Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Bu üç yıl, bir iradenin, kararlılığın ve vizyonun göstergesidir”

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, hükümetin üç yılını doldurduğunu söyleyerek, “Bu üç yıl, bir iradenin, bir kararlılığın ve bir vizyonun göstergesidir” dedi.

Üstel, bu üç yılın, istikrarlı hükümetlerin neler başardığını, yarım kalan projelerin nasıl tamamlandığını, irade varsa reformların nasıl hayata geçtiğini gösterdiğini belirtti.

Projelere de değinen Başbakan Üstel, enerjiyi sadece bir altyapı yatırımı değil ülkenin geleceğini şekillendiren stratejik bir olay ve kalkınmanın teminatı olarak gördüklerini söyleyerek, “Enerji alanında ülkemizin tarihinde eşi benzeri görülmemiş yatırımlara imza attık. Bazıları KIB-TEK’e ‘yatırım yapılmıyor’ diyor. Biz KIB-TEK’e 110 milyon dolarlık yatırım yaptık.” dedi.

Kablo ile elektrik getirilmesi fizibilite projesine imza attıklarını dile getiren Üstel, “Çok yakında yapımına başlanacak bu hatla, yalnızca enerji arzını güvence altına almakla kalmayacağız. KKTC’yi bir yeşil enerji üssüne dönüştüreceğiz” diye konuştu.

Bölgesel barışın önündeki en büyük engellerden birinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin izlediği yıkıcı politikalar olduğunu söyleyen Üstel, Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkına açık, organize, sistematik ve çok katmanlı bir biçimde, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi bir saldırı başlattığını belirtti.

Üstel, “Bu konu, iç politika malzemesi yapılamayacak kadar ciddi bir meseledir. Bu ülkede yaşayan herkesin bu saldırıyı ortak bir vicdanla ve dille kınaması gerekir.” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, hükümetin üç yıl içinde KKTC’ye kazandırdığı icraatları paylaştığı “Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl” başlıklı basın toplantısında konuşma yaptı.

Yeni Meclis Binası Konferans Salonu’ndaki toplantıya Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, bakanlar, bazı milletvekilleri, bürokratlar katıldı.

Toplantı sonrasında gazetecilerin soruları Başbakan ve ilgili bakanlar tarafından yanıtlandı ve ardından resepsiyona geçildi.

-“ Üç yıl boyunca yalnızca bugünü düşünmedik, geleceği de inşa ettik”

Hükümetin Mayıs 2022’de küresel krizlerin gölgesinde, ekonomik dalgalanmaların ortasında, savaşların kıyısında, pandeminin etkileri altında kurulduğunu dile getiren Üstel, “Ama kararlaydık: Yılmadık, durmadık, geriye bakmadık, çalıştık ve cesaretle yolumuza devam ettik. Üç yıl boyunca yalnızca bugünü düşünmedik, geleceği de inşa ettik.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının hayalini kurduğu projeleri başlattıklarını, yarım kalanları tamamladıklarını, imkansız denilenleri mümkün kıldıklarını, unutulanları hatırladıklarını ve ihmal edilenleri gündeme aldıklarını söyleyen Üstel, “Biz bu üç yılda; Bir vizyonu programa, pek çok hayali de gerçeğe dönüştürdük.” diye konuştu.

-“ Çalışanı destekledik. Alım gücünü koruduk”

Bir ülke için ekonominin her şey olduğuna işaret eden Üstel, hükümetin son derece olumsuz ekonomik koşullarda kurulmasına rağmen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini kaydetti.

Üstel, “ Önce refah dedik, alım gücü dedik, hayat pahalılığıyla mücadele dedik. Gereken her adımı attık” diyerek, “2022 yılı Ocak ayında brüt asgari ücret 7 bin TL idi. 2025 yılı Ocak ayında brüt asgari ücret 43 bin 469 TL’ye yükseldi. Bu artış, 3 yılda yüzde 521’lik bir artışı gösteriyor” dedi.

Euro bazında asgari ücreti tarihin en yüksek seviyelerine taşıdıklarını söyleyen Üstel, “Bugün Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının üzerinde bir asgari ücrete sahibiz. Hatta Güney Kıbrıs’tan da yüksek bir asgari ücrete sahibiz. Bu artış sadece asgari ücretle sınırlı kalmadı. Ortalama kamu maaşlarında da aynı düzeyde bir iyileşme sağladık. Çalışanı destekledik. Alım gücünü koruduk.” ifadelerini kullandı.

-“ Tarihe geçecek İktisadi ve Mali İş Birliği Antlaşmaları imzaladık”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin, yalnızca diplomatik ve mali çerçeve ile sınırlı olmadığını dile getiren Üstel, “Bu ilişkiler sadece finansal değil, aynı zamanda yaşamsaldır. Bu bağ; ortak tarih, kültür, inanç ve kader birliğine dayanan, tek millet, iki devlet anlayışına dayalı sarsılmaz bir gönül bağıdır.” dedi.

Hükümetin bu dönemde söz konusu ilişkileri daha da ileriye taşıdığını, tüm alanlardaki iş birliğini güçlendirdiğini söyleyen Üstel, “Bu çerçevede, son üç yılda Anavatan Türkiye ile tarihe geçecek İktisadi ve Mali İş Birliği Antlaşmaları imzaladık. Bu antlaşmaları yalnızca imzalamakla kalmadık, aynı zamanda hayata geçirdik, halka dokunduk, sorunlara çözüm ürettik.” ifadelerini kullandı.

2025 yılında 21 milyar TL olmak üzere imzalanan üç ayrı İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü ile toplamda 46 milyar 400 milyon TL’lik rekor bir kaynak yarattıklarını belirten Üstel, özellikle son imzalanan iktisadi ve mali iş birliği antlaşmasının 26 yıl aradan sonra hükümet tarafından hazırlanan KKTC 5 yıllık kalkınma planına uygun olarak halkın ihtiyaçlarına dokunan projelere göre hazırladıklarını kaydetti.

Üstel, son 3 yılda, Türkiye ile kurulan güvene dayalı iş birliğinin KKTC’de devletin gücünü halka ulaştıran, refahı büyüten, hizmeti yaygınlaştıran bir kalkınma modeline dönüştüğünü ifade etti.

-“23 okul açıldı”

Başbakan Üstel, projelere de değinerek, son dönemde 23 yeni okul açıldığını, ek olarak 12 yeni okul projesini başlattıklarını belirtti.

“Rekor sayıda hastane projesini bu dönemde eş zamanlı olarak ilerletiyoruz.” diyen Üstel, Yerel Yönetimler Reformu’nu hayata geçirdiklerini, tarihte ilk kez, yuva kuracak gençlere yönelik İlk Evim Kredisi uygulamasını başlattıklarını, 30 yıl aradan sonra, sosyal konut projelerini yeniden hayata geçirdiklerini söyledi.

Başbakan Üstel, 26 yıl aradan sonra, KKTC Beş Yıllık Kalkınma Planını hazırladıklarını belirterek, 20 yılı aşkın süreden sonra, kamuya engelli istihdamı gerçekleştirdiklerini, Deprem Denetim Komitesi’ni kurduklarını, Afetlere Karşı Mücadele Komitesi’ni oluşturduklarını belirtti.

Kablo ile elektrik getirilmesi fizibilite projesine imza attıklarını dile getiren Üstel, 10 yılı aşkın süreden sonra Yeni Ercan havalimanını açtıklarını vurguladı.

-“Üç yılda 166 yasa”

“Demokratik bir sistemin kalbi Meclis’tir. Bir hükümetin reform iradesi ve icraat kapasitesi, yalnızca sahadaki projeleriyle değil, yasama organındaki etkinliğiyle ölçülür” diyen Üstel, bu anlayışla, Meclisi çalıştırdıklarını, yasaları çıkardıklarını, reformları yasalaştırdıklarını kaydetti.

Üstel, “Üç yıllık görev süremizde toplam 166 yasayı Meclis’ten geçirerek, önemli bir yasama performansına imza attık. Bu veriler; sadece hükümetimizin icra kabiliyetini değil, aynı zamanda Meclis’in çalışkanlığını, yasama faaliyetlerindeki etkinliğimizi ve reform sürecindeki kararlılığımızı da açıkça ortaya koymaktadır.” ifadelerini kullandı.

İhtiyaç duyulan sektörlere kredi desteği de sağladıklarına işaret eden Üstel, son 3 yılda her kesime, ekonomik direnci artıran yaklaşık 1 milyar 900 milyon Türk Liralık kredi desteği sağladıklarını belirtti.

Başbakan Üstel, tarihte ilk kez başlatılan 1 milyar 580 milyonluk İlk Evim Kredi Paketleri ile toplam 924 genç aileyi uygun fiyatlarla yuva sahibi yaptıklarını kaydetti.

-“Enerji ülkenin geleceğini şekillendiren stratejik bir olay”

Başbakan Üstel, enerjiyi sadece bir altyapı yatırımı değil ülkenin geleceğini şekillendiren stratejik bir olay ve kalkınmanın teminatı olarak gördüklerini dile getirerek, “Son 3 yılda, enerji alanında ülkemizin tarihinde eşi benzeri görülmemiş yatırımlara imza attık. Bazıları KIB-TEK’e ‘yatırım yapılmıyor’ diyor. Biz KIB-TEK’e 110 milyon dolarlık yatırım yaptık.” dedi.

Üstel, KIB-TEK’e yapılan yatırım ile üretimden dağıtıma, yakıttan iletime kadar her aşamada köklü bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Türkiye’den KKTC’ye denizaltı elektrik bağlantısı için ilk imzaları attıklarını dile getiren Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte imza koydukları protokolle KKTC ile Anavatan Türkiye arasında çift yönlü çalışacak denizaltı elektrik bağlantısı için fizibilite çalışmalarını tamamladıklarını söyledi.

Başbakan Üstel, “Çok yakında yapımına başlanacak bu hatla, yalnızca enerji arzını güvence altına almakla kalmayacağız; KKTC’yi bir yeşil enerji üssüne dönüştüreceğiz” dedi.

E-Devlet sistemini 2026 yılında devreye sokmaya hazırlandıklarını, KKTC’de ilk kez Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezini kurduklarını anlatan Üstel, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin temelinin 2025’te atılacağını, Girne Yeni Devlet Hastanesi’nin bu yıl hizmete açılacağını kaydetti.

Kıbrıs konusuna da değinen Üstel, “ Çözüm vizyonumuz; egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün tanındığı, iki devletin iş birliğine dayalı, iki devletli çözüm vizyonudur.” dedi.

Üstel, bu vizyonun hayata geçmesini sağlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile hükümetin tam bir uyum ve ortak duruş sergilediğini ifade etti.

Bölgesel barışın önündeki en büyük engellerden birinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin izlediği yıkıcı politikalar olduğunu söyleyen Üstel, Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkına karşı yalnızca diplomatik engeller koymakla kalmadığını, açık, organize, sistematik ve çok katmanlı bir biçimde, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi bir saldırı başlattığını belirtti.

Üstel, “Bu konu, iç politika malzemesi yapılamayacak kadar ciddi bir meseledir. Bu ülkede yaşayan herkesin bu saldırıyı ortak bir vicdanla ve dille kınaması gerekir.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının artık sadece ambargolarla değil; siyasi şantajlarla, ekonomik sabotajlarla ve insanlık dışı diplomatik kuşatmalarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Üstel, “Bu tutum içerisine giren Rum tarafının sözde çözüm çağrıları, dünya kamuoyunu aldatmaya yöneliktir. Bu tutum barışa değil çatışmaya, kardeşliğe değil düşmanlığa, insanlığa değil insafsızlığa dönüşmüştür” diye konuştu.

Üstel, şöyle devam etti:

“Uluslararası topluma çağrımız nettir: Kıbrıs Türk halkının yıllardır süren izolasyonunun kaldırılması bir lütuf değil, hak iadesidir. Ve herkes bilmelidir ki: Rum Yönetimi’nin dilinde barış olsa da görülüyor ki aklında savaş vardır. Kıbrıs Türk halkı, bu haksızlığa dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecektir. Uluslararası toplum gerçekten adada kalıcı bir çözüm istiyorsa, Rum Yönetimi’ni durdurmalıdır. Biz tüm yatırımcılarımızı, tüm vatandaşlarımızı korumaya kollamaya ve her koşulda yanlarında durmaya devam edeceğiz.”

 

 

Başbakan Ünal Üstel’in konuşmasının tamamı:

 

BASBAKAN KONUSMA METNI

 

<iframe width=”560″ height=”315″ src=”https://www.youtube.com/embed/rjmKDD7ETXc?si=sJW-Rlz7LNgXRYC4″ title=”YouTube video player” frameborder=”0″ allow=”accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share” referrerpolicy=”strict-origin-when-cross-origin” allowfullscreen></iframe>

 

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Atatürk Öğretmen Akademisi öğrencileri değiştirilen öğretmenlik sınav tüzüğünün geri çekilmesini istedi

Published

on

By

 

Atatürk Öğretmen Akademisi öğrencileri, değiştirilen öğretmenlik sınav tüzüğüyle, Akademide dört yıl boyunca alınan pedagojik formasyonun, yapılan stajların, hazırlanan projelerin ve gerçekleştirilen gözlemlerin tamamen yok sayılacağını bildirerek tüzüğün geri çekilmesini istedi.

Öğrenciler tarafından yapılan yazılı açıklamada, önceki gün tüzük değişikliğine tepki amacıyla eylem yapıldığına işaret edilerek, eğitim süreci sonunda, yeterliliğin yalnızca bir sınavla ölçülmesinin kabul edilemez olduğu kaydedildi.

“Buradan sizlere soruyoruz; bir öğretmenin yeterliliği bir sınavla mı ölçülmelidir, yoksa dört yıllık yoğun bir eğitim süreciyle mi?” sorusunu yönelten öğrencilerin açıklaması şöyle devam etti:

“Ayrıca, mezuniyetin hemen ardından vatani görevini yerine getirmeye gidecek olan öğretmen adaylarımız için de bu sistem mağduriyet yaratacaktır. Yaptığımız eylemin ardından Eğitim Bakanı ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, tüzüğün yasaya uygun bir şekilde, bizlerin de katkısıyla yeniden düzenleneceği sözü verilmiş ve bu durum basına duyurulmuştur. Ancak, bu açıklamadan sadece birkaç saat sonra, herhangi bir katkımız olmaksızın eski haliyle tüzük onaylatılarak Eğitim Bakanı tarafından Bakanlar Kurulu’na sevk edilmiştir. Bizler, bu tüzüğün geri çekilmesini ve üzerinde yeniden, adil bir şekilde çalışılmasını talep ediyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi – Birinci Aşaması’nın resmi lansmanı yapıldı

Published

on

By

 

 

Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilecek ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hayata geçirilecek “Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi”nin birinci aşamasının lansmanı gerçekleştirildi.

Ara bölgede yer alan “Toplumlararası Konferans Merkezi”nde yapılan etkinlikte Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politikalar Genel Müdürlüğü, Kıbrıs Çözüm Destek Birimi Başkanı Giulia Bertezzolo, UNDP Kıbrıs Ofisi Direktörü Cihangir Haydarov, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart, Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Haralambos Pruncos ve Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından, Finlandiya Büyükelçisi Paivi Peltokoski, İsveç Büyükelçisi Martin Hagström ve Avusturya Maslahatgüzarı Martin Kraemer günün önemini belirten birer konuşma yaparak, ülkelerinin AB’ye üyeliğinin 30. yılını temsilen, gerçekleştirilecek projenin içinde yer alması adına her iki toplumun belediye başkanlarına birer zeytin fidanı hediye etti.

UNDP Proje Yöneticisi Alexandre Prietto’nun, proje hakkında  sunum yaparak detaylı bilgi vermesinin ardından etkinlik kokteylle devam etti.

– Bertezzolo

Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politikalar Genel Müdürlüğü, Kıbrıs Çözüm Destek Birimi Başkanı Giulia Bertezzolo konuşmasında, doğa dostu olmasının yanında  projeyi ara bölge boyunca bisiklet sürülebileceği için beğendiğini belirtti.

Projenin çok uzun süredir konuşulduğunu söyleyen Bertezzolo, projenin hayata geçmesinde LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın çok büyük katkıları olduğunu vurguladı. Bertezzolo, birçok aşaması olan ve toplamda 18 km’lik bisiklet yolunu da içerecek projenin bugün başlatılacak birinci aşamasının yıl sonuna kadar bitirilmesinin planlandığını söyledi.

 Haydarov

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Kıbrıs Ofisi Direktörü Cihangir Haydarov da konuşmasında proje için çalışan herkese teşekkür ederek, tebriklerini sundu.

Projenin çevreye sağlayacağı katkı bakımından önemli olduğunu belirten Haydarov,  projenin aynı zamanda Kıbrıs’ta insanların herhangi bir kısıtlama olmadan geçiş yapabileceği günlere ulaşmakta katkı yapacağını söyledi.

-Stewart

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart da konuşmasında, projenin Çevre Teknik Komitesi’nin üzerinde çalışmaya başladığı zamana, on yıl geriye gittiğine vurgu yaparak, proje çok uzun zamana yayıldığı için üzerinde çalışan çok sayıda insanın heyecanlı olduğunu belirtti.

BM olarak iki toplum arasında ne kadar çok temas olursa Kıbrıs sorununu çözüme ulaştırmaya o kadar yardımcı bir ortam olacağına inandıklarını söyleyen Stewart, zaman içinde, eski ve şimdiki müzakereciler, belediye başkanları, Teknik Komite’nin eş başkanları, Avrupa Komisyonu ve UNDP’den yetkililer de dahil olmak üzere birçok kişinin bu projede yer aldığını kaydetti.

Projenin çok büyük etki yaratacak bir potansiyeli olduğunu belirten Stewart, projenin tamamlanarak her iki taraftan tek bir noktada birleşmesini diledi.

-Pruncos

Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Haralambos Pruncos ise konuşmasında, iki toplumu bir araya getirmeye devam edecek olan  projeye katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Projenin tamamlanmasının ne kadar önemli olduğuna Güney Kıbrıs’ta şahitlik ettiklerini anlatan Pruncos, insanların yürüyüp bisiklet sürebileceği ve bir araya gelerek vakit geçirebilecekleri doğal bir alan sağlamanın önemine dikkat çekti. Pruncos, Kanlıdere için 16 mikro projeleri daha olduğunu belirti.

-Harmancı

LTB Başkanı Mehmet Harmancı ise konuşmasında, Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi’ni başlattığı için  etkinliğin kendileri için tarihi olduğunu belirtti.

40 yıl önce Lefkoşa Master Planı’nı yapan vizyonerlerin Kanlıdere’nin “bölünmüş” Lefkoşa’daki birleştirici güç olacağına inandıklarını kaydeden Harmancı, “2018 yılındaki başlangıcından beri bir umut ışığı” olduğunu belirttiği bu girişimin, bir hayal olarak bugün gerçeğe döndüğünü söyledi.

Harmancı, Kanlıdere’nin Lefkoşa’nın her iki tarafından da akan yaşam kaynağı olduğunu vurgulayarak,  projenin dereyi, toplumun bir araya gelebileceği bir yaşam alanına çevireceğini söyledi.

Projenin iki toplumu sosyal yaşam içerisinde günlük ve doğal olarak bir araya getirmek için atılan en önemli adım olduğunu belirten Harmancı, projeye destek veren herkese teşekkür etti.

-AB, Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi’ne finansman sağlayacak

Etkinliğin ardından Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, AB’nin projeye yaklaşık 4,4 milyon euro finansman sağlayacağının öngörüldüğü ve UNDP tarafından hayata geçirileceği belirtilerek projeyle, “Lefkoşalıların bisiklet sürebilecekleri, yürüyüş yapabilecekleri ve doğayla iç içe olabilecekleri huzurlu ve sürdürülebilir bir alan yaratılmasının” amaçlandığı kaydedildi.

Açıklamada, Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politika Genel Müdürlüğü (DG REGIO) Genel Müdür Vekili Nicola De Michelis, “AB, Kıbrıs’ta yeşil alanların iyileştirilmesini ve şehirlerde sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesini sağlayan projelere destek vermektedir. Bu projeyle Pedieos/Kanlıdere’yi yenilikçi yaklaşımların, çevre dostu kalkınmanın ve doğa korumanın önemli bir örneği haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu girişim, hem yerel halkın yaşam kalitesini artıracak hem de daha iyi şehir planlamasına öncülük edecek. Bu tür projeler, AB’nin çevrenin korunmasına, toplumlar arası iş birliğinin geliştirilmesine ve kentsel alanlarda doğal yaşamın korunmasına verdiği önemin somut bir göstergesidir.” dediği ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, UNDP Kıbrıs Ofisi Başkanı Cihangir Haydarov’un ise, “Bu proje, UNDP’nin ekosistemleri iyileştirme, yaşam standartlarını yükseltme ve sosyal uyum ile uzlaşmayı güçlendirme konusundaki kararlılığının somut bir örneğidir. Projeyi hayata geçirerek sadece bölgenin ekolojik değerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel ve rekreasyonel faaliyetler için ortak bir alan da oluşturuyoruz. Bu girişim, doğa temelli çözümleri ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyerek hem insanların hem de gezegenin birlikte gelişimini sağlama yolundaki daha geniş UNDP taahhüdünün bir parçasıdır.” açıklamalarında bulunduğu belirtildi.

-Projenin aşamaları

Rehabilitasyon projesinin ilk etabının Kasım 2025’e kadar tamamlanması öngörülürken, AB’nin nihai onayının ardından tüm projenin Eylül 2027’de tamamlanması planlanıyor. 

Devamını Oku

Kıbrıs

“İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, Gülten Dayıoğlu’nın katılımıyla yapıldı

Published

on

By

Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, bu yıl Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) ev sahipliğinde KKTC’de yapıldı.

Her yıl Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta gerçekleştirilen törende bu yıl ödüle ‘Buradayım’ isimli romanıyla Filiz Gündoğan layık görüldü.

Tören açılışında, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu üyesi Murat Aktuğ, AÖA Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı ve Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu birer konuşma yaptılar.

Açılış konuşmaları sonrasında ‘Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi’ isimli panel düzenlendi. Panelin başkanlığını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Sever üstlendi.

Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Öznur, 29 Mayıs Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül ve Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nden Dr. Çağın Zort konuştu.

Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu tarafından Filiz Gündoğan’a ödülü takdim edildi.

Etkinlik Gülten Dayıoğlu’nun 90. yaş gününün kutlanması sonrasında imza etkinliğiyle son buldu.

-Aktuğ

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aktuğ törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bugün burada sadece bir ödül töreni maksadıyla bir araya gelmiş değiliz. Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti edebiyatıyla ilgili belki de tarihin en üretken yazarının vesile olduğu bir vakıfın ödül töreni için bir araya geldik.” dedi.

Kendisinin Gülten Dayıoğlu’yla tanışmasının 1970’li yıllarda Ayşegül serisiyle başladığını söyleyen Aktuğ, bu kitapların sorgulama, hayal gücünü geliştirme ve toplumsal konularda farklı bakış açıları edinme becerilerini geliştiren bir başlangıç olduğunu kaydetti.

Aktuğ, çocukların ve gençlerin gelişiminin sadece edebiyatçı ve yazarların katkısıyla sağlanamayacağını işaret ederek, aileler ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü, Atatürk Öğretmen Akademisi gibi kurumların desteklerinin sağladığı bu gibi ortamların çok önemi olduğunu ifade etti.

Konuşmasının sonunda edebiyatın bir çocuğun iç dünyasında köprü kurmak olduğunu aktaran Aktuğ, “Gelin bu köprüleri hep birlikte kuralım.” şeklinde konuştu.

-Konderalı

Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konderalı da konuşmasında Vakfın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”ni gerçekleştirdiklerini işaret ederek, bunun sadece bir ödül töreni değil, aynı zamanda umuda ve inanca olan bir yolculuğun kutlanması olduğunu söyledi.

Gülten Dayıoğlu’nun kurduğu vakıf sayesinde genç kalemlere ellerini uzattığını ve onların seslerini daha gür duymalarını sağladığını kaydeden Konderalı, gençlerin seslerinin sadece edebiyatı değil toplumu da değiştirip, dönüştürdüğünün altını çizdi.

Konderalı, Dayıoğlu’nun yalnızca Türk Edebiyatı’nın üretken ve değerli bir yazarı olmadığını aynı zamanda çocukların ve gençlerin dünyasını derinden anlayan, onların düşlerine, sıkıntılarına kulak veren edebiyat dünyasının Fadiş’i olduğunu dile getirdi.

Gülten Dayıoğlu’nun izinden yürüyen her kalem bizim için bir ışık demetidir.” diyen Konderalı, bu ışığı çoğaltmak ve yaymanın da öğretmen ve öğretmen adaylarının en kutsal görevleri olduğunu söyledi.

Konderalı konuşmasında, ödül alacak genç yazarı da kutlayarak, “Kaleminiz hiç susmasın.” dedi.

-Murat Dayıoğlu

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu ise konuşmasında Vakıf hakkında bilgi vererek, 2007 yılında kurulduğunu belirtti.

Vakfı 2007 yılından bu yana hep etkin tuttuklarına dikkat çeken Murat Dayıoğlu, “O taahhütten bu yana 18 tane ödül verdik. 18 tane kitabımız yayınlandı.” dedi.

Murat Dayıoğlu, bugün Vakfın logosuyla yayınlanan kitapların hem gençler ve çocuklar arasında hem de öğretmenler ve veliler arasında tavsiye edilir kitaplar olarak kabul edildiğini işaret etti.

Bu yıl ödül alan yazar Gündoğan’ı da kutlayan Dayıoğlu, Vakıf olarak nisan ayında o yılın yazarını belirlediklerini ve 23 Nisan’da da Gülten Dayıoğlu’nun ödülü alan kişiye kazandığını bildirdiğini ve Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta da ödül törenini yaptıklarını açıkladı.

– “Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi” isimli panel düzenlendi

Açılış konuşmaları sonrasında gerçekleştirilen panelde başkanlık yapan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Sever aynı zamanda Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi Kurucu Müdürü olduğunu söyleyerek, böylesi bir merkezin Türkiye’de tek olduğunu söyledi.

Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Şevket Öznur, Kıbrıs’ta çocuk edebiyatının tarihçesi hakkında sunum yaptı. Çocuk edebiyatında masalların önemli bir yeri olduğunu işaret eden Öznur, başta Reşat Ebeoğlu olmak üzere bu alana katkı yapanlar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de Çocuk Edebiyatı’na dair konuşan 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül, Türkiye’de çocuk edebiyatının öncelikle Avrupa’daki eserlerin çevirileri üzerinden başladığını, daha sonra bu çevirileri yapan yazarların çocuk edebiyatı üzerine eserler yazdıklarını söyledi.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağın Zort ise konuşmasında çocuk edebiyatı bağlamında masallar, ninniler ve şiirler hakkında konuşarak, Kıbrıs Türk kültürünün bir parçası olan ninnilerden örnekler verdi.

-Gülten Dayıoğlu

Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu katılımcıların alkışlarıyla 90. yaş günü kutladı.

Törende, “Buradayım” isimli romanıyla birinci gelen Filiz Gündoğan’a ödülünü takdim eden Gülten Dayıoğlu, Kıbrıs’a koşarak geldiğini ve doğum gününü de ilk kez yurt dışında kutladığını söyledi.

Konuşmasında, Vakfın kuruluş aşaması hakkında da kısa bir bilgi veren Gülten Dayıoğlu, Vakfın kuruluş fikrini ilk ortaya attığı 2007 yılında onu destekleyen eşi Cevdet Dayıoğlu’nu kendisine “Ben varım. Yayındayım.” dediğini ifade etti.

Vakfın kuruluş aşamasında birçok insanın destek olduğunu aktaran Dayıoğlu, herkese teşekkür etti.

Dayıoğlu, o dönemde 40 üniversiteye mektup yazdığını ve 15 üniversitenin geri dönüş yaptığını söyleyerek, o günden itibaren bugüne kadar üniversiteleri dolaşıp bu tür törenler düzenlediklerini kaydetti.

Dayıoğlu, tek hedeflerinin çocuk olduğunu işaret ederek, “Amacımız kitap okuma kültürünün oluşmasıdır.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda Kıbrıs’a dört defa geldiğini belirten Dayıoğlu, “Tüm kalbimle herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam