Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü…

Published

on

Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü.  İnsanlar hayvanları ne kadar koruyor? İnsanların korumadığı hayvanlar yasalarla korunabiliyor mu?

Ülkedeki hayvan barınakları dolu. Kısırlaştırılmayan hayvanların yavruları ya bir barınağın kapısına ya kalabalık bir restoranın yakınına, ya da şehir içine bırakılıyor.

Gönüllülük esasıyla çalışan birçok sivil toplum örgütü bu sahipsiz hayvanlara yuva bulabilmek için sosyal medya hesaplarından onlarca paylaşım yapıyor; ihtiyacı olanları tedavi ettirebilmek için uğraşıyor.

Ülkedeki en üzücü tablo ise hemen hemen her gün kedi, köpek veya tilkilerin araçların çarpması sonucu ölmesi; günlerce o halde yol içinde ya da kenarında kalması.

Her ülke hayvanlar konusunda kendi yasal düzenlemesini yapıyor çünkü uluslararası örgütlerin insan haklarında olduğu gibi hayvan haklarında belirlediği bir çerçeve yok.

1970’lerden beri dolaşımda olan Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi Birleşmiş Milletler tarafından resmileştirilen bir metin olmadığından ülkeler kısıtlama ve düzenlemeleri kendi yasal çerçevelerinde yapıyor.

Örneğin bazı ülkelerde “pet shop” denilen evcil hayvan dükkanlarında hayvan satılması yasak. Bu ülkelere en son Türkiye eklendi. Tartışmalı konuların arasında yer alan avın da yasaklandığı ya da kısıtlandığı ülkeler var.  

KKTC’de evcil hayvanların pet shoplarda satılması serbest. Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı’ya göre bu konuda düzenleme yapılması şart.

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü kapsamında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Esendağlı, hayvanlarla ilgili İngiliz döneminden kalma Fasıl 47’nin 2013’te yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası ile güncellendiğini kaydetti.

-Yasa var denetim yok

Esendağlı, hayvanlara işkencenin, kötü muamelenin, hayvanları dövüştürmenin suç olduğunu, yasada bu suçları işleyenlere para veya hapislik cezası öngörüldüğünü söyledi.

Hayvan haklarının tek kategoride ele alınamayacağını ifade eden Hasan Esendağlı, evcil hayvanların bakımına ilişkin kurallar olduğu gibi kasaplık hayvanların bakım ve kesimine ilişkin de kurallar olduğu belirtti.

Hasan Esendağlı, “Hayvan hakları konusunda hiç söz söylemeyen bir ülke değiliz. Hayvan Refahı Yasası’nda hayvanlara pek çok hak tanınıyor ama yasanın uygulamasında zafiyet var. Denetim yapılmıyor. Bana göre bu yasa çok sıkı takip edilen, uygulanmasına hassasiyet gösterilen bir yasa değil” dedi.

-“Yaban hayatın korunması için mevzuat hazırlanmalı”

Yaban hayatın korunması için mevzuat hazırlanması, devletin bunun için bütçe ayırması, bu alanda çalışanları da desteklemesi gerektiğini belirten Hasan Esendağlı, Taşkent Doğa Parkı’nın yaban hayat konusundaki çalışmalarının çok değerli olduğunu söyledi.

-Av… “Ülkemiz küçük, av hayvanları kısıtlı ve çok fazla avcı var”

Hayvan hakları açısından bakıldığında avın savulacak bir tarafı olmadığını da söyleyen Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, şöyle devam etti:

“Ülkemiz küçük, av hayvanları kısıtlı ve çok fazla avcı var. Silah için bu kadar kolay ruhsat verilmesi zaman zaman insan hayatı için de tehlike yaratıyor.

Avı hiçbir zaman spor olarak görmedim, kişisel görüşüm yasaklanması gerektiği yönünde ama bu tartışmaya açık bir konu. Ava karşı çıkanlar gibi avı savunanlar da var ama hayvanların dövüştürülmesi ezgi kapsamında ve kesinlikle suç…”

-Pet shoplar hayvanların değil hayvan ürünlerinin satıldığı yer olmalı”

Pet shoplarda evcil hayvan satılmasının ciddi şekilde ela alınması gerektiğini vurgulayan Esendağlı, “Pet shoplar hayvanların değil hayvan ürünlerinin satıldığı yerler olmalı kaldı ki bazılarına buralardan kedi veya köpek almak da yetmiyor; yurt dışından kaçak hayvan getiriliyor” şeklinde konuştu.

Bakılamayan evcil hayvanların sokağa bırakıldığını da söyleyen Hasan Esendağlı, “Evcil hayvanlarımıza sahip çıkma konusunda sorunluyuz, aldığımız hayvanlara bakamıyoruz… Sokaklarımızda Avrupa’da ya da Güney Kıbrıs’ta göremeyeceğiniz kadar evcil hayvan var. Barınaklar dolu. İnsanlar buralarda gönüllü ve yetemiyor…” dedi.

-“Birçok ülke evcil hayvan satışı ve av konusuna çözüm bulamıyor…”

Türkiye’de yürürlüğe yeni giren bir yasayla evcil hayvanların pet shoplarda satışının yasaklandığını söyleyen Esendağlı, “Birçok ülkenin hayvanlar konusunda çözüm bulamadığı iki sorun var; biri pet shoplarda evcil hayvan satışı, diğeri de av” şeklinde konuştu.

-Esendağlı’nın da sahiplendiği bir sokak köpeği var…

Bir sokak köpeği sahiplendiklerini, adını da “Piskot” koydukları söyleyen Hasan Esendağlı, “Barınaklarda da sokaklarda da bir sürü hayvan var. Onların sahiplenilmesi çok daha insancıl, çok daha doğa dostu bir davranış. Bu eğitimle, kültürle, bilinçlendirme ve çocuklara hayvan sevgisini aşılamakla da ilgili… ” dedi.

-8 belediyede barınak var

Öte yandan Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nden alınan bilgiye göre, ülkedeki 28 belediyeden 8’inin hayvan barınağı var. Lefkoşa, Gazimağusa, Girne, Gönyeli, Değirmenlik, İskele, Esentepe ve Tatlısu belediyelerinin hayvan barınağı var.

Paşaköy Belediyesi’nin de barınağı var ancak şu an kullanımda değil. Güzelyurt Belediyesi’nin ise henüz tamamlanmamış hayvanlarla ilgili bir rehabilitasyon merkezi var.

-Barınaklar dolu… Maddi sıkıntıları var

Ülkedeki barınakların en önemli sorunu, doluluk ve maddi sıkıntı. 4 Ekim gibi özel günlerde düzenlenen etkinliklerle, bağış kampanyalarıyla hayvanların beslenme ve sağlık giderlerinin karşılanması için maddi kaynak yaratılmaya çalışılıyor ancak yeterli değil.  Barınaklar yatırım ve büyüme odaklı değil, var olan hayvanların bakımı ve beslenmesi için çalışıyor.

Son dönemde kuru ve yaş hayvan mamalarının fiyatlarının artması da bir diğer önemli sorun…

“Satın alma sahiplen” sloganlarının sık sık hatırlatılması önemli. Belediyelerin, şahıs ve derneklerin açtığı barınaklar da sadece bugün değil, her zaman ziyaretçilere, hayvanlara dost olacak kişilere açık. 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

AB Mağusa Atık Su Arıtma Tesisi’nin altyapısını finanse ediyor

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB), Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Mali Yardım Programı kapsamında Mağusa Atık Su Arıtma Tesisinin modernizasyonunu finanse ediyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yapılan açıklamaya göre, UNDP tarafından Yerel Altyapı Hizmetleri aracılığıyla yürütülen söz konusu projeye 832 bin Euro yatırım sağlandı.

Projenin, tesisin tam kapasiteyle çalışmasını yeniden sağlayarak, yerel topluma sunulan temel hizmetlerin güçlendirilmesini hedeflediği bildirildi.

Açıklamada, “2013 yılında AB’nin mali desteğiyle inşa edilen Mağusa Atık Su Arıtma Tesisi bölgenin sanitasyon sisteminde önemli bir rol oynamaktadır. Yenileme çalışmaları kapsamında, arıtma bileşenleri modernize edilecek ve kritik öneme sahip ekipmanlar yenilenecek. Böylece atık su hizmetlerinin güvenilirliği artırılarak çevre koruma ve halk sağlığına önemli katkı sağlanacaktır.” denildi.

-Ekipmanların kurulumuna Kasım ayında başlanacak

Açıklamada, projeye ilişkin imza töreninin bugün Gazimağusa’da yapıldığı bildirildi.

Törenin, AB, UNDP ve yerel paydaşlar arasındaki iş birliğini yansıttığı belirtilen açıklamada, “Ekipmanların kurulumuna Kasım 2025’te başlanması ve Mart 2026’ya kadar tamamlanması bekleniyor” ifadesi kullanıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman:Kıbrıs Türk halkı varoluş mücadelesini haklarından vazgeçmek için vermedi

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, katıldığı bir Web TV’de soruları yanıtladı.
CTP Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre Erhürman, memleketin gailesini çeken, yetişmiş, liyakatli insanlarla birlikte yürüyeceklerini kaydederek, “birlikte yönetme” vurgusu yaptı.

Erken seçiminin konuşulmaya başlandığını ifade eden Tufan Erhürman, memleketin hali itibariyle, yetişmiş tüm insanlarla birlikte acilen çalışmaya başlamaları gerektiğini ifade etti.

TDP’nin CUmhurbaşkanı seçimine ilişkin Parti Meclisi kararına işaret ederek, teşekkürünü yineleyen Erhürman, “Mesele, Cumhurbaşkanının kim olacağı meselesinden öte bir meseledir. Toplumun yetişmiş, liyakatli insanlarını yönetsel süreçlere katmakla yükümlüyüz. Memleketin gailesini çeken, yetişmiş, liyakatli insanlarla birlikte yönetme taahhüdümüz var. Bu yalnızca solda birlik değil, çok daha geniş bir ‘birlikte yöneteceğiz’ talebidir” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini haklarından vazgeçmek için vermediğine de işaret eden Erhürman, Kıbrıs sorununa da değindi.

CTP Genel Başkanı Erhürman, “Kıbrıs sorununda bizim savunduğumuz model, iki eşit kurucu devlete dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayanan federasyondur. Dosyama hâkimim ve bu memleketin yetişmiş insanlarıyla birlikte hazırlanmış bir dosyayla yola çıkıyorum. Tek yol vardır; Diyalog ve diplomasi” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP heyeti, Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ndeki üreticilerin sıkıntılarını dinledi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkan Kudret Özersay ve beraberindeki HP Lefkoşa İlçesi heyeti, Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ndeki bazı iş yerleri ve üretim tesislerini ziyaret ederek üreticilerin sıkıntılarını dinledi. Ziyarette Özersay’a HP Lefkoşa İlçe Başkanı Mustafa Kendir ile yönetim kurulu üyeleri eşlik etti.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada, özellikle sanayi bölgelerindeki küçük ve orta ölçekli üreticilerin sanayi arsası gibi konularda devam eden sorunlara işaret edilerek, üretimle bağlantılı olmayan kişilere verilen mekanları gerçek üreticilere kiralayıp ciddi rant elde edenler olduğu kaydedildi.

Açıklamada, çalışma yaşamında işçi olarak yurt dışından getirilen bireylerin kısa sürede işi öğrenip, başka iş yerlerine yatay geçiş yapmalarının yarattığı sıkıntılar yanında sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları konusunda yeterli devlet desteği olmaması ve kayıt dışı şekilde piyasada iş yapanların ciddi şekilde rekabet koşullarını alt üst ettiği hususlarına da dikkat çekildi.

Sadece KKTC’ye değil güney Kıbrıs’a da mal ve hizmet üreten sanayi bölgelerinin aslında çok göz önünde olmayan, perde gerisinde çok önemli bir görev yerine getirdiği ve üretime destek verdikleri de vurgulanan açıklamada “Bu kadar önemli bir alanda alt yapı açısından tüm yöneticilerin mahcup olması gereken bir görüntü var, maalesef en temel alt yapı unsurları bile eksik” denildi.

Açıklamada ayrıca, yerli üreticilerin kalite ve kapasite olarak kendilerini geliştirdikleri bazı alanlarda yurt dışından ithal edilen bazı ürünlerin rekabet açısından adil olmayan bir ortam bulduklarını, bu açıdan da kendini geliştirmeye açık olan yerli üreticinin desteklenmesinin de önemine vurgu yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam