eylemler” olarak nitelenen saldırılar ile İsrail’in bölgeyi istikrarsızlaştırdığının altı çizildi.

İsrail uçakları dün de Şam’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarına saldırmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İran: ABD’nin yaptırım ve tehditleri, müzakerelerdeki ciddiyetine ilişkin güvensizliği artırdı

Published

on

By

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, müzakerelerde “ABD’nin çelişkili davranışlarının ve devam eden yaptırım ve tehditlerinin, diplomasideki ciddiyetine ilişkin güvensizliği ve şüpheyi yoğunlaştırdığını” ifade etti.

İran Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasına göre, Erakçi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile telefonda görüştü.

Görüşmede, ABD ile müzakere sürecine ilişkin Guterres’e bilgi veren Erakçi, İran’ın nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanmakta ısrar ettiğini ve bunun da zenginleştirme gerektirdiğini belirterek, ABD’nin müzakerelerde Tahran’ın uranyum zenginleştirme isteğine karşı tutum sergilediğine işaret etti.

Erakçi, “İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nın (NPT) bir üyesi olarak, yükümlülüklerine bağlı kalırken, barışçıl amaçlarla nükleer enerjiden faydalanmayı ve bunun da (uranyum) zenginleştirmeyi gerektirdiğini ısrarla vurgulamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Daha önce İran’ın nükleer programını atom bombası edinmeyecek şekilde doğrulamasını istediklerini açıklayan ABD’nin son zamanlarda “çelişkili davranış ve açıklamalarda bulunduğunu” söyleyen Erakçi, “İran halkına yönelik yaptırımların ve tehditlerin devam etmesi, ABD’nin diplomasideki ciddiyetine ilişkin güvensizliği ve şüpheyi yoğunlaştırdı.” değerlendirmesinde bulundu.

Erakçi, nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya’dan da mevcut anlaşmazlıkların çözümü için yapıcı tutum sergilemelerini beklediklerini belirtti.

BM Genel Sekreteri Guterres ise ABD ile müzakere sürecinin sonuç elde edilinceye kadar sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Guterres ayrıca, 26 Nisan’da İran’ın güneyindeki bir limanda meydana gelen ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği patlama nedeniyle Erakçi’ye taziyelerini iletti.

İran ile ABD arasındaki müzakere süreci
İran ile nükleer anlaşmadan 2018’de tek taraflı ülkesini çeken ABD Başkanı Donald Trump, İran ile doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan ve tehditler de içeren bir mektubu martta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e göndermişti.

Mektuba İran, Umman üzerinden yanıt vermişti.

Tahran ile Washington, mektup trafiğinin ardından önce Umman’da 12 Nisan’da daha sonra birer hafta arayla Roma ve tekrar Umman’da dolaylı görüşmeler yapmıştı. Hem İran hem ABD, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

Dördüncü tur müzakerelerin 3 Mayıs’ta Roma’da yapılacağı açıklanmıştı. Ancak görüşmelere aracılık yapan Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi, dün X hesabından yaptığı açıklamada, müzakerenin “lojistik nedenlerden” dolayı ertelendiğini duyurmuştu.

ABD’nin İran’a saldırı tehditleri ve yeni yaptırımları
Washington yönetimi, dün İran’a “azami baskı” kampanyası kapsamında, İran petrolünün satışında yer alan ve dördü Birleşik Arap Emirlikleri’nde biri de Türkiye’de bulunan toplam 7 şirkete yaptırım uyguladığını duyurmuştu.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de sosyal medya hesabından “İran’a mesaj” başlığıyla paylaştığı mesajında, “Husilere ölümcül desteğinizi görüyoruz. Ne yaptığınızı tam olarak biliyoruz. ABD ordusunun neler yapabileceğini çok iyi biliyorsunuz ve uyarıldınız. Sonucu, bizim seçtiğimiz zaman ve yerde ödeyeceksiniz.” ifadelerini kullanmıştı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi de ABD’yi iki ülke arasında müzakereler sürerken “çelişkili eylemler ve provokatif açıklamalar” yapmakla suçlamıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam