Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“BU ZİYARET KIBRIS TÜRKLERİNE VERİLMİŞ EN BÜYÜK MORAL”

Published

on

Kıbrıs’ta Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak ve Ada’ya barışı getirmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) 1974’te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı’nda görevli 5 gazi, harekatın 47’nci yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyetiyle KKTC’yi ziyaret etti.

Harekata 25 yaşında genç bir teğmenken katılan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı Kıbrıs Gazisi emekli Kıdemli Albay Mithat Işık (72), AA muhabirine, harekatın 20 Temmuz’da başlayacağını bir gün önceden haber aldıklarını anlattı.

Haberi alır almaz askerlere bir konuşma yaparak “Şehit ya da gazi olabiliriz, hazır olun.” dediğini aktaran Işık, o gece tüm askerlerin tedbirleri alarak harekata hazırlandığını ifade etti.

KKTC ziyaretinde Kıbrıs’taki o anları tekrar tekrar yaşadıklarını, şehit arkadaşlarının gözlerinin önüne geldiğini anlatan Işık, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin harekat ile ne kadar doğru bir karar verdiğini bir kez daha gördük. Orada bağımsız bir devletin kurulmasında emeğimizin olması bizi bir kez daha onurlandırdı. Ziyaretimiz sırasında, harekat yıllarında çocuk yaşta olanlar boynumuza sarılarak ‘Bizi siz kurtardınız’ diyerek bizleri duygulandırdılar. Ziyarette, aldığımız kritik hedeflerin bir bölümünü de tekrar gördük. Çok duygulu anlar yaşadık. 47 yıl sonra gittiğimde Kıbrıs’ı çok değişmiş gördüm. Türk bölgesi bir devlet haline geldi ve bu hep idealimizdi. Kıbrıs Barış Harekatı, Yunanistan’ın Enosis hayallerini Doğu Akdeniz’in derin sularına gömmüştür. Oradaki acı günleri yaşamış birisi olarak, bu ziyaret en mutlu günlerimden biriydi. Harekatta savaşmış biri olarak hem kendim hem silah arkadaşlarım adına gurur duydum.”

“BU ZİYARET KIBRIS TÜRKLERİNE VERİLMİŞ EN BÜYÜK MORAL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük bir heyetle yaptığı KKTC ziyaretini değerlendiren Işık, “Bu kadar büyük bir heyetle Ada’ya yapılan ziyaret, Kıbrıs Türklerine verilmiş en büyük moral ve motivasyondur. Beni en çok duygulandıran 1974’ten önce Ada’yı terk etmeye zorlanan Türklerin, kendi devletlerini kurmuş olmaları. Törenler, o kadar duyguluydu ki anlatamam. Asrın projelerinden biri olan Türkiye’den Kıbrıs’a açılan su yolunu gördük. Cumhurbaşkanımız, Kıbrıs’ta altyapıya büyük önem vereceğini de açıkladı. 47 yıl önceki Kıbrıs ile şimdiki Kıbrıs’ı kıyaslamak mümkün değil, Ada’nın daha da gelişeceği aşikar.”

KKTC dönüşünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uçakta bir araya gelmelerinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Işık, “Harekatta yaşadıklarımızı kendisine anlattık. Tarif edilemeyen duygularımızı kendisiyle paylaştık.” değerlendirmesini yaptı.

Işık, yaklaşık 24 bin Kıbrıs gazisinin hayatta olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC programlarına 5 Kıbrıs gazisinin katıldığını bildirdi.

1023 RAKIMLI TEPEDE DİZİNDEN VE SOL GÖĞSÜNDEN YARALANDI

Erdoğan’ın programlarına katılan Kıbrıs gazisi Mehmet Erdoğmuş (67) ise Kıbrıs Barış Harekatı’na 20 yaşında iken katıldığını ve bu sırada Beşparmak Dağları’nda sağ dizinden ve sol göğsünden yaralandığını anlattı.

“1023 rakımlı tepede yaralandım. Kendi yaralarımı kendim sardım. Sonra yardım geldi ve Türkiye’ye gönderildim, şarapnel parçalarının hepsi çıkarılamadı, hala bu parçalardan bir kısmı duruyor. İyileştikten sonra tekrar Kıbrıs’a gittim ve 10 ay daha kaldım.” diye konuştu.

Erdoğmuş, şunları kaydetti:

“Harekattan 47 yıl sonra KKTC’yi yeniden görmek, kardeşlerimle bayram yapmak çok duygu dolu anlardı. Törenlerde hep ağladım, Kıbrıs’ın 47 yıl önceki durumu gözlerimin önüne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC için yeni projeler açıkladı. Şimdi Kıbrıs halkı geleceğe güvenle bakıyor, bu da bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. Kıbrıs halkı çok şükür özgürlüğe kavuştu. Bu bayram çifte bayram coşkusunu yaşadık.”

“GURUR DUYUYORUZ”

Kıbrıs Barış Harekatı’na 21 yaşında katılan muharip gazi Fahrettin Birsen (68) ise harekatın ardından ilk kez bu yıl Kıbrıs’a gitme fırsatı bulduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daveti için teşekkür eden Birsen, “Ziyarette duygularım çok yoğundu. Hani derler ya anlatılmaz yaşanır diye aynen öyle. Kıbrıs’ta ezanların okunduğunu duyuyorsunuz, büyük duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz. Cumhurbaşkanımız ile uçakta görüşme fırsatı da bulduk, ‘KKTC’de daha yapacak çok şeyimiz var’ dedi. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti bu harekatı yapmış, gurur duyuyoruz.” diye konuştu.

HAREKATTA PARAŞÜTLE ADA’YA İNDİ

Harekata 20 yaşında katılan muharip gazi Gafur Ağören (67) de harekat sırasında birliğindeki askerlerle paraşütle Ada’ya indiklerini anlattı.

Kıbrıs’ta 47 yıl sonra bulunmanın büyük mutluluğunu yaşadığını belirten Ağören, “Kıbrıs’ın çok geliştiğini gördüm, orada ezanın okunduğunu duydum, çok mutlu oldum. Kıbrıs halkı, büyük mutlulukla bizi karşıladı.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC programına Kıbrıs Gazisi Reşat Çolak (87) da katıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam