Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel, Büyükelçi Yasin Ekrem Serim’i kabul etti: Çok kısa sürede KKTC’nin enerji sorunu tarih olacak

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ve beraberindeki heyeti Başbakanlık Şeref Salonu’nda kabul etti.

Kabulde, Başbakanlık Müsteşarları Berhan Ongan, Hüseyin Cahitoğlu, Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Durali Güçlüsoy ve İstatislik Kurumu Başkanı İrfan Tansel de hazır bulundu.

Başbakan Ünal Üstel, göreve yeni başlayan Büyükelçi Yasin Ekrem Serim’le bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu ifade etti.

Büyükelçi Yasin Ekrem Serim’in üniversite eğitimini KKTC’de aldığına dikkat çeken Üstel, “Türkiye olduğu gibi KKTC de büyükelçimizin vatanı sayılır. Çünkü eğitim yıllarını burada geçirmiştir. Böyle değerli bir ismi, Lefkoşa Büyükelçisi olarak görevlendiren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’a teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin et ve tırnak gibi birbirinden ayrılamayacağına vurgu yapan Üstel, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti her ihtiyaç duyduğumuz noktada yanımızdadır. Halkımızın ihtiyacı olan büyük projelerin hayat bulması için Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığımız İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolleri ile sağlanan kaynaklarla halkımızı çağdaş ve refah seviyesi yüksek bir ülkede yaşatmak adına canla başla çalışıyoruz. Bu noktada Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’nin, lişkilerin en üst noktalara taşınması, projelerin planlandığı zamanda tamamlanması noktasındaki köprü rolü bizim için yaşamsaldır. Sayın Büyükelçimizle, zaten yüzyıllardır var olan gönül köprülerini daha da sağlamlaştıracak ve Türkiye ilişkilerimizi karşılıklı güven ve saygıya dayalı şekilde yürüteceğimize canı gönülden inanıyorum” dedi

Bir önceki Büyükelçi Metin Feyzioğlu ile işbirliği içinde, uzun yıllar bekleyen projelerin tamamlanması konusunda önemli çalışmalara imza attıklarını vurgulayan Üstel, “Kıymetli Büyükelçimizle birlikte 2012 tarihinden itibaren bekleyen ve yarım pek çok projeyi tamamladık. Yeni büyükelçimizle de uyum içerisinde çalışmalar yürütecek ve ülkede yarım kalmış proje bırakmayacağız.” dedi.

Üstel şöyle devam etti:

Yeni dönemde gündemimizde enerji konusu olacak. Ülkemizde yaşanan enerji sorununu, inanıyorum ki hep birlikte ortadan kaldıracağız. Daha önce de Anavatanımızla iş birliği içinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la Türkiye Cumhuriyeti’nden kablo ile enerjinin ülkemize gelmesi için bir protokol imzaladık. Protokol çalışmaları çerçevesinde yapılan fizibilite raporları yakın zamanda tamamlanacak. Fizibilite çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile imzaladığımız işbirliği antlaşmalarına uygun olarak gerekli adımları mutlaka atacağız. Ben inanıyorum ki çok kısa süre içinde ülkemizde yaşanan enerji sorunu tarih olacak

Kabulde bir konuşma yapan Büyükelçi Yasin Ekrem Serim de “Kabulünüz için çok teşekkür ediyorum. KKTC’ye Türkiye Cumhuriyeti nezninde ki 16. Büyükelçisi olarak göreve başlamaktan onur ve gurur duyuyorum. Sizlerin de malumunuz Hayatımızın belli bir bölümünü KKTC’de hem eğitim görmüş hem de yaşamış biri olarak üstlendiğimiz vazifenin gururu ve memnuniyetinin yanı sıra sorumluluğunun da bilincinde olarak çalışacağıma emin olabilirsiniz. Ben ve tüm misyonumuz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumları bu konuyla alakalı ellerinden gelenin daha fazlasını yapacağından kuşkunuz olmasın. Türkiye Cumhuriyeti olarak bundan önce nasıl KKTC’nin yanında olduysak bundan sonrada olacağız. Görev sürem boyunca da KKTC halkının hak ettiği, her alanda inşallah aydınlık yarınlara ulaşması için elimden geleni yapacağım. Ben bu vesileyle buradaki görev sürem boyunca da buradaki vatandaşlarımıza Kıbrıs Türkü’ne her alanda katkı yapacak her bir icraata vesile olursak ne mutlu bize” dedi.;

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Depremle ilgili hukuki süreci takip eden komite, İsias hakkındaki bilirkişi raporunu değerlendirdi

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi raporuyla, İsias Otel davasında tutuksuz yargılananlar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasından sorumlu bulunduğunu, yıkımın da depremin şiddetinden kaynaklandığı tezinin çürütüldüğünü belirtti.

Komite, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde, 28 Ekim’de açıklanan Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinin 170 sayfalık raporu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Açıklamada, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri inceledikten sonra raporu hazırladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, raporun hem kapsamlı değerlendirmeleri içerdiği hem de Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin taraf avukatlarının iddia ve taleplerini dikkate alarak bilirkişi heyetine yönelttiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin ardından 35 Şampiyon Meleğimizi Adıyaman’da İsias Otel enkazında kalplerimize gömdükten sonra İsias davasının her safhasını yakından takip etmek üzere, bağımsız vekilimiz ve Meclis’teki tüm partilerden en az bir vekilin katılımıyla oluşturulan Ad-Hoc Komitemiz, İTÜ-Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırlayıp 28 Ekim 2024’te mahkemeye sunduğu İsias Davası sürecinde çok önemli öneme haiz 170 sayfalık bilirkişi raporunu tetkik etmiştir.”

-Binanın yıkılma sebepleri

Komite açıklamasında, rapordan binanın yıkılma sebeplerine ilişkin şu alıntı yapıldı:

“Sabit beton ve malzeme kusurları; Projeye aykırı kaçak katlar ve yapısal değişiklikler; Etriye ve donatı eksiklikleri; Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmaması; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya projeye aykırı asansör rklenmesi; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya, projeye aykırı asansör eklenmesi; Eksik burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkileri; Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmaması ve İskan Belgesine ilişkin bulgular.”

Açıklamada, bilirkişi heyetinin, ayrıntılı olarak yaptığı teknik inceleme, keşif ve tetkiklerin ardından İsias Otel binasının ana başlıklar halinde verilen sebeplerden ötürü yıkıldığı kanaatine vardığı ve tutuksuz yargılanan sanıklar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasında sorumluluğunun bulunduğunun açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda ifade edilen bulgular nezdinde savunma tarafının iddia ettiği yıkıma sebep olan esas nedenin depremin şiddetli olması tezinin de çürütülmüş olduğu vurgulandı.

-“Sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edildi”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bilirkişi raporunda ayrıca binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesini sağlayacak ve dava sonucunda Şampiyon Melekler için adaletin en iyi ve doğru şekilde tecelli etmesine olumlu etkisi olacak bulgulara da yer verildi. Diğer bir anlatımla; sonucunda ne olursa olsun iradesi ile yapılmış sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edilmiştir.”

-“Dava sürecini yakinen izlemeye devam edeceğiz”

Davanın, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek beşinci duruşmasında İTÜ/ Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırladığı raporunda tespit edilen bulgular ışığında görüşülmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, “Daha önceki tüm duruşmalarda hazır bulunmuş olan Komitemiz, bu duruşmada da hazır bulunarak dava sürecini yakınen izlemeye ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin yanında olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı ile DAÜ bütçesi komiteden geçti

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, 16 Milyar 700 Milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile 6 Milyar 572 Milyon 217 bin TL’lik Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) bütçesi oyçokluğuyla onaylandı.

Komitede görüşülmesine pazartesi akşamı başlanan ve bugün devam eden DAÜ bütçesi, konuşmaların ardından oylandı ve 210 milyon TL’lik artışla kabul edildi. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oyçokluğuyla komiteden geçti.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç, tedbirler ve tasarruf noktası konusundaki rakamların doğru olduğunu vurgulayarak, gerekirse yazılı verip, altına imzasını atabileceğini kaydetti.

Bazı noktalarda öğretmen eksikliği yaşanmasına rağmen istihdam yapılmadığını söyleyen Kılıç, tasarruf tedbirleri ile ilgili bilgi verdi.

Kılıç, emekli, yarı zamanlı öğretim, grupların birleşmesi, gibi alanlarda tasarruf yapılacağını söyleyerek, öğrenci sayısı artmayacakmış gibi bir hesaplama yapılamayacağını belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’nün desteklenmesini savunan biri olduğunu ancak DAÜ’nün de adım atması gerektiğini söyledi.

DAÜ’nün 250 milyon TL’lik kaynak yaratacağını belirttiğini söyleyen Çavuşoğlu, kendisi de bütçe artışına yönelik önerisini sundu.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova da Bakan Çavuşoğlu’nun “acı gerçekleri” anlatarak, teklifte bulunduğunu, kamu maliyesi olarak kendilerinin iki ana grupta tasarruf beklentisinde olduklarını, Bakan Çavuşoğlu’nun önerisine olumlu bakacaklarını söyledi.

-Özcenk

DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, devamlı personel yapılan kişileri işten çıkarmanın mümkün olmadığını söyleyerek, bundan sonra bu şekilde işe alım yapılmaması gerektiğini belirtti.

Özcenk, tanıtımla ilgili zafiyet yaşandığını ancak yeni yönetimin tanıtıma yönelik projeleri bulunduğunu söyleyerek, çeşitli ülkelerde tanıtım yapıldığını kaydetti.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da öneride bulundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, DAÜ’de doğrusal bir çöküş yaşandığını, CTP’nin UBP’yi bu konuda defalarca uyardığını söyleyerek, yıllar içinde öğrenci gelirlerindeki düşüşe işaret etti.

Şahali, Mayıs 2019’dan bugüne DAÜ’de yaşanan her adımdan UBP’nin de sorumluluğu bulunduğunu söyleyerek, “Bu üniversite ortak gayretimizle kurtulacak” dedi.

DAÜ dışında bu toplumun çeşitli kurumlarının battığının görüldüğünü dile getiren Şahali, DAÜ çalışanlarını rencide etmenin gereği olmadığını söyledi.

Şahali, CTP’nin DAÜ bütçesine olumlu oy vermeyeceklerini belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’yü bu noktaya getirenin “popülizm olduğunu”, DAÜ ile ilgili sorumluluklarının bilincinde olduklarını söyledi.

Çavuşoğlu, tedbir alınması noktasında çok yavaş gidildiğini söyledi.

Konuşmaların ardından DAÜ bütçesi oyçokluğuyla komiteden geçti. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oylanarak oyçokluğuyla onaylandı.

Toplantıya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından 68 Milyar 970 Milyon 569 bin TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesi, 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesi ile Gelirler bütçesi ele alınacak.

Komite, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp oylayarak, çalışmalarını tamamlayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Komitede DAÜ bütçesi tartışılıyor… Bakan Çavuşoğlu: “DAÜ konusunda siyaset yapmıyorum, gerçekleri konuşuyorum”

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 6 milyar 362 milyon 217 bin TL’lik DAÜ bütçesi görüşülüyor.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu komite toplantısında yaptığı konuşmada, “DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” diyerek, DAÜ konusunda siyaset yapmadığını, gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” diye konuştu.

-Özcenk

DAÜ bütçesi üzerine söz alan DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından hükümetin yapması gerekenleri yaptığını ifade etti. Bakanlar Kurulu’ndan 20 gün önce geçen tüzüğe değinen Özcenk, konuyla ilgili ek protokolün pazartesi imzalanacağını kaydetti.

“DAÜ gözbebeğimiz” diyen Özcenk, “Hayat pahalılığı bizi mahvetti… Öğrenci gelirlerimizle gemimizi yürütmemiz mümkün değil” diye konuştu. “Öncelikle kendi evimizi tertiplememiz lazım” vurgusu yapan Özcenk, oylamanın DAÜ kurumunun önemi göz önünde bulundurularak yapılmasını istedi.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç ise, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından geçen beş ayda protokolün gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Kılıç, 2025 yılında öngördükleri tasarruf tedbirlerinden de bahsederek, rakamları aktardı.

2027 yılında denk bütçe hedeflediklerini kaydeden Kılıç, çok ciddi bir şekilde tanıtım yaptıklarını söyledi. Özellikle harçlarda düzenleme yapmayı öngördüklerini dile getiren Kılıç, üniversitenin çalışmalarını anlattı.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmaya çalıştıklarını ifade ederek taleplerini de dile getirdi.

-Çavuşoğlu: “Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildi”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, DAÜ’nün önemli bir kurum olduğunu ancak önemsizleştirildiğini ifade etti. DAÜ hakkında beş yıldan beridir gerçekleri söylediğinde, hakaret duyan biri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, DAÜ hakkında yapılan konuşmaların gerçekçi olmadığını belirtti.

Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildiğini, farklı rakamlar aktarıldığını dile getiren Çavuşoğlu, DAÜ’nün kendi kendini toparlaması gerektiğini daha önce söylediğine işaret etti. DAÜ’nün özerk yapısını koruması gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, alınabilecek tasarrufları kalem kalem DAÜ’lülerin yazdığını ve kendilerinin de kabul ettiğini söyledi.

DAÜ’nün sürdürülebilir yapıya ulaşabilmesi için olaya ekonomik açıdan bakılması gerektiğini konuştuklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, uyarılarına rağmen DAÜ tarafından verilen rakamların doğru çıkmadığını belirtti. İç borçlanmada 135 milyon TL’lik bir para olduğunu ifade eden Nazım Çavuşoğlu, “Bu bir tasarruf değil, ödenecek paradır. Siz bunu tasarruf miktarında gösteriyorsunuz” dedi.

Emekliye ayrılan personelin yerine birinin konulmamasının tasarruf olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, “Kendi bilgime göre bu ekonomik akılla uyuşmaz… Daha da durdurulması gereken hocalar var” diye konuştu.

Ek bir sözleşme yapılarak, emekli olan kişilerin ihtiyaç olup, olmadığına bakılmaksızın istihdam edilmek ve bölüm kapansa bile söz konusu kişilerin 65 yaşına kadar ödenmek istendiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” dedi.

Nazım Çavuşoğlu, “Var olan müdür sayısı 12’dir, onu daha düşürmediler. Olmayan müdürlüğü düşürmeye çalışıyorlar” eleştirisinde bulundu.

“DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” dediğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, gelir artırıcı faaliyet olarak DAÜ’de herhangi bir şey görmediklerini söyledi. Çavuşoğlu, tasarruflar konusunda bilinen maaş kesintisi dışında bir doküman olmadığını kaydetti.

Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında sesler yükseldi. Muhalefet vekilleri ile Bakan Çavuşoğlu arasında tartışma yaşandı.

DAÜ konusunda siyaset yapmadığını dile getiren Nazım Çavuşoğlu, oy hesabı yapmadan gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Beş sene önce DAÜ’nün batmaya doğru gittiğini söylediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Sizin 2016’dan beri inişte olduğunuz aşikardır” dedi. Şu anda DAÜ’nün tanıtım diye bir operasyonu olmadığını belirten Nazım Çavuşoğlu, sorumlu pozisyonda olduğu için gerçekleri ifade etmek zorunda olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu daha sonra, rektörün ayağa kalkarak, 2025 yılında yapılacak tasarrufu kalem kalem açıklamasını istedi. Nazım Çavuşoğlu’nun rektörün ayağa kalkarak, konuşmasını istemesi komitede tartışmaya neden oldu.

Devamını Oku

Trending

Reklam