Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Birkan Uzun gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı

Published

on

Dünyanın 5 kıtasının en yüksek noktasında ve son olarak Antarktika’da Vinson Dağı’nın zirvesinde KKTC bayrağını dalgalandıran ve ABD’de geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu 28 yaşında hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk dağcı Birkan Uzun, bugün gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.

Naaşı dün akşam ülkeye getirilen Birkan Uzun için Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan cenaze töreni programı çerçevesinde, bugün saat 10.45’te Güzelyurt Kaymakamlığı önünde tören düzenlendi; ardından Güzelyurt Fatih Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Daha sonra Uzun’un naaşı, Lefkoşa Kabristanlığı’na getirilerek, burada defnedildi.

CENAZE TÖRENİ

Güzelyurt Kaymakamlığı önünde yapılan cenaze töreni, Uzun’un naaşının Cengiz Topel Hastanesi’nden alınıp, milli sporcular tarafından tören alanına taşınması ve katafalka konulmasıyla başladı.

Tören’e Uzun’un ailesi ve sevenlerinin yanında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, çok sayıda bakan, milletvekili ve bürokrat katıldı.

Uzun’un Antarktika zirvesinde KKTC bayrağını dalgalandırdığı fotoğrafının yer aldığı törende, sevenleri gözyaşları içerisinde tabuta çiçek bıraktı.

Törende, sırasıyla merhum Birkan Uzun’un babası Cengiz Topel Uzun ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı.

CENGİZ TOPEL UZUN: “BAŞARILARIYLA MİLYONLARCA TÜRKÜ GURURLANDIRDI”

Merhum Birkan Uzun’un babası Cengiz Topel Uzun, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, hiç kimsenin evladının cenazesinde konuşmak zorunda kalmamasını diledi.

Oğlunun 28 yıllık yaşamında, ailesini, sevenleri ve tüm Türkleri gururlandıran büyük başarılar elde ettiğini belirten Uzun, Birkan Uzun’un akademik ve spor alanında başarılarından bahsetti.

Uzun, oğlunun, Türk Maarif Koleji’ni 10.0 ortalama ile bitirdiğini, Amerika üniversitelerine giriş sınavında yüksek puanlar elde ederek MIT’ye seçilen ilk Kıbrıslı Türk olma başarısını elde ettiğini, henüz üçüncü sınıftayken dev teknoloji şirketi Amazon’dan iş teklifi aldığını ve bu alanda birçok teknolojik uygulamada imzası olduğunu anlattı.

Akademik başarılarının yanında, Birkan’ın çok başarılı bir sporcu olduğunu ve 7 kıtada 7 zirveye çıkma projesini kafasına koyduğunu kaydeden Uzun, bu amaç için kendi imkanlarıyla dünyada bir çok zirveye çıktığını ve herkesi gururlandırdığını söyledi.

Son olarak, Birkan’ın Antarktika’da zirveye çıkması, burada KKTC bayrağını dalgalandırması ve Kıbrıslı Türklerine mesaj vermesiyle bu toplumda yaşayan herkese ve dünyaya çarpıcı dersler verdiğini belirten baba Uzun, “Birkan, her türlü insanı birleştiren, ortak bir mutluluk yaşanmasına sebep oldu. Ne yazık ki sadece başarısıyla değil, ölümüyle de bizi birleştirdi. Gençlere ilham, dünyaya ise tokat gibi bir mesaj verdi” dedi.

Birkan Uzun’un zirvede yaptığı konuşmaya da atıfta bulunan baba Cengiz Topel Uzun, konuşmada yer alan “Arkadaşlar KKTC bayrağını bu zirvede dalgalandırabildiğim için çok gururluyum. Burada bu bayrağı tanımayan herkese anlatıyorum. KKTC’yi, Kıbrıslı Türklerin hikayesini anlatıyorum. Biz yıllardır ambargolar altında yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Ama sizlere vermek istediğim mesaj, hedefiniz ne olursa olsun, aklınızı koyarsanız, mutlaka başarabilirsiniz. Buna ambargolar engel olamaz. Hiç kimse engel olamaz. Her şey kafada ve kalpte biter” sözlere yer verdi.

Birkan Uzun’un “Bizi kimsenin hiçe saymasını istemiyorum” cümlesine önem verilmesi gerektiğini belirten baba, “Kıbrıs Türkü’nün tüm hassasiyeti bu cümlede gizli. Bunu tüm dünya istediği gibi yorumlayabilir” dedi.

“GURUR OLDUN, IŞIK OLDUN, ŞİMDİ O IŞIKLAR YOLDAŞIN OLSUN”

Cengiz Topel Uzun, “Oğlum, sen görevini yaptın. Hem bizlere, hem ülkene bu kısacık hayatında gurur oldun, ışık oldun. Şimdi o ışıklar yoldaşın olsun” diyerek konuşmasına son verdi ve cenaze töreninin gerçekleştirilmesinde katkı koyan ve bu süreçte aileye destek veren herkese teşekkürlerini iletti.

Birkan Uzun’un çalışmakta olduğu Amerika’nın önde gelen yatırım şirketlerinden biri olan Matrona Şirketi’nin bir hafta boyunca aileyle teması hiç kesmediği ve cenaze masraflarını üstlendiğini belirten Cengiz Topel Uzun, Matrona Şirketi ailesi ve CEO Tim Porter’a da teşekkür etti.

TATAR: “1 OCAK’TAN BERİ YÜREĞİMİZ PARÇALANMAKTADIR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da cenaze törenindeki konuşmasında, Birkan Uzun’un hayatını kaybetmesinin çok büyük bir kayıp olduğunu belirterek, kendisine Allah’tan rahmet, yaslı ailesine, sevenlerine, arkadaşlarına, tüm halka başsağlığı diledi.

Birkan Uzun’un cesareti, yeteneği, erdemli duruşu ve vatan sevgisiyle Kıbrıs Türkü’nün gurur ve ilham kaynağı olduğunun altını çizen Tatar, “1 Ocak’tan beri yüreğimiz parçalanmaktadır. Birkan, 28 yıllık ömründe KKTC’ye çok şey katmıştır. Akademik başarısının yanında, dünya kuruluşlarında çalışarak iş hayatında da örnek bir insan olmuştur. Sporcu kişiliği ile elde ettiği başarılarla bizi ve ailesini gururlandırmıştır” dedi.

Birkan Uzun’un, “7 Kıta 7 Zirve” hedefiyle yola çıkarak egemenlik ve bağımsızlığın simgesi olan KKTC bayrağını, dünyanın 5 kıtasının zirvesinde dalgalandırma başarısı gösterdiğinin altını çizen Tatar, “Bayrağımızı, bağımsızlığımızın simgesi olarak zirveye taşıması, hepimize ve Kıbrıs Türk gençliğine umut olmuştur. KKTC’de böylesine başarılı bir gencimizin yetişmesi büyük bir gururdur. Birkan evladımızın yaslı ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

Birkan Uzun’un adının yaşatılacağını ve bunun herkesin görevi olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Birkan’ın vasiyeti hepimizin ödevidir” dedi.

LEFKOŞA MEZARLIĞI’NDA DEFNEDİLDİ

Birkan Uzun’un naaşı, Güzelyurt Kaymakamlığı önünde düzenlenen devlet töreni ve Güzelyurt Fatih Cami’de kılınan öğle namazının ardından, defnedilmek üzere Lefkoşa Mezarlığı’na getirildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Birkan Uzun’un tabutunun üzerindeki bayrağı öpüp alnına koyarak aileye teslim etmesinin ardından Uzun dualar ve göz yaşlarıyla defnedildi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Met Gala 2025, kırmızı halı geçidiyle başladı… Tema: “Siyahi Stili Terzilik”

Published

on

By

ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Sanat Müzesi’nde her yıl gerçekleştirilen ve ünlü isimlerin yoğun katılım gösterdiği Met Gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) temasıyla düzenlendi.

New York City’deki Metropolitan Museum of Art’ın Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen ve resmi olarak Costume Institute Gala veya Costume Institute Benefit olarak adlandırılan Met Gala, kırmızı halı geçidiyle başladı.

Bu yıl 10 Mayıs-26 Ekim tarihleri arasında ziyarete açılacak yeni bahar sergisi kapsamında düzenlenen gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) teması etrafında şekillendi.

Sergi, Atlantik diasporasındaki siyahi kimliğin oluşumunda giyim ve tarzın oynadığı merkezi rolü ele alıyor.

Metropolitan Museum of Art, galayı “18. yüzyıl Atlantik dünyasında, köle ticareti, sömürgecilik ve emperyalizmle beslenen yeni bir tüketim kültürü; zenginlik, ayrıcalık ve zevki gösteren giysilere ve mallara erişim sağladı.” şeklinde ifade etti.

Her yıl oyuncular, müzisyenler, modeller ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği galaya bu yıl da Nicki Minaj, Jenna Ortega, Usher, Cardi B, Louise Camuto Grieder, Daniel Grieder, Julia Carey, James Corden, Jeff Goldblum, Kerry Washington, Sam Smith, Sofia Richie, Willy Chavarria, Seung-cheol Choi, Terrence Thornton, Imaan Hammam, Keith Powers, Eva Chen ve Chris Rock gibi isimler katıldı.

– Gala yakınlarında Filistin’e destek gösterileri yapıldı

Met Gala etkinliğinin yapıldığı New York Metropolitan Sanat Müzesi yakınında Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Müzenin yakınlarındaki Madison Avenue’de toplanan kalabalık, Filistin’e desteklerini dile getirdi.

Gösteride Filistin destekçisi grup ile İsrail yanlısı grup karşı karşıya gelirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.

Filistin’e destek veren grup, bayraklarla “İsrail Devleti dünya Yahudilerini temsil etmiyor”, “Özgür Filistin” ve “Özgürlük, adalet” yazılı pankartlar taşıdı.

Kısa süre sonra alana gelen İsrail yanlısı grup ise İsrail bayrakları sallayarak İbranice marş söyledi.

Devamını Oku

Dünya

Katolik Kilisesi’nde papalık seçim süreci yarın başlıyor

Published

on

By

Vatikan’da Katolik Kilisesi’nin yeni papasını belirlemek üzere seçim süreci (Konklav) yarın başlayacak.

Katoliklerin son ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından dünya genelinde 1,4 milyar mensubu olan Katolik Kilisesi’nde gözler bir sonraki papanın kim olacağına çevrildi.

Katolik Kilisesi’nin 267’nci papasının belirleneceği tarihi Konklav’da, yaşı 80’in altında ve seçime katılabilecek durumda olan 133 kardinal yarın sabah önce birlikte ayin yapacak, Sistine Şapeli’nde yerel saatle 16.30’da (TSİ 17.30) ilk oturum için bir araya gelecek.

Hristiyan ilahileri eşliğinde Sistine Şapeli’ne girecek kardinaller burada yemin edecek. Daha sonra “Extra Omnes” yani Latince “işi olmayanlar çıksın” anlamındaki komut verilecek ve kardinaller dış dünyayla bağlantılarını her şekilde keserek, kendilerini buraya kapatacak.

Konklav’da oturumlara, Papa Franciscus döneminde Vatikan Devlet Sekreterliği (Başbakan) de yapan İtalyan Kardinal Pietro Parolin başkanlık edecek.

Bu arada Vatikan’daki Konklav’ı izlemek üzere 5 bin 300’den fazla gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, ayrıca güvenlik önlemleri çerçevesinde şapelin yakınlarına elektronik sinyal bozucular konulacağı öğrenildi.

Gözler Sistine Şapeli’nin bacasında olacak
Yarın öğleden sonraki tek oylamayla başlayacak Konklav süresince papa seçilene dek Sistine Şapeli’nde 133 kardinalin sabah ve öğleden sonraları ikişer olmak üzere bir günde 4 oylama yapması planlanıyor.

Oylamalar sonunda papa seçilememesi halinde, kardinallerin oy pusulaları yakılarak şapelin bacasından “siyah” duman çıkarılacak ve dünyaya bir papanın seçilemediği mesajı iletilecek. Sabahki oylamalardan sonuç çıkmazsa öğlen saatlerinde bir kez, akşamki oylamalardan da yine sonuç çıkmaması halinde yine bir kez siyah duman çıkacak.

Kilise hukukuna göre, Konklav’daki oylamada üçte iki çoğunluğu yani 89 oy alan kardinal, görevi kabul etmesi durumunda katoliklerin yeni ruhani lideri yani papa ve aynı zamanda Vatikan devlet başkanı olacak.

Bu sırada yine kardinallerin oy pusulaları yakılarak Sistine Şapeli’nin bacasından bu sefer beyaz duman çıkması sağlanacak ve dünyaya yeni papanın seçildiği mesajı iletilecek. Aynı anda, yeni papa, şapelin “Ağlama Odası” olarak bilinen özel odasına alınarak burada kendisi için hazırlanan papalık kıyafetlerini giyecek.

Beyaz dumanın çıkmasını takip eden bir saat içinde yeni papa, Aziz Petrus Bazilikası’nın büyük locasından dünyaya tanıtılacak.

Yeni papayı dünyaya, “Protodiacono” sıfatını taşıyan Fransız Kardinal Dominique Mamberti, büyük locadan Latince “Habemus Papam (Bir papamız var)” diyerek takdim edecek.

2013 yılındaki son Konklav’da Papa Franciscus, 2. günün 5. tur oylamasında seçilmişti. 2005’teki Konklav da 2. gündeki 4. tur oylamada sonuçlanmış ve Papa 16. Benediktus seçilmişti.

Papalık için öne çıkan isimler
Papa Franciscus’un vefatının ardından İtalyan basını başta olmak üzere Katolik Kilisesi’ni yakından takip eden uluslararası medyada yeni papanın kim olacağı sorusu en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.

Papalık için öne çıkan adaylar arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Macar Kardinal Peter Erdo, ABD’li Kardinal Raymond Leo Burke, İtalyan Kardinal Matteo Maria Zuppi, Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Ganalı Kardinal Peter Turkson, Fransız Kardinal Jean Marc Aveline, İsveçli Kardinal Anders Arborelius, Gineli Kardinal Robert Sarah, Maltalı Kardinal Mario Grech, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Kardinal Fridolin Ambongo Besungu, ABD’den Kardinal Timothy Dolan ile Kardinal Robert Francis Prevost’un ismi geçiyor.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis: “Tatar’ın izlediği taktik Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmuyor”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın toplantılarda ve genel olarak Kıbrıs sorununda izlediği “yavaş yavaş” taktiğinin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmadığını kaydetti.

Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine, Pile’yle ilgili anlaşmanın uygulamaya gireceğiyle ilgili bugün açıklama yapılması ve Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konularında Tatar’dan olumsuz yanıt aldığını belirtti.

Bugün ilerleme sağlanan tek konunun çevre konusu olduğunu ifade eden Hristodulidis, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere toplam 30 mezarlığın temizlenerek restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde bugün, ara bölgede yapılan liderler görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunu için gösterilen çabaların devam edeceğini kaydeden Hristodulidis, Rum Hükümeti’nin uluslararası toplumun müzakerelerin yeniden başlamasına daha fazla müdahil olması için aldığı inisiyatife işaret etti.

“Philenews” haber sitesinde, Liderler görüşmesinin yarısının, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddialarını tartışmasıyla ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmasını protesto etmesiyle” geçtiği öne sürüldü.

Haberde, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini istediği de iddia edildi.

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:

“Öncelikle 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile görüştüğümüz sırada, Tatar bu konuyu dile getirdi ve Genel Sekreter de hiçbir demokratik ülkede yürütme erkinin yargıya müdahale etmediğini söyledi. Ben de bunu tekrarladım.

Tatar’a Kıbrıs’ın bölgede en sıkı ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerden birinin İsrail olduğunu ve benim de dün orada olduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde Aykut’un (Simon Mistriel Aykut) akrabaları ve iş birliği içinde olduğu kişiler tarafından protesto eylemi yapıldı. Onlara cevabım netti: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”.

Devamını Oku

Trending

Reklam