Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Büyük Önder Anıldı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 83’üncü yıl dönümü dolayısıyla bugün başkent Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezi’nde anma töreni düzenlendi.

Published

on

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakan Olgun Amcaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına İkinci Kâtip Harun Nurullah Tanzi ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (KTBK) adına Piyade Üsteğmen Emre Kaan Keskin birer konuşma yaptı.
Anma töreni, Lefke Avrupa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Karakartal’ın “Tarihi Kartpostallarla Türk Kurtuluş Savaşı ve Atatürk” isimli sunumu ve Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nin sunduğu “Oratoryo”  ile sona erdi.
TATAR: “ATATÜRK’ÜN SİLAH ARKADAŞLARI İLE BİRLİKTE VERDİĞİ MÜCADELE KIBRIS TÜRK HALKININ DİRENİŞİNE İLHAM KAYNAĞI OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, anma töreninde yaptığı konuşmada, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83’üncü yıl dönümünde kendisini rahmet, minnet, sevgi ve özlemle anıyoruz” diyerek konuşmasına başladı.
“58 yıllık ömrüne bu kadar başarıyı, bu kadar mücadeleyi nasıl sığdırdığını anlamak hala mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Atatürk’ün silah arkadaşları ile birlikte verdiği mücadele ile gösterdiği cesaretin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun; Kıbrıs Türk halkının direnişine ve kahramanca savaşmasına güç verdiğini ve ilham kaynağı olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk halkı Atatürk’ün İnkılap ve İlkelerini ilk uygulayanlardan olduğuna işaret eden Tatar, “Alfabe devrimi, uygarlık ve çağdaşlık düzeyinde Kıbrıs Türk halkının uyguladığı düzenlemelerle, buradaki İngiliz sömürge yönetiminde, bütün o üzerimize saldırıları püskürtebilmiş ve buradaki varlığımızı koruyabilmişizdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Atatürk’ün Kıbrıs’la ilgili düşüncelerini de işaret ederek, Atatürk’ün Kıbrıs’a dikkat edilmesi gerektiğini, Kıbrıs adasının Türkiye’nin güvenliği için önemli bir ada olduğu yönünde gerek kendi subaylarına gerekse arkadaşlarına her zaman telkinde bulunmuş olduğunu hatırlattı. Tatar, Mustafa Kemal Atatürk’ün imzalanmasını sağladığı Lozan Antlaşması’nın Kıbrıs için önemine de işaret ederek şunları söyledi:
“1978’de İngiltere’ye devredilen Kıbrıs’ın, ilk önce, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve tabii ki İsmet İnönü’nün de katkıları bulunan Lozan Antlaşması’nda yer alan 16’ıncı maddesine göre, bundan sonra, her ne kadar da Misak-ı Milli sınırları dışında kalsa da Kıbrıs’ın statüsünde herhangi bir değişiklik olacaksa, mutlaka burada Türkiye’nin de söz sahibi olması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla Lozan Anlaşması’nın 16’ıncı maddesi Kıbrıs’ın geleceği bakımından çok öneme haiz bir maddeydi”.
Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:
“1960 Anlaşmaları ile İngiltere’nin adadan ayrılmasıyla birlikte ortaya çıkan Kuruluş Anlaşmaları, bir bakıma, Lozan Antlaşması’nın 16’ıncı maddesi doğrultusunda, Türkiye’ye garantörlük hakkını vermiştir. Türkiye’nin garantörlük hakkı ile yaşanan olaylar ve Rum yönetiminin, EOKA’cılarla, Kıbrıslı Türklerini burada yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için yaptıkları tüm girişimlerde Türkiye 1974’ten öncesi de yanımızda olmuştur. Erenköy’de, Geçitkale’de… Ve tabii ki 1974 Kıbrıs Türk halkının kurtuluşu, bağımsızlığı ve özgürlüğü… Neden çünkü Türkiye Cumhuriyeti garantörüydü.”
Kıbrıs Türk halkının, Büyük Türkiye Cumhuriyeti ve Büyük Türk Ulusu’nun “kopmaz bir parçası olduğunu” ve “her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içerisinde olacağını” vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Atatürk’ün vasiyeti anlamında, bölgedeki Türk varlığı ve insanlara gelecek için bir umut, güven verebilmek için birlikte hareket edilmesi o zamandan bizlere telkin edilmiştir” diye konuştu.
Tatar, şu anda Kıbrıs meselesi ile ilgili yürütülmekte olan siyasetin Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken söyledikleri ile bağdaşmakta olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi bağımsızlık, özgürlük bizim karakterimizdir. Kıbrıs’ta artık, yan yana yaşayan, egemen eşitliğe dayalı iki bağımsız devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabilmesine yönelik siyasetin yürütülmektedir ve tabii ki tüm bunların olması için Anavatanımız ve garantör ülke olan Türkiye ile her daim iş birliğindeyiz. Bugün coğrafyaya baktığımızda, artan jeopolitik, stratejik gelişmeler, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, hidrokarbon meseleleri, Mavi Vatan, Ekonomik Münhasır Bölge, kara suları ve hava sahasındaki faaliyetlerimiz, işte bütün bunlar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken söyledikleri ile bağdaşmaktadır. Bu siyaseti, Kıbrıs Türk halkı adına sürdürürken, Büyük Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de bizlere vasiyetinin yerine getirilmesi anlamında da değerlendirebiliriz.”
AMCAOĞLU: “BUGÜN, ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE ARMAĞAN ETTİĞİ İLKE VE HEDEFLERİNE DAHA ÇOK SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR”
Milli Eğitim ve Kültür Bakan Olgun Amcaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 83’üncü yıl dönümü dolayısıyla törende yaptığı konuşmada, “Bugün, Atatürk’ün aziz hatırası önünde ulusça saygı ve minnetle eğildiğimiz; O’nun gençliğe armağan ettiği Cumhuriyet ve bağımsızlığı daha yukarılara taşımak, ilke ve hedeflerine daha çok sahip çıkma günüdür” diye konuştu.
Atatürk’ün “güçlü bir devlet yaratan, eşsiz bir lider, tüm dünyanın saygı duyduğu bir devlet adamı, büyük bir komutan ve dâhi olduğunu” söyleyen Amcaoğlu, Atatürk’ün hem milli mücadele, hem de Cumhuriyeti inşa sürecinde daima ileriye baktığını ve istikbali düşündüğünü kaydetti.
Amcaoğlu, “Türk devletinin ulaşması gerektiği aşamayı, 20. yüzyılın başlarında şaşmaz bir sezgiyle görerek, yaşamda en gerçek yol göstericinin bilim ve teknoloji olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca gerçek kurtuluşun ekonomik bağımsızlıktan, ülkenin her bakımdan kalkınıp güçlendirilmesinden geçtiğini belirtmiş, batı uygarlığının biliminden, teknolojisinden yararlanarak, bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp, bu düzeyi de aşmayı milletinin önüne bir amaç, bir hedef koymuştur. Atamız bu amacı daha somut olarak ‘Büyük davamız, en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir’ şeklinde ifade etmiş ve refah toplumu olmayı hedef göstermiştir” şeklinde konuştu.
“Uygarlık yolunda ilerlediğimiz 21.yüzyılda ileriyi görebilen ve daha da ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır” diyen Bakan Amcaoğlu. Bu adımı atarken, yeni neslin geçmişini iyi bilmesi ve özümsemesi  gerekmektedir. Bunun içindir ki Türk toplumunun her ferdi üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalı. Ve istikbalde ülkenin yönetimini devralacak, geleceğimizi yönlendirecek, uygar, saygın bir ulus olma bilincini daha da pekiştirecek gençler, Ulu Önder Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında ilerlemelidir” dedi.
Bakan Amcaoğlu, öğrencilere hitaben, “Ufkunuzu geniş, hedefinizi büyük tutarsanız, ancak o zaman O’nun manevi huzuruna başınız dik alnınız açık olarak çıkabilirsiniz. Atatürk gençliği bunu yapabilecek güç ve kabiliyete sahiptir” dedi.
“Büyük Önder Atatürk’ün ‘En büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni genç nesile, genç nesli de öğretmenlere emanet etmiştir ve ‘Öğretmenler, yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır’ demiştir” diyen Bakan Amcaoğlu, öğretmenlere de bu görev ve sorumluluk bilinci içerisinde gençleri eğitmeleri çağrısında bulundu.
TANZİ: “ULU ÖNDER’İN ‘YURTTA SULH, CİHANDA SULH’ SÖZLERİYLE ÖZETLEDİĞİ HEDEF, GÜNÜMÜZDE DE DIŞ POLİTİKAMIZIN TEMEL YOL GÖSTERİCİ İLKESİ OLMAYI SÜRDÜRMEKTEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına İkinci Kâtip Harun Nurullah Tanzi, törende yaptığı konuşmada, Türk milleti için 10 Kasım anma törenlerinin farkı duygular bir arada yaşadığı özel günlerden birisi olduğunu ifade ederek, bu törenlerde, Ata’nın ölüm yıldönümü olmasından dolayı hissedilen hüznün yanında, ülkeye kazandırdığı ebedi mirasa duyulan minnet ve şükranın da sunulduğunu kaydetti.
Atatürk’ün yaşamı boyunca hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını içinde bulunan koşullar ne olursa olsun daima çözüm bulmak için üstün bir çaba sarf ettiğine işaret eden Tanzi, 1’inci Dünya Savaşı sonrasında İstanbul’da işgal kuvvetleri gemileriyle karşılaştığı anda bile “Geldikleri gibi giderler” diyerek, Kurtuluş Savaşı’nın başlayacağının ilk haberini verdiğini hatırlattı. Tanzi, Atatürk’ün bu azmi ve kararlılığı sayesinde, Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandırdığını, Türk milletinin karakterine en uygun olduğunu düşündüğü yönetim biçimi olan Cumhuriyet’i kurduğunu anlattı.
Tanzi, Atatürk’ün Türkiye’nin gelişmesinde ve hak ettiği çağdaş medeniyetler seviyesine kavuşmasında vefatına kadar büyük bir çaba sarf ettiğini ve ülkenin dış politikasının temel ilkesinin “barış” olarak belirlediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ulu Önder’in ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözleriyle özetlediği bu hedef, günümüzde de dış politikamızın temel yol gösterici ilkesi olmayı sürdürmektedir. Ülkemiz bugün de çevresinden başlayarak, barış, istikrar ve güvenlik tesisini öngörmekte, tüm ülkelerin karşılıklı çıkarlar ve ‘kazan-kazan’ anlayışı doğrultusunda ortak bir refah alanının ayrılmaz parçalarının oluşturulmasını arzu etmektedir.”
Tanzi, “Türkiye’nin Atatürk’ün çizdiği hedef ve vizyon doğrultusunda emin adımlarla ilerlemekte, Orta Doğu’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya ve kalbinde bulunduğumuz Doğu Akdeniz’de istikrar ve güveni tesis etmeyi kendisine görev bilmektedir” ifadelerinde bulundu.
“Ata’mızın Anıtkabir’de bulunan kabrine, Türkiye’nin tüm şehirlerinden, Selanik’teki Atatürk Evi’nden, Kore’deki Türk Şehitliği’nden ve Süleyman Şah’ın mezarından getirilen topraklarla birlikte, ülkemize ve halkımıza gönülden bağlı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden getirilen topraklar konulmaktadır” diyen Tanzi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, şehit ve gazileri rahmet ve minnetle andı.
KESKİN: “ATATÜRK İNSANLIK TARİHİNİN TANIDIĞI EN BÜYÜK DEVLET ADAMLARINDAN BİRİDİR”
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (KTBKK) adına Piyade Üsteğmen Emre Kaan Keskin, törende yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, asil Türk milletinin Yüce Atası, Edebi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılarak, ebediyete intikal edişinin 83’üncü yıldönümünde, kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün bütün Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sevgi ve saygıyla anmaktadır” diyerek konuşmasına başladı.
Piyade Üsteğmen Keskin, “Atatürk milli mücadelede milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında kahraman bir komutan, devlet kuran büyük bir siyaset adamıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur” ifadelerini kullandı.
“Atatürk, üstün meziyetleri sayesinde askeri ve siyasi zaferlerle memleketi uçurumun kenarından kurtarmıştır” diyen Keskin, Atatürk’ün sahip olduğu nitelikleriyle modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını aldığını ifade etti.
“Atatürk’ün milli bir kahraman olduğunu” söyleyen Piyade Üsteğmen Keskin, “Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıklarıyla daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam