Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Basın Özgürlüğü” paneli yapıldı

Published

on

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği “basın özgürlüğü” konulu panel dün akşam yapıldı. Birlik lokalinde yer alan panelde Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı ile Gazeteci-Yazar Cenk Mutluyakalı konuştu.

Moderatörlüğünü gazeteci Canan Onurer’in yaptığı panelde konuşan Avukat Hasan Esendağlı, “Ne olursa olsun ifade özgürlüğünün sınırları, ceza kurallarıyla belirlenmemeli” dedi.

Esendağlı, basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün bir alt başlığı olduğunu belirterek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla geliştiğini söyledi.

İfade ve basın özgürlüğünün sınırsız olmadığını, sınırların belirlenmesinin ise sıkıntılı bir konu olduğunu kaydeden Esendağlı, ifade özgürlüğünün, AİHM Sözleşmesi, anayasa ve yasalarla korunan haklarla zaman zaman çelişki içinde olabildiğini belirtti.

Esendağlı, bir hakkın kullanımının, diğer bir hakkın kullanımını engelleyebildiğini, hukukun ise bu dengeyi kurmak için var olduğunu kaydetti.

“Ne olursa olsun ifade özgürlüğünün sınırları, ceza kurallarıyla belirlenmemeli” diyen Esendağlı, medyadaki etik sorunlara işaret ederek ancak kötü örnekler alınırsa ifade ve basın özgürlüğünün daraltılmış olacağını söyledi.

Esendağlı, günümüzde siyasilerin şikayetleriyle dava okunan kişilerin sayısında artış görüldüğünü belirterek yargı sürecindeki sıkıntılara değindi ve devletin, yargı eliyle ifade özgürlüğünü tehlikeye attığını anlattı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı, ifade özgürlüğüne cezai yaptırımların savunulmaması gerektiğini vurguladı.

Gazeteci-Yazar Cenk Mutluyakalı da paneldeki konuşmasında, 34 yıldır gazetecilik yaptığına işaret ederek “34 yıldır gazetecilik yapıyorum, basının hiç bu kadar kirlendiğini ve menfaat grupları tarafından kuşatıldığını görmedim. Basın özgürlüğünde yaşadığımız en büyük tehlikelerden biri de içinde bulunduğumuz durumdur” dedi.

Mutluyakalı, basın ve ifade özgürlüğü alanındaki mücadelenin, kimi çevrelerce istismar edildiğini anımsattı; bu durumun da gazetecilere ve medyaya yönelik bir güvensizlik yarattığını söyledi.

Mart ayında yapılan bir anketin sonuçlarına atıfta bulunarak medyanın, güvenilirlik sıralamasında son sıralarda yer aldığını ifade eden Mutluyakalı, sadece yasalara odaklanmanın yeterli olmadığını, bu gerçeği de sorgulayarak hareket etmek gerektiğini vurguladı.

Mutluyakalı, siyaset ve sendikalar dahil pek çok kurumda güven erozyonu yaşandığını, her kesimin kendi mağduriyetine odaklanarak yüzleşmeden kaçındığını da ifade ederek, “İnsanlar artık gazeteci denen kimseleri haksızlıkların üzerine giden, sistemi sorgulayan kişiler olarak görmüyor” şeklinde konuştu.

“Bu durumu bizler de normalleştirdik” diyen Cenk Mutluyakalı,  “Medyaya güvenin dibi görmesi, esas konularımızdan biri olmalı. Lağım çukurundayız ve halen nefes alabiliyorsak, başımızı kaldırmalı, bu durumu kabullenmediğimizi yüksek sesle dile getirmeliyiz. Medya özellikle sahiplik yapısı anlamında, gazetecilik maksatları dışında ele geçiriliyor, ihale işlerinde kullanılıyor, gazeteciler patron marifetiyle mahkum ediliyor” ifadelerini kullandı.

Cenk Mutluyakalı, basın özgürlüğünün, medyadaki kirlilik yüzünden de ortadan kalktığını, gazetecilerin hapiste olmadığını ancak gazetelerinde hapis durumda kaldığını söyledi.

Mutluyakalı, gazeteciliğin özünden uzaklaşan gazetecilerin programlarına çıkan, onlara demeç veren siyasileri de utandırmak gerektiğini belirterek “Haysiyetsizlik meşrulaştı” dedi.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin kapsamlı bir medya araştırması yapmak yanı sıra medyadaki kirlenmeye karşı daha radikal kararlar almasını öneren Mutluyakalı, “Özgürleştirdiğimiz ortam başkalarının kirine dönüşüyor” diye konuştu.

Medyadaki ekonomik sıkıntılara da işaret eden Mutluyakalı, gazeteci sayısının da aldıkları maaşların da azaldığını, bu yüzden medyanın her bir kuruş verene karşı kırılgan hale geldiğini, oto sansürün yayıldığını söyledi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar’dan Türkiye’ye geçmiş olsun mesajı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’de meydana gelen ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de hissedilen deprem nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’de meydana gelen ve ülkemizde de hissedilen depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Herhangi bir can kaybı olmaması en büyük tesellimizdir. Allah, ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Ünal Üstel’den Türkiye’deki depreme ilişkin geçmiş olsun mesajı

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, Balıkesir ve çevre illerde hissedilen 6.1 büyüklüğündeki deprem nedeniyle bir mesaj yayımlayarak, Türkiye halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.

Üstel, yaşanan depremden dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin Balıkesir ili ve çevre illerinde hissedilen 6.1 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza ve kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, hayatın en kısa sürede normale dönmesini temenni ediyorum,” ifadelerini kullandı.

KKTC olarak her zaman Türkiye’nin yanında olduklarını vurgulayan Üstel, deprem sonrası Türkiye’ye destek vermeye hazır olduklarını da belirtti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, ihtiyaç duyulduğu anda her zaman olduğu gibi Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında olmaya, yardım ve desteğimizi sunmaya hazırız,” diyen Başbakan Üstel, dayanışma ve kardeşlik vurgusuyla mesajını tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kamu Hizmeti Komisyonu öğretmenlik sınavlarının tamamlandığını açıkladı

Published

on

By

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer A. Köseoğlu 2025-2026 öğretim yılı öğretmenlik sınavlarının tamamlandığını açıkladı.
Köseoğlu, 1 Ağustos tarihinde Eğitim Bilimleri Testi, 2 – 3 Ağustos ile 9 – 10 Ağustos tarihlerinde de branş sorularından oluşan sınavların başarıyla tamamlandığını belirtti.
Ömer Köseoğlu, konuya ilişkin açıklamasında, sınav sonrası açıklanan sonuçların geçici olduğunu hatırlatarak, sonuçlara itirazı olan adayların 3 iş günü içerisinde itiraz edebileceklerini aktardı.

Köseoğlu, “İtirazlar sonrası kesinleşecek liste sonuçlarına göre 60 ve üzeri puan alan adaylar başarı listesine girmiş olacaklar. Sınav tüzüğü çerçevesinde ihtiyaç sayısı kadar aday mülakata çağrılacaktır” dedi.
Köseoğlu, mülakat sonrasında başarılı olan adayların atamalarının yine Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı tarafından yapılacağını belirtti.
Genel Ortaöğretim Dairesi ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’nin mülakat ve atamalarının 24 Ağustos’ta başlayacak seçim yasaklarından önce yapılmasının mümkün olamayacağını aktaran Köseoğlu, Milli Eğitim Bakanlığından taleplerin gecikmeden gelmesi halinde İlköğretim Dairesine ait mülakat ve atamaları ise yasaklar öncesinde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam