Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Bugün su Güzelyurt ovası ile buluşmuştur

Published

on

Başbakan Ünal Üstel Su Master Planı Çalışmaları Lansmanı’nda konuşma yaptı.

Başbakan Ünal Üstel konuşmasında şunları kaydetti:

“Su hayattır…Su yoksa hayat da yoktur. O yüzden su sadece bizim için değil tüm insanlık ve canlılar için yaşamsal bir ihtiyaçtır.

Kurak bir ada ülkesi olan ülkemiz, yüzyıllardır susuzlukla boğuşmak zorunda kalmıştır.
Bu nedenlerden dolayı, su meselesi, tarih boyunca Kıbrıs adasının en öncelikli konuları arasında yer almıştır.Türkiye’den su getirilmesi projesi ise 1960’lı yıllarda ilk kez yüksek sesle dile getirilmeye başlanan, 1980’li yıllarda siyasal bir söylem haline dönüşen,
1990’lı yıllarda balonla denenen ama sürdürülemeyen, Borularla su getirilmesi projesi olarak ilk kez 2009 yılında tek başına iktidarda olduğumuz bir dönemde bizim hükümet programımızda yer alan,2012 yılında iktidarımız döneminde temeli atılan 2015 yılında ilk etapları tamamlanan ve hayata geçirilmiş en yaşamsal projelerden biridir.
Zaman bu projeye karşı çıkanları değil, bizim gibi projenin hayata geçirilmesini savunanları haklı çıkarmıştır.
Bugünlerde, projenin kullanma suyu etabından sonra ikinci en büyük etabı olan tarımsal sulama etabının ilk aşamalarının da tamamlandığını görmekten sadece bir başbakan olarak değil, bir Kıbrıs Türkü olarak büyük bir heyecan ve mutluluk duyuyorum.

Asrın Projesi diye adlandırılan bu dev proje, asla gerçekleşemez diyenlerin aksine etap etap gerçekleşmektedir.
Bu vesile ile hayallerin gerçeğe dönüşmesinde önemli bir pay sahibi olan Başta TC Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz başta olmak üzere tüm Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerine buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bazılarımız hatırlamayabilir ancak kablo ile elektrik projesi de 1984 yılında yine bizim tarafımızdan dile getirilmiş projelerden bir tanesidir.
ve yıllar sonra, elektrik hayalini gerçeğe dönüştürmek üzere ilk adımları atmayı Allah bize nasip etmiştir. İnşallah bir hayalin daha gerçeğe dönüştüğüne hep birlikte tanıklık edeceğiz.

Biz Türkiye ile birlikte, bir ve kardeş olarak, birbirimize tam güven ve uyum içerisinde yürüdüğümüz sürece bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Halkının gerçekleştiremeyeceği hiç bir büyük proje ve büyük hayal olamaz.
KKTC‘ye Su İletim Projesi’nin 2. etabı olan “Güzelyurt ve Mesarya Ovası Sulama Projesi” kapsamında Türk Mühendislerce tam 5.7 kilometre uzunluğunda muazzam bir tünel inşa edildi.
Bunun yanında Güzelyurt ovası ve Mesarya Ovası ile suyu buluşturmak için kilometrelerce su iletim hattı yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor.
Şu anda Güzelyurt ovasında 18 bin dekarın sulanmasını sağlayan Proje, tüm etapları ile tamamlandığında, Güzelyurt’ta yaklaşık 35 bin, Mesarya Ovası’nda ise yaklaşık 98 bin dekar arazinin sulanması mümkün olacaktır.

Proje tam manası ile tamamlandığında, 75 milyon metreküplük Türkiye’den gelen can suyu, topraklarımıza ve insanımıza can verecek, hayat verecek…

Bunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için anlamı çok büyüktür.

Dünya genelinde yaşanan iklim krizi ve bunun yarattığı etkilerle su kaynakları her geçen gün azalmakta, ülkeler su için savaşmanın eşiğine gelmekte veya savaşmaktadırlar.

O yüzden, Türkiye’nin kendi topraklarından çıkan can suyunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşınması finansal bir olaydan öte yaşamsal bir olay olarak karşımızda durmaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir ada olarak büyük bir tarım ülkesi olmayabilir.

Ama kendi topraklarımızda, kendimizin ve ülkemize dışarıdan gelen misafirlerimizin gıda ihtiyacını karşılamak son derece önemlidir, hayatidir, ekonomiktir ve stratejiktir.
Bugün su Güzelyurt ovası ile buluşmuştur. Yarın mesarya ile buluşacaktır.
Peki yaşam suyunun Güzelyurt ovası ile buluşması aslında ne anlama gelmektedir. Buna bakmakta fayda vardır.
Su, Güzelyurt ovasında yıllardır yetiştirilen, ancak kuraklık ve tuzlanma ile birlikte her gün azalan narenciyenin korunması demektir.

Buna bağlı olarak orada kurulan narenciye işleme fabrikaların ayakta kalması demektir.
Oradaki çalışanların iş ve aş bulmaya devam etmeleri demektir.Orada tarım sektöründe çalışan tüm sektörlerin kendi topraklarına sıkı sıkıya tutunması demektir.
Özetle, Oradaki eko sistemin korunması demektir.Eko sistemin korunması, aş demektir, iş demektir, bölge insanının göç etmek zorunda kalmaması demektir.

Bu arada belirtmekte fayda görüyorum, Narenciye sadece bölge için değil aynı zamanda işlenmiş süt ürünlerinden sonra ikinci en büyük ihraç kalemimiz olması bakımından ülke ekonomimiz açısından da son derece önemlidir.

Suyun Mesarya ovası ile buluşması da ülke tarımı üzerinde son derece olumlu etkiler yaratacaktır.
Bugün burada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Su ve Toprak Master Planı Toplantısında olduğu gibi gerek Türkiye’deki uzmanlar gerekse Tarım Bakanlığımıza bağlı Tarımsal Araştırma ve Tarım Dairesi’nin yürüttüğü çalışmalarla Su Master Planına göre şekillenecektir.

Elbette, suyun gelmesi kadar, suyun ne şekilde ve nasıl kullanılacağı da son derece önemlidir.
Tarım sektörünün, yapılacak master plana göre yeniden revize edilmesi, burada belirlenecek daha verimli tarım modellerine geçilmesi de bir bütünsellik içerisinde ele alınmalıdır.
Biz hükümet olarak bu konuyu da en az suyun gelmesi kadar önemsiyoruz. Ve bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini dünya ile buluşturmak gibi bir hedefimiz var…
Dünya ile buluşmak için dünyaya da hazır olmak gerekir.

Biz bu hedef doğrultusunda emin adımlarla, Türkiye ile el ele, gönül gönüle ilerlemeye devam ediyoruz.
Biz bu anlayışla çalışıyor ve büyük projeleri hayata geçirmek için gerekli adımları atıyoruz.
Su projesi bunlardan biriydi.
Havalimanı projesi bunlardan biriydi.
Enterkonnekte sistemle Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi projesi bunlardan biridir.

Türkiye ile imzaladığımız, Mali ve İktisadi İşbirliği Antlaşmasında yer alan, karayollarının geliştirilmesi, sağlık ve eğitim alanındaki yapısal iyileştirmeler, teknoloji alanında atılacak adımlar, hızlı internete geçiş gibi süreçler hep bu vizyona uygun adımlarımız olacaktır.

Bu noktada en büyük desteği her zaman olduğu gibi anavatan Türkiye’mizden görüyoruz.
Sözlerime son verirken, asrın en büyük projelerinden biri olan su projesine tam destek vererek, bu büyük hayali 3 yıllık kısa bir sürede hayata geçirilmesini sağlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.

Su Projesini 2009 yılında hükümet programına alan Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na saygılarımı sunuyor, ondan sonra göreve gelerek projenin ilk adımlarını ve temelini atan Rahmetli Başbakanlarmızdan Sayın İrsen Küçük’ü huzurlarınızda saygıyla ve rahmetle anıyorum.

Projede emeği bulunan herkese halkım adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…
Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yardımcımız sayın Cevdet Yılmaz’ı ve heyetini aramızda ve adamızda görmekten büyük mutluluk duyduğumu bir kez daha yineliyor, hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.’

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam