Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Berova, Azerbaycan Şehir Belediyeleri Birliği Başkanını kabul etti

Published

on

Maliye Bakanı Özdemir Berova, adada temaslarda bulunan Azerbaycan Şehir Belediyeleri Birliği Başkanı ve Nerimanov Belediye Başkanı Tamraz Taghiyev ve ona eşlik eden Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği (KTBB) ve Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar’ı kabul etti.

Maliye Bakanlığında bugün gerçekleşen kabulde, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Çatalköy-Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, Nesimi Belediye Başkanı Aziz Zeynalov, Sumqayıt Belediye Başkanı Orkhan Adigozelzade, Kepez Belediye Başkanı Yashar Abdullayev, Azerbaycan Şehir Belediyeleri Birliği Dış İlişkiler Müdürü Amrah Imanov, Azerbaycan Şehir Belediyeleri Birliği Dış İlişkiler Danışmanı Rovshan Mammadov ile Azerbaycan’ın KKTC Diaspora Başkanı Fuad Safaraliyev yer aldı.

– Berova: “Türklerin tarihi mücadele ile geçmiştir ve mücadelemizin sonucu zaferle sonuçlanmıştır”

Maliye Bakanı Özdemir Berova konuşmasında, Başbakan Ünal Üstel’in yurt dışı temasları nedeniyle iki ülke Belediyeler Birliği Başkanları ve heyetini kendisinin kabul ettiğini, Başbakan Üstel’in konuk heyete en derin sevgi ve selamlarını ilettiğini dile getirdi.

Son dönemlerde artan KKTC-Azerbaycan ilişkileri ve KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda yavaş yavaş yer buluyor olmasının önemine işaret eden Berova, iki ülke Belediyeler Birliği arasında imzalanacak protokolü önemsediklerine dikkati çekti.

“Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan… Biz üç devlet olarak aynı milletin üç parçasıyız.” diyen Maliye Bakanı Berova, Türklerin tarihi boyunca, pek çok sayıda devlet kuran ve devlet tecrübesi açısından da dünyanın sayılı milletlerinden olduğunu kaydederek; “Türklerin tarihi mücadele ile geçmiştir ve mücadelemizin sonucu zaferle sonuçlanmıştır.” diye konuştu.

KKTC’nin kuruluş aşamasına gelene kadar Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi verdiğini hatırlatan Berova şunları kaydetti;

KKTC’nin kuruluş aşamasına gelene kadar, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde yaşadığı zorlukların benzerini yaşadık. Kıbrıs Türk halkı olarak, Kıbrıslı Rumların zulümlerine karşı çok uzun yıllar varoluş mücadelesi verdik. 1960 yılında bir ortaklık anlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Ancak kurulduğu gün itibarı ile Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerin, Türk adı ve varlığının adada olmasını istemediler ve Kıbrıslı Türkleri gerek zulümle, gerekse zorlamak üzere Kıbrıs adasından çıkarmaya çalıştılar. Şanslıyız ki Anavatan Türkiyemiz var. Ve işte 1974 yılında uluslararası hukuka da dayanarak Anavatan Türkiye adaya geldi. Kıbrıslı Türkler bu mezalimden kurtuldu. O günden bugüne gelen süreç içerisinde bir Türk devleti olarak hem varlığımızı sürdürüyor, hem de gelişip büyümeye çalışıyoruz.”

Azerbaycan’ın Karabağ ile ilgili acısını Kıbrıs Türk halkının da yürekten hissettiğini ve tüm süreci yakinen takip ettiğini hatırlatan Berova; “Kendi adıma söyleyebilirim ki, o gün televizyonda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Karabağ’ın kurtuluşunu ilan etmesini gözlerim yaşararak izledim. Kıbrıs Türk halkı olarak çok büyük bir mutluluk duyduk.” dedi.

Berova, Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıslı Rumların yarattığı baskı sonucunda yaşadığı uluslararası insanlık dışı ambargolara da dikkati çekerek, özellikle direkt uçuş ve sportif faaliyetin ambargolardan etkilendiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ve Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar da, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği ile Azerbaycan Şehir Belediyeleri Birliği arasında sosyal, ekonomik ve kültürel bir işbirliği protokolü imzalayacaklarını kaydederek, karşılıklı tecrübelerin paylaşılacağını kaydetti.

Türk Dünyası ve Avrupa Konseyinde de birlikte çalıştıklarını belirten Özçınar, Azerbaycan heyetinin resmi olarak KKTC’yi ziyaret etmesi ve imzalanacak protokolün, ikili ilişkileri sürekli kılmak adına önemine işaret etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam