Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bugün mahkemeye çıkarılan C.G. ile birlik çalışanları H.A. ve N.T.’ye iki gün tutukluluk verildi

Published

on

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Amirliği tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan C.G. ile birlik çalışanları H.A. ve N.T., bugün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Zanlılar aleyhinde iki gün tutukluluk emri verildi.

C.G. aleyhinde “İrtikap”, “Sahte Belge Düzenleme”, “Sahte Belge Düzenlenmesine Tahrik Etme”, “Sahte Belgeyi Tedavüle Sürme”, birlik çalışanları H.A. ve N.T. aleyhinde ise “Sahtekarlıkla Kayıt Temini” suçlaması bulunuyor.

-Tahkikat Memuru Suiçmez: “Müracaatlarla ilgili işlemleri hızlandırmak için 135 bin 800 Euro para aldı”

Yargıç Jale Ergüden huzurunda gerçekleşen bugünkü duruşmada olguları aktaran Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’nde görevli Polis Çavuşu Yahya Suiçmez, mahkeme emrince 28 Mart 2024 tarihinde KKTC genelinde ülkeye getirilen 3. dünya ülkeleri vatandaşlarıyla ilgili tahkikat başlatıldığını kaydetti.

Bir iş takipçisinin polise verdiği ifadede, zanlı C.G’nin müracaat edenlerden ilgili işlemleri hızlandırmak için 2022 ile 2023 tarihleri arasında toplam 135 bin 800 Euro para aldığını belirten Suiçmez, Müteahhitler Birliği ile Çalışma Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığını, ülkeye gelecek işçilerin ön izin ve kota çalışma işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla zanlının bu faaliyetleri sürdürdüğünü ifade etti.

3 Haziran’da Mali Şubeye gelen bir inşaat firması yetkilisinin 55 kişilik kota müracaatıyla ilgili zanlı C.G’nin Çalışma Bakanlığı’na yazı yazarak söz konusu işlemi iptal ettirdiğini dile getiren Suiçmez, inşaat şirketinin bundan haberi olmadığını, konuyu bakanlıkta öğrendiğini ve zanlının sahte belge düzenleyerek bu işlemi gerçekleştirdiğini öne sürdü.

Bir firma yetkilisinin 9-21 Haziran 2023’te 30 kişilik ön izin başvurusu beklediğini ancak firmanın bilgisi olmadan ülkeye kanunsuz şekilde 16 kişinin getirildiğini belirten Suiçmez, bu kişilerin nerede olduğuyla ilgili firmaya bilgi verilmediğini ve söz konusu kişilerin yerlerinin ise tespit edilemediğini kaydetti.

Tahkikat Memuru Suiçmez, zanlılar, H.A. ve N.T’nin ise 16 kişinin adaya kanunsuz getirilmesiyle ilgili bilgisayarda işlem yaptığını, süreç tamamlanmadan ön izinlerle ilgili bilgisayar çıktıları hazırladığını, ancak bu ön izin belgelerini kimlerin aldığını hatırlamadıklarını söylediklerini belirtti.

Suiçmez, ayrıca bir dönem Müteahhitler Birliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Pakistan uyruklu kişilerle ilgili protokol imzaladığını, ülkeye getirilen 22 kişiyle ilgili de tahkikat başlatıldığını söyledi.

Konuyla ilgili zanlı C.G’den izahat istendiğini, zanlının adaya “22 kişinin getirildiğini” söylediğini dile getiren Suiçmez, ancak bu sayının çok daha yüksek olduğunu belirtti.

– “Aranan bir kişi var, yüzlerce dosya incelenecek…”

Zanlılarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında H.A. ve N.T’nin birlik binasındaki bilgisayarında arama yapıldığını, ancak bilgisayarda bir şey bulunmadığını verilerin silindiğini söyleyen Tahkikat Memuru Suiçmez, zanlılara konuyla ilgili izahat sorulduğunda ise “prosedür gereği” silindiğini aktardıklarını belirtti.

Meseleyle ilgili aranan emarelerin olduğunu, 6 cep telefonunun inceleneceğini, zanlılarla bağlantılı ve aranan bir kişi olduğunu, çok sayıda ifade alınacağını ve birlik binasının arşiv bölümünde incelenecek yüzlerce dosya olduğunu söyleyen Suiçmez, zanlıların poliste iki gün tutuklu kalmasını talep etti.

– Zanlı avukatları

Zanlı C.G’nin avukatı Süleyman Özsoylular, tutukluluk süresine itiraz etmedi ancak polise bazı sorular sordu.

Müvekkilinin dün bazı çekerlerle ilgili izahat vermek için polise çağrıldığını, ancak bu yönde şahadetin olmadığını söyleyen zanlı avukatı Özsoylular, “Bizden istediğiniz izahat ile şahadet bambaşka.” diye konuştu.

Diğer zanlı avukatları da polise bazı sorular yöneltti, müvekkillerinin söz konusu suçlamalarla bağlantılarının olmadığını, bilinmeyen birçok hususun olduğunu kaydederek iki günlük tutukluluğa itirazları olmayacağını belirtti.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Jale Ergüden, tahkikatın salimen yürütülmesi için zanlıların iki gün poliste tutuklu kalmasına emir verdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye ile KKTC arasında gönül ve kardeşlik bağı olduğunu belirterek, “Bu ilişki tarihten, kardeşlikten ve ortak milli hedeflerden beslenen bir birlikteliktir ve kimse bu bağları bozamaz, koparamaz.” dedi.

Başbakan Üstel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmesinin ardından konuştu.

Ankara’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Üstel, “Bu topraklara her geldiğimizde bir kez daha görüyoruz ki Türkiye ile KKTC arasındaki bağ, yalnızca diplomatik bağ değil, bir gönül ve kardeşlik bağıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, sıradan iki devletin ilişkisi değildir.” diye konuştu.

“Bu bağlar, ortak bir tarihe, sarsılmaz bir kardeşliğe ve güçlü bir gelecek vizyonuna dayanır.” diyen Üstel, “Bizler tek milletin kardeş iki devletiyiz. Zaman zaman bu ilişkileri sadece finansal bir işbirliği gibi göstermeye çalışanlar olabilir. Oysa bizim ilişkimiz finansal değil, yaşamsaldır. Bu ilişki tarihten, kardeşlikten ve ortak milli hedeflerden beslenen bir birlikteliktir ve kimse bu bağları bozamaz, koparamaz.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine ve Türkiye’nin desteğine değinen Üstel, birkaç gün sonra Cumhuriyet’in kuruluşunun yıl dönümünü kutlayacaklarını dile getirdi.

“GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ KKTC DEMEK”

Üstel, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde her geçen gün daha da güçlendiğini, bölgede ve dünyada küresel aktör haline geldiğini vurgulayarak, “Bizler çok iyi biliyoruz ki güçlü Türkiye demek, güçlü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demektir. Büyüyen ekonomisi, gelişen teknolojisi, üretimi, yerli sanayisi ve dünya ile yarışan milli savunma kabiliyetiyle Türkiye, Kıbrıs Türk halkı için büyük bir şanstır, güvendir ve gelecek umududur.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile yaptıkları verimli görüşmelerde, KKTC halkının refahına, huzuruna, güvenliğine ve ülkesinin kalkınmasına yönelik son derece önemli konuları ele aldıklarını aktaran Üstel, en önemli konu başlıklarından birinin KKTC’deki iç güvenlik meseleleri olduğunu söyledi.

Üstel, Türkiye ile yürürlükte olan güvenlik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde KKTC’nin iç güvenliğini daha da güçlendirmek için ülkeye girişler konusunda ek tedbirler alınması ve etkin denetim mekanizmalarının uygulanması yönünde işbirliğini artırmaya kararlı olduklarını bildirdi.

İki ülkenin işbirliğiyle vatandaşların güvenliğini ve huzurunu bozacak hiçbir girişime izin verilmeyeceğinin altını çizen Üstel, görüşmelerde devam eden ve yeni başlayacak projeleri de gözden geçirme fırsatı bulduklarını belirtti.

“HEDEFİMİZ, ALTYAPISI GÜÇLÜ VE REFAH SEVİYESİ YÜKSEK BİR KKTC”

Üstel, hastaneler, yol projeleri, dijital dönüşüm, eğitim, tarım, hayvancılık, sanayi ve iş dünyası dahil her alanda projeleri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını kaydederek, “Hedefimiz açıktır. Altyapısı güçlü, sürdürülebilir bir ekonomik yapıya sahip, refah seviyesi yükselmiş, vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşadığı bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etmektir.” dedi.

Halkın önceliklerine göre projelerin şekillendiğini ve Türkiye’nin kaynak, bilgi ve deneyim sağladığını aktaran Üstel, her yatırım ve projenin KKTC halkına doğrudan etki ettiğini, ülkeyi daha güçlü, üretken ve müreffeh bir geleceğe taşıdığını söyledi.

Üstel, son 4 yılda imzalanan her protokolde uygulanma oranının yüzde 90’ları bulduğuna dikkati çekerek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde istikrarla çalışan bir hükümet, Türkiye’de ise işi yarım bırakmayan, her detayı yakından takip eden bir hükümet ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz vardı. Bu vesileyle gösterdiği ilgi, samimiyet ve katkıları için Sayın Yılmaz’a bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

Bugün yapılan görüşmelerde siyasi istikrarın önemini bir kez daha vurguladıklarını kaydeden Üstel, istikrarın reformlar, projeler ve kalkınma için en temel şart olduğunu dile getirdi.

Üstel, “Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıl dönümünde bir kez daha rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. Bizim dünümüz birdir, geleceğimiz de birdir. Biz biriz, diriyiz ve birlikte güçlü bir milletiz. 2026, projelerin tamamlandığı, ekonominin ayağa kalktığı, halkın refah seviyesine, son 5 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığı bir yıl olacaktır.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Başbakan Ünal Üstel ve hükümet ortaklarıyla bir araya geldiklerini açıkladı.

Yılmaz tarafından yapılan paylaşımın tamamı şu şekilde:

“KKTC Başbakanı Sayın Ünal Üstel ve hükümet ortaklarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirdiğimiz görüşmede; 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamındaki projeleri, KKTC’de istikrarı güçlendirecek reform alanlarını ve Kıbrıs Türkü’nün ekonomik-sosyal refahını artırmaya yönelik ortak çalışmalarımızı ele aldık.

Kıbrıs Türkü’nün hürriyetini, hukukunu ve refahını gözetmeye devam edeceğiz.

Bu vesileyle, birkaç gün sonra kuruluşunun 42. Yılını idrak edeceğimiz KKTC’nin ebedi olmasını diliyor; Kıbrıs Türkü kardeşlerimize selam ve muhabbetlerimi iletiyorum.

Sayın Başbakan ve hükümet ortaklarının ülkemize gerçekleştirdikleri bu ziyaretin hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum”

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, ara bölgedeki çiftçilik faaliyetlerini kullanılarak temas hattı ihlalinde bulunan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir kez daha ara bölgede avantaj sağlama ve tansiyonu yükseltmeye çalıştığını belirterek, BM Barış Gücü’ne görevini etkin bir şekilde yapma çağrısında bulundu.

Ara bölgede tarımsal faaliyetin hangi koşullarda gerçekleştirilebileceğinin 1988’de varılan mutabakatta belirlendiğine işaret edilen açıklamada, Rum tarafının statükoyu bozan, provokatif eylemlerine karşı gerekli tedbirlerin alınacağı kaydedildi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 8 Kasım Cumartesi sabahı üç Rum vatandaşının tarım faaliyeti yaptıkları esnada temas hattı ihlalinde bulunup, KKTC topraklarına geçtiklerinin tespit edildiği ifade edildi. Bunun üzerine güvenlik güçlerinin söz konusu bölgeye araçla intikal ettiği, korna ve düdükle gereken ikazları yaptığı belirtilen açıklamada, akabinde Rum çiftçilerin ara bölgeye geçtiği, olayın devamında BM’nin de bölgeye geldiği, yapılan görüşmeler sonucunda Rum çiftçilerin bölgeden ayrıldığı kaydedildi.

“ARA BÖLGEDE TARIM FAALİYETİ YAPABİLECEK ALANLAR AÇIKÇA BELİRLENDİ”

“Ara bölgede tarımsal faaliyetin hangi koşullarda gerçekleştirilebileceği 1988 yılında BM Barış Gücü ve makamlarımız arasında varılmış olan mutabakat çerçevesinde belirlenmiştir” denilen açıklamada, bu mutabakat ile gerek Türk gerek Rum çiftçilerin ara bölgede tarım faaliyeti yapabilecekleri alanların açıkça belirlendiği ifade edildi.

Açıklamada, söz konusu mutabakattaki amacın, ara bölgenin mümkün olduğunca sivil amaçlar için kullanımını sağlamak, aynı zamanda taraflar arasında çıkması muhtemel ihtilafların da önünü almak olduğuna dikkat çekildi.

“KABUL EDİLEMEZ”

“Ancak, daha önceden de aşina olduğumuz bir şekilde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir kez daha ara bölgedeki çiftçilik faaliyetlerini kullanmak suretiyle planlı olarak ara bölgede avantaj sağlamaya ve tansiyonu yükseltmeye çalışmaktadır” denilen açıklamada, bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı.

BM BARIŞ GÜCÜ VE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ’NE ÇAĞRI

Bakanlık açıklamasında, BM Barış Gücü, “bu tarz keyfi uygulamalara izin vermemeye, görevini etkin bir şekilde yapmaya ve taraf olduğu 1988 yılında varılmış olan mutabakata riayet etmeye” davet edildi.

KKTC’nin mevcut mutabakat çerçevesinde hareket etmeye devam edeceği belirtilen açıklamada, Rum tarafının statükoyu bozan, provokatif eylemlerine karşı gerekli tedbirlerin alınacağı kaydedildi.

Açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ise, “provokasyon siyasetini terk etmeye ve ada genelindeki barış ortamına zarar verecek hareketlerden kaçınmaya” davet edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam