Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı: “20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı sayesinde halkımız, egemen bir devlet çatısı altında, kendi sınırlarında, kendi kimliği ile güven içinde hak ettiği yaşama kavuşmuştur”

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı sayesinde Kıbrıs Türk halkının egemen bir devlet çatısı altında, kendi sınırlarında, kendi kimliği ile güven içinde hak ettiği yaşama kavuştuğunu söyledi.

Başbakan Üstel, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı’nın tarihin akışını değiştiren, ezilenleri zulümlerden kurtaran, şiddete, soykırımlara, ölümlere son vermiş, Kıbrıs Türk halkını esaretten özgürlüğe taşıyarak, güven içinde, egemen bir ülkede, başı dik, onurlu evlatlar yetiştirmesine vesile olmuş bir harekat olduğunu vurguladı.

Başbakan Ünal Üstel, aradan geçen 50 yılda, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük desteği ile devleti geliştirmek, halka uygulanan tüm haksız baskı ve ambargolara rağmen ekonomiyi ve çağdaşlığı yükseltmek ve bu yıl 15 Kasım’da 41’inci yaşı kutlanacak KKTC’yi hak ettiği gibi dünyanın bir parçası haline getirmek için canla başla çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.

Kıbrıs Türk halkını esaretten özgürlüğe ulaştıran, adanın geneline huzur getiren 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 50. yılını idrak etmenin büyük onur ve mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Başbakan Üstel, bugünün, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin “Garanti ve İttifak Anlaşmalarından” doğan hukuki haklarını kullanarak, Kıbrıs Türk halkına karşı girişilen sistematik saldırılara ve soykırım girişimlerine son verdiği, Yunan Cuntası’nın adada düzenlediği 15 Temmuz 1974 darbesiyle Kıbrıs’ı tek yanlı bir şekilde Yunanistan’a bağlama teşebbüsüne dur denildiği gün olduğunu vurguladı.

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçası olan bizler bugün de Anavatan Türkiye ile olan sarsılmaz bağlarımızı, kurduğumuz gönül köprüleri ile daha da geliştirerek, karşılıklı sevgi, saygı ve kardeşlik hukukuna dayalı ilişkilerimizi yüceltmeye devam ediyoruz.” dedi.

Başbakan Üstel mesajında şunları kaydetti:

“Sevgili Kıbrıs Türk halkı;

Kıbrıs Türk Halkı’nı esaretten özgürlüğe ulaştıran, Ada’nın geneline huzur getiren 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 50. yılını idrak etmenin büyük onur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Bugün, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin “Garanti ve İttifak Anlaşmalarından” doğan hukuki haklarını kullanarak, Kıbrıs Türk Halkı’na karşı girişilen sistematik saldırılara ve soykırım girişimlerine son verdiği, Yunan Cuntası’nın Ada’da düzenlediği 15 Temmuz 1974 darbesi ile Kıbrıs’ı tek yanlı bir şekilde Yunanistan’a bağlama teşebbüsüne dur dediği gündür.

Bugün, Kıbrıs Türk Halkı’nın yıllarca süren varoluş mücadelesini özgürlükle taçlandıran, kendi kendini yönetme iradesini eline almasını sağlayan, halkımızı zulüm altında yaşayan bir azınlık muamelesi görmekten çıkarıp bir devlet sahibi halka dönüştüren gündür.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı, Sayın Bülent Ecevit’in hala kulaklarda yankılanan sözlerinde işaret ettiği gibi sadece Türklere değil Rumlara da Barış getiren, insanlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayarak, adaya yeniden barış ve huzur ortamını tesis edilmesine imkan sağlayan dünyada eşine az rastlanır bir Barış Harekatıdır…

Eğer 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı gerçekleşmemiş olsa idi, bugün adada tek Türk kalmayacak, Kıbrıs ise Yunanistan’ın diğer adalarından biri haline dönecekti. O yüzden 20 Temmuz Kıbrıs Türklerinin de Kıbrıs adasının da kurtuluş günüdür.

Tarihi bir dönüm noktası olan 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı sayesinde halkımız, egemen bir devlet çatısı altında, kendi sınırlarında, kendi kimliği ile güven içinde hak ettiği yaşama kavuşmuştur. Bu destansı harekât sayesinde halkımız bugün, özgür biçimde ve güven içinde geleceğe büyük bir umutla bakmaktadır.

Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçası olan bizler bugün de Anavatan Türkiye ile olan sarsılmaz bağlarımızı, kurduğumuz gönül köprüleri ile daha da geliştirerek, karşılıklı sevgi, saygı ve kardeşlik hukukuna dayalı ilişkilerimizi yüceltmeye devam ediyoruz.

Aradan geçen 50 yılda, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük desteği ile devletimizi geliştirmek, halkımıza uygulanan tüm haksız baskı ve ambargolara rağmen ekonomimizi ve çağdaşlığımızı yükseltmek ve bu yıl 15 Kasım’da 41’nci yaşını kutlayacağımız cumhuriyetimizi hak ettiği gibi dünyanın bir parçası haline getirmek için canla başla çalışmaya devam ediyoruz.

Varlığı ve desteği ile biz güç veren Türkiye ile birlikte; eğitimden ulaştırmaya, sağlıktan turizme, tarımdan sanayiye, yerel yönetimlerden özel sektöre, teknolojiden enerjiye kadar tüm alanlarda ciddi dönüşümlere imza atıyor, devletimizi saygın dünya ülkeleri ailesinin tartışılmaz ve vazgeçilmez bir parçası yapmak adına tüm hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.

Tarihi bir adım olarak, 18 Temmuz 2024’te TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerin onayı ile yayınlanan tezkere ile “İki Devletli Çözüm Vizyonu” artık sadece siyasal partilerin değil milletimizin ortak ulusal vizyonu haline dönmüştür.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devletleri olarak savunduğumuz iki devletli ulusal çözüm vizyonumuza bağlı kalarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve komşularımızla barış içinde yaşama istencimizi samimiyetle ortaya koymaya devam ediyoruz.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci ancak Türk milletinin asil bir üyesi olarak, farklı gerekçelerle yıllardır geliştirilemeyen Türk Devletleri ilişkilerini olması gerektiği seviyelere yükseltmek için ortaya koyduğumuz çabaları sonuç alıcı şekilde ve başarıyla sürdürüyoruz.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı, tarihin akışını değiştirmiş, ezilenleri zulümlerden kurtarmış, şiddete, soykırımlara, ölümlere son vermiş, bizleri esaretten özgürlüğe taşıyarak, güven içinde, egemen bir ülkede, başı dik, onurlu evlatlar yetiştirmemize vesile olmuş bir harekattır.

Bilinmelidir ki; şartlar ne olursa olsun, Kıbrıs Türkü 20 Temmuz’la gelen süreçte, büyük acılarla ve fedakarlıklarla elde edilen, güvenliğine, özgürlüğüne ve egemenliğine sahip çıkacak, devletini sonsuza dek koruyacak ve yaşatacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, varoluş mücadelemizin unutulmaz liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş’ı, tüm zorluklara rağmen büyük bir cesaret ve kararlılıkla Barış Harekatı emrini veren dönemin T.C. Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, Türkiye’de Harekâta destek veren diğer tüm siyasi liderleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görev yapmış tüm komuta kademesini, Türk Milleti’ni, Ada’da yıllar boyu tüm imkansızlıklara rağmen varoluş mücadelesi veren Kıbrıs Türk Halkı’nı, özgürlüğümüz için canlarını ortaya koyan tüm Mücahit, Mücahide ve Mehmetçiklerimizi, tüm aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, onların manevi şahsiyetleri önünde saygıyla eğiliyorum.

Bu anlamlı günün coşkusu ile tüm 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nı selamlıyor, halkımızın Barış ve Özgürlük bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan ve yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının ardından Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkan Sıla Usar İncirli sırasıyla basına açıklamalarda bulundu.

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay da, toplantıda Cumhurbaşkanı’nın son çalışmalarının geniş bir perspektiften ele alındığını kaydederek, Halkın Partisi olarak Kıbrıs meselesine ilişkin pozisyonlarını kamuoyuyla daha önce paylaştıklarını, bu doğrultuda riskli gördükleri kısımları Cumhurbaşkanı Erhürman’a ilettiklerini belirtti.

“Hepimiz aynı gemideyiz. Bizim için önemli olan Kıbrıs Türk halkının haklarıdır. Bugün de iki tarafın sunmuş olduğu maddeler üzerinden gittik.” diyen Özersay, bunun yanında, yargı süreçlerinin hızlanabilmesi için Anayasa değişikliği ve seçim gibi başlıkların da üzerinden geçildiğini söyledi.

Özersay, soru üzerine, bir müzakere veya görüşme ortamının oluşabilmesi için Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkını görmezden geldiği yaklaşımlara son vermesinin aşikar olduğunu ifade ederek, son günlerde kamuoyuna yansıyan gelişmeleri uzlaşmacı bir yaklaşım içerisinde olunmadığını göstermesi açısından önemli bulduğunu dile getirdi.

 

 

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın çağrısıyla, rutin toplantılar çerçevesinde bir araya gelen Siyasi Partiler Konseyi toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan ve yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının ardından Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkan Sıla Usar İncirli sırasıyla basına açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, ikinci kez yapılan siyasi partiler görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın çalışmaları konusunda kendilerine bilgi verdiğini, siyasi partilerin de görüşlerini Cumhurbaşkanı’na ilettiğini kaydetti.

Ataoğlu, kurulacak iş birliğinin sonucunda ortaya çıkacak samimiyetin olayı nereye taşıyacağının önemli olduğunu belirtti; Cumhurbaşkanı’nın siyasi partilerin görüşlerini alarak ilerlemesinin önemine dikkat çekti.

Siyasi partilerin bu kapsamda ikinci kez bir araya gelmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Ataoğlu, samimiyetin devam etmesini temenni etti.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın çağrısıyla “Siyasi Partiler Konseyi” toplantısının ikincisi bugün Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman toplantının ardından basın toplantısı düzenleyerek son dönemde yürütülen temaslar ve görüşmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erhürman, Siyasi Partiler Konseyi’nin ikinci kez yapıldığını belirterek, siyasi parti başkanlarına son görüşme sürecinde yaşananların tüm ayrıntılarıyla aktarıldığını vurguladı.

Sürecin selameti açısından ayrıntıya girmeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erhürman, “Gizli saklı hiçbir şey yok. Yaşanan her şey, siyasi parti başkanlarımız tarafından bilinmektedir” dedi.

Yoğun bir dönemden geçtiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erhürman, bu sürede yoğun diplomatik temaslar gerçekleştirildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erhürman, İsveç, ABD, Hollanda ve Fransa büyükelçileriyle görüşmeler yaptığını belirterek, Birleşik Krallık Avrupa ve Kuzey Amerika’dan sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, Avrupa Komisyonu’nun iç tasarrufuyla görevlendirilen Johannes Hahn’la da görüştüğünü kaydetti. Cumhurbaşkanı Erhürman, bu görüşmelerin tüm içeriğinin siyasi parti başkanlarıyla paylaşıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erhürman, müzakere sürecinde ele alınan konuların dört ana başlık altında toplandığını belirterek bunların; çözümün esasına ilişkin meseleler, Cenevre ve New York’taki 5+1 görüşmelerinde devralınan güven artırıcı önlemler, Rum tarafına sunulan 10 maddelik paket ve son liderler görüşmesinde Rum tarafının sunduğu yeni paket olduğunu açıkladı.

Rum tarafının sunduğu paketin ilk kez geçen hafta ara bölgede yapılan liderler toplantısında gündeme geldiğini ve sadece dinlemekle yetindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, dördüncü pakete ilişkin henüz geri bildirim yapılmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erhürman, çözüm sürecinde uzun süredir savundukları dört maddelik metodolojinin ilk ve en temel unsurunun siyasi eşitlik olduğunu hatırlattı ve halktan bu anlayışla yetki aldığını ifade etti.

Ortak açıklama metninde yer alan siyasi eşitlik vurgusunun, birinci maddenin tamamlandığı anlamına gelmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, “Siyasi eşitliğin tamamlanabilmesi için dönüşümlü başkanlığın kabul edilmesi gerekmektedir. Bu gerçekleşmeden metodolojinin ikinci aşamasına ve diğer maddelere geçilmeyecektir” dedi.

Çözüm modeline ilişkin herhangi bir uzlaşma ya da sonucun söz konusu olmadığını vurgulayan Erhürman, usul tamamlanmadan esasa dair tartışma yapılmayacağını yineledi.

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, seçimde ne söz verdiyse, şimdi onu konuşmaya devam edeceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erhürman, olası üçüncü 5+1 toplantısına da değinerek, bu düzeyde bir toplantıya Lefkoşa’da önceden belli konularda uzlaşma sağlanmadan gidilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ocak ayı sonunda BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adaya gelmesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, bu temaslarda somut ilerleme sağlanması halinde 5+1 toplantısına gidilmesinin taraflar için daha doğru olacağını söyledi.

Hiçbir zaman görüşmeden kaçmadıklarını ve kaçmayacaklarını dile getiren Cumurbaşkanı Erhürman, “Ancak süreç yaşanıyor görüntüsü uğruna sonuçsuz toplantıları da doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erhürman, kendi sunduğu 10 maddelik paket kapsamında bazı başlıklarda ilerleme sağlandığını belirterek, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne ortak ziyaretin gerçekleştiğini, Rum Lider Nikos Hristodulidis tarafından Metehan Sınır Kapısı’nda 7 kabin ve personel taahhüdü bulunduğunu, Hellim’in tescil konusunda Ocak ayının sonunun hedeflendiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erhürman, ayrıca Bostancı ve Derinya kapılarında seyrüsefer düzenlemeleri ile ilgili taahhütlerin de takip edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erhürman, Yüksek Mahkeme Başkanı’nın hem kendisini hem de siyasi parti başkanlarını daha önce ziyaret ettiğini hatırlatarak, yargılamanın hızlandırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Anayasa değişikliği ihtiyacının gündeme geldiğini açıkladı. Siyasi partilerin bu konuya genel olarak olumlu yaklaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, referanduma gidileceğinden dolayı hükümetin mali boyuta ilişkin çalışmalar yürüttüğünü ve konunun netleşmesinin ardından kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erhürman, açıklamasının sonunda toplantının son derece samimi bir ortamda geçtiğini belirterek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erhürman, “Seçimden önce ne söylediysem, görevim süresinde onları yerine getireceğim. Halkımız rahat olsun” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam