Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Birçok havayolu şirketi power bank kullanımını yasaklıyor

Published

on

 

 

Asya’daki birçok havayolu şirketi, uçaklarda yaşanan aşırı ısınma ve yangın olaylarının ardından lityum bataryalarla ilgili kuralları sıkılaştırıyor.

Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, ocak ayında Air Busan’a ait bir uçakta çıkan yangının kaynağı, lityum bataryalı taşınabilir bir power bank olabilir.

Soruşturma komitesi ve adli tıp uzmanlarının incelemelerinde, power bank kalıntılarında “birden fazla elektriksel erime izi” tespit edildi.

Yolcular, telefonlarını, tabletlerini ve dizüstü bilgisayarlarını şarj etmek için genellikle lityum iyon bataryalı power bank’leri yanlarında taşıyor.

Ancak üretim hataları, yanlış kullanım ve bataryaların yaşlanması gibi faktörler, uçuş sırasında yangın riskini artırabiliyor.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) verilerine göre, son 20 yılda uçuşlarda duman, yangın veya aşırı ısınma ile ilgili 500’den fazla lityum batarya vakası yaşandı.

Hangi havayolları yeni kurallar getirdi?
Güney Kore, mart ayında yürürlüğe giren düzenlemeyle ülke genelinde power bank’lerin ve elektronik sigaraların baş üstü dolaplarında taşınmasını yasakladı.

Yolcular, power bank’lerini koltuk ceplerine veya koltuk altına koymak zorunda. Ayrıca uçakta USB çıkışlarıyla power bank şarj edilmesi de yasaklandı.

Tayland Havayolları, 15 Mart’tan itibaren power bank kullanımını ve uçuş sırasında şarj edilmesini yasakladı. Bu karar, uluslararası havayollarında yaşanan ve power bank’lerin neden olduğu düşünülen yangın olaylarının ardından alındı.

Singapur Havayolları da nisandan itibaren power bank’lerin uçuş sırasında kullanımını yasaklayacak. Power bank’lerin uçakta USB portlarıyla şarj edilmesine de izin verilmeyecek.

Düşük maliyetli havayolu şirketi AirAsia, yolcuların power bank’leri yalnızca koltuk altında veya koltuk cebinde saklamasına izin verecek ve uçuş boyunca elektronik cihazların şarj edilmesini yasaklayacak.

Tayvan merkezli EVA Air, China Airlines ve Uni Air
de uçuş sırasında taşınabilir şarj cihazlarının kullanımını yasakladı.

Hong Kong Sivil Havacılık Otoritesi, 7 Nisan’dan itibaren yolcuların uçuş sırasında power bank kullanmasını ve lityum bataryaları baş üstü dolaplarına koymasını yasaklayacağını duyurdu. Bu karar, ocak ayında Hong Kong Havayolları’na ait bir uçağın, yolcu bagajındaki taşınabilir şarj cihazının yangına neden olması sonucu acil iniş yapmasının ardından alındı.

Power bank’ler neden riskli?
RMIT Üniversitesi STEM Koleji’nden Doç. Dr. Chrystal Zhang’a göre, lityum iyon bataryalar, yüksek enerji yoğunluğu ve düşük maliyetleri nedeniyle power bank’lerde yaygın olarak kullanılıyor. Ancak bu bataryalar, yanıcı maddeler içerdiği için aşırı ısındığında yangın çıkarma riski taşıyor.

Yeni Güney Galler Üniversitesi’nden havacılık tasarımı uzmanı Sonya Brown, lityum bataryaların “ateş kaynağı” olabileceğini belirtiyor. Brown, bu bataryaların hasar gördüğünde, aşırı şarj edildiğinde veya aşırı ısındığında tehlikeli hale gelebileceğini vurgulayarak, yolcuların seyahat öncesinde power bank’lerinde şişme veya dış yüzeyde hasar olup olmadığını kontrol etmelerini öneriyor.

Uçakta power bank taşımak yasak mı?
ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresi’ne (TSA) ve FAA kurallarına göre, lityum iyon bataryalar sadece kabin bagajında taşınabiliyor.

Genel olarak, çoğu havayolu şirketi, yolcuların 100-160 watt-saat (Wh) kapasiteye sahip en fazla iki power bank taşımasına izin veriyor. Çoğu power bank kapasitesini miliamper-saat (mAh) cinsinden ölçtüğünden, uçuş kurallarına uygun olması için 43.000 mAh’yi aşmaması gerekiyor.

Ancak, uçakta power bank kullanıp kullanamayacağınız, tercih ettiğiniz havayolu şirketine bağlı. Havayolu şirketlerinin belirlediği bazı kurallar şu şekilde:

Korean Air: Her yolcu en fazla beş adet 100 Wh batarya taşıyabilir.

Asiana Airlines:160 Wh’nin altındaki lityum bataryalar kısa devreye karşı korumalı ambalajda taşınmalıdır.

Singapore Airlines: 100 Wh’ye kadar olan power bank’ler taşınabilir, 100-160 Wh arasındakiler için havayolu onayı gereklidir.

Cathay Pacific: Power bank’ler 100 Wh’nin altında olmalıdır.

Qantas: 100-160 Wh arasındaki iki yedek bataryaya izin verilir.

Virgin Australia: Power bank’ler sadece el bagajında taşınabilir ve kısa devreye karşı koruma sağlanmalıdır.

Air Asia: En fazla 100 Wh veya 20.000 mAh kapasitesindeki power bank’lere izin verilir. 100-160 Wh arasındakiler için check-in sırasında onay alınmalıdır.

Ayrıca, FAA’ye göre kuru hücreli alkalin pillerin taşınmasında bir sınırlama bulunmuyor. Ancak bataryaların zarar görmemesi için orijinal ambalajında tutulması veya terminallerinin bantlanarak izole edilmesi öneriliyor.

Power bank’lerin uçuş güvenliği açısından oluşturduğu riskler nedeniyle havayollarının aldığı önlemler giderek artıyor.

Yolcuların, seyahat etmeden önce havayolu şirketlerinin güncel düzenlemelerini kontrol etmeleri gerekiyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam